Gran Torino ' Filminin Konusu : Emekli otomobil işçisi Walt Kowalski günlerini evde yaptığı tamirat, bira ve berberine yaptığı aylık ziyaretlerle geçirmektedir. Ölen karısının son arzusu kilisede günahlarını itiraf etmesi yönünde olsa da M-1 piyade tüfeğini temiz ve hazır bulunduran, hayata küsmüş bir Kore Savaşı gazisi olan Walt için itiraf edecek hiçbir şey yoktur ve köpeği Daisy’den başka kimseye içini dökecek kadar güvenmemektedir. Bir zamanlar komşusu olarak adlandırdığı kişilerin hepsi taşınmış ya da vefat etmişler, yerlerini nefret ettiği, Güneydoğu Asya kökenli Hmong göçmenlerine bırakmışlardır. Gördüğü hemen her şeye kızmaktadır: sarkık yağmur olukları; fazla büyümüş çimler; etrafını saran yabancı yüzler; mahallenin kendilerine ait olduğunu sanan amaçsız Hmong, Latin ve Afrika-Amerika gençlerinden oluşan çeteler; büyüyüp birer yabancı olan çocukları
Reservoir Dogs(1992)(8,3-803986)
Scarface(1983)(8,3-672165)
Snatch(2000)(8,3-725333)
Inglourious Basterds(2009)(8,3-1112824)
Full Metal Jacket(1987)(8,3-595713)
Braveheart(1995)(8,3-969627)
A Beautiful Mind(2002)(8,2-864820)
There Will Be Blood(2008)(8,2-454388)
Fargo(1996)(8,1-642828)
No Country for Old Men(2008)(8,1-899790)
Million Dollar Baby(2005)(8,1-590949)
Kill Bill: Vol. 1(2004)(8,1-1043114)
clint eastwood gene dokturmus. adam kac yasina geldi hala eski karizmasi yerinde.filmi cok basarili buldum, kesinlikle izlenmesi gereken filmlerden birisi. clint abim cok iyi oynamis ve yonetmis. diger oyuncular da oyle cok kotu degil bence clint eastwood'un yaninda biraz sonuk kalmislar sadece.filmin sonundaki kapanis muzigi de ayrica harika; tek kelimeyle harika.
(karayan - 18 Aralık 2008 07:04)
mükemmel bir hikaye içermemesine ve çok fazla etkilenmiş olmamama rağmen ertesi gün tüm gün aklımdan çıkmayan filmdir kendisi.clint eastwood'un karizmasına hayran kalmamak elde değil. --- spoiler ---filmdeki mong çetesini ebediyen ortadan kaldırmak için zaten öleceğini bildiğinden kendini yem olarak kullanır.film boyunca affedemediği hatasını merak ettirip en sonunda eften püften günahlar çıkartarak şaşkınlığa boğmuştur izleyenleri.hiç aklımdan çıkmayacak sahnesi ise "arada bir bulaşmamanız gereken birilerine rastlarsınız ya.." dediği ve karşısındakileri ayara boğduğu sahnedir.--- spoiler ---
(hayal etmek hersey demektir - 21 Ocak 2009 20:15)
--- spoiler ---kilisedeki itirafları, asıl günah çıkartması değildir.. o asıl günah çıkartmayı, kendini -daha önce öldürdüğü çekik gözlü gençlerin borcunu ödercesine- thao ve sue'nun huzuru için feda ederek yapar.. o yüzden, savaşta yapmış olduklarını kilisede itiraf etmenin (confession diyor adamlar, ben ne yapayım) yersiz olduğunu düşünmüştür kanımca..--- spoiler ---etkileyici bir film.. clint amcanın en iyilerinden olabilir bence..
(vercingetorix - 22 Ocak 2009 00:43)
clınt amcamızın eskı fılmlerıne ozellıkle western fılmlerıne gondermelerle dolu basyapıtı. elıyle yaptıgı sılah hareketı, ve o andakı kamera acıları oldukca spagettiydi. ayrıca, hala mı bu kadar mı karızma olunur be.
