Trade the Film (~ Trade) ' Filminin Konusu : Trade the Film is a movie starring Robert Catrini, Tiffany Fallon, and Breon Ansley. Trade tells the story of two men, one a streetwise hustler, the other a straight-laced lawyer, who meet and form a relationship that brings to...
Not My Life(2011)(8,2-24)
Fields of Mudan(2004)(8,0-64)
Trade(2007)(7,4-16091)
Human Trafficking(2014)(7,2-18)
Call + Response(2008)(7,2-58)
Eden(2013)(6,7-7628)
In Your Eyes(2004)(6,5-40)
Shuttle(2009)(5,7-5484)
The Competition(2018)(4,4-604)
Trade(2017)(0,0-0)
finansal anlamdaki (hisse piyasalarında alım satım yapmak) "trade" terminin türkçe karşılığı alsatmak, trader terminin karşılığı ise alsatçıdır.
(galatyphoon - 10 Şubat 2007 19:38)
kevin kline, cesar ramos, alicja bachleda, paulina gaitan ve marco perez'in oynadığı marco kreuzpaintner filmi.
(ranini - 3 Eylül 2007 04:37)
iyi bir konusu var filmin ama kurgu, anlatım ve senaryodaki mantığı zorlayan yetersizliklerden dolayı bırakması gereken etkiyi veremiyor malesef. daha doğrusu tokat gibi vurması gereken film, fiske atıyor sadece. filmin sonunda ''cia'in 50 bin ile 100 bin kız ve kadının amerika'ya satıldığını veya seks için kiraya verildiğini'' söyleyen yazıyı görünceye kadar kendine inandıramıyor pek.jorge rolundeki cesar ramos başta final sahnesi olmak üzere bazı sahnelerdeki duruşu, ifadesi, oyunculuğu ile dikkat çekiyor. ilerde arıza bir filmde daha iyi bir oyunculukla esas adam olarak görmeyi çok isterim doğrusu.
(antikpatik - 27 Kasım 2007 09:31)
filmin başlangıcında çalan şarkı da şu şekildedir;http://www.youtube.com/watch?v=tjg9xh8ezdg
(pipicik ve pusicik - 6 Şubat 2008 18:54)
marco kreuzpaintner tarafindan yonetilen meksika ve amerika birlesik devletlerinde gecen film bir bagimsiz yapim. polonyadan amerika'ya goturme hayaliyle kandirilan 2 kadin, abisinin aldigi bisikletle sokakta dolasilirken kacirilan 13 yasindaki bir kiz ve insan ticareti.nedendir bilmiyorum bu konuyla ilgili dusunurken bile icim burkulur benim. hatta bundan yaklasik 1 sene once cikan eksi oykuler isimli kitapta bulunan hikayem ben bir fahiseyimin konusu da tam olarak filmde anlatilan seyi ele almakta. hikayeyi ilk yazdigim zaman kontrol etmek icin okumaya calismistim ama yarisindan sonrasina dayanamamistim. sonunu bildigim halde sonuna gelememistim. kitap cikana degin de bir daha okumadim o hikayeyi. hatta o hikayeyi gondermemeyi de dusunmustum ve baska bir oyku daha kaleme almistim. ikisini de gonderirken icten ice o hikayenin yayinlanmasini istemistim. sonradan o hikaye yayinlanmak uzere secilmisti.kitap ciktiginda dogal olarak ilk kendi oykume bakmistim. bazilarinca cok fazlaca yavan bulunan bir hikayeydi, hatta bunu mesaj yoluyla ileten yazarlar oldu. aldirmadim acikcasi cok fazla. edebi bir yaninin olmadiginin farkindaydim zaten. yine de eksi oykuleri alan ve bir sekilde o hikayeyi okuyacak olan birileri cikar ve boyle bir olayla karsilasirsa kayitsiz kalmaz -belki- dusuncesiyle yazmistim o oykuyu. "bir erkegin anlatmasini beklenmeyecegim tarzda bir hikaye" demisti bir arkadasim. bunu duyduktan sonra dogru olani yaptigima emin olmustum.filmin acilis sekansindan sonra her yerde boyle olaylarin oldugunu ve nedense kimsenin bir sey yapmadigini gormek. o an gozlerim doldu. belki fazlaca naifim bu konuda ama yapabilecegim bir sey yok. bir insanin, bir maldan daha degersiz bir sekilde ne ise yarayacagini aklimin almadigi "birkac kurus icin" kacirilmasi, satilmasi, tecavuze ugramasi ve hatta oldurulmesi... aklim almiyor bir turlu.bu hisler altinda izledigim filmin her nasil olursa olsun iyi bir sey yaptigina inaniyorum. ne birilerini kayirma derdi var ne de baska bir sey. yanli olmuyor olusu bana yetti de artti bile.cok fazlaca seyler yazmak istiyorum aslinda