Süre                : 2 Saat
Çıkış Tarihi     : 25 Şubat 2016 Perşembe, Yapım Yılı : 2016
Türü                : Döküman,Komedi
Taglar             : Norveç,Tunus,İtalya,Fransa,Almanya
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Dog Eat Dog Films , IMG Films
Yönetmen       : Michael Moore (IMDB)
Senarist          : Michael Moore (IMDB)
Oyuncular      : Michael Moore (IMDB), Johnny Fancelli (IMDB), Christina Fancelli (IMDB), Lorena Lardini (IMDB), Luigi Lardini (IMDB), Annarita Lardini (IMDB), Claudio Domenicali (IMDB), Salvatore Bernaducci (IMDB), Valérie Rano (IMDB), Krista Kiuru (IMDB), Pasi Majasaari (IMDB), Anna Hart (IMDB), Leena Liusvaara (IMDB), Arttu Taipale (IMDB), Meghan Smith (IMDB), Pasi Salhberg (IMDB), Matej Zebovec (IMDB), Sean Nolimal (IMDB), Leeanna Whirl (IMDB), Ivan Svetlik (IMDB), Jenny Tumas (IMDB), Borut Pahor (IMDB), Indra (IMDB), Madeline (IMDB), Sabine (IMDB), Thomas Sattelberger (IMDB), Ralf Heyen (IMDB), Ole Niethammer (IMDB), Annika Schmidt (IMDB), Sami Ahmed (IMDB), Nelson Ribeiro (IMDB), Rui Marta (IMDB), Nuno Capaz (IMDB), Rune (IMDB), Bekim (IMDB), Wojciech (IMDB), Trond (IMDB), Tom Eberhardt (IMDB), Fidan (IMDB), Victor (IMDB) >>devamı>>

Where to Invade Next (~ Simdi Nereyi Isgal Edelim?) ' Filminin Konusu :
Amerika Birleşik Devletleri'ndeki en muhalif yönetmenlerin başında gelen Michael Moore, bu belgeselinde ülkesi adına Almanya, İtalya, İzlanda, Tunus gibi birçok ülkeyi "işgal" ediyor ve bu ülkelerden Amerika'nın öğrenip uygulaması gereken ne varsa ortaya döküyor.


Oyuncular
  • "insanda iltica etme isteği uyandıran, son derece moral bozucu belgesel."
  • "ufkunuzu genişletir, keza insanların sürekli küçük gördüğü iran'ın, genetik araştırmalarda dünya birincisi olduğunu başka bir yerden öğrenme şansınız yok."




Facebook Yorumları
  • comment image

    "michael moore'un yeni belgeseli, onun hınzır ve agresif tavrını sevenleri ihya edecek. moore bu sefer diyor ki, madem biz amerikalılar işgal etmeyi alışkanlık haline getirdik, o halde avrupa'yı da işgal edip oradaki güzel şeyleri de sahiplenelim... yönetmenin tek kişilik bir ordu olarak avrupa'ya yaptığı çıkarmaların üç kuralı var: kimseye ateş etmeyecek, petrol yağmalamayacak ve tüm amerikalıların yararına bir şeyle geri dönecek..."

    bu amaçla çıktığı tek kişilik işgal yolculuğunda, moore;

    italya'dan; çalışanları mutlu etmek üzerine kurulu çalışma saatlerini ve yıllık izin haklarını
    fransa'dan; yemek yemeyi bir kültür haline getiren sağlıklı ve dengeli beslenme alışkanlıklarını
    finlandiya'dan; ev ödevlerini kaldıran, okul saatlerini kısaltan, öğrencileri her alanda hayata hazırlayan eğitim sistemini
    slovenya'dan; herkese ücretsiz üniversite eğitim hakkını
    norveç'den; suçluların topluma kazandırılmasını sağlayan ceza sistemini ve hapishanelerin fiziksel durumunu
    izlanda'dan; kadınların toplumdaki gücünün tanınmasını ve onlara her alanda söz hakkı sunulmasını
    tunus'dan; toplumun (özellikle kadınların) isteklerine göre şekillenen devlet politikasını
    almanya'dan; geçmişi görmezden gelmeyerek kabullenme ve yüzleşme gücünü
    portekiz'den; uyuşturucu ile mücadele için yapılan uygulamaları

    alarak, amerika'ya götürmeye karar veriyor. biliyoruz ki; bahsedilen ülkelerde de her şey güllük gülistanlık değil. kötü şeyler de yaşandı, yaşanmaya da devam ediyor, ama sanırım "iyi" yapılabilen uygulamaları bu şekilde görebilmenin de kimseye zararı olmayacaktır. "dünya'da iyi şeyler de oluyor" diyebilmek için en çok...

    https://www.youtube.com/watch?v=1keazho8tko


    (dolls - 17 Nisan 2016 22:07)

  • comment image

    ironik bir belgesel. gayet güzel bir şekilde amerikanın durumunu ortaya koymuştur. hala "american dream" havasında olanların öncelikle bu belgeseli güzelce izlemesi gerekiyor. en sevdiğim kısım ise izlandalı kadın ceo'nun amerikaya yerleşmekle ilgili olan cevabıydı.


