Süre                : 2 Saat 5 dakika
Çıkış Tarihi     : 14 Aralık 2000 Perşembe, Yapım Yılı : 2000
Türü                : Komedi,Drama,Fantazi,Romantik
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Universal Pictures , Beacon Communications , Riche-Ludwig Productions
Yönetmen       : Brett Ratner (IMDB)(ekşi)
Senarist          : David Diamond (IMDB)(ekşi),David Weissman (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Nicolas Cage (IMDB)(ekşi), Téa Leoni (IMDB)(ekşi), Don Cheadle (IMDB)(ekşi), Jeremy Piven (IMDB)(ekşi), Saul Rubinek (IMDB), Josef Sommer (IMDB)(ekşi), Makenzie Vega (IMDB)(ekşi), Harve Presnell (IMDB), Mary Beth Hurt (IMDB), Amber Valletta (IMDB), Francine York (IMDB), Ruth Williamson (IMDB), John F. O'Donohue (IMDB), Lisa LoCicero (IMDB), Wass Stevens (IMDB), Irene Roseen (IMDB), Ken Leung (IMDB), Kate Walsh (IMDB), Ray Valentine (IMDB), Gianni Russo (IMDB), Tom McGowan (IMDB), Joel McKinnon Miller (IMDB), Tanya Newbould (IMDB), Troy Hall (IMDB), Kathleen Doyle (IMDB), Paul Keith (IMDB), Elizabeth Sjoli (IMDB), Philippe Bergeron (IMDB), Robert Downey Sr. (IMDB), Paul Sorvino (IMDB), Danielle Camastra (IMDB), Tarri Markel (IMDB), Adam Mucci (IMDB), Jessica Prince (IMDB), Nick Taylor (IMDB)

The Family Man (~ Aile babasi) ' Filminin Konusu :
Jack Campbell hayatta işten, başarıdan ve paradan daha önemli şeyler olamayacağını düşünen bir iş adamıdır. Hiç evlenmemiş ve aile kurmamıştır. Bir sabah uyandığında kendini 13 yıl öncesinde terkettiği kız arkadaşı ile evlenmiş ve 2 çocuğu olan bir aile babası olarak bulur. Yeniden eski iş hayatına dönmeye çalışırken aslında hayatın anlamının çok daha farklı olduğunu anlamaya başlar...

Ödüller      :

Academy of Science Fiction, Fantasy & Horror Films:Saturn Award-Best Actress


  • "yönetmen insanların görmek istediğini vermiş. bence daha gerçekçi olunmalıydı."
  • "filmin bir bölümünde ;"dün gece keith van horn'u gördün mü? bu çocuk nets'i* şampiyon yapacak."gibi bir replik vardır. oldukça ironik."
  • ""harika bir hayat, aile ve curcuna için çöpe atılmalıdır" mesajlı film."
  • "hayatımda izlediğim en iyi film.normalde bu tarz filmlerden hiç hazzetmememe rağmen, bu film bana dehşet huzur verir, çok anlamlı gelir."
  • "(bkz: family guy)"
  • "bir nevi halivut usulu ah belinda."
  • "soundtrackinde u2-one bulunan,yaptığımız seçimlerin dışında ayrıca paranın da her şey olmadığını belirten,brett ratner'in yönettiği 2000 yapımı duygusal film.."
  • "sevgiliyle sarilarak seyredilebilcek en güzel filmlerden biri. aile hayatinda mutlu olmadiktan sonra herseyin bos oldugunu farkina bir kez daha varilabilmesi adina çok güzel bir film."
  • "klişeleşmiş romantik filmlerden tamamiyle farklı, tek kelimeyle mükemmel bir film... what if teması üzerine kurulmuş olan filmin özellikle son sahnesi çok etkileyici..."
  • "filmin avrupa versiyonunda yatak odasi sahnesinde calan wicked game * nicolas cage'in oynadigi bir diger film wild at heart * da yer alir..."




Facebook Yorumları
  • comment image

    sevgilimden ayrılmak üzereyken ve amsterdam'da bulunan bir şirket ile iş görüşmesi yapmadan sadece saatler önce izlediğim film. o görüşmeyi yapmasam da sevgilime mi koşsam diye düşünmeme neden oldu. diğer yandan da telefon görüşmesini yapmazsam hayatım boyunca keşke diyeceğimi düşündüm. sonuç ne mi oldu? ben de henüz bilmiyorum. şu an ne bir sevgilim var ne de şirketten bir cevap.