(crzytrk - 27 Ocak 2009 22:55)
--- spoiler ---walt kowalski'nin başlarda gerçek bir ırkçı olduğu zannedilse de, özünde kore'de yaptıklarını unutamadığı için öyle gözükmeyi seçtiğini anlamak çok zaman almıyor. bir gün "get out of my property" derken ertesi gün kendisiyle konuşmaya gelen komşu kızıyla sohbet edip davet teklifini kabul ediyor. clint eastwood burada yankee, badass, tough guy gibi amerikan sıfatlarını taşıyan huysuz bir kore gazisi. kore'de öldürdüğü için pişman olsa da bunu emir alarak yaptığı ve yapılması gerektiğini bildiği için günah olarak görmüyor. öldürmenin yarasını üzerinde günah olarak değil de insan olarak taşıyor. filmin sonunda ise unforgiven'ın finalindeki gibi ortalığı birbirine katmasını beklerken gidip kendisini öldürtmesi takdire şayan bir final. tekrar öldürmemek için ölmeyi seçiyor ve bunu çok güzel yapıyor.çetenin 5 kişi doluştukları arabaya ısrarla bir eleman daha sıkıştırma çabalarına da hayran kaldım.--- spoiler ---
(hiko seijuro - 31 Ocak 2009 00:52)
--- spoiler ---topragina kimseyi sokmayan ama elin koreli'sinin ic savasina burnunu sokan kowalski, ilk bakista amerikan sagi karikaturu gorunse de, bence asli pek oyle degil. cunku o karikaturun finalde cakmak yerine en az bir ondortlu cikarmasi gerekirdi. ama benim gordugum, hmong komsulari artik rahat etsin diye baska hmonglari oldurmeden paketlerken kendini de feda eden bir adamdan baskasi degildi. bu fedakarlik ne kadar inandirici, iste bu izleyicide bitiyor. ailesinin pragmatizm soslu vefasizligi o kadar abartili ki, ona bir sey demiyorum. ama neticede ailesinden goremedigi ilginin alasini elin hmonglusunun beklentisiz gostermesi, kowalski'nin degisimini de, fedakarligini da bir nebze inandirici kilabiliyor. kaldi ki hastaligi ilerledikce hayattan beklentisi azalan bir gormus gecirmis adam profili de diger kulvardan gumbur gumbur geliyor.netice itibariyle haddinden fazla mubalagali ailevi iliskilerin disarida tutarsam, vermek istedigini verebilmis basarili bir film gordum ben. seksenine merdiven dayamis clint eastwood'a saygi durusu niyetine izlenilsin diye cekilmemis, izledikten sonra saygi duyulsun diye cekilmis. saydim da.--- spoiler ---
(nicomedian - 3 Şubat 2009 05:07)
clint eastwood'u western kuşağı filmlerden bu yana hiç bu kadar agresif görmedim. rolünün hakkını sonuna kadar veriyor. ayrıca otomobillere çok fazla ilgim olmasa da 70'lerden gelen gran torino'nun hayranı oldum diyebilirim. filmin hikayesi de iyiydi, oyunculuklar da.. oscar için en az 2 adaylığı olması gerekirdi bana kalırsa. --- spoiler ---bir ara çekik gözlü yaşlı teyzemle clint eastwood amcam karşılıklı tükürüyorlar yere. teyzem adeta kusuyor. o ayrı.--- spoiler ---
(budamikullaniliyo - 10 Şubat 2009 07:02)
--- spoiler ---özelleklede elini silah şeklinde tutup ateş ettiği sahnelerin beni etkilediği film. hele de final sahnesi tam bir western havasındaydı. kamera açıları, westernlerdeki gibi pencerelere, balkonlara çıkan adamlar, kenardan izleyen ahali tam bu anda da altı patlarını çekip bütün kötüleri tek tek indiren blondie. tüm bunları düşünürken gelen filmin sonuysa tabi ki etkili olur tabi ki vurucu olur ben nereye dalmışım clint amcam nerden vurmuş. bir şekilde öleceği zaten belliydi ama bu şekilde olması kesinlike çok etkileyiciydi. bence imdb notunu da övgüleri de hakkeden bir film olmuş. umarım clint eastwood daha çok filmler çevirir.--- spoiler ---
(genc irisi - 12 Şubat 2009 03:12)
filmde ki su diyalog dikkate deger diyaloglardan biriydi.--- spoiler ---peder:go in peacewalt:oh... i am in peacepeder: jesus christ !--- spoiler ---
(daydreams - 18 Şubat 2009 03:54)
gülsen gülersin, ağlasan ağlarsın filmi. seviyorum bu adamı.--- spoiler ---yüzde yüz amerikan rüyasını simgeleyen gran torino'nun filmin sonunda tao'ya kalmasını çok manidar buldum. özellikle, "meksikalılar gibi chop-top, zenciler gibi alev vinyl'leri... yapmaman koşuluyla" kısmı, "amerika artık sizin ey göçmenler, ama bir zahmet siz de şu ülkenin geleneklerine ve değerlerine biraz saygılı olun, bokunu çıkarmayın" mesajı içeriyordu. ya da ben uyduruyorum. bilemedim şimdi.--- spoiler ---
(uzunbinik - 2 Mart 2009 23:46)
2 saat boyunca gülüp, herşey sona erdikten sonra ağlayabileceğiniz bir film. son zamanlarda çekilmiş en iyi filmlerden.
