Wag the Dog (~ Baskanin adamlari) ' Filminin Konusu : Seçimlere çok az kalmışdır. Başkan ve diğer rakipler bir birilerin açığını yakalamaya çalıştığı zamanlardır. Tam ABD bu seçkiye hazırlanırken, bir skandal ortalığı karıştırır. Beyaz Sarayı ziyaret eden kızlardan biri başkanın kendisine cinsel tacizde bulunduğunu iddia edince işler karışır. Başkanın rakipleri bu işe çok sevinirken, başkan kurtulmak için bir yol aramaktadır ancak bu zordur.
Ödüller :
Berlin Film Festivali : "Silver Berlin Bear-Special Jury Prize"
"why does a dog wag its tail? because the dog is smarter than the tail. if the tail* was smarter, it would wag the dog*"budur kısaca konusu...çok keyifli bir filmdir...
(days - 13 Şubat 2002 05:03)
tam bu filmin yapım aşamasında olduğu dönemde bill clinton'ın oval ofisteki seks skandalı patlamış ve clinton ırak'ı askeri müdahale ile tehdit etmiştir. film de bunun üstüne sıcak sıcak gösterime girmiş ve gerekli yerlere sopayı sallamıştır. hoffman ve levinson bu filmi sphere'in yapımına verilen araya sokuşturmuşlar! üstelik ne hoffman, ne de de niro filmde oynamak için bir ücret talep etmemişlerdir (boş mukavele).ayrıca o sinir bozucu seçim sloganı, why change horses midstream? / durmak yok yola devam, abraham lincoln'ün iç savaş yıllarında kullandığı kampanya sloganıymış.
(axellennox - 24 Eylül 2007 21:06)
sadece toplumsal hafiza ve/veya medyanin gucu diye gecistirilemeyecek kadar onemli bir psikolojik etkiye sahip televizyonun bircok toplumsal olayda herseyin baslangici ve herseyin sonu olduguna dair guzel gondermeler barindiran film. eger televizyon savas baslamis diyorsa vardir ve bunu casus uydular goremiyor veya cia ajanlari anlayamiyorsa o uydular ve ajanlar bir ise yaramiyordur. ve eger televizyonda savas bitti dendiyse, o an savas bitmistir ve hayat farkli bir sekilde devam etmek zorundadir. oyunu kuralina gore oynamak icin toplumsal hafizayi fazla zorlamamak gerektigini bilen de niro & hoffman ikilisi herseyi ellerinden geldigince gercekci gostermek icin medya agi ve devlet aygitlariyla ilkel bir "truman show" hazirlarlar. zaten "war is a show businness" dir.
(syriani - 17 Kasım 2007 01:36)
işte buuu... barry levinson'un bu filmi, tam bir sistem eleştirisi. dustin hoffman ve robert de niro'nun neler yaptığını izlemekten filme konsantre olamadım, lakin filmde bi reklamcıyla bi yapımcı, türlü tuzaklarla nası siyaseti etkiliyolar, amerika başkanını nası parmaklarında çeviriyolar o anlatılıyodu... "medyanın gücü" demekten utanırım bu yüzden biri bu konuya uzansın...
(cyrano - 29 Nisan 2000 00:03)
kopegin kuyrugunu degil de kuyrugun kopegi sallamasi hali
(phobios - 29 Nisan 2000 20:22)
medya elestirisi yapan filmlerin en iyisiayrica ali taranin hayranlikla, kiskanarak izledigini dusundugum film!
(xavier - 5 Kasım 2002 18:20)
"- arnavutluğa savaş açıyoruz.- niye açalım ki?- niye açmayalım ki?- bir bahanemiz olması lazım.- bizi yok etmek için silahları var deriz." diyalogu ve başkan hakkında seks skandalı çıkarması ile adeta geleceği gören film. filmin gösterime girme tatilinin de 1997 olduğunu söylemeyi unutmamamız gerekir elbette.yine de bana göre film bir "hollywood efsanesi", "muhalif film örneği" olacakken mükemmel senaryonun çok mükemmel olmayan şekilde beyaz perdeye aktarılması nedeniyle sadece "güzel" bir film olarak kalmıştır. yine de güzel filmdir izleyiniz, izletiniz efendim tavsiye edilir.