    (liontrainer - 26 Kasım 2008 23:11)

  • comment image

    eğer,
    farklı seçimler yapsaydınız
    hayır yerine, evet deseydiniz
    ikinci bir şansınız olur muydu?

    sloganına sahip, aile hayatının verdiği mutluluğu yansıtmayı başarabilen nadide filmlerden birisi. ayrıca, into the wild ile birlikte mutluluğun sadece paylaşınca gerçek olduğuna, etkileyici şekilde vurgu yapan bir filmdir.


    (sethplay - 4 Aralık 2008 19:00)

  • comment image

    ezginin günlüğü'nün, hiç yaşamamışız gibi olacak * sözleri ile özetlenebilecek, etki bırakan, içine çeken ve fena dokunan film.

    --- spoiler ---

    - ''bizi seçiyorum.''

    ---
    spoiler ---

    eminim paralel evrenin birinde bir hayat bu tercihlerimiz için akıyor olacak dedirten filmdir aynı zamanda.


    (austos - 16 Aralık 2008 03:28)

  • comment image

    yıllardır bir köşede öylece bırakılmış bir dvd'nin içinde duran filmlerden biriydi benim için. dün gece ne izlesem ne izlesen diye düşünürken aklıma geliverdi bir an nasıl olduysa. sonrasında oturup izlemeye başladım. hava alanı sahnesiyle başlıyordu. içimde çok şey kırmış, her şeyi değiştirme gücüne sahip olan, çok kez sabahladığım, çok ayrılıklara şahit olduğum havaalanları... özellikle işin içinde eğitim, üniversite, uzak bir ülke ve aşk varsa çok anlamlılar. belki o iki kişiden biri için hiç önemli değil ancak diğeri için çok önemli olan mekan. her neyse o ayrılma sahnesinden sonra filmin nasıl olacağını tahmin etmemek mümkün değil. 10 ay insanları ayrı uçlara atarken 13 sene mi atmayacaktı. güç, ego değiştirecekti elbette her şeyi. filmde de öyle olmuştu. film, kendimize hep sorduğumuz ya böyle olmasaydı sorusunu duru bir şekilde cevaplayarak; aşkın, sevginin gücünü anlattı güzelce. evet film aslında diğer pek çok filmle benzer, klişelerle dolu ancak içerdiği mesaj güzel. bana kalırsa anı yakala fikri var içinde. bırak egonun, gücün peşini sevgiyi, anı yakala diyor adeta! aklıma şu dizeleri getirmiştir:
    "ne olmuş yani büyük adam olamadıksa?
    hayallerimizi satmadık ya."
    kısacası izlenmesi ve üzerinde düşünülmesi gereken bir filmdir.

    (bkz: rina)


    (leimone - 6 Temmuz 2011 23:59)

  • comment image

    klasik romantik komedi filmlerinden olmayan, hayata fantastik bile olsa gercekci bir bakis acisiyla yaklasan, eglenceli, surukleyici, duygusal, harika film. nicholas cage her zaman oldugu gibi harika bir oyunculuk sergilemis; hayati cozdugunu, anladigini zanneden, bu nedenle kor oldugundan renkleri yok sayan insanlarin gercek renkleri ve gun isigini gorunce gozlerinin kamasmasini ve saklanmak isteyislerini anlatan bir masal yaratilmistir.
    kendisini dunyanin merkezi olarak goren, kendisiyle ilgili her seyi evrenin yaradilis sebebi olarak anlamak isteyen, her konuda her seyden emin oldugunu zanneden birinin bile tepetaklak olabilecegini, aslinda kesin olan bir sey olmadigini, en emin oldugunuz seyler konusunda yanildiginizi gosteren bir filmdir bu.
    duygusal komedi sevmeyenler de sever. sonucta duygusaldir ama komedi degildir. hayatin en basit yonune fantastik bir bakis denilebilir. ve en basit ve en sade olan seylerin aslinda en onemli olan seyler oldugunu anlatir.
    film bittiginde kendinizi arinmis hissedersiniz; hayatta neyin sizin icin en onemli oldugunu sorgularsiniz. bu nedenle bile olsa izlenmesi guzel bir filmdir.


    (mylia - 20 Temmuz 2003 21:36)

  • comment image

    hayatımda izlediğim en iyi film.

    normalde bu tarz filmlerden hiç hazzetmememe rağmen, bu film bana dehşet huzur verir, çok anlamlı gelir.


