the elephant man zengin olsaydı nolurdu sorusuna yanıt bulabileceğimiz film.

(mesecina - 9 Ekim 2006 13:25)

bu filmi alıp da tekrar çekmek tam bir hollywood geri zekalılığı..
yok olum, olmuyo işte hollywood afilini uygulamak orijinalindaki gayet sade sahnelere.
taş gibi yapmış amenabar filmini, tekrarına ve tom'una ne gerek?
vanilla sky'ı izleyince bi boşluk, olmamışlık hissetmiştim.
abre los ojos, sahibinin sesinden tam da doldurmuş herşeyi..

(cortona - 28 Aralık 2006 16:39)

ben bu kadar etkilenmişken bütün arkadaşlarımın "ben filmi karısı kaçırılan bir adamın intikam filmi sanıyordum, hiç güzel değil" demesiyle de etkilemiş, klişelerden arındırılmış filmdir.

(kusura kalma - 10 Kasım 2007 21:47)

ülkemizde 2000 yılında gösterilmiş, 1997 yapımı bır ispanyol filmi. son zamanlarda cok populer olan "hangisi gerçek" gibi bi soru var ortada.(bkz: matrix) (bkz: fight club)
oynayan hatun ve yakisikli aktor oldukca iyi.
izlenesi bi film

(caelumluna - 8 Mart 2000 23:16)

rüya ve gerçeklik arasında yaşadığım gel-gitlerin akıl sağlığımı zorlamaya başladığı bir dönemde izlediğim, halihazırda karmakarışık olan zihnimi iyice allak bullak etmiş film.

--- spoiler ---

filmin başında cesar'ın sofia'yı ilk kez gördüğü sahnedeki bakışı, yataktan kalkıp aynada yüzünü paramparça görmesi, yatağa dönünce sofia yerine nuria'yı bulması, bar çıkışı peloya'nın kendisinden ayrıldıktan sonra sofia'yla buluştuğunu görmüş olması ama o ikisinin gerçekte buluşmamış olması, sofia'yla parkta dolaşırken o anı daha önce yaşadığını hissetmesi ama bazı şeylerin değişik olduğunu fark etmesi... bu bölümlerde özellikle son iki senedir gördüğüm ve bir şekilde gerçek hayatta^* bir şekilde yansımasını bulup anlamlandırmaya çalıştığım rüyaların hissettirdikleri filmle eşzamanlı ve toplu bir şekilde zihnime işledi.
özellikle filmin sonlarına doğru cesar'ın bina çıkışında güvenlik görevlisini öldürdüğü sahnede #12803431 no'lu entrydeki rüyamı tüylerim diken diken bir şekilde, gördüğüm anda yaşattığı sıkıntıyı bire bir hissederek yaşadım resmen.

--- spoiler ---

(ravioli - 4 Mayıs 2008 04:28)

kesinlikle vanilla sky' dan önce izlenmesi gereken film. olaylar daha ayrıntılı ve daha anlaşılır bir şekilde işlenmiş kopyasına nazaran. müzikleri daha güzel. daha akılda kalıcı. daha az hollywoodvari. daha ne diyim lan. orijinal işte. ispanyol sinemasının sol taşağı resmen..

(melodica - 24 Aralık 2008 03:42)

bu film bariz bir şekilde amerikan rüyasıyla dalga geçmiş, sonra amerikalılarca satın alınmıştır.

--- spoiler ---
ilk başta bir kadın ismi zannedilen l.e.'nin en sonunda amerikalıların icadı olduğu anlaşılması,
evlilik, 2 çocukluluk,
şirketin insanlara ihtiyaçları olan her şeyi vermek iddiaları,
ölümsüzlük, güç
ama aslında bu iddialarının sadece bir rüyada gerçekleşmesi,
bunların hepsini para karşılığı yapmaları gibi noktalara parmaklar basılıyordu.

pekiyi vanilla sky'da ne görüyoruz?
- yiğit arkasından vurulmaz
--- spoiler ---

(isobel - 15 Haziran 2009 12:14)

