genç yönetmen burak çevik'in berlin film festivali'nde gösterilen filmi.

14 nisan akşamı istanbul film festivali'nde deizleyiciyle buluşacak.

aşağıdan fragmanını izleyebilirsiniz. https://www.youtube.com/watch?v=dq6gcnl7qy4

(dusunen hayvanin onde gideni - 31 Mart 2018 23:48)

fol sinema adlı oluşumun kurucusu olan burak çevik'in ilk filmi. peki bu neden önemli: deneysel, avangard, alternatif belki de 'garip' diyebileceğimiz filmlerin gösterimlerini yapmak ve yönetmenlerini sinemaseverlerle buluşturmak gibi bir vizyonla 2015'ten beri faaliyet yürüten bu oluşumun toplantıları sinema hakkında düşüme ve film yapma pratiklerine dair yeni arayışlara uygun bir ortam sağlamış bu bir araya gelmelerden beslenen bu film ortaya çıkmış.

ben flimi cermodern açık hava gösteriminde izlemeye çalıştım. çalıştım diyorum zira projeksiyon marifetiyle gösterim yapılmaya çalışılması renk kalibrasyonu olmayan son derece soluk görüntüleri bize aksettirdi. özellikle klasik anlatıda olmayan farklı tekniklerin de zaman zaman kullanıldığı eklektik yapıda bir film için takip etmesi bir zaman sonra zorlaştı. tabii bunu sadece şikayet olsun diye yazmadım aslında yönetmenin açık radyo'daki açık dergi programındaki röportajında özellikle film ortamına ^* özen gösterdiğini filmleri pelükülden 16mm ya da süper8 gibi formatlarda pelikülden yayımladığını belirtmesi dikkatimi çekmişti.

film ikiz kardeşini aradığını söyleyen bir kadının peşinde bizi çeşitli episodik sahnelere maruz bırakıyor. esasında esme madra, elit işcan gibi isimlerin kısa performanslarla öne çıkmaları var. ancak yabancılaştırma için özellikle yapılan mekanik diyaloglar, fazlaca mitolojik veya felsefi göndermeler seyirciyi zorluyor. bu teknik alengirler ya da yönetmenin 'itiraf ettiği' gibi beylik laflar etme gayretine gerçek üstücü öğreler de eklenince izleyici hayatlarının en uzun 71 dakikası ile sınanıyor.

"fotoğraf ve sinemanın insanı zamanda sabitleyerek lanetlediğine"* kafa yorulmuş film de bu doğrultuda 'zamansız' olmuş denebilir. filmde yalnızca kadın oyuncular kadrajda yer bulmuş erkekler bu dünyada ancak diegetic ses olarak var.
film fazla şey anlatma hırsıyla yoğun ve karışık bir hal almış. kendi sinema yapma düşüncesine uygun ancak 'alıcısı' az olan bir tür.

aşağıdaki linklerde yönetmenin film yapım sürecini, fikirlerinin oluşumuna dair kendini sorugulayışını da içeren yazılarını bulabilirsiniz:

https://manifold.press/el-yordamiyla-ama-elsiz
*https://manifold.press/durmak-mumkun-mudur

eleştirmen barış saydam'ın film hakkındaki yorumu:
http://tsa.org.tr/…anbul-film-festivali-nden-notlar

(eksineyler - 30 Eylül 2018 02:38)

(bkz: tuzdan heykel)

(bukalemin - 2 Nisan 2019 20:17)