    (lev nikolayevic miskin - 14 Haziran 2016 15:42)

  • comment image

    eğer komiklik uğruna abartı veya parodiler eklenmediyse, türkiye'deki bütün halkın 7'den 70'e zorla (evet zorla) izlettirilmesi gereken belgeseldir.

    izlettirilmelidir ki, her şeyin en mükemmelini bildiğini sanan biz cahil, aptal, salak, geri zekalı ve vasat altı ilkel insanlar, aynı dünyada yaşayan ileri uygarlıkların ne durumda olduğunu görelim. nasıl kandırıldığınızı her şeyin ama her şeyin yanlış olduğunu anlayıp, boşa giden, harcanan hayatınızın hesabını sorun.
    bu ülkeden gitmek isteyenlere küfürle git diyenlerin başlarını önlerine eğdiğini görelim.

    --- spoiler ---

    italya'da yaşayanların biraz önce sevişmiş gibi hep mutlu olmaları neden?
    inekleri mutlu edince daha çok süt veriyorlarsa, insanları mutlu edince daha karlı olabilir miyiz?
    çok çalışmak yerine, daha çok tatil yapınca insan hiç hastalanmıyor mu?
    dünyaya bir kere geldiğimizin farkında mıyız?
    çalışanlar öğle arasında evlerine gidip 2 saat yemek yiyorlar mı?
    (bkz: termikel)

    fransa'nın zengin bir bölgede olmayan herhangi bir okulunda, öğrenciler nasıl sağlıklı besleniyor? hiç hamburger, patates kızartması yemiyorlar mı?

    slovenya'da üniversiteler paralı olmasın diye gösteri yapıp, hükümeti düşürenlerin bugünkü durumları nedir? hapise girmişler mi yoksa bu kimsenin aklına bile gelmemiş mi?

    finlandiya'nın eğitimde bir numara olmasının sırrı ne? daha çok çalışmak mı? daha az çalışmak mı?
    ---
    spoiler ---

    bu soru da benden: bunlar insansa biz neyiz?


    (dert father - 16 Haziran 2016 10:08)

  • comment image

    son dönemde film izlemekten çok belgesellere kafayı takmıştım,film sitelerinden birinde tesadüfen rastladım ve hiç düşünmeden izledim,iyi ki de izlemişim,uzun zamandır bu kadar bilgilendirici,şaşırtıcı ve aydınlatıcı bir belgesele rastlamamıştım.michael moore,cesareti,tabu yıkıcılığı,kurgu yeteneği ve mücadeleciliğiyle tarihe geçmiş bir adamdır gözümde..bütün bunlar güzel hoş ama kendi açımdan bu yapımı izlemenin en faydalı yanı,belli bir zamandır amerika'ya taşınma planları yaparken bana hiç düşünmediğim şeyleri hatırlatması oldu.elbette sadece bir belgeselle vazgeçmiş değilim,farklı sebepler de var ama bu şeker adam sayesinde üzerinde durmadığım,hesaba katmadığım birçok noktayı derinlemesine düşünmeye başladım.spoiler vermeyeceğim elbette ancak michael moore'un belgeselin içinde çok hoşuma giden bir cümlesinden yola çıkarak bitireceğim sözümü;"ben çiçekleri toplamayı tercih ediyorum,otları bulmayı değil" evet yaşlanmış,evet ciddi anlamda kilo vermeye ihtiyacı var ama dikkat ederseniz gözlerindeki mavi tonunun ne kadar güzel olduğunu görebilirsiniz..!


    (coqnfechn17 - 26 Haziran 2016 17:02)

  • comment image

    harikulade bir belgesel, avrupadaki eğitim sistemi üzerinden abd eleştirilse de bu türkiye'nin ne kadar şahane olduğu anlamına gelmez. anlıyorum ki saf amerikan düşmanı arkadaşlar "amerika o kadar da şahane değilmiş dimi kehkeh" diye sevinebilirler, olabilir ama burada sizin karşılaştırmanız gereken yer kendi ülkeniz. öyle ki karşılaştırmaya başlayamıyorsunuz bile, başka bir çağ başka bir gezegen.

    bazıları için ülkeden gitme hayali yerine ülkeyi değiştirme hayali yerine de geçebilir.

    mutlaka izlenmesi ve izlettirilmesi gereken bir belgesel.

    tek taraflı olsa da çok yararlı, 9/11 belgeselindeki gibi komplo teorisi üzerine kurulmuş bir belgesel değil.


    (rapper134 - 25 Temmuz 2016 15:41)

  • comment image

    "avrupa'daki otları değil sadece çiçekleri göstermek istiyorum."
    buna benzer bir cümle ile avrupa'nın gelişmişliğini, insana verdiği önemi açık bir şekilde göstermeye çalışmış. bunun yanında hiç mi kötü bir şey yok oğlum burada sorusunu da baştan bertaraf etmiş bir belgesel.
    özellikle her şeyin iyisinin amerika'da olduğunu düşünen tamamen amerika'yı örnek almayı isteyen gençlerin, ergenlerin seyretmesi gerekiyor.


    (yalnizlik mavisi - 1 Ağustos 2016 08:57)

  • comment image

    ufkunuzu genişletir,

    --- spoiler ---

    keza insanların sürekli küçük gördüğü iran'ın, genetik araştırmalarda dünya birincisi olduğunu başka bir yerden öğrenme şansınız yok.

    ---
    spoiler ---


    (souffles - 24 Ağustos 2016 00:49)

  • comment image

    keşke bu ülkelerden birisi bizim ülkemiz olsaydı dedirten belgesel. özellikle tunus devriminin anlatıldığı kısım gözlerimi yaşartmış, tunusun erbakanı olduğunu tahmin ettiğim şahısın islamla ilgili yaptığı konuşma beni benden almıştır.


    (boncuklu bileklik - 13 Eylül 2016 05:03)

Yorum Kaynak Link : where to invade next