Zendegi va digar hich (~ E a Vida Continua) ' Filminin Konusu : Zendegi va digar hich is a movie starring Farhad Kheradmand, Buba Bayour, and Hocine Rifahi. A director and his son return to a region damaged by the Guilan earthquake, hoping to find the children who appeared in his film a few...
Nema-ye Nazdik(1991)(8,3-12034)
Zire darakhatan zeyton(1994)(7,8-4849)
Ta'm e guilass(1997)(7,7-18555)
Bad ma ra khahad bord(1999)(7,6-7141)
abbas kireostiami'nin belgeselle kurguyu karıştırarak ürettiği, önemli bir iran filmi. 1990 yılında (tam da dünya kupası maçı oynanırken) iran'da çok büyük bir deprem olur. sonra bir film yönetmeni, yanına küçük oğlunu da alarak deprem bölgesini ziyarete gider.yönetmen: deprem sırasında neredeydiniz?1.çocuk: kavede maç seyrediyorduk. arjantin'le belçika oynuyordu.yönetmen: peki nasıl başladı?2.çocuk: hızlı... ilk on dakika arjantin daha iyiydi...
(sudaki duman - 26 Temmuz 2002 12:41)
abbas kiyarüstemi’nin köker üçlemesi’nin ikinci filmi zendegi va digar hich. 1991 yılı yapımı bu film, deprem sonrası köker’e ulaşmaya çalışan bir baba ve oğlunun gözünden anlatıyor hikâyesini. zendegi, farsçada “yaşam” demek. film türkiye’de “ve yaşam sürüyor” adıyla biliniyor.
(zarp - 21 Temmuz 2011 22:34)
iran sinemasını neden seviyoruz sorusuna cevap niteliğinde bir abbas kiyarüstemi filmi. puya ve babasıyla birlikte bir yolculuğa çıkıyorsunuz, onlar kadar arayış içinde bulabilecek miyiz merakındayız, tozlu yollardan geçip, depremde yaşanılanları dinliyoruz, üzülüyoruz, her şeye rağmen devam etmelerini, güçlü olmalarını takdir ediyoruz. üstümüz başımız toz içinde kalıyor, biz de susuyoruz puya gibi. film bir şekilde ruhumuzun bir yerlerinden bizi yakalıyor çünkü yaşanılan bütün yalınlığıyla gösteriliyor, zorlama diyaloglar yok orada ne yaşanıyorsa filmde gördüğümüz o fazlası değil.--- spoiler ---sonu olmayan bir film belki ama bize arayış içinde olduğumuz zaman varılacak şeyden çok yolda olmanın önemli olduğunu anlatıyor. bir de her zaman biliyoruz umut vardır, o umuda sığınıp devam ederiz yoldaki zorluklara.--- spoiler ---
(remembrance - 27 Kasım 2012 19:59)
aga, bu filmde puya'nın kafa tam bilal. baba yüz kere laf anlatıyor tın tın. yüzünden akıyor resmen süzmelik. adamlar deprem muhabbeti yaparken, puya, "ya diğer futbol maçı neydi" diye soruyor.- akşam neyle geri dönücez piki?- botla.- tamam da neyle dönücez?---0-----tımım bıbıcım.filmi de, hane-i dost kocast'tan iki yıl sonra izleyince, benim için iyice cinéma vérité'liği uygunlaştı.
(sanal hayvan - 11 Mart 2014 22:07)
köker üçlemesinin ikinci filmi.ilk film "arkadaşımın evi nerde?" filminin başrol oyuncusunu aramak için oğluyla beraber depremde büyük hasar gören köker köyüne giden bir adamı ve depremzedeleri anlatıyor.depremden kısa bir süre sonra insanlar normal hayatlarına dönüyorlar ya da en azından çabalıyorlar.filmin sonundaki yokuş metaforunu çok beğendim.hayat düz yoldan ziyade yokuş gibi,yokuşu tek seferde çıkmak kolay değildir bazen araba gibi geri geri yokuş aşağı kaymak zorunda kalabiliriz,önemli olan tekrar yokuşu çıkmayı denemek.yoldaki engellere rağmen; ve yaşam sürüyor...
(gskopat - 16 Haziran 2014 00:48)
-çocuk saflığı ve alaycılığı-bolca araba içi çekimi-çocuğuyla bir başına güçlü anneler-saf ve sade bir anlatım(bkz: kiarostami and nothing more...)