bu konuda ama hakkinda dusunmek bile midemi bulandiriyor.beni cokca etkileyen sey aslinda bu tur olaylarin her daim, dunyanin her yerinde olusu ama kimsenin bu konu hakkinda bir sey yapmayisi. filmin acilisinda, ortasinda, saginda, solunda ve sonunda en cok vurgulanan sey bu. filmin hikayesi meksika'da geciyor, cocugun kacirildigini gordukleri halde kimse gikini cikartmiyor, gorenler korkularindan kapilarini bile acmiyorlar. gormedim, duymadim, bilmiyorum. ne kadar kolay bir cozum degil mi? kendimi avutmaya calisiyorum, diyorum ki burada olsa benzer bir olay goren hemen bir seyler yapar. sonra yine fazlaca iyimser oldugumun farkina variyorum. bu ulkede yok sanki bu tur olaylar. hic mi goren olmuyor? lanet olsun insanligimdan utaniyorum bu konuda dusunurken bile. hakkinda birilerine bir seyler anlatmak, sesimi duyurmaya calismaktan baska bir sey gelmiyor oldugunu dusundukce daha cok midem bulaniyor. elime bir tabanca alip adalet mi aramaliyim sokaklarda? iste bu kadar uc noktalarda bile dolaniyorum.bazilari simdi diyordur ki manyaga bak, kafasina amma cok takmis bu olayi. aklindan boyle seyler gecenlere diyebilirim ki: siz ve sizin zihniyetinizin icine tukureyim insan musveddeleri.unutmak uzerine bir seyler yazmak istiyorum bazen, diyorum ki ne cabuk unutuyoruz gordugumuz, duydugumuz, bildigimiz seyleri. bu filmi izleyip arkasindan normal hayatimiza donecegiz, sanki hicbir sey olmamis gibi. muhtemelen zihnimizin karanlik mahzenlerinden birisinde bu pislikler hapis kalacak ve bir daha gunisigi goremeyecek ama yalnizca o kadar. cok yazik.
(entrapmen - 18 Mart 2008 01:16)
izlerken ciddi anlamda iç burkan film jorge rolündeki cesar ramos un oyunculuğu da gerçekten göz kamaştıran cinsten ayrıca yanılmıyorsam filmin tam adı trade...welcome to america.
(holywars - 5 Haziran 2008 17:04)
mide bulantılarına sebebiyet veren iç parçalayıcı film. çaresizliğin, korkunun ve sefaletin nelere yol açtığını / açacağını sert bir yumruk gibi surata indiren yapıt.
(pinkylips - 29 Ocak 2010 20:02)
civilopedia'dan:"en eski ve en yaygin sosyal kurumlardan biri mallarin degi$toku$u ya da ba$ka bir deyi$le ticarettir. ticaretin en basit $eklinde iki insan birbirleriyle mal degi$toku$ ederler. ideal durumda verilen mallar ihtiyac fazlasi, alinan mallar da gerek duyulanlardir. sonuc da her iki tarafin fazlaliklari yerine istenenleri almi$ olarak bundan karli cikmasidir. normalde hem insanlarin hem de uluslarin belli bir malin ya da hizmetin uretiminde diger insan ve uluslara nazaran bir avantaji vardir. ticaret vasitasiyla bu avantajdan her iki taraf da yararlanir. ticaret ayrica fikirlerin degi$toku$ edilmesi acisindan da onemini ispatlami$tir."
(robin - 3 Aralık 2002 03:21)
nba de ozel anlasmalar ile oyuncu degis tokusu. ayrica ingilizce ticaret.
(hadileen - 26 Şubat 2001 13:32)
borsada yapılanı, bir çeşit eroin gibi birşeydir. şöyle ki;kısa süre öncesine kadar, çok çok sınırlı bir sermayem olmasına rağmen,dünya borsalarında 1-2 değişik pozisyon alabiliyordum. benim tarzıma uygun bir durumla karşılaştığımda, konuyu araştırıp, kafamda senaryolar kurup,sonra da pozisyon almak,ve pozisyonun içindeyken o adrenalini hissetmekmüthiş keyifli bir durumdu. mesela trump'ın seçildiğinin ertesi günü,chicago borsasında, serbest düşüş yaşayan meksika pezosu future'ında ters pozisyon almıştım. şanslıydım, bir süre sonra işler düşündüğüm gibi gitti ve pozisyonumu karla kapattım. ama önemli olan, kesinlikle kar etmiş olmam, az da olsa para kazanmam değildi. önemli olan, o trade sırasında duyduğum heyecandı. şu anda, zaten sınırlı olan sermayemi başka bir işe yatırdım. borsada trade etmeyi felaket özlüyorum, ruhum istiyor ama şartlar elvermiyor.
(philoparty - 11 Ocak 2018 09:11)
Yorum Kaynak Link : trade