    (yetersiz - 21 Eylül 2013 01:27)

  • comment image

    "yaşadığına gerçekten emin misin?" diye soran bir film..
    en sevdiğim filmlerden birisi olmasının asıl sebebi de bu.. hayatını yaşıyorsun, karşına bir fırsat çıkıyor, "acaba onu seçseydim ne olurdu" diye düşünen insanlara ait bir film.güzeller güzeli bir eşin var, hayatının yarısı saçma sapan işlerle geçiyor, ama keyif alıyorsun. şikayet de ediyorsun ama sevdiğin kadın sana her şeyi unutturuyor, çocukların sana güzel gözleriyle bakıp "baba" diyor..daha fazla bir şey mi istiyorsun, zenginlik mi, imrenilmek mi, saygı mı?hepsinin gerçekten elinde olduğunu ama senin gördüğün açıyla değil, başka ve gerçek güzellikte bir açıyla bakılması gerektiğini öğretiyor..
    gerçekten mükemmel bir senaryo..
    mükemmel bir aşk gösterisi..
    ve aslında hayat işte böyledir diyen bir film..keyiften öte imrenerek izlediğim, beni duygusallaştıran ve hayata değer verdiğimi hissetmekle zorlayan, bence, şaheser...


    (mestre - 13 Şubat 2005 20:56)

  • comment image

    soundtrackinde u2-one bulunan,
    yaptığımız seçimlerin dışında ayrıca paranın da her şey olmadığını belirten,
    brett ratner'in yönettiği 2000 yapımı duygusal film..


    (iris - 6 Ekim 2001 12:46)

  • comment image

    sevgiliyle sarilarak seyredilebilcek en güzel filmlerden biri. aile hayatinda mutlu olmadiktan sonra herseyin bos oldugunu farkina bir kez daha varilabilmesi adina çok güzel bir film.


    (genie - 19 Nisan 2005 18:37)

  • comment image

    klişeleşmiş romantik filmlerden tamamiyle farklı, tek kelimeyle mükemmel bir film... what if teması üzerine kurulmuş olan filmin özellikle son sahnesi çok etkileyici...


    (dieforyou - 19 Haziran 2005 15:52)

  • comment image

    siradan bi hollywood filmi gorunumunde olsa da kanimca anlatmak istedigi hikayeyi ve mesaji en iyi sekilde anlatmis filmlerden biridir, mesaj kaygisi varsa da basarili anlatimindan dolayi kesinlikle rahatsiz etmemistir film boyunca..

    --- spoiler ---
    filmin basinda kendinizi nicholas cage'in yerine koyup basina gelen gercekustu durumu, kendisi gibi kabullenmekte cok zorlanirsiniz.. nerde manhattan'in en zengin ceo'su, nerde 2 cocuguna zorla bakabilen, takim elbise almakta bile zorlanan, hobileri bowling oynamaktan ileri gitmeyen orta sinifa ait lastik saticisi.. yonetmenin filmde en basarili yaptigi sey belki de nicholas cage'le beraber seyirciyi onun yeni hayatina alistirmayi basarabilmesi olmustur, o cocuklarina bakmayi ogrenip karisina asik olmaya baslarken seyirci de ayni evrelerden gecer, ve tum o buyu bozuldugunda nicholas cage kadar siz de uzulursunuz.. fimin basindan ortasina kadar adamin kaybettigi hayat icin hayiflanirken, ortasindan sonra kazandiklarini daha cok gormeye baslar o kazandiklarini tekrar kaybettigi zaman buyuk bi bosluga dusersiniz, icinizden "git cabuk bul su tea leoni'yi ulan" lar gecirirsiniz..
    ---
    spoiler ---
    yonetmen, tum bu evreleri seyirciye yasatabilmeyi basararak cok iyi is cikartmistir, casting'in cok iyi olmasi leoni'yle cage arasindaki kimyanin muhtesemligi ve wicked game onemli noktalarini olusturur..


    (sgt pepper - 10 Temmuz 2005 19:16)

  • comment image

    daha sonra tüm üniversite hayatını geçireceğin insan seni ilk kez sinemaya çağırdığında kendisi bir sinema manyağı olduğu için gösterimdeki bütün filmlere gittiğinden, gidecek başka birşey bulamayıp seçilen bir filmdi. işte onun için çok özel bir filmdir. insanların seçimlerinin hayatlarını ne denli değiştirdiğini anlatır. kadermidir bilinmez ama 4 sene çok mutlu bir hayattan sonra aynı filmdeki gibi üniversite sonunda benim hayatımın kahramanı seçimini yapıp amerikaya gitmiştir, ve ne yazıkki aklı başına gelip dönmemiştir. bu şartlar altında kaderin cilvesi devam edip zengin ve mutsuz insanlar mı olacağız diye merak etmekteyim.


    (miel - 14 Ağustos 2005 12:45)

Yorum Kaynak Link : the family man