Hearts in Atlantis (~ Gizemli yabanci) ' Filminin Konusu : Orta yaşlı bir fotoğrafçı olan Boby Garfield, bir çocukluk arkadaşının ölümüyle sarsılır. 1960 yılında 11 yaşında yaşadığı yaz anılarına ve büyüdüğe şehre geri döner. O yaz, Boby'nin yakın arkadaşları Carol ve Sully ile paylaştığı arkadaşlık dolu bir yazdır. Annesi Liz ile beraber yaşadığı evlerinin bir odasını kiralamak üzere gelen Ted Brautigan'in,aralarına katılması ile yaşamları değişik bir anlam kazanır. Boby'nin kaybettiği babasının hatırası, çoğu zaman annesinin acımasızlığıyla arka planda kalmaktadır. Ama Ted, Boby'nin hayatındaki bu boşluğu ona yetişkin birinin dostluğunu ve ilgisini sunarak doldurur ve dış dünyayla ilgilenmesini sağlar. Fakat Ted beraberindeki karanlık geçmişiyle Boby'i hem şaşırtan hem de korkutan garip güçler getirmiştir. Sahip olduğu psişik güç Boby'e de geçmiştir. Boby, yazın bitiminde ihtiyar Ted'in yardımıyla hem kaybettiği babası hakkında hem de sevgi ve hayat hakkında yeni şeyler öğrenecektir. Ama Ted'in peşindeki kötü güçler gittikçe yaklaşmaktadır.
Dolores Claiborne(1995)(7,4-36811)
Apt Pupil(1998)(6,7-33099)
Instinct(1999)(6,6-32603)
Dreamcatcher(2003)(5,5-86580)
en sevdiğim stephan king kitabı olma niteliğini taşıyan ve bir birine bağlantılı üç öyküden oluşan, ülkemizde "maça kızı" ismiyle bulunabilecek güzide ktap. özellikle filmede konu olan ilk hikaye en beğendiğim kısmıdır.ayrıca stephan king'in her kitabını bir şekilde karakule serisine bağlama dürtüsünden bu kitapta payına düşeni(hem de fazlasıyla) almıştır, ha hiç de fena olmamıştır orası ayrı.
(illdan - 6 Kasım 2007 23:29)
filmin soundtrack albümü şöyle: 1. "the twist" - chubby checker 2. "carol" - chuck berry 3. sleep walk - santo & johnny 4. never really went away 5. "only you (and you alone)" - the platters 6. summer vacation 7. "sh-boom (life could be a dream)" - the crew cuts 8. "theme from a summer place" - percy faith & his orchestra 9. "twilight time" - the platters 10. the hill 11. "smoke gets in your eyes" - the platters 12. molly
(auro - 8 Mayıs 2008 22:48)
kitaptan bağımsız olarak -ki öyle değerlendirmekte fayda var- gerçekten çok güzel bir filmdir. kitabın içerdiği ilşikili 3 ayrı öyküyü aktaracak bir film büyük ihtimalle ilk hikayenin daha kendi tadını çıkararak sinemaya aktarılmasına engel olacaktı.içinden kaç film çıkar öyle de engin bir eser.
(nikdediginnedirki - 27 Haziran 2009 22:58)
izledikten sonra insanı çocukluğuna, çocukken oyun oynadığı yerlere, oynadığı oyunlara ve eski arkadaşlarıyla daha sık iletişim kurmaya yönlendiren süper film. sırf o güzel, masum, eğlenceli günleri hatırlatan 1,5 saat için bile izlenir.
(siraktan - 8 Mayıs 2010 16:49)
kitapta carol yazdığı mektupta "kalpler sağlamdır, kırılmazlar, yalnızca eğilip bükülürler" gibi bir şey demişti yanılmıyorsam.tamam biliyorum. haklısınız, "kırılsa yerinde duramazdın" gibi gülünç durabiliyor ama ne zaman canımın çok yandığını hissetsem aklıma bu söz gelir.
(babyjoe - 24 Şubat 2011 17:33)
çocukluğumun romanı. roman ne kadar hoş olsa da uyarlaması bir o kadar başarısız olmuş.
(meth - 1 Temmuz 2011 13:02)
--- spoiler ---"geçmiş, istediği anda bariyerleri aşarak gelebilir ve sizi nereye götüreceğini asla bilemezsiniz. tek yapabileceğiniz, gitmek isteyebileceğiniz bir yer olmasıdır."--- spoiler ---diyen film. kadrosundaki david morse, kırlaşmış saçları ve bebek yüzünün iticiliğini örten sakalı ile gâyet hoş gelir göze.
(martin jacques mystere - 26 Ekim 2011 23:55)
kusursuz bir stephen king öyküsü. rezalet bir uyarlama film. hikaye adamı ağlatır, film frank darabont'tan başkasına stephen king uyarlamak yasaklansın diye bağırtır.
(cuthbertallgood - 22 Eylül 2012 13:29)
anafikri okulda adam olun kumara neyin bulasmadan dersinizi calisin fena oluo sonu, bi de tanimadiiniz sari paltolu heriflerden uzak durun olan, birbirini tamamlayan uzun oykulerden olusan king eseri.
(phobios - 2 Şubat 2001 00:11)
bu film kış ile başlar, izlerken üşütür, sonra aniden ilkbaharı görüp çabucak yazı yaşatır, ısıtır, sevindirir, geçmişi hatırlatır ve yavaş yavaş sonbahara döner, kuruyan renk değiştiren ağaçları gösterir, serinletir, hüzünlendirir ve başladığı gibi kışa döner film, yalnız aynı hüzünle son bulmaz, akşam güneşini gösterir. kitabından ayrı tutmak gerekir. önce filmini izlemiş ardından birkaç yıl sonra kitabını okumuş benim için film apayrı bir yerdedir. soundtrack albümü muhteşemdir lakin (seni allah bildiği gibi yapsın nihat doğan!!!) bulunamamaktadır, gıcık etmektedir.