(invisitibly - 22 Kasım 2010 19:02)
en can alıcı repliği arnavutluk'taki düzmece savaş muhalif başkan adayının televizyonda yaptığı açıklamayla sona erdirilirken edilmiştir:- the war's over guys.- noo!!- it's over. i saw it on television.
(caylak battal - 7 Mart 2011 20:06)
ırak savaşı henüz patlak vermemişken çekilen filmdir. sağlam filmdir, eksikleri gedikleri vs vardır ama teeee o zamandan bu zamanlarla ilgili şeyler söylemesi, amerika'nın emperyalist politikasını ortaya koyması açısından önemlidir, muhakkak görülmelidir. ırak'a girmek için ırak'la ilgili söylenenler yalanların benzerlerini bu filmde bulmak mümkün. gerçek nasıl çarptırılır? sorusunu başarıyla cevaplayan filmdir. de niro ve hoffman'ın kadroda oluşları filmin değerini daha da arttırıyor. amerikan yalanlarına inanan ve "suriye'ye girelim" diyen hayvanlara izletmek gerek bilhassa. bu arada amerika'nın emperyalist politikasını bu denli açık bir şekilde ortaya koyan ve hükümetleri eleştiren bu filmin çekilmesi de amerikalıların kültür-sanata bakışlarını özetliyor. böyle bir filmi ülkemizde çekmek mümkün değil. çeksen bile film bir süre sonra vizyondan çekilir, yapımcısına, yönetmenine, senaristine davalar açılır.
(sherlock holmes 90 - 10 Nisan 2012 09:56)
adamlar böyle bir film yapmış, oyuncu diye de robert de niro'yla dustin hoffman'ı koymuş ama insanlar hala tıvaylayt filmi hakkında düzinelerce yorum yapabiliyorken bu filmi sikine takmıyor ve hala haberlerde izlediklerine inanıyorlar. sanırım bu filmi yapanlar da bunu biliyorlardı. insana nasıl böyle bir deşifre filmi çekip yayınlarlar diye düşündürüyor ama yapımcı ve yönetmen şöyle düşünmüş olabilir: "bu insanlar o kadar aptal ki, bakın şimdi kanıtlayacam! şimdi bir film yapacam ve biz sizi ayakta sikiyoruz diyecem ama onlar 'iyiymiş bu da' deyip normal hayatlarına en ufak bir değişiklik yapmadan devam edecekler."'ulan bu sadece bir film' diye düşünenlere de şunu söylemek isterim: bu filmde yaşananların tamamen kurmaca ve hayal ürünü olması ihtimali, herhangi bir seks filminde rol icabı sevişen iki insanın aslında tamamen hayal ürünü bir aktivite gerçekleştirmiş olmaları ihtimaliyle denktir.son olarak, bunu beğendiysen şunu da beğeneceksin: network.
(saladze - 21 Temmuz 2012 21:00)
muhtemelen 1998de vizyona girdiğinde bu ne allasen bu kadar da değildir tepkisi ile karşılaşmış, ancak 2012den izlendiğinde çılgınca anlamlı bir film.eminim film çekilirken dahi yarının böyle olacağına dair fikirleri yoktu. çok underrated ve çok başarılı bir film.
