Half-Life 2: Episode One ' Oyununun Konusu : Half-Life 2: Episode One is a video game starring Robert Guillaume, Robert Culp, and Louis Gossett Jr.. Gordon Freeman and Alyx Vance must escape City 17 following the explosion of its fusion reactor.
Half-Life 2(2004)(9,5-13286)
Portal 2(2011)(9,4-11670)
Half-Life(1998)(9,2-7763)
Portal(2007)(9,1-9506)
Half-Life: Counter-Strike(2000)(8,5-2638)
Left 4 Dead(2008)(8,3-4688)
Team Fortress 2(2007)(8,3-2852)
Left 4 Dead 2(2009)(8,3-4922)
uzun süre bilgisayar oyunu niyetine kendimi popcap games ile avuttuğum bir dönemi geride bırakmaya karar verdim. iyi bir sistem topladım. eve getirdim ve kurdum. oyun oynayamadığım dönemde, adsl boşa akmasın diye canımın çektiği bazı oyunları da indirip cdlere yazıp çeyizime koymuştum. çeyizi açtım, oyunları kurmaya çalıştım ama hepsi bozuk çıktı. hevesim kursağımda kalmasın diye, oyun almak için soluğu carrefour'da aldım. baktım, baktım, baktım... half life 2, ama episode one. arkasını çevirdim "half life 2 gerektirmez!" yazıyordu. kasaya yöneldim. eve geldim. kurdum. güncelledim. çalıştırdım.evet, half life 2: episode one uzun zaman sonra oynadığım ilk oyun oldu. işleyen demir ışıldar. doğrudur. zira ben paslanmışım, bunu gördüm. oyun boyunca alyx benden daha çok adam öldürdü sanıyorum. ben ise gordon freeman gibi karizmatik bir kişilik yerine, hev suit içinde kafasından ter fışkıran, cemçük dudaklı, elinde gravity gun ile çazır çozur kafa şişiren, oradan oraya koşuşturan şaşkın bir umut sarıkaya karakteri gibi oynadım.ama hevesim kursağımda kaldı. evet, dört saatte bitti oyun. dikkat ederseniz, oyun bitti dedim. oyunu ben bitirmedim, oyun kendisi bitti. bu dört saatin içinde bir tuvalet, bir içecek ve bir de telefon arası da dahildi.herhalde bu oyundaki en güzel şey, bıcır bıcır konuşan alyx vance. yüzündeki tebessüm biraz korku, biraz cesaret, fakat herşeyden çok umut taşıyor. half life 2*'yu iple çekiyoruz.
(sheba and the albino girls - 19 Mart 2007 00:05)
yeni achievementlar eklendiği için 10 dakika önce oturdum başına, tekrar oynayayım diye.10 dakikadır dr. kleiner'ın holografik combine ekranından yaptığı "şehri hemen terk edin, protein bloklaması da kalktı çiftleşmeye başlayın" konuşmasını dinliyorum. kül yağıyor. arkada hasarlı citadel ve üstünde dönen gri-kırmızı bulutlar, önde yıkıntı halindeki şehir, yerde combine cesetleri, hurda halinde arabalar. bir ara asker indirmek için kullanılan combine gemisi geçiyor. yarattığı rüzgarla elektrik telleri havalanıyor, deli gibi sallanıyorlar. mesaj tekrar ediyor.ve burası ana menü.sürekli söylediğim "konami, capcom ve raven'dan babam çıksa yerim" cümlesine valve da ekleniyor huzurlarınızda, geç de olsa.
(lepidodendron - 15 Haziran 2010 20:12)
half life 2'nin yeni görev paketi. istilacilari uzaya geri gönderdikten sonra kaos ortami olmus city 17'den kaçmaya çalisacakmisiz falan. büyük ihtimal gordon'un yavuklusunu(alice miydi neydi) kontrol ediyor olacagiz oyun sirasinda.yıllar sonra gelen edit: allahın salağı zunta! koskoca half life destanını gordon abimizden başkasına emanet eder miyiz lan biz? salak adam! terbiyesiz!
(zunta - 18 Nisan 2005 19:10)
deliler gibi beklediğim eklenti paketi...
(kareem - 30 Nisan 2005 02:06)
4 ila 6 saatlik suresi olacak, cali$mak icin half life 2'nin kendisinin yuklu olmasina ihtiyac duymayacak mini geni$leme paketi. garip ama gercek.