(ellisboydredding - 7 Mart 2009 00:34)
clint eastwood allah'ım hiç ölmesin dedirtti bu film bana. güzel, baymadan sizi hikayenin içine sürükleyen, hem güldüren, hem hüzünlendiren ve bir o kadar da düşündüren bir film. zaten filmi çektiği zaman clint eastwood'a neden böyle bir karakter canlandırdığını sorduklarında " ben küçükken böyle insanlar çok fazla vardı etrafımda " cevabını vermiş. kimi karakter ve olaylar kimilerine abartı gelse bile, aslında amerika dediğimiz yerde bu tür insanlar aşırı derecede var. --- spoiler ---"tanrım, bu çekik gözlüler ailemden daha fazla bana ilgi gösteriyorlarr" , sözü çok manidardıı.--- spoiler ---
(uzaktan algilama - 7 Mart 2009 21:16)
clint eastwood'un (kendi dedigine gore) son kez oyunculuk yaptigi film. 3 zibidi toplayanin kendine cete kurdugu bir gocmen bolgesinde, yabancilara alismak ve kendiyle barismak icin 79 yasina girmeyi bekleyen huysuz bir kore gazisinin hikayesi. mahalle anlatimi son derece gercekci, yalniz million dollar baby'deki gibi bu filmde de ana karakterin "kotu aile"si sezercik filmlerini aratmayan bir abartiyla verilmis. neyse ama o kadar kusur kadi kizinda da olur, sonucta kesinlikle izlenilesi, hatirlanilasi bir film. --- spoiler ---kowalski bu filmde 2 kere gunah cikartiyor. ilki kilisedeki tiriskadan versiyonu: tuysuz rahiple kowalski arasinda tel bir perde var ve kowalski olmeden evvel rahmetli karisinin da gonlu olsun diyerek 3-5 dandik gunah siraliyor dalga gecer gibi. sonrasinda ise thao'yu bodruma kilitlemek icin tel kapiyi kapatinca, gunah cikarma hucresindeki perdeyi yeniden goruyoruz. bu sefer karsisinda rahipten bir gomlek daha az tuysuz thao var ve kowalski gercekten konusuyor. bir de filmin en dramatik kismi kowalski'nin cocuga saat 4'de gel dedikten sonra gun boyunca buyuk bir sallamazlik ve kararlilik icinde olmeye hazirlanmasiydi. hele o sakin sakin takim elbise ismarlama kisminda gozlerim doldu. filmin sonundaki sahil sahnesinde clint eastwood'un sesinden (eger yamulmuyorsam) gran torino'yu dinlemeye baslayana kadar tuttum kendimi gene de. ve son olarak kowalski'nin gizli ruh esinin yan evdeki apartman teyzesi olduguna inaniyorum. kowalski olmeyeydi, birlikte muppet show locasindaki sayko ikiliden beter olabilirlerdi. --- spoiler ---
(mayapan - 9 Mart 2009 22:49)
clint' in son kez kamera önünde arzı endam ettiği bu film, insanı bazen güldürüyor, bazen ağlatıyor ve`` kesinlikle mükemmel bir sonla bitiyor. clint abimiz o kadar güzel oynamış ki rolünü, hayran olmamak elde değil gerçekten. western filmleriyle tanıdıgımız, bir zamanların blondie si, monco' su, joe' su; şimdinin de walt kowalski si. bu adam öldüğünde gerçekten çok üzüleceğim, gerek izlemeye doyamadığımız oyunculuğu için gerekse de harika yönetmenliği için. belki de şu an amerika' da martin scorsese ile beraber, yaşayan en büyük iki yönetmenden biri kendisi...