(red armadillo - 20 Mart 2013 01:38)
"oha bu ne ya sarı paltolu adamlar filan?" diye başlayıp, ilerledikçe merak uyandıran, bobby nin annesine rağmen okunan hoş bir kitap.
(lanata - 30 Eylül 2013 22:17)
kitaptan alinti, sosyal icerik olayina guzel bir ornektir sanirim:...en radikal yaşam tarzı değişikliğimiz bir köpek almaktan ibaret. sütyenlerini yakan kızlar şimdi iç çamaşırlarını victoria s secret'tan alıyorlar, ve barış uğruna korkusuzca seks yapan gençler şimdi gece geç saatlerde bilgisayar ekranlarının önüne oturup nette çıplak onsekizliklerin resimlerine bakan ve muhallebi gibi önleriyle oynayan şişko herifler oldular...biz sadece seyretmeyi seviyoruz...her şeyin elimizde olduğu bir zaman vardı...o zamanlar herşey ellerindeydi. ama çocuklar herşeyi kaybederler, çocukların parmakları kaygan, cepleriyse deliktir, bu yüzden herşeyi kaybederler...
(dreamania - 2 Mart 2004 09:20)
çok derin bir roman. stephen king evrenini tanıyanlar ve kara kule olay örgüsünü bütünüyle kavramış olanlar zaten bunu biliyorlardır. hikayeyi her hatırladığımda ben de filmdeki anthony hopkins gibi bir an transa geçip üç hikayeden hayal ettiğim güzel parçaları şöyle bir süzüyorum. filmini biraz önce cnbc-e vizyon filmleri kuşağından izleme şansı buldum. olabildiğince güzel olmuş. zaten sette çalışan kadroyu okuyunca ne kadar emek verilmiş olduğu görülüyor.carol ve boby beyaz çarşafların arasında öpüştüklerinde tüylerim diken diken oldu. olağanüstü bir atmosfer yakalamışlar. durduk yere yeniden okumaya başlayacağım kitabı.
(sirensoul - 15 Temmuz 2014 00:22)
yaşlı adam - çocuk arkadaşlığı daha güzel anlatılamazdı herhalde diye düşündüren, geçenlerde denk geldiğim, anthony hopkins hatırına hemen atladığım, sinematografisi güçlü film. zaten sonda da sinematografa selam çakıyorlar!
(massive inferno - 18 Temmuz 2014 04:43)
stephen king in hafiften ayıcana kitaplarından biri... (bkz: kendini kaptırmak)(bkz: elinden düşürmemek)
(hmmm - 14 Temmuz 2001 01:00)
kitabın orjinali ve çevirisi arasındaki başlık ve bahsi geçen oyun ilişkisi yalan rüzgarı senaryosu kıvamındadır. entrikalı ve karmaşıktır.kitabın adı hearts in atlantis, yani atlantis'te kupalar. nitekim ikinci hikayenin de adı bu, ve doğru çevirmişsin. fakat sözlüğe bakıp çevirirsen doğru, yani esasında yanlış. ordaki hearts hepimizin bildiği maça kızı oyunudur, gavurlar hearts der. atlantis'te maça kızı denebilirdi. fakat bu kez de kitap ismi için pek güzel durmamakta, o yüzden maça kızı ismini kabul edebiliriz. kitabın adını maça kızı yaparak oyunu bildiğini gösteriyorsun, fakat iç başlıkta kupalar yazıyorsun ve en beteri de hikayenini içinde king diye bahsediyosun. bu insanlardan ne istiyorsun ha.
(judas - 10 Eylül 2004 05:43)
-have you kissed her yet?-yuck!-well, you will, i promise you. you will. it will be the kiss by which all others in your life will be judged, and found wanting.*
(eleventh american esme has met - 18 Mart 2005 16:44)
2001 yılı mahsulu, yönetmenliğini scott hicks'in yaptığı, abd yapımı film.stephen king öykülerini yağmalama içgüdüsü ile çekilmiş vasat bir film. her karesinde çok daha iyi olabilirmişin izlerini taşıyor, ama olamıyor. bobby: why do we always expect home to stay the same? nothing else does.
(uzuntu - 6 Ekim 2005 12:19)
bir arkadaşımın elinde chesterfield sigarası görüp hayırdır diye sormamla elime tutuşturulan kitap. halbuki stephen king sevmezdim ki ben ama insan henüz 20 yaşındaysa ve hep merak ettiği 68 kuşağı hakkında birisi onu yaşayanlarca asla anlatılamayacağını iddia edip üstüne bir roman yazıyorsa, kitap okunuyor ve tüm aksaklıklarına rağmen çok seviliyor.20 yaşındaki insan bir bakıyor ki kendi kayıp kıtası dtcf'nin taşlarla sınırlanamamış coğrafyasında elinde bir chesterfield sigarası dalgın dalgın gezmekte ve nerede bir barış sembolü görse kahramanlardan birinin olanca kıllı bacaklarını sıvayarak çoraplarındaki simgeyi gösterdiği günü hatırlayıp gülmeye başlıyor.
(talassa - 6 Ekim 2005 12:32)
anthony hopkins'in transa gectigi sahnedeki inanilmaz performansi ile hafizaya kazınan film. (bkz: kendiyle barisik olmak)
(berenice - 20 Şubat 2006 01:51)
Yorum Kaynak Link : hearts in atlantis