The Godfather: Part III ' Filminin Konusu : Baba III sinema tarihinin başyapıtlarından biri olan 'Baba' serisinin üçüncü ve son filmi. Ailenin lideri olan Michael Corleone artık 60’ına geldiği için kendisine yeni bir varis aramaktadır. Kendisi yeraltı dünyasından çekilecek ve ailesinin suç dünyasıyla ile olan bağlarını da koparacaktır. Varis olarak gözünü kestirdiği kişi ise Vincent’dır. Fakat olaylar Michael’ın umduğu gibi gitmez ve yeni hesaplaşmalar ve oyunlar baş gösterir...
The Godfather(0)(9,2-1700803)
The Godfather: Part II(1974)(9,0-973446)
Goodfellas(1990)(8,7-1069046)
Reservoir Dogs(1992)(8,3-803986)
Scarface(1983)(8,3-672165)
Taxi Driver(1976)(8,3-687357)
Heat(1995)(8,2-514299)
Scent of a Woman(1993)(8,0-227823)
Carlito's Way(1993)(7,9-185109)
Serpico(1974)(7,8-95063)
Donnie Brasco(1997)(7,8-254618)
The Devil's Advocate(1997)(7,5-335892)
haksız yere yerden yere vurulan izlemesi keyifli film.haksız yere yerden yere vurulduğunu düşünüyorum çünkü mukayese edildiği filmler sinema tarihinde şimdiye kadar çekilmiş en aşmış sanat eserleri arasında yer alıyor. the godfather part 1 mi the godfather part 2 mi? bence ikinci film birincisinden daha üstündür ama birincide unutumaz bir marlon brando vardır. aslında iki film beraberdir. (bkz: unutulmayacak film sahneleri/#4361920)üçüncü bölümün zaten bu filmleri aşması beklenmiyordu. aslında ilk iki filme bir selam, kapanış niyetine çekilmiş bir film. babanın kızı rolünde sophia coppola yerine winona ryder düşünülüyormuş, malesef hastalığı nedeniyle olmamış. kötü olmuş, sofia kuzeni nicolas cage misali başarısız, sönük.al pacino yine inanılmaz. sadece filmin sonundaki rolü değil, kendisine saldıranların kim olduğunu fark ettiğinde ve hemen peşinden diyabet komasına girdiği sahnede de inanılmaz oynuyor. "fredo, fredo" diye bağırıp düşmesi unutulmazlar arasında.ilk iki filmle mukayese etmeden, onlara selam duran, hikayeyi kapatan tamamlayıcı bir film olduğu düşünülerek izlendiğinde gayet keyifle seyredilen bir yapım.en azından koskoca michael corleone'nin ne hale düştünü görüyoruz. yaptığı kötülükler en sonunda en çok sevdiğinin elinden alınması ile kendisine geri dönüyor. bu bağlamda bakıldığında mafyayi öven değil gayet döven bir film oluyor.efsanenin kapanışı, ilk iki filme selam, gönül rahatlığı ile izleyebilirsiniz.
(anoktale - 29 Ocak 2008 19:31)
ilk filmdeki vito corleone'nin ölüm sahnesi ile bu filmin sonundaki michael corleone'nin ölüm sahnesi karşılaştırıldığında, michael'ın niye başarısız olduğu rahatlıkla görülebilir. vito corleone ölümünden hemen önce bahçede torunuyla mutlu bir şekilde oynamakta, aile işlerini çok güvendiği küçük oğluna bırakmanın ve elini eteğini çevirilen işlerden çekmenin huzurunu yaşamaktadır. bir aile kurmuş, bu aileyi rahat yaşatmak ve birarada tutmak için elinden geleni yapmış ve görevini güvendiği birine devretmiştir. huzurlu ölmüştür kısaca. öldüğünde yanında onunla oynamaya çalışan bir torunu vardır.michael corleone ise yine bir bahçede, şimdiye kadar dans ettiği ve kaybettiği kadınları (kızı, ilk karısı, ikinci karısı) düşünerek, yalnız başına ölmüştür. öldüğünde yanında onunla oynamaya çalışan bir köpek vardır.