--- spoiler ---filmde clint' in anlattığı yahudi,zenci,meksikalı fıkrası yarmıştır, aklıma cartman gelmedi değil.ayrıca filmin modern bir western olduğu çok açık; gran torino "kutsal at" ı, çevredeki uzakdoğulular da kızılderelileri sembolize etmektedir ve hepsi bu kasaba içinde yaşamaktadır. tabi bir de çeteler var.kore gazisi abimiz walt ise hayatı pişmalıklarla dolu, öldürdügü insanları unutamayan ve onlara borçlu olduğunu düşünen huysuz bir ihtiyar aslında(kızıldereli-uzakdogulu benzetmesi burda da anlasılıyor gibi, amerikanın kızılderelileri katletmesi, bu filmdeki walt'un kore savaşı olarak gösteriliyor gibi).filmin anlatmak istedigi olaylardan birisi de bu gençlik nereye gidiyor ve kızıldereli sembolizesini unutursak, yabancılaşmanın verebileceği(tamamen bir kötüleme yok) zararlar ve klasik olana duyulmayan saygı. walt' un arabası, buzdolabı herşeyi o kadar amerikan ki, bunların bozulmasını istemiyor. filmin sonunda ufaklıga gran torino yu bıraktıgında da, meksika tarzı, uzak doğu tarzı modifiyelerden kaçın diyor. son olarak ise filmin öyle bir finali var ki, bu son oyunculuğunda onu tanıyanların ağlamaması elde değil gerçekten; herkes meydanda toplanmış, evlerin pencerelerinden insanlar dışarı bakmaktadır, önceden bu düello için takım elbiseler kuşanılmış, gerekli malzemeler tedarik edilmiştir. herkes düello da clint' in iş bitirmesini beklemektedir ki, hiç bi şey beklendiği gibi olmaz. clint parmagını silah gibi çeker, eski filmlerine ve onu sevme nedenlerimizden birine nazire yaparcasına herkesi bir kez vurur ve ben artık yoruldum diyerek kendini feda eder, atını ve ruhunu serbest bırakır. sinema oyunculuğuna vedası da vurularak olur, o eskiden herkesi yenen adamın. daha güzel bir son düşünülemez bile.--- spoiler ---herkes izlesin, izlettirsin bu filmi lütfen. mükemmel bir yönetimi geçtim, bir efsanenin oyunculuğa vedası için izlesin insanlar. öldükten sonra değeri anlaşılmasın bu adamın lütfen, ölmeden anlaşılsın...
(xcays - 9 Mart 2009 23:57)
--- spoiler ---adindan da anlasilabilecegi gibi, tum film 72 model grand torino etrafinda doner. amerikanizmin en onemli objelerinden biri olan bu muscle car, hic ellenmemis, bakirdir. walt amca tarafindan vasiyetinde de bahsedildigi gibi uzakdogulular tarafindan spoiler takilmamis, meksikalilar gibi ustu kesilerek cabrioya dondurulmemistir. saf amerikandir ve tum olaylari baslatan bu saf amerikan objenin uzakdogulu bir gocmen tarafindan calinma girisimidir. ve bizi ters kose yapan, yine en onemli amerikan objelerinden biri olan rock muzik esliginde walt amcanin bu arabaya atlayip tum uzakdogulu cete elemanlarini shotgunla patlatmamasidir. oysa tum film boyunca clint amca bizi buna hazirlamistir. walt amca gidicidir, artik kan tukuruyordur, amerikanizm ruhunu yitiriyor, polonyali amerikalilarin yerini artik uzakdogulu meksikali ikinci donem ya da yeni donem gocmenler aliyordur. artik amerikanizm de degismelidir. madalyanin devredilmesiyle amerikan ruhu da yeni amerikalilara emanettir. ona iyi bakilmalidir. tek katli evlere gocmenler yerlesmeli, ama gran torinolara spoiler takilmamali, alev resmi cizilmemelidir.bir donem ancak bu kadar guzel anlatilir. senin gittigin gun, sinema tarihinden ay kadar bir parca kopacaktir eastwood. bize bridges of madison countyden beri tekrar gozyaslarini gosterdigin icin sana mutesekkiriz. ha bir de, unutulmamalidir ki, dirty harry agladiginda dunya artik eskisi gibi degil demektir...--- spoiler ---
(thelastphoenix - 14 Mart 2009 00:53)
verandasinda bira icip kafa dinlemek isteyen bir ihtiyari iki dakka rahat birakmazlar ve olaylar gelisir. yaslandigimda bir tur kowalski olmamak icin yapabilecegim hic bir sey olmadigini anladim. gidisat o yonde.