--- ekşi macera kabus'un bir bölümüdür! dikkat! şayet buraya bir "bkz" vasıtasıyla gelmediyseniz lütfen (bkz: #17201743) ---

doktor çok yakında çıkabileceğimi söylüyor. annem arada bir gelmeye devam ediyor. ilk başlarda daha çok geliyordu. kapıda beklerken diğer kadınların halini görmekten hoşlanmadığından bahsetmişti, belki onun etkisi vardır. kapının öte tarafında ziyaret saatini bekleyenlerin halini bilmiyorum öte tarafa geçmeye iznimiz yok ama içeridekilerin halini gayet iyi biliyorum. ilk günleri pek az hatırlıyorum. ilk haftalarda ayrımında değildim. zaten benliğim beynimle birlikte geri döndüğünde, çıkma isteği de peşlerinden gelmişti. ilk aylarda anneme hergün yalvarıyordum.
en son ziyaretinde anneme sordum, "girip baktın mı?" diye. nasıl söyleyeceğini bilemedi kadıncağaz. meğerse yeni bir kural getirmişler. kaç entrysi olursa olsun, önceden yazar olsun ya da olmasın 10 dakikadan daha uzun süre sözlüğe girmeyenleri uçurmaya başlamışlar...
üzüldüm mü? gerçekten bilemiyorum. belki de böylesi daha iyiydi. kafamı halen kurcalamakta olan tek bir şey var. o da o okumadığım mesaj ya da mesajlar. acaba ne vardı içlerinde?
anlaşılan hiçbir zaman bilemeyeceğim...

ha bu arada burada yatarken bir şeyler yazmaya başladım. kaleme izin verilmediği için hepsini aklımda tutuyordum. anneme söyledim hepsini gidip bir siteye yerleştirmiş. belki ilginizi çeker, çeksin, çekmeli bence. adresi ezberimde hemen söylüyorum;
http://www.beyazkarga.com/…phis=1&subcode=111020041

ne 2004'te mi girilmiş o yazı? intihal mi? sigigit lan! koviyrim seni. senin tercihlerin yüzünden ne hale geldim görmüyor musun pezevenk? bak hala bakıyor yüzüme. lan sii--

--- the end ---

(entrapmen - 7 Kasım 2009 04:48)

penelope cruz'un çarpıcı sesiyle başlayan(abre los ojos,abre los ojos) sıradışı bir öykü.uzun melodramlara,sert dönüşlere ve gerilime bol bol yer veren film, ilk aşamada tamamen acıma duygusuyla başlayan bir dram olarak kanaatimize siniyor. ilerleyen dakikalarda psikolojik bir gerilimin içinde buluyoruz kendimizi; nihayetinde erişilen nokta kısır bir bilim kurgu.

pek çok eleştirmen tarafından anlaşılması en güç filmlerden biri olarak nitelendirilen filmde, yönetmen amenabar'ın favori oyuncusu eduardo noriega'yı cesar rolüyle izliyoruz.vicky cristina barcelona ile oscar heykelciğine kavuşmuş penelope cruz bu filmde almodovar'ın sağlam bir keşfi olduğunu kanıtlıyor. la mala educacion filminde zahara/juan/agnel tarafından kandırılan eski bir okul arkadaşını başarıyla canlandıran fele martinez de paleyo rolüne hayat veriyor.oyunculukların çok iyi olduğuna dikkat çekmek gerekir. genellikle heyecanlı bir dil olarak bilinen ispanyolcayı gerilim dili haline kulağımıza batmadan getirebilen oyuncular,her karede yeteneklerini daha da belli ediyorlar.

yönetmen alejandro amenábar'a gelecek olursak. bu filmi çekerken yaşı 25'ti. sadece filmi çekmekle kalmayıp senaryosunu yazıp,müziklerine de el attı. şili doğumlu yönetmen abre los ojos ile genç yaşında pek çok başarıya imza attı.tokyo film festivalinde ilk gösterimi yapılan bu filmi ile sinema dünyasına yeni bir heyecan getiren amenebar ileriki yıllarda the others ve mar adentro ile yıldızını parlatmaya devam etti.

bu filmin çekim tarihinden 3 sene sonra tom cruise filmin haklarını alarak cameron diaz ve penelope cruz ile tekrar çekti.ne yazıkki hiçbir şekilde orjinal-ispanyol versiyonu kadar iyi tat bırakamadı.vanilla sky adıyla beyazperdeye giren filmde penelope cruz,2. kez aynı rolde oynarken, filmin tek üstün noktası olan cameron diaz,hastalıklı aşık rolünü ispanyol versiyonundaki najwa nimri'den çok daha iyi canlandırıyordu.

(voughan4 - 30 Ağustos 2010 13:37)

filmin soundtracki de en az kendisi kadar başarılıdır... içindeki parçalar;

01 - abre los ojos
02 - massive attack - risingson
03 - sofia
04 - sneaker pimps - how do
05 - el parque
06 - side effects - t sebo
07 - eres mi mejor amigo
08 - smoke city - flying away
09 - excarcelacion
10 - los coronas - arrecife
11 - la vida
12 - amphetamine discharge - glamour
13 - chucho - el detonator emx3
14 - la azotea
15 - the walkabouts - tremble (goes the night)
16 - creditos finales