(robin - 27 Şubat 2006 13:54)
ilk traileri:http://media.pc.gamespy.com/…740/740555/vids_1.html
(xerathul - 28 Mart 2006 10:13)
ilk 1 saatin ardından diyebilirim ki half life 2 ye yaraşan hatta onu birçok yerde geçen neffis bir eklenti olmuş. konu olarak da önemli sürprizler içeriyor daha bismillah demeden. (bkz: stay tuned)
(xerathul - 1 Haziran 2006 23:39)
half life 2 yi orijinal alıp bitirenler zaten buna da para verip alacaktır. ama oyuna harcayacak 20 dolarınız varsa ve half life 2'yi de oynamadıysanız 20 dolarınız hl2 yi almakta kullanın çünkü o da aşağı yukarı bu fiyata düştü. bu oyundan 3 kat daha uzun ve hikaye arası kopukluklar da yaşamazsınız.oynayamayacaklar veya oynamayı düşünmeyenler için oyunun hikayesi aşağıdadır. benim gibi hikaye meraklılarına hediyem olsun:--- spoiler ---oyun tam hl2'de kaldığımız yerden devam ediyor. hatırlarsınız hl2'nin sonunda, dr. breen'i gebertme uğruna citadelin tepesindeki reaktörü patlatmıştık. ama alyx ve biz patlamaya 20 metre mesafede durduğumuzdan gman ibişi bir patlama da götümüzde gerçekleşmeden yetişip bizi kurtarmıştı. episode one tam bu esnada başlıyor. tam gman bize herzamanki artislenme bakışını atıp "kalkın la işimiz var" diyecek ki bir kısım vortigaunt mekana gelip bizi gmanin ellerinden kapıyor, gman'i de hareketin allahını gösterip etkisiz hale getiriyorlar. gmanin tepkisi "göstericem size ibneler" şeklinde oluyor ama birşeye de müdahele edemiyor. ertesinde gözlerimizi citadelin dibindeki yıkıntılarda açıyoruz. alyxin robotu dog bizi çekip çıkarıyor. alyx de kurtulmuş, koşup boynumuza sarılıyor, güzel. kafamızı kaldırıp bakıyoruz ki citadeli aslında pek de yıkamamışız. o kadar uğraşıp sadece çatısını uçurabilmişiz fitne odağı kulenin. buna da şükür. (bu arada kardeşim citadelin sauronun kulesine çok benzediği tespitini yaptı, tam gülüp geçecektim ki combine elemanlarına 'overwatch' -yani herşeye üstten, tepeden bakan, gören- dendiği aklıma geldi. derin bir "hmmm" çektim)sonrasında alyx babası ve dr. kleinerle temasa geçiyor. dr. kleiner citadelin içindeki ana core'un meltdown olmak üzere olduğunu, eğer patlarsa city 17'deki tüm insanları yok edeceğini, ve alyxle bizim içeriye girip bunu önlememiz gerektiğini söylüyor. oldu gözlerim doldu. ama o da ne! alyx bu fikri çok beğeniyor ve hemen harekete geçiyor. biz de alyx'in kıçını beğeniyoruz ve takip ediyoruz haliyle. citadel'e girdikten sonra binbir türlü pazıl, çatışma derken core'a ulaşıyoruz. kendisine daha sakin olması için bol bol dark energy enjekte ediyoruz ve core daha stabil bir hale geliyor. bu arada biz bunlarla uğraşırken alyx, dr. breen ve combine arasındaki iletişim kayıtlarını ele geçiriyor ama ne olduğunu anlaması için babasına götürmek lazım. (bu arada hl2deki judith karakterini emrinde birkaç isyancıyla beraber citadel yakınlarında combine askerleriyle çatışırken görüyoruz. hl2 de kendisini alyx'in cici annesi, dolayısıyla müstakbel kayınvalidemiz sandığımızdan sevdik saydık ama sonra dr. breen'in metresi çıkınca kendisine saygımızı yitirmiştik. demekki o da doğru yolu bulmuş sonunda.) evet meltdownı engelledik, milleti kurtardık şimdi de kendimizi kurtaralım deyip bir trene atlıyoruz, tren biraz gittikten sonra saldırıya uğruyor ve trenden çıkmak zorunda kalıyoruz. görüyoruz ki şehri terkedememişiz henüz. buradan itibaren bir fps klişesi olan lağım, otopark, sokak, ofis binası levellerını da geçtikten sonra eski dostumuz barney ile buluşuyoruz. barney biz yokken kendini sivilleri şehirden kaçırmaya adamış ve seyahat acentası müdürü olmuş. bize de güvenip birçok sivili trenlere dolduruyor ve kaçıyor. biz de tam trene ayağımızı koyuyoruz ki alyx: "trene binmeyip kalan combine askerlerinin dikkatini dağıtırsak siviller daha kolay kaçabilir biz daha rahat gebeririz" temalı bir fikir ortaya atıyor. "yeter lan!" deyip tam gravity gunımı kafasına indirecekken bir strider teşrif ediyor bölüm sonu bossu olarak. zamanında 3 tanesiyle birden kapıştığımızdan kendisi vakit kaybından başka bir zorlama yaratmıyor. kendisini arkamızda bırakıp son trene atlıyoruz ve citadelin gümleyişini tren penceresinden izlerken kokteyllerimizi yudumluyoruz alyx'le. ehe böyle olmuyor tabi söylemicem nolduğunu çatlayın :) ayrıca half life 2 episode two trailerinı da görüyoruz oyun bittikten sonra.--- spoiler ---