(meinherzbrennt - 8 Şubat 2009 02:50)
senaryosu coppola ve mario puzo tarafından ortak yazılmış olan, son godfather filmi.andy garcia, part1 de ölen büyük kardeş sunny'nin aynı babasına çekmiş oğludur. kafasını attıranın kulağını ısırır, ciğerini söker.ama özünde çok hissiyatlı bir çocuktur üstelik çirkin kuzenine* yanıktır.daha önce yazılmış olduğu gibi, filmin son yarım saati bilemedin 45 dakikası dışında zaman zaman iç baydığı doğrudur.en etkileyici sahneler kanımca final ve yaşlı michael corleone'nin sicilya'da günah çıkardığı sahnedir.finali efsaneye yaraşır bir şekilde bitmiştir.ek bilgi olarak geçtiğimiz yıllarda 4. bölüm için tüm hazırlıklar yapılmış, hatta ve malesef leonardo di caprio baş rol oyuncusu olarak seçilmiştir.fakat o sıralarda mario puzo hakkın rahmetine kavuştuğu için proje iptal edilmiştir ve ne de güzel olmuştur.
(sowilo - 3 Ekim 2002 17:22)
tüm seri bütün olarak düşünülürse (ki bence öyle düşünülmeli)gayet güzel olan 3. ve son godfather filmi...öncekilere göre biraz daha az aksiyon içersede olay ve karakter gelişimi olarak gayet güzeldir... ama seriyi özümsemek gerekir o ayrı...
(dirk pitt - 26 Ocak 2003 23:29)
--- spoiler ---bu filmle ilgili gözüme çarpan bir detay da şudur: michael ve karısı kay sicilya'daki kasabada gezerken kilisenin önünde bir evlilik törenine denk gelir. tam o sırada önlerinden portakal dolu kefe taşıyan katır ve sahibi geçmektedir. ikinci filmde de hatırlarsanız, küçük vito, annesi öldürüldükten sonra kasabadan kaçmak için bir satıcının katırının kefesine gizlenir ve satıcı aynı kilisenin önünden aynı yönde katırıyla geçer.--- spoiler ---
(brocx - 30 Ekim 2011 03:15)
puzo bunun senaryosunu para için, ilkini babasının hayrina yazmış. godfather 2'nin gelirini ise mehmetçik vakfına bağışlamıştır. böyle saçma eleştiriler var.bence çok güzel film. godfather hayranı olup da bunu sevmemek imkansız. elbette ilk ikisi kadar iyi değil ama kötü de değil. sadece sofia coppola sırıtıyor ki, o da winona ryder'ın son anda yaptığı yamuk nedeniyle oradadır.
(cegevera - 4 Haziran 2012 20:07)
ilk iki filmden kötü olması, onu kötü bir film yapmaz öncelikle.godfather serisi ile dünyadaki diğer filmler arasında uçurum vardır, godfather i - ii ve diğerleri şeklinde sıralanır.işte godfather iii de, diğerleri arasında gayet olumlu bir yere sahiptir.ek: sırf şu sahnesiyle bile çok çok önemli bir yere sahip filmdir : http://www.youtube.com/watch?v=_zguulhly2o şurda 2 dakikada verdiği duyguyu, yaşlılık ve çaresizlik hissini, 200 dakika çekilen filmlerde veremiyor millet.
(kamera motor - 4 Haziran 2012 20:10)
tom hagen olmayınca bariz bir şekilde öncekilerdeki tadı vermeyen film. ancak yine de finaliyle (opera bitimi) insanı olduğu yere çivileyecek kadar güzel.