(shapeshifter - 21 Aralık 2002 17:08)

taş gibi ve zihin bulandıran bir film. 1997 yapımı olması, yani benzerlerinden önce yapılmış olması orjinalliğini kanıtlıyor zaten filmin.

yalnız benim aklıma takılan şey; tom cruise ipnesi bu filmi satın aldı. bir de üstüne yetmezmiş gibi, vanilla sky adı altında mahvetti ya filmi. yani çoğunluğun fikri böyle. en azından benim fikrim böyle. işte buna rağmen vanilla sky başlığında 175 küsür entry var. abre los ojos'ta aha bunla 35 etti.

işte bu yüzden film için, yerine cuk oturacak bkz'ı veriyorum (bkz: underrated)

(avoger - 12 Ekim 2010 11:32)

dört dörtlük film

(oric - 10 Ocak 2012 22:56)

kalite olarak fight club vb. filmlerle boy ölçüşecek seviyede bir filmdir. neden popüler olmamış hayret ettim doğrusu. 2012 yılına gelip de bu filmi izlemediyseniz afişine, yorumlarına, imdb puanına falan bakmayın. direk indirip izleyin. bugün izledim ve izlediğim en iyi filmler top 10'una direk giriş yaptı.

benim gibi gizem, gerçekci fantastik öğeler (nasıl bir şeyse artık), aşk ve dram konularına hastaysanız açın izleyin derim.

zaten ne varsa 90'ların sonunda var. 90'ların sonlarına doğru çıkan filmler benim gözümde bir puan önde başlıyor.

--- spoiler ---

bu ölüleri dondurma fikri, her zaman için cazip gelmişti bana. ilerde teknolojinin nasıl gelişeceğini bilemeyiz. gerçekciliği elden bırakmadan bilimkurgu nasıl yapılır, bize göstermiş alejandro ustam.

--- spoiler ---

son olarak bu filme 7.8 veren eller kırılsın.

puan: 9.0/10

(imcorleone - 30 Mayıs 2012 18:01)

izlemeye başlarken film hakkında hiçbir fikrim yoktu.sonra küt saçlı hatun arabanın direksiyonu kırdığı anda, yahu bu senaryoyu daha önce vanilla sky da görüm dedim. baktım ki filmin yapım yılı vanilla sky dan daha önce, seni gidi çakal tom cruise seni dedim içimden ve izlemeye devam ettim.
çok etkileyici bir film, vanilla sky yanından bile geçemez yani. bu bilimkurgu öğeleri olup da hiçbir şekilde yaratılar uçan makinalar vs olmadan bilimsel öğelerin senaryoya yedirildiği filmleri pek seviyorum.

(green lion - 29 Temmuz 2012 14:19)

sinematografisi oldukça güçlü bir film, sadece bu bile izlenmesi için yeterli. ayrıca ortalama izleyici için bir gizem filmi veya itörnıl sanşayncılar için aşklı maşklı denişik bir film olabilir ama altyapısında çok güçlü bir felsefi sorgulama da mevcut. özellikle "yüz" meselesiyle ilgilenenler için; daha dar manada, emmanuel levinas kasanlar veya francis bacon resimlerinin analizine soyunanlar için adeta bir rehber niteliğinde.

(sakarkral - 7 Ocak 2013 11:41)

yönetmeni alejandro amenábar olan film, geçen yıl beyoğlu sinemasında gösterildi

(ultraviolent - 18 Şubat 2001 00:56)

--- spoiler ---

hayat bir rüya mıdır ? rüya kabusa nasıl dönüşür ? gerçekler kabusu, yalanlar vaat edilen cenneti mi getirir ?
yüzler gerçekleri ne kadar saklıyor bunun sorusu ile başlıyor film. geçirilen kaza ile rüya aniden kabusa dönüşüyor. herşeyi hatta dostlar yani herkes kaybediliyor. sonra hayattaki mucizelerden biri geliyor ve beyine sonsuz bir düş gördürülüyor. herşeyin planlanıldığı gibi gideceği bir dünya. epey bir düş yaşanıyor. bilinç altı rahat durmuyor ve suyun yüzüne vuruyor. rüya burdan itibaren bir kabusa dönüşüyor. düş-kabus-düş döngüsü var.

bu sefer diğer karekterler kendini sorgulamaya başlıyor ne kadar gerçeğim diye ? hatta psikolog tam bir yıkıma uğruyor. düşün sahibi ise, rüya ve gerçekler arasında ki o ince ayrıta geliyor. gerçekler ve onların art bölgesi üstüne bir kuram oluşturuluyor film boyunca.