(sanborn - 16 Mart 2009 16:18)
filmde geçen klişelere laf söylemek çok zor, çünkü insan bunun bir clint eastwood filmi olduğunu bilince objektifliğini kaybediyor. şahsen ağzımı açıp da eleştirmek istemiyorum, ama evet, babaya inansam da bir hayırsız evlat var. - edit: yazar burda şu an kendisinin de hatırlayamadığı bir kelime oyunu yapmış. filmde biri birinin babasıydı, oğlu hayırsızdı falan herhalde.. ---- spoiler ---bunun kamera karşısına geçeceği son film olacağını önceden söyleyen clint eastwood'dan filmin sonunda herkes içten içe blondie misali, william munny misali, dirty harry misali aniden silahını çekip ortamdaki herkesi indirmesini beklerken, clint eastwood, acı gerçeği kabullenmemizi söylercesine, walt kowalski'yle birlikte kendi oyunculuk kariyerini de öldürüyor. gerçekten de babaya böyle bir son yakışırdı.--- spoiler ---
(sylarcan - 17 Mart 2009 00:12)
--- spoiler ---filmde , walt'un kilisede yalandan günah çıkarmasından sonra eve gidip thao'yu kitleyip thao'ya öldürmek hakkında konuşurken , yani gerçek günah çıkarmasını yaparken , kameranın thao'nun tarafından çektiği bölümlerde tellerin arkasında olan walt sanki kilisede o perdenin , ince telli bölümün arkasında pedere günah çıkarıyormuş gibi yansıtılmıştır. zira söylediğim ve anlaşıldığı gibi gerçek günah çıkarmasını thao'ya yapmıştır.--- spoiler ---
(ego maymunu - 17 Mart 2009 00:52)
::spoiler:: ::mahvedici:: ::spoiler::filmde bana tek batan kısım, vasiyetname okunurken sıra gran torino'ya gelince bir süre duraklanması ve torun hanımın umutlu yüzüne zoom yapılmasıydı. biz seyirci olarak bu konuda en ufak bir "acaba?" sahibi olmadığımız için, olduğundan da uzun geldi o duraklama.daha önce de biyerlerde söylediğim gibi, çok güzel "gidişatı belli olan filmler" çekiyo clint eastwood. yapacağı numarayı önceden söyleyen bir sihirbazın seyircisi nasıl azalmıyor, aksine çoğalıyorsa, ben de gözlerimi dört açıp izliyorum her filmini; daha iyi görebilmek için. günah çıkarma odasındaki perdeyle, gerçekten günah çıkardığı bodrum kapısının perdesinin aynı olması, elini silah gibi kullanıp akıl sağlığından şüphe ettirdikten sonra gerçek silahını çıkarması, ikinci turda yine silahını çıkaracağını düşündürtmek için aynı hileyi çekmesi, film boyunca ölümü değil**, öldürmeyi en büyük ceza olarak görmesi, sonunda da kötü adamlara en büyük cezayı vermesi ile, şiir gibi dediklerinden bir filmdi. bi de iyice emin olduk ki clint eastwood bir dog person. (bkz: million dollar baby)
(deinnorra - 15 Temmuz 2009 02:02)
filmi kötü bulmayı ben eastwood'u sevmemeye bağlayabilirim.öyle bir şey ki artik yaşlandığını iyiden iyiye kabul eden bir adamın filmi bu.öyle dirty harry zamanlarındaki gibi önüne geleni dümdüz edebilecek birisi değil artik bunu biliyor ve gösteriyor işte. birilerini kurtarmak için yapabileceği şey artık "make my day " diyip silahini çekmek değil. yapamiyor da zaten. günleri sayılı bir adamın bu dünyada birakmak istediği son izlerden birisi bu film. işte bu filmi gran torino yapan his de o...yani vay anasını dedirtemiyor işte clint eastwood artik 80 yaşına gelmiş bir devin, birlikte vay anasını dedirtmiş olduğu bir çok arkadaşının artık olmadığı, yaşamadığı ve her sabah belki de gerçek dostlarını özleyen bir adamın elinden çıkan bir film bu.. eskiden kimsenin gözünün yaşına bakmayan adam şimdi ayağı takilarak yere düşüyor, el kadar çocuklar "sen işine bak babalik" diyorlar.. o ki sadece bakışları ile adam öldürmüş bir adamdı eskiden.. son film olarak seçilmiş mükemmel bir film o yüzden.. "ben belki eskisi gibi yontemlerle yapamiyorum ama hala insanlar için bir şeyler yapmaya cabaliyorum ve ölene kadar da yapicam" diyor.. o yüzden yakaladi beni, o yüzden can evimden vurdu.
(azuth - 1 Şubat 2010 03:35)
Yorum Kaynak Link : gran torino