ricky gervais ve stephen merchant ikilisinden yeni bir tv dizisi. dizi için warwick davis ile anlaşılmış ve "bu küçük insanın günlük hayatında olan büyük olaylar"ı merkez alan bir gözlem komedisi^* ortaya çıkacakmış. bbc2'de yayınlanacak dizide söylentilere göre gervais-merchant ikilisi ufak rollerde oynayacaklarmış.

http://www.imdb.com/title/tt1641247/

(911 turbo - 30 Nisan 2010 11:42)

ilk bölüm itibarıyla biraz sönük başlasa da, sonradan açılacağını düşünüyorum. warwick davis, david brent'in küçük versiyonu gibi olmuş. the office ile arasındaki benzerliğin çok fazla olması biraz rahatsız etti ancak, ilerleyen sahnelerde diziye ısındım.

--- spoiler ---

warwick davis'in cüce ajansı işletiyor olması ve liam neeson'ın ricky ile stephen'in karşısında dünyanın en ciddi tavrıyla komedi yapmaya çalışması bünyemde yarılmalara yol açtı.

--- spoiler ---

(911 turbo - 11 Kasım 2011 13:28)

ricky gervais'in işlerini seven herhangi birinin bu diziyi sevmeme ihtimali yok. extras kadar iyi diyebilirim.

(ziggy played guitar - 25 Kasım 2011 18:25)

extras'ı the office uk'den daha çok seven biri olarak ziyadesiyle mest oldum. yapı itibarıyla tekrarlara kaçsa da zaten topu topu 6 bölümlük 2 sezonu + noel özel bölümleri olan iki dizinin bölüm sayısıyla bunu toplasan normal şartlarda bir sezon bile etmez. tabii "toplasan 10 yıl ediyor, bir şeyler de değişmez mi " diyenler de oluyor ki sonuna kadar haklılar. tüketim toplumunda her şeyin çabuk eskidiği bir dönemde bu tarz (burada da esas olarak hastası olduğum şey mockumentery değil cringe comedy yapmaları) düzgün bir şekilde icra edildiği müddetçe zevkle seyrederim..

(rare - 6 Aralık 2011 00:36)

komedi dizisi olarak lanse edildiğine bakmayın, başına oturup çok kolay bir şekilde ağlayabilirsiniz de. tabi iki saniye sonra sinirleriniz iyice bozulduğu için katıla katıla gülmeye de başlayabilirsiniz. küçük insanları anlatan çok güzel bir dizi.

(birboluikigetekare - 23 Aralık 2011 21:16)

extras fanboyları için yapıldığını düşündüğüm dizi. misal benim için.

neredeyse o kadar aynı ki her şey. tamam, yine tipik ricky gervais ürünü; muhteşem rezillikler, hüzünlü kahkahalar. ama işte, aynı be. yani. sanki extras'ın uzatmaları oynayan hali gibi. warwick davis bariz andy millman burada. hayatında da tıpkı andy'ninki gibi eblehler dolu.

dediğim gibi, yine çok güzel. devamı da gelir umarım. ama yani, tekrar işte.

bu arada warwick acayip iyi oynuyor, o ayrı.

(sutsuz kahve - 13 Ocak 2012 23:43)

http://4.bp.blogspot.com/…vadplgnrc/s1600/9c7ox.jpg

(charlotte blanc - 20 Şubat 2012 14:37)

zaman zaman çok güldüren zaman zaman güldüğünüz şey yüzünden kendinizden utanmanıza neden olan dizi. hele bir sakat çocuk sahnesi var ki hem güldüm hem kendimden iğrendim ilginç bir dizi anlayacağınız.

başlamayı düşünen arkadaşlar için yemek öncesi niyetine bence yayınlanmış bölümler içindeki en yaran sahne;

http://www.youtube.com/watch?v=5lyekseolaw

(reseoz - 24 Şubat 2012 00:19)

harika bir ingiliz komedi yapımıdır. hakkında söylenecek çok şey var aslında. önce ben ricky gervais'in ne kadar kıvrak zekalı bir adam olduğuna değineyim (ki kendisinin büyük bir hayranıyım).