(quisalas - 14 Eylül 2003 04:01)
"insanlar carleone ailesini tek bir sesle hatırlayacak" - michael corleone
(zorba - 16 Eylül 2003 00:25)
kanımca ilk iki filmden hiç bir şekilde aşağıda kalmayan bir devam filmidir ve her üç film de bir arada değerlendirilmelidir. sadece son otuz dakikası değil, filmin baştan sona tamamı sıkılmadan rahatça izlenebilmektedir. --- spoiler ---özellikle filmin ikinci yarısının başında, babanın oğlunun, kendisine corleone kasabasından öğrendiğini ifade ettiği meşhur baba şarkısını italyanca orjinal sözleri ile birlikte söylemesi filmin en güzel sahnelerinden birisidir. ancak filmin sonunda kiralık katilin eşek taklidi yapan oğluna ne olduğu anlaşılamamıştır.--- spoiler ---
(aegeus - 25 Eylül 2003 10:08)
--- spoiler ---kay ve michael ilişkilerinin sonlanmasının üzerinden uzun yıllar geçmiş olmasına rağmen ilk kez, oğullarının ilk performansını izlemek için, sicilya'dadırlar. michael bir tilkilik yapıp kay'in şoförü olur ve ona memleketini dolaştırmaya başlar. herhangi genco bir aşık gibi, sevdiği insanın o kültürü tanımasını, neyle yoğrulduğunu görmesini, nelerden sıyrıldığını ve halen hiç ummadığı anlarda nelere hasret duyduğunu, bu insanların yaşadıkları metropol hayatına hiç benzemeyen, acıyla eğlencenin iç içe olduğu hayatı anlamaya çalışmasını, zeytinlikleri görmesini, şarabın, zeytinyağının, makarnanın hasını tatmasını istemektedir. gezide, bir babanın namus sebebiyle kızını öldürmesini anlatan bir kukla tiyatrosunu alkışlarla izleyen halk veya bisikletle yoldan geçen bir ihtiyarın birden bire ona çiçek vermesi gibi, hep şehir hayatında olmuş kay gibi biri için bayağı tuhaf enstantaneler yaşanır. bir süre sonra michael'ın kaçak olduğu sırada kaldığı eve gelirler. yemek yerlerken, hayatının bu döneminde hep hayalini kurduğu değişimi belki de ancak itiraf ederek yaşayabileceği sanrısına kapılmış olan michael, kay'e onun kendisini affetmesine ne kadar ihtiyacı olduğunu anlatmaya başlar. kay, baba'nın bir bağışlanma psikozunda olduğunu bilmediği halde onun sözlerini, "şimdi de tanrın olmamı mı istiyorsun" diyerek yanıtlar. geçen zaman boyunca kay'i gerçekten ilahlaştırmış olsa da michael, "biraz daha samimi biri olmanı" der ve kay'i daima sevdiğini, bir aile oldukları anları hatırlayarak hayata tutunduğunu, kay'den halen karısıymış gibi bahsederek açıklar. kay'in düşündüğünden başka bir adam olduğunu, onun bunu görebilmesini çok istediğini, kay'in onu terk ettiği dönemde bunun başına geleceğini sezdiği için, kaybetme korkusuyla yanlış şeyler yaptığını anlatır. sanki kay, "ben de seni seviyorum" dese, tüm ölümler, vahşilik, hırslar, her şey geride kalacak, onun için yepyeni bir hayat başlayacak gibidir. bu sahnelerde michael ayrıca ilk filmdeki düğün sahnesinden beri ilk defa tamamen kay ile birliktedir. aklındaki tek şey kay'in varlığıdır; ilk kez kalbinin derinliklerinden, safça, çaresizce, umutla kay'e aşkından bahsetmektedir. michael konuştukça kay yumuşar ve o da çözülür. o da her zaman michael'i sevdiğini ve ölene dek