(xerathul - 5 Haziran 2006 14:37)
hernekadar en iyi eklenti madalyasını opposing force 'dan alamasada, half-life 2'den çok daha güzel olmuş bir ek paket yada mini stand alone. konu daha sürükleyici, half-life'daki o gizemli atmosfere daha çok yaklaşılmış ki half-life'da oyuncuyu alıp götüren çılgınca bir merak ve devamlı "haydii" dedirten olaylardı. yapay zeka half-life 2'den daha iyi ama tabi half-life'daki o psikopat askerler gibi beni etkileyemediler. hakikaten de "tadı damağımda kaldı keşke biraz daha sürseydi" dedirtmekle birlikte episode başına 20$ nedense yumurtalık boru hattını aklıma getiriyor. (bkz: serbest çağrışım)
(john mason - 11 Haziran 2006 02:23)
half life 2’nin heyecan olsun diye dizi babında bölüm bölüm yayınlacanak olan expansion paketinin steamde 19.95 dolarlık çıkış fiyatına rağmen d&r'da diğer 20-25 dolarlık oyunların 70-80 ytl gibi fiyatlara satıldığı düşünülürse 40 ytl gibi uygun bir fiyata alınabilinen ilk bölümü.bu episode olayı gerçekten iyi fikir, insanda sonrası hakkında merak uyandırıyor ancak ticari açıdan yarım oyun uzunluğunda bile olmayan bir oyuna tam oyun parası vermek (steam fiyatı üzerinden konuşuyorum) pek hoş olmuyor. neyse pazarlama stratejilerini geçelim oyuna bakalım:--- spoiler ---half life 2’nin kaldığı yerden devam ediyor oyun. half life 2’nin bence en vasat bölümlerinin geçtiği citadel’e tekrar girerek başlıyoruz, yine aynı şekilde elimizde sadece modifiye gravity gun var. oyunun ilk bölümlerinde komple alyx’i peşinden gidip alyx bize “yau şimdi gordon’ım bak böyle bi problem var, dur naapsak da geçsek bi düşüneyim.” diyip 5-10 saniye durup sonra “aha da buldum, hadi sen şöyle yap.” demesiyle dediklerini yapıp kendisini bir sonraki soruna doğru takip etmeye devam etmemizle geçiyor. yine düşük tempoda pek tat vermeden ilerleyen oyunun bu citadel bölümü (ki toplam episodun 3te 1lik bir kısmını oluşturmakta) bazı küçük bulmacacıklarla zenginleştirilmeye çalışılmışsa da bulmacaların enerji toplarını gravity gunla alıp gerekli yere atmanın ötesine geçememesi hayal kırıklığı yaratıyor. hani lost coast’un commentarysinde adam diyodu “oyuncuyu ufak bulmacalarla uğraştırmak iyidir, severler.” diye, episode boyunca bunu bol bol uygulamış valvedeki arkadaşlar, ama genel olarak tek tip buradaki bulmacalar.neyse citadelden çıkınca ikinci bölüm yüzeye ulaşmak ile geçiyor ve asıl eğlence burada başlıyor. bol bol ant lion ve zombi kapışmaları insana action/adventure’dan ziyade bir fps oynadığı hissini en sonunda vermeye başlıyor. genel olarak karanlıkta elde el feneriyle gezmek durumunda olduğumuz bu levellarda doom 3’ü bu yüzden delicesine aşağılayan oyuncu kısmısının nasıl yorumlarda bulunacağı benim için merak konusu. yine ufak bulmacalarla süslenmiş bu bölümlerin ardından yüzeye çıktıktan sonra tren istasyonuna ulaşmaya çalışıyor, üzerimize yapışan kahraman kimliği nedeniyle insanları bi yerden bi yere kaçırıp en sonunda bölüm sonu canavarı olarak bir strider öttürüp bölümü noktalıyoruz.