kendisi golden globe'da ünlüleri yerden yere vururcasına espriler yapmasını daha sonra birçok talk-show programında büyük bir özgüvenle savunmuştur. insanlar beni ve espri tarzımı biliyor. beni o tür gecelere davet edenler salak değiller. muhtemelen bendeki malzemeyi kullanarak rant peşinde koşuyorlar. ve bunun için bana para ödeyeceklerse ben neden işimi yapmayayım tarzı (özetle) cümleler sarf etmişti. zaten son dönem büyük amerikan komedi dizisi olan louie'de oynadığı sahneler ve yazdığı metinler (louis ck ile birlikte) de ne kadar usta bir komedyen olduğunun kanıtıdır. 3 kapalı gişe stand-up gösterilirini söylemiyorum bile. 7 bafta, 4 british comedy ödülü, 3 altın küre, 2 emmyve 1 screen actors guild ödülü de ne kadar ilgi gören biri olduğuna dair diğer kanıtlardır. cem yılmaz'dan sonra conan o'brien ve louis ck ile birlikte en çok güldüğüm komedyenlerdendir ricky gervais.

dizi/mini diziye dönecek olursak.

--- spoiler ---

dizi harry potter serisinden taıdığımız warwick davis (cin karakteri) in etrafında geçiyor. kendisi dahil olduğu filmlerden sonra kendince bir kurumun başına geçmiş filmlerde ihtiyaç duyulacak diğer cüceleri organize etmektedir. günlük hayatını kameraya alıp belgesel yapmaya karar veren warwick kendine oldukça güvenen, sağlam ancak yer yer gidip-gelen bir karaktere sahiptir. ve dizi warwick in başından geçen olayları birçok farklı üslupta ele alır.

dizinin teknik ve üslubu hakkında konuşulacak çok şey olduğu kanaatindeyim.

ricky gervais ve stephen merchant gerçekten neyi amaçlamışlar, amaçları neymiş bilmiyorum ama diziden az çok bu amaçları sezebiliyoruz. ancak bu sezi birçok noktada kendisini saf dışı bırakıyor, dizinin içeriği noktasında.

şöyle ki; bu diziye ne tam bir eleştiri ne de tam bir komedi dizisi diyemiyorum. dizide birçok duyguyu açığa çıkaracak "çok keskin" öğeler mevcut. bu duygu patlamalarından ötürü bu diziye "tiyatral" bir dizi demeyi uygun buldum.

nasıl ki bir tiyatro sahnesinde duygular en açık haliyle ve en keskin hatlarıyla seyirciye yansıtılır, nasıl bir dakika öncesinde gülerken bir dakika sonrasında acıyabiliyoruz ya da üzülebiliyoruz, öyle de life's too short'ta hem gülüyor hem de içerliyoruz.

bunu sağlayan şey de tabiki bir cücenin başından geçen trajik olaylar.

cüce her ne kadar kendinden emin ve hayat oldu olsa da, durumunu kabullense de, peşinden koştuğu büyük işlerden ötürü başına çok aşağılayıcı ve küçük düşürücü olayların gelmesi, seyirciye bir acıma duygusu kazandırıyor. ondaki o canlılığı görüp "vay be" derken bir yandan da trajik olaylardan ötürü içine düştüğü durumdan kendisine acıyoruz.

ancak kendisine kızdığımız noktalar da oluyor. mesela çok güzel, cüce olmayan bir kadınla evliyken evliliğini bitiriyor. ve bunun sebebi de kendisindeki ego. filmlerde aldığı küçük rolleri büyütüp kendisini ün dünyasına sokmaya çalışan bu karakter, karısının bu dünyaya uyum sağlamayacağı korkusuyla onu küçük düşürmüş ve sonunda boşanma noktasına gelmiştir. karısı ise bu hayatta ona uyum sağlamak için kendi kariyerinden vazgeçmiş ve tabir yerindeyse hayatının yönünü tamamen değiştirmiştir. böylesi iyi bir kadını şan şöhret arzusundan ve bunların ona verdiği egodan ötürü kaybetmesi de cüceyi gözümüzde daha da küçültebiliyor.

cüceyi sevdiğimiz noktalar ise sevecen, durumdan vazife çıkaran, akıllanmayan, cesur, zeki biri olmasıdır. sadece yanlış işler peşinde koşuyor olması başını büyük derde sokmaktadır. onun dışında seyircinin hissettikleri aynen şunlardır: acıma, sevme, kızma, aşağılama.

