peter sellers üstadı bir tarafa bırakırsak, evet kesinlikle tüm zamanların en iyi komedi filmidir^*. kaç kere izledim hatırlamıyorum bile, her seferinde aynı zevki almışımdır^*.

--- spoiler ---
- i didn't steal any money! she just saw me with another woman! you're french, you understand that!
- to be with another woman, that is french. to be caught, that is american.
--- spoiler ---

(chebyshev - 1 Temmuz 2007 18:49)

steve martin'in gözlerinden yaşların aktığı sahnede benim de gözlerimden yaşların akmasına sebep olmuş ve steve martin'in lawrence jamieson ismini hatırlamaya çalıştığı hapisane sahnesinin mükkemmel ötesi olduğu film..

(buba - 14 Eylül 2007 12:16)

gülmekten oturduğum yerden düştüğüm ve ne kadar moraliniz bozuk olsa bile seyrettikden sonra kendinizi bir nebzede olsa iyi hissedebileceğiniz filmdir.öyle bir teması vardırki babana bile güvenme sözünün geniş acılımını cok güzel bir şekilde dile getirmiştir.oyunculuk ve atmosferine hayran kaldığım ve tekrar tekrar izlemekten sıkılmıyacağım bi komedi şaheseridir.hatta bazı bölümleri vardırki ders niteliğindedir.michael caine ve steve martin gibi iki büyük üstadı ve diğer oyuncuların o müthiş perfonmanslarını da seyretmek ayrı bi zevk tabiki.bu arada frank oz gibi usta bir yönetmene de saygı ve hürmetlerimi sunuyorum burdan...

(oyle bir gecer zamanki - 17 Kasım 2007 16:53)

ertem eğilmez'in çektiğini düşündüğüm film. çünkü ne kadar izlese izlesin hala gülüyor...
hüzünleniyor... eğleniyor insan.

(sungerbob - 16 Kasım 2008 22:04)

ha bitti ha bitecek dediğinizde bir türlü bitmeyen ve şaşırttıkça şaşırtan başarılı komedi filmi.

senaryosu ve kurgusu çok başarılıdır.

(halitkin - 7 Nisan 2013 20:58)

muhtemelen tüm zamanların en iyi komedi filmidir.

filmdeki herkes muhteşem oynamakta, rolleriyle cuk efektini beraber taşımaktadır.

beaumont sur mer adında bir fransız kalburüstü kasabasında iki sahtekarın birbirini bulması ve amerika sabun kraliçesi janet colgate'i dolandırmak üstüne bir iddiaya girmelerini konu alır.

ayrıca, filmde frank oz return of the jedi'ın çekimlerinde tanıştığı ian mcdiarmid'e filmde uşak rolünü uygun görmüş. güzelde bir iş yapmıştır.

(tasslehoff - 17 Ekim 2003 10:41)

michael caine den o filimde öğrendiğimiz taktikleri yıllar yılı uygulasakda, karizma eksikliğinden herhal, benzer bi ambiyansı yakalayamayışımız içimizde yaradır.

(antioch - 27 Haziran 2004 13:51)

filmin senaryosu ayrı, oyunculuğu ayrı, zeka dolu esprileri ayrı güldürür adamı. micheal caine'in steve martini eğittiği sahnelerdeki oyunculuğu insanüstüdür. bir de dr. emil shaphausenn olayı var ki of ne ben anlatayım ne siz sorun. filmin marlon brandonun oynadığı versiyonunun da çok başarılı olduğu söyleniyor, ama dünyayı oynatsanız micheal caine olmadan olmaz bu film.

(lordofdrinks - 2 Aralık 2004 17:55)

yesilcam versiyonunu, hulya kocyigit, kartal tibet ve sadri alisik'in cevirdigi az bilinen muthis film.

(letugo - 27 Haziran 2005 14:01)

izlediklerim içinde gerçekten en iyisi olan, belki on defadan fazla izlediğim, yüz defa dahi izlemiş olsam yine de aynı zevki alarak tekrar izleyebileceğim, izlerken insanı başka diyarlara götüren komedi filmi. arkadaşlarla birlikte hastası olduğumuz iki sahne vardır bu filmde. birincisi şu meşhur kırbaç sahnesidir, ikincisi ise lawrence ile freddy arasında aşağıdaki diyaloğun geçtiği sahnedir:

--- spoiler ---
freddy, as a younger man, i was a sculptor, a painter, and a musician. there was just one problem: i wasn't very good. as a matter of fact, i was dreadful. i finally came to the frustrating conclusion that i had taste and style, but not talent. i knew my limitations. we all have our limitations, freddy. fortunately, i discovered that taste and style were commodities that people desired. freddy, what i am saying is: know your limitations. you are a moron.
--- spoiler ---

(tharkun - 2 Aralık 2005 17:54)