--- spoiler ---oyunun citadel dışındaki ilk bölümlerinde genel olarak mermi sıkıntısı çekiliyor. özellikle ant lionların yerdeki deliklerden devamlı püskürmeleri deliklerin hemen tıkanmaması halinde zaten az olan cephaneyi yiyip bitiriyor. maaşallah alyx’de böyle bir sorun olmadığı için geri çekilip alyx’in herkesi indirmesini bekleyerek, sadece alyx’e fazla yaklaşanları temizlemeye yardım etmek suretiyle oldukça ilerlenebilinir oyunda. öte yandan büyük kapışmalarda yada bazı bulmaca bölümlerinde alyx ya bi yerde kapalı kalıyor, ya o gittikten sonra ortaya düşmanlar fırlıyor biz tek kalıyoruz, yada işte başka bişey olup alyx’le bizi ayırıyor ve tek başımıza kalıyoruz, iyi de oluyor, ancak sonrasında göt baş dağılmış öldük ölecez şekilde mekandan çıkınca alyx’in “yaa gordon, kusura bakma yetişemedim, ama sen tek başına hallettin, süpersin, kahramanımsın, aslansın, şurdan bi çıkalım verecem sana.” modundaki muhabbetleri adamı uyuz ediyor, o kızgınlıkla alyx’in dibine roket atarla roketi oturtunca kendisine hiç bişey olmaması, bize mahsun ve hayran gülümseye gülümseye bakmaya devam etmesi de üzüyor.bir başka olay da gordon freeman'ın oyunun yarısından fazla bir bölümünde çıplak gezmesi: levyesi yok ulan!?! yüzeye çıkıp barney'i bulunca barney'den allah razı olsun, kavuşuyoruz levyemize. levyeyi alana kadar kutuları falan gravity gun'la çekip fırlatıp kırmaya uğraşmak hiç hoş değildi, yadırganasıydı.grafiksel açıdan lost coast demosundaki hdr olayı sanki burda biraz kısılarak kullanılmış gibi. half life 2’de 1600x1200 32 bit, 4x antialising, 16x anisotropic filtering, bütün efektler high’da nasıl oynamışsam bu episode’u da aynı şekilde yağ gibi kayaraktan oynayabildim ki lost coast’ta bu durumda ufak takılmalar gözlemlemiştim. yine de kaplamalar orijinal oyuna göre hiç geliştirilmemiş olsa da orijinal oyunun grafiklerinin zaten çok üst düzey olduğu gerçeği herhangi bir olumsuzluğa imkan vermiyor, üzerine hdr ile gelen ışıklandırma ve yansıma efektleri kaymak üzerine bal gibi gidiyor. apartmanların merdiven boşluklarında yürürken duvarlardaki yağlı boyanın açık kapı yada pencereden gelen ışıkla parlaması benim en hoşuma giden atraksiyon oldu bir apartman çocuğu olarak. öte yandan half life 2deki mükemmel su efekti burada biraz fazla titrek olmuş, özellikle de sığ su durumlarında suyun gerçekçiliğini bozmuş, sudan çok titreyen bir mercek efekti gibi görünüyor.insan modellemesi yine harika, alyx’in yüzündeki ifadeler gerçekten onun ne hissettiğini anlatıyor, bu modellemeler giderek gerçeğe uygun hale geliyor.düşmanlarda çok bi değişilik yok, iki bacaklı koşturan bir robot görüyoruz bir ekranda ancak episode boyunca kendisiyle karşılaşmak nasip olmuyor, sonra oyunun sonunda gösterilen episode 2 teaserında anlıyoruz ki kendisiyle episode 2’da bol bol takılacaz. onun dışında combine askerlerinin head crapler tarafından zombiye çevrilmiş, alyx’in “zombine bunnar, zombie+combine=zombine ehere mehere” diyerek espiri yapmaya çalışıp, dut yemiş bülbül gordan’dan herhangi bir tepki alamayınca göt olduğu versiyonları var ki, hızla üzerimize koşup girişmelerinin yanı sıra, el bombası çekip intihar bombacısı olmak gibi özellikleri de bulunmakta, elde shotgun yakından yüksek hasar verip adamı indirmeye uğraşırken elemanın röaaahh diye el bombası çekmesi “anaaam, kaç kaç kaç kaç...” tepkisine yol açmakta, güzel olmuş. öte yandan bu el bombası patlayınca yanındaki diğer zombileri falan da temizleyip götürmek gibi kaçabildiysek çok işimize yarayan bir yan etkiye de sahip hemen belirteyim.sonuç olarak 5 saat kadar süren kısa oynanışıyla yarım oyun bile etmeyen bir bölüm olsa da, half life sevenlerin mutlulukla oynayacağı ancak hikayeyi devam ettirmek dışında yeni hiç bir şey sunmayan (half life expansion’ı opposing force’da bol bol yeni düşmanlar ve silahlar vardı) bir valve ürünü. şimdi kafalardaki soru “acaba bir half life 3 olacak mı yoksa half life efsanesi episode episode mu devam edecek?”, ancak bu sorunun cevabını da sadece ve sadece zaman verebilir. saygılar sevgili gamerlar, bir sonraki kritikte buluşmak üzere. (nası bağladım ama?)
(jupiterianvibe - 22 Haziran 2006 22:34)
Yorum Kaynak Link : half-life 2 episode one