warwick'in bir diğer özelliği de hayatına yön vermedeki her ayrıntıyı dikkate almasıdır. düzenli olarak gervais ve merchant'ı ziyarete gidip fırsat kollaması bunlardan birisidir. bir diğeri de maddi arayışlar arasında din arayışını sokmasıdır. hangi dini seçeyim merakına girer bir bölümde ve din adamıyla ve medyum (sahte medyum) ile görüşür. bunları yaparken ki ciddiyeti de gerçekten hayatını doldurmaya çalışması amacını anlatır. bu da ne kadar sağlamcı olduğunu gösterir. o kadar ki ölümden sonrasını da garantiye alayım telaşı vardır kendisinde. tabi bu sahnelerin geçtiği yerlerdeki metinler de gervais'in dine olan bakış açısını ve içinde bulundurduğu sarkazm ve kara mizahını da seyirciye sunmuyor değil. bir kere de hayran bırakıyor gervais kendisine.

bu denli birçok duygunun bir arada verilmesinden ötürü ricky'i mi merchant'ı mı takdir etmeli bilemedim. ancak takdir edilmeleri gereken diğer işleri de diziye davet edilen büyük oyunculardır. nitekim johhny depp ile helena bonham carter gibi büyük oyuncular, liam neeson gibi oyuncular diziye dahil olmaktadırlar. özellikle johhy depp'in rol aldığı sahnelerde gülmekten altıma sıçtığımı söyleyebilirim. metnin ustaca yazılmasından mıdır depp'in sürpriz performansından mıdır yoksa warwick'in varlığıdan mıdır bilemeyeceğim ama ok komik sahneler dönüyor orada. helena'nın da çekimlerde ağladığı sebep (rolü aldığı sahnede) çok güldürüyor. eminim orada ekip de fena gülmüştür o sahneye.

dizide benim en sevdiğim karakter ise , işinde son derece başarısız, hayatında başarısız, ümitsiz, çaresiz ama tüm bu durumuna gülüp kendini eleştirebilecek kadar hem sağlam karakterli hem de dengesiz kişisi kesinlikle warwick'in muhasebecisidir. kriz gelir bu adamı izlerken.

johnny depp sahnelerinden biri:

http://www.youtube.com/watch?v=cncohwaao_e +

helena bonham carter sahnesi:

http://www.youtube.com/watch?v=wtq5pmtzpjq +

göççük ağızlı ultra tatlı ve komik konuşmalı çatlak ve aynı zamanda salak sekreter cheryl sahneleri:

http://www.youtube.com/watch?v=cv8nivwfyfy +

muhasebeci:

http://www.youtube.com/watch?v=dmkagmuzp7q +

--- spoiler ---

sözün özü life's too short gerçekten ciddi emek sarf edilmiş bir çalışma. ricky gervais cücelerin de herkes gibi hayatı olabilir ya da cüceler aşağılanmaya mahkumdurlar ya da bir cücenin başından geçen trajikomik hikayeler gibi noktaları mı amaçlamıştır bilemiyorum. ama gervais sanki bunun kararını seyirciye bırakmış. hangisi ağır basıyorsa o olsun der gibi. acımaysa acıma komediyse komedi. ün dünyasının insana yaptırabilecekleri ya da yaptıramayacakları ya da kaybettirecekleri gibi konular bile işlenmiş. imdb puanını kesinlikle hak etmektedir. izleyin izlettirin derim.

(e a p - 29 Nisan 2012 18:26)

tipik ricky gervais tipi awkwardness komedisinin ingiliz mizahıyla birleşip ünlü konuk oyuncuların alışılmışın dışında performansıyla şaha kalkan (ne uzun cümle oldu be) harika bir dizi. johnny depp, steve carrell, helena bonham carter hepsine zaten gülüyorsunuz ama bence bu dizideki en komik karater cheryl. sadece onun rol yapıp yapmadığından emin olamıyorum.

onun dışında bence bu diziyi merak eden herkes ilk bölümündeki liam neeson sahnesini izlemeli. yarılmamak mümkün değil.

http://www.youtube.com/watch?v=sqa577_iobk

(huor elensar - 13 Mayıs 2012 14:28)