(daughtear - 4 Aralık 2012 19:37)
inanılmaz güzel, eğlenceli olduğu kadar da tokat gibi bir film.izledikten sonra insanın kafasında zibilyon tane komplo teorisinin dolanmasına neden olan bu güzide filmi şiddetle tavsiye ederim. kısaca film, tam bir gösteri adamı olan stanley motss'un, amerikan halkını - amerika'nın çıkarları doğrultusunda - dünyanın bir yerinde bir savaşın olduğuna inandırmakla görevlendirilmesi ve bunun akabinde gelişen olaylar hakkında.medya merkezli çok film izlemedim ama bir sürü film de izlesem bu filmin "medyanın gücü" hakkında izlediğim filmler listesinde ilk üçte olacağından adım gibi eminim. ayrıca stanley motss'un *--- spoiler ---(nalet olsun) ne düşünüyordum ki? bir savaş yarattık. kahramanı unuttuk!!--- spoiler ---tepkisi izlememin üzerinden yıllar geçmesine rağmen aklıma gelir ara ara ve gülerim. okuyunca komik ya da anlamlı gelmeyebilir, biliyorum ama film izlendiğinde sanırım bu sahnenin güzelliği anlaşılacaktır.--- spoiler ---bu arada konuşmanın orjinali şöyle;00:49:29 a hero. 00:49:31 ı can't believe it. what was ı thinking? 00:49:33 we had a war. we forgot the hero. 00:49:35 you can't have a war and not have a hero. --- spoiler ---sevgiler, saygılar
(trugergruvba - 25 Ocak 2013 12:32)
az biraz okuyan, yazan adam için sadece eğlenmelik olabilecek, aslında sistemi değil halkları eleştiren film. 16 yıl önce yapılan bir filmde televizyonun nasıl halkları manipule ettiğini bağıra bağıra anlatan yapımlar olduğunu öğrendikten sonra insanların hala televizyon izlemeleri gerçekten üzüyor beni. ha tabi bu durum şu şartlarda zaten değişemez artık, geçen geçmiş ama daha bilinçli olunursa etkisi azaltılabilir. insanlara yetki verilirse neler yapabileceklerini biliyoruz zaten, o yüzden ben devlet adamlarını suçlayamam. önemli olan yönetenlerin tutumları değil yönetilenlerin tutumudur zaten. zimbardo deneyi ve milgram deneyi en güzel örnekleridir bu durumun. bizim ülkemizde, bu kadar organize şeylerin olduğunu sanmıyorum; bilindiği gibi oksimoronun en güzel örneğidir türklerde organizasyon. yalnız yine de yalnız olduğumuzu anlamamız lazım artık şu ülkede.ayrıca bunu beğenen şunu da beğendi;(bkz: the century of the self)
(grimer - 20 Mayıs 2013 00:57)
(bkz: 27 mart ahmet davutoğlu ses kaydı)
(neocheater - 27 Mart 2014 13:07)
toplumsal hafızanın cok iyi irdelendigi film. insanlar toplu haldeyseler cok sınırlı sayıda konuyla ilgilenirler. amerikan baskanının sex skandalı, insanlara uydurma bir savas ile unutturalabilir.
(unsaid - 30 Mayıs 2001 22:43)
(bkz: ışid'in musul eyleminin gizemleri)(bkz: ışid'in türk diplomatlarını rehin alması)
(avasas - 25 Haziran 2014 22:24)
ismi turkceye ba$kanin adamlari olarak cevrilen film..
(latent - 29 Haziran 2004 22:46)
(bkz: şah-fırat operasyonu)
(magracer - 22 Şubat 2015 16:36)
türk siyaset tarihinde de gerçekten böyle düzmeceler yapılmış mı? yapılmışsa ve biz hala anlamadıysak biz ne kadar salağız veya küçümsediğimiz, yapamazlar dediğimiz adamlar o kadar da küçümsenecek adamlar değil mi acaba?....gibi soruları aklıma getiren, bayya güzel film.
(abysmo - 16 Şubat 2006 23:51)
filmde koro halinde ünlü sanatçılara okutturulan parça vasıtasıyla, 80'lerin meşhur kampanya şarkısı we are the world'e ince bir göndeme vardır. aslında masum bir eylem gibi zannettiğiniz her şey bir yerde bir amaca hizmet eder, dün afrika, bugün de arnavutluk gibi bir mesaj gizlediğini düşünüyorum. zaten filmin her karesinin altından ayrı bir şey çıkıyor. buna, hoffman ve de niro gibi iki büyük ismin uyumu da gerçekten mükemmel olmuş.
(bormaz - 26 Mart 2006 16:38)
Yorum Kaynak Link : wag the dog