seveceğini itiraf eder. ikisinin de gözleri buğulanır, uzaktan uzağa el ele tutuşurlar ve bir süre sessizlik olur. bu an, bizim eski aşklarla buluşmalarımız, canımızdan değerli aşkımızın başına bir bela gelirse bile yaşamak isteyeceğimiz bir andır. bu, daha önce hiç aşık olmamış olsak bile, hayalimiz; bu, bizim anımızdır. tam o sırada kapı çalınır ve don tomassino'nun öldürüldüğü haberi gelir. başımıza hep gelen ve mütemadiyen gelecek olan budur. birisiyle çok fazla yakınlaşırsanız, her şey geride kalmış gibi, dışarıda hiçbir hayat yaşanmıyor gibi, o andan sonra tamamen bambaşka bir hayat başlayacakmış gibi yakınlaşırsanız ve bu gerçekten böyle bir etkiye sebep olacak bir an ise mutlaka bir şey olur: kapı vurulur, telefon çalar, mesaj gelir, elektrik kesilir, dışarıdan bir çığlık duyulur, bir şarkı başlar, bir kedi geçer, biri osurur. bu ufacık bölünmeyi takip eden saniyede ise ikiniz de başka birileri olmuşsunuzdur artık. o ana, o ruha, o yoğunluğa dönüş mümkünsüz ve uzamı sonlanmış o iki insan sadece anıdır. işte aynanın, bizi çevreleyen zarın, kaderin ve ölümün ötesine geçemememizin sebebi böyle küçük çıtkırılmalardır.sahnenin devamında, kapıyı çalan adamla konuşan michael'i izleyen kay çok kısa bir süreliğine görülür ve uzaktan onlara bakarken şöyle der: "hep aynı şey olacak..."perfetto.--- spoiler ---
(cyrano - 18 Kasım 2013 01:29)
sinema yazarları sofia coppola'nın filmdeki oyunculuğu pek beğenmemişler. bunu veri olarak kabul edersek (ki sanırım edebiliriz, "baba" dan bu yana geçen 14 yılda 3 filmde oynamış) şöyle bir benzetme yapabiliriz;filmde michael corleone "aile" sini korumak için "iş" lerini bırakamıyor ama bu ailesinin zarar görmesini engellemiyor hatta ailesine zarar veriyor (spoiler yapmamak için ayrıntı yazamıyorum. gerçi bu film klasik sayılır spoileri olur mu bilmem)francis ford coppola da ailesini (kızını) koruyup, kollamak için ona bu filmde rol vermiş ama ters tepmiş, kızı rolün altından kalkamayınca hem kızı hem filmi zarar görmüş.not: bu arada bir metin yazarı arıyorum (farkettim ki ilkokul kompozisyonları tadında yazıyorum), ben fikir vereyim o yazsın.
(tatli cocuk - 4 Mart 2004 21:31)
keske üc filmi videocudan kiralayip iki hafta icerisinde degil, teker teker ilk ciktiklari zaman sinemada seyredebilseydim dedim, ancak portakal agacindaki vitamin olarak ilk iki filmi anlamayabilirdim. aradan yillar gecmistir, seyirci hep ilk iki filmin özlemiyle, arada verilen flashbacklerde duygulanir. örnegin michael corleone, oglu gitar calip sarki söylerken apolloniari ile dansetmelerini hatirlar ve o gencecik yasta ölen karisini görürüz dansederken. bu gibi sahneler ilk filme asik olanlari mest eder, örnegin bakiniz mesela misal olarak ben.keske robert de niro'yu da ikna edip 1930lardan devam etselerdi. gerci yine genco erkal olive company dükkani önünde bir sahne var ama ailenin tarihini epey bir bosvermisler. yine de opera, kiralik katilin muhtesem numarasi, michael'in aglamasi gibi harikulade sahneleriyle bir kez daha hasta etti beni francis.