'' aç gözlerini '' denilerek rüyadan uyanılması, daha rüya içindeyken gerçeklerin farkına varılması şu soruyu akla getiriyor: rüyadan uyanılan dünya ne kadar gerçek ?
--- spoiler ---

(darkpoe - 5 Ağustos 2013 00:44)

çok eski bir macera benim için. vanilla sky filmini izlediğimde çok beğenmiştim. senaryosuyla, çekimleriyle, oyuncularıyla tümden hayran bırakmıştı. sonrasında hikayenin abre los ojos filminin tekrarı olduğunu öğrendim. tarafımca bu kadar beğenilmişken haliyle bu filmide bulup izlemiştim yine o zamanlar. daha soft bir resim gördüm sonrakine kıyasla sadece. kamera açılarındaki çekimlere kadar ayniyle sadık kalınmıştı bu filme. tamam ilk olması hesabıyla yine baş tacı edelim ama bu vanilla sky'ın daha elle tutulur bir uyarlama olduğunu teslim etmemize engel olmasın. sırf tek tek her bir oyuncunun karakterleri ortaya koyuş biçimi dahi çıtayı yükselttiğinin delili. tom cruise kişisinin film boyunca o sahte gülüşü cameron diaz'ın onu da aşan karşılıkları. penolope'nin aynı karakteri ikinci kez canlandırmasındaki tecrübe ve kurt russel farkı.

kazadan sonraki park sahnesi iki film arasında gördüğüm en büyük fark. zira ilk filme göre vanilla sky daki o sahne çok daha zenginleştirilmiş ve etkileyici kılınmıştı. parti gecesi daivid sofia'nın evine gitmiş ve orada kalmıştı her iki filmde de. ancak sabah ayrılırken geçen konuşmalar farklıydı. zaten zenginlik kısmı da burada başlıyor. ilk filmde eve gidip uyuyacağını söylüyor sofia'ya. ikinci filmde şirkete gitmesi gerektiğini, yapılacak işleri olduğunu söylüyordu. kaza sonrası parkta sofia'yla buluştuğunda çok kötü bir rüya gördüğünü söyler, "senin evinden çıktığımda o kadın beni bekliyordu ve arabasına bindim" der. sofia "işe gideceğini sanıyordum" diye cevap verir. ne rüya ne gerçek burada karışmaya başlar ilk filmden farklı olarak.

bu filmi beğenmek vanilla sky filmini kötülemek için sebep değil sonuç olarak.

(the beyond - 18 Aralık 2013 11:32)

yetenekli bir yonetmen olan alejandro amenebar in henuz 25 yasindayken 1997'de cektigi film. ikinci filmidir kendisinin. son derece amerikan versiyonu olan vanilla sky'a oranla daha yalin bir dili vardir. new york city'de degil madrid'de gecer.

--- spoiler ---
taklidine oranla cok daha korkutucudur, ve cesar'in (bkz: eduardo noriega) kaza sonrasi yalnizligi, parkta sofia'i izleyisi, diskoda maskesiyle sahnenin ortasinda salinisi, nuria'yi oldurusu akilda kalicidir. nuria ise cameron diaz'in oynadigi julianna karakterine gore biraz stereotip, yahut cameron diaz'in karizmasi karaktere daha cok sey vermis.
--- spoiler ---

turkiyedeki afisinde cesar'in ust uste binmis yarali ve yarasiz yuzu vardir. ama abd'de daha ticari olan penelope cruz'un resmini kullanmislar. amores perros filminin bir sahnesinde simdi hatirlayamadigim karakterlerden biri gazete karistirirken, bir sayfada bu filmin yani abre los ojos'un reklami da kisa bir an gorulur. bir diger latin yonetmen alejandro gonzález iñárritu'nun amenabar'a bir tur selami olsa gerek.

(selviboylumalyazmalim - 21 Ağustos 2005 09:19)

--- spoiler ---
önce vanilla sky'ı seyredip, "bu ne be" dedikten sonra izlediğim ve beni şak diye alnımın ortasından vurmuş bir film oldu abre los ojos. konusu, kurgusu, oyunculuğu ama tabii özellikle final sahnesi mükemmel... evet mükemmel. ayrıca çekilmiş en iyi gökdelenden atlama sahnesi de bu filmde galiba. konusu itibariyle "biz bu filmi daha önceden görmüştük" desek de aslında bu "aa bir sanal gerçeklikte yaşıyormuşuz da haberimiz yokmuş ayol" teması the matrix ile popüler olmuş ve sonradan da ardı arkası kesilmemiş bir tema ve filmin tarihi matrix'ten önce, bu bakımdan da hakkını yememek lazım. the others ile birlikte beni amenabar fanatiği yapmış filmdir. müzikleriyle beraber bu filme on üzerinden yıldızlı 15 vermekteyiz. halt etmiş tom cruise.
--- spoiler ---

(iwillshowyouwhatitmeans - 2 Haziran 2006 23:11)