(threea - 12 Haziran 2015 22:44)
nasıl ki güney kore sineması denilince "intikam",hollywood denilince "bilgisayar efektleri, teknoloji",fransa denilince "romantizm, romantik komedi",norveç, danimarka denilince "absürt komedi",brezilya denildilince "sokak çeteleri, uyuşturucu",aklıma geliyorsa, iran sineması da bana sadece "dram"ı çağrıştırıyor.iran sinemasının her filmi aynı ali şeriati'nin kitaba başlangıç cümlesi gibi:-"sizi rahatsız etmeye geldim!"--- spoiler ---baba köker'e gitmek için davranır. puya ise köker'e yakın yerdeki anten kurulumunu gördükten sonra burada kalıp maçı seyretmek ister. baba yola devam etmek ister ama bir yandan da çocuğunu üzmemeye çalışır. sonra oradaki küçük depremzede çocuklara oğlunu kastederek "onunla ilgilenir misiniz?" diye sorar. küçük kız çocuğu gözleri dolduran cevabı verir:- "kardeşimmiş gibi."küçük kızlar derede bulaşık yıkarken baba onlarla sohbete başlar. ve evlerinin nerede olduğunu göstermelerini ister. kızın biri "işte şurada tepenin orada, çam ağacının yanında" falan diye anlatır, baba, sonra diğer kıza "sizin ev hangisi?" diye sorar, kız "bizimki tamamen yıkıldı onun için görünmüyor" diye cevaplar.depremden bir gün sonra evlenen gençle yapılan muhabbet de insanı hüzünlendiryor.- "depremden hemen sonra evlendiğinize göre ailenizde fazla ölen yok sanırım."- "hayır, tam tersine, kuzenler, amcalar, teyzeler aşağı yukarı 65 akrabamı kaybettim."- "buna rağmen evlendin mi?"- "bütün akrabaları kaybedince, onayını bekleyecek büyüğümüz kalmadığı için hemen evlendik."--- spoiler ---
(zemin yesil 12 yildiz 3 ok sari - 13 Ocak 2016 13:31)
yönetmenin yarı belgesel niteliğindeki diğer bir filmi olan nema-yı nazdik'de olduğu gibi (#63677452) 'sanat'a dair enfes tanımlamalara yer veren filmdir.--- spoiler ---puya: ruhi bey, "arkadaşımın evi nerede" filminde oynarken niye daha yaşlıydınız? ayrıca bir kamburunuz vardı.ruhi bey: evet, seni şaşırtması normal. o kambur film için sırtıma konmuştu. bana daha yaşlı görünmem gerektiğini söylediler. bana söyleneni yaptım. fakat bundan hoşlanmadım. bu adil değildi. bilmiyorum hangi sanat insanın daha yaşı ve çirkin görünmesini ister. sanat demek mutlu ve güzel şeylerin seni etkilemesi demektir. sanat insanı gençleştirir. onları ihtiyar yapmaz. evet hayatta kalmaya devam etmek de bir sanattır. sanırım her şeyin en yüce sanatı budur, sizce de öyle değil mi?ve tanrı'ya kükürler ki yaşamaya ve genç kalmaya devam ediyorsunuz. insanların çoğu gençliğin değerini bilmiyor. yaşlanıncaya kadar öyle. bundan zevk almayı bilmiyor. ve ölüm gelinceye kadar da yaşamın değerini bilmiyorlar. (...) eğer bize öldkten sonra hayatımızı yeni baştan yaşamak fırsatı verilseydi bundan yararlanmayı bilirdik.--- spoiler ---
(curve - 24 Ekim 2016 21:40)
1991 yapımı, orjinal ismi "zendegi ve diger hiç" olan abbas kiarostami filmi.iran'da meydana gelen yıkıcı bir depremden sonra, bir yönetmen oğluyla birlikte arkadaşımın evi nerede isimli filmde rol verdiği çocuğu, çocuğun yaşadığı ve depremden yoğun zarar görmüş olan kasabaya gidip aramaya başlar.filmde dikkat ceken onemli bir unsur, kasabada yaşanan yıkıma rağmen, filmin isminde de belirtildiği gibi hayatın devam etmesi, insanlarin yıkımın getirdiği olumsuzluklara ragmen yaşamlarını sürdürmeleridir. sevgilisiyle evlenme hazırlıkları yapan genç oglan, ve başta çocuklar olmak üzere, kasaba halkının bir kısmının dünya kupası maçını izlemek için duydukları heyecan, filmin iyimserlik dolu mesajını seyirciye başarıyla aktarır.
(yunus - 19 Mayıs 2005 10:34)
khane-ye doust kodjast'la başlayıp zire darakhatan zeyton'la biten üçlemenin ikinci filmi. khane-ye doust kodjast'ta ahmed'in koşa koşa bir çırpıda geçtiği yollar bu kez bitmek tükenmek bilmiyor. ama yıkıntıların altında, toz toprak içinde de olsa hayat ve dünya kupası devam ediyor. üçlemenin verdiği bir başka haz da, hayatın akışını kiarostami'nin her filmde biraz daha büyüyen çocuklarının yüzlerinden, konuşmalarından, tavırlarından izlemek.
(zazie - 25 Aralık 2005 01:10)
Yorum Kaynak Link : zendegi ve diger hiç