(kwisatz haderach - 27 Nisan 2004 12:12)
bu filmi yerin dibine sokanlarin shawshank redemption denen filmi bas taci eden yuce imdb uyesi sinema ve gorsel sanatlar gurulariyla ayni kisiler oldugunu dusunuyorum. ilk iki film olayin evrenini, gorsel estetigini, karakterlerini her bir seyini yerli yerine oturtuyor fakat ilk iki filme anlam katan butun aciklamalar, butun cozumlemeler bu filmde. vatikan/avrupa/kuresel gucler konularina bodoslama dalmasi ilk iki filmin mistisizminden uzaklasmasina neden olmustur elbette ama ilk iki filmde o otantik "baba" atmosferinde soylenebilecek her sey soylenmisti artik, bu film "nostaljik bir hosluk" olmaktan oteye gitmek istiyor idiyse bu atmosferden uzaklasip farkli bir dil kullanmak zorundaydi. godfather serisinden anladigi uc karizmatik sahne, bes aforizma, bes-on carpici olum sahnesi olanlarin bu filmde aradiklarini bulamamis olmasi cok normal.tek bir hikayeyi anlatan bir film serisinin kendi icinde karsilastirilmasini zaten sacma buluyorum. basi oyleydi sonu da boyle iste allalla.
(our boys didint du dort - 13 Mayıs 2014 05:44)
--- spoiler ---güzelliğini amcası fredo'dan alan mary'nin genç yaşında öldüğü film.--- spoiler ---
(kursungecirmeyenenzim - 16 Mayıs 2014 19:29)
hakkında yapılan ilk iki filme ihanet gibi yorumlara kesinlikle katılmadığım şaheser.finaline doğru artan gerilim ve sonunda michael corleone'nin düştüğü o acıklı durum o yalnızlık için bileizlemeye değer.
(bombadil - 13 Ağustos 2014 17:59)
filmde vincent mancini ve don licio lucchesi arasinda cok guzel bir diyalog var:vincent: don lucchesi, you are a man of finance and politics. these things i don't understand. lucchesi: you understand guns? vincent: yes. lucchesi: finance is a gun. politics is knowing when to pull the trigger. turkcesi ise soyle:vincent: don lucchesi, sen para ve siyaset adamisin. ben o islerden hic anlamam. lucchesi: silahlardan anlar misin? vincent: evet. lucchesi: para silahtir. siyaset ise tetigi ne zaman cekmek gerektigini bilmektir.
(excellency - 30 Mayıs 2005 03:01)
türkçe dublajla izlenmemesi gereken filmdir. cünkü filmdeki son ağlama sahnesinde, al pacino gık çıkarmazken, bizim deha dublajcılarımız "bööhhüüaaa bööhhüüaaa" şeklinde ses vermişlerdir. filmin en güzel sahnesinin icine etmişlerdir.
(gevrekci - 1 Şubat 2006 22:17)
sofia coppola, godfather trilogy'sinde ilk kez 3. bölümle yer almamıştır. ilk bölümde gerçekleşen seri cinayetler esnasında, michael'ın, connie'nin kızına kilisede vaftiz babalığı yaptığı sahneyi hatırlayın, orada vaftiz edilen bebek, sofia'nın ta kendisidir.torpil morpil demiş birçok suser. zaten bunun bir aile filmi (kendi tabiriyle, home made) olduğunu coppola bizati kendisi dile getirir. misalen, connie (talia shire), coppola'nın kız kardeşicarlo (connie'nin ilk eşi), coppola'nın büyük oğlumüzikleri besteleyenlerden carmine coppola, coppola'nın babasıve sofia'da kızıdır.görüldüğü üzre, godfather tam bir aile prodüksiyonudur. bir torpilden bahsedilecekse, baya büyük bi torpilden söz etmek lazımdır.
(logan - 4 Mart 2006 23:46)
tom hagen karakterinin eksikliğinin acayip şekilde hissedildiği film. robert duvall "al pacino ne alırsa yarısından aşağısını kabul etmem" deyince copolla parasızlıktan onu öldürmek zorunda kalmış. bir de michael'ın saçları olayı var bu filmde insanı sinir eden. copolla dvd commentary'de: "michael'in saçını 50 kere yapıp bozduk ve sonra bu hale karar kıldık, ve bu halini tercih ettiğim şu an hala için çok pişmanım" diyor.
(xerathul - 3 Temmuz 2006 23:50)
Yorum Kaynak Link : the godfather part iii