2002 sundance film festivalinde ilk gosterimi yapilmis, jennifer anistonu jake gyllenhaali iceren depresyon ana temali film. jennifer walmart kilikli bir dukkanda calismakta dipteyim sondayim depresyondayim havasinda takilmaktadir. isyerine holden kod adli bir gencin gelmesi jennifer'in havasina bambaska bir hava katar ve olaylar gelisir.

(szap - 20 Ekim 2002 07:42)

sinemalarda holden^* senesi galiba dedirten filmlerden biri (bkz: igby goes down)..
ayrica jennifer aniston'un racheldan ibaret olmadigini ispatlayan, jake gyllenhaal'in ise yine
saglam is cikarttigi izlenesi film.

(preacher - 1 Kasım 2002 12:28)

ing. uslu kız.
yüzyıllarca tekrarlanagelmekte olan erken evlenip ortayaşlara doğru kocasından tiksinmeye başlayan, gözü başkalarına kayan, ilk fırsatta kocasına boynuzu takan, sonra da işleri sarpa sardıran kadının dramını hoş bir dille işleyen film. küçük şehir, küçük hayatlar, umutsuzca hayatı anlamlandırmaya çabalama.
filmin başrolündeki çocuğu ise bir türlü sevemedim, hep depresif rollerde oynamasından mıdır nedir, sinsi geliyor bana.

(tsan chan - 28 Kasım 2002 05:13)

uzun zaman önce indirilip köşeden bekleyen filmler arasından eğlencelik bir film ararken beyazperde.com'dan özetine bakmadan tür olarak komedisini görüp izlemeye oturduğu film. beklentilerimi doğal olarak karşılamamış olsa da izlemekten ötürü pişmanlık duyurmayan bir film oldu. anlattığı hikaye gibi sıkıcı yanları da olsa kendini izlettirebiliyor. zaten the catcher in the rye kitabını okumuş ve sevmiş birisi olarak bu filmi sevmemek olmazdı.

edit piaf: filmin senaristi filmin oyuncularından mike white'dır bu arada. corny adındaki güvenlik görevlisi, hatırlanması muhtemel ismiyle incilci çocuk.

(geloraptor - 11 Ekim 2010 02:34)

rachel karakteriyle hali hazirda kalplerimizde taht kurmus jennifer aniston'un mukemmel bir oyunculuk cikarttigi ortalama bir film.(bkz: )

(zeck - 27 Şubat 2003 22:47)

sevdim ben bu filmi. tabii ki filmi sevmemin tek sebebi jake'in varlığı.

bence enfes bir iş çıakrmış. aniston her zamanki gibi sıradan, yüzeysel bir oyuncu olarak kalmış. film tam bir festival filmleri ruhunu yansıtıyor. kapalı, kısa bir konu ve bambaşka bir kafa.

kadınların aldatma öykülerinden biri. bir de kadınları anlama diye bir sorundan bahsediyorsunuz. aslında her şey oldukça açık... ortalama bir festival filminin ötesine geçemez. boğuyor biraz sinema adına.

(yuzbinbaloncuklu - 13 Ağustos 2011 20:24)

bu alt orta sinif amerikan halkinin dertleri niye 2000li yillarda sanatcilari germeye basladi konulu bir kompozisyon yarismasi duzenlense sundance film festivali kapsaminda (ki duzenlenmistir defalarca) bu filmden de biri bahsederdi sanirim.

makyaj bolumu sorumlusu kizin hayatin makyajini kaziyip altini gormesi falan gibi kaba benzetmelere sahip olsa da, doni darkodaki cocuk (bkz: jake gyllenhaal) hala o filmdeki gibi bakmayi surdurse de, john c reillykarisi ayri dunyalara yelken acmis bu mal hala bi bokun farkinda diil adam rolunu bir kez daha tabii ki basariyla ama yavas yavas sikaraktan surdumekte olsa da, senaryo yazari mike whiteabi yazarlar filmlerde oynayinca guzel oluyor diyip olmasa da olacak bir rolu pek de basarisiz bicimde yorumlasa da... seyredilir.

(jean pardaillan - 24 Temmuz 2003 11:33)

^*soyle dusundum; nasil ki bir sarkinin bir sey vermesi, sevilmesi, cok iyi olmasi icin, bir sey anlatacak sozlere ihtiyaci yoksa, bir filmin de sasirtici olmasina gerek yokmus. sadece o ruh halini^* yaratip, setting ve cast konusunda harikalar yaratmakla da iyi bir film yapilabiliyormus. it s all in the looks.

(deja - 9 Ekim 2003 17:21)

jennifer aniston'ın ilk kez sevişirken gözüktüğü filmdir.

(khaotik - 29 Mart 2004 16:34)

jennifer anistonun friends ve diger filmlerinden cok farkli bi karakteri canlandırdıgı film. jake gyllenhaal için aynı şey geçerli diil. ayrica bu kadar durağan bi film bu kadar izlenesi olabilir.

(moyk - 14 Temmuz 2004 19:35)

gecen hafta varan otobus firmasiyla istanbuldan fethiyeye giderken, ve de bodrumdan istanbula donerken gosterilmis olan depresif film. film boyunca jennifer anistonun yuzu 1sn bile gulmedi. film depresif olmasina karsin bikac sahnesiyle bizi gulmekten yerlere yatirdi. seyretmek isteyenler olabileceginden fazla ayrinti vermiyim ama arabada giderlerken "bogurtlen ye, bogurtlen ye" sahnesinde ve de incil okumaya gittiklerinde kiliseden kacar gibi uzaklasmalari sirasinda koptuk. tabi sinirimizden de kopmus olabiliriz. sonucta olabilecek en kotu yol filmiydi ve depresyona girmeme nedenimiz tatile gidiyor olmamizdi. donuste de ayni filmi ikinci kez seyretmedigimden tatilin bitis huznu beni fazla yaralamadi.

(petite - 3 Ağustos 2004 11:02)

varan'la yaptığım bir otobüs yolculuğu sırasında gösterdiler bu filmi. film o kadar ağır ve sessiz ilerliyordu ki film arası gelmeden ben dahil yolcuların çoğu uykuya daldı. bundan çıkartılacak sonuç nedir? demekki filmimizi öyle sessiz sakin, tıngır mıngır arabada giderken izlemiyoruz. oturup evde ya da sinemada pür dikkat izliyoruz.

(padawan - 27 Ağustos 2004 03:19)

asıl kahramanları cheryl ve bubba olan komedi filmi

(joepiscopo - 22 Eylül 2004 09:17)

her ne kadar isminden kolejli kizlarin erkek arkadaslari, hocalari ile yasadiklari bir takim seruvenleri konu alan bir film gibi dursa da [ben oyle dusunmustum] pop corn tadinda izleyelim diyerek basina gectigimiz, film sonunda ise filme baslarken ki ruh halinden eser kalmadigi filmdir.

(talentless jerk - 26 Kasım 2004 11:56)

kaybeden tribiyle hatun goturme sanatinin icra edilisi uzerine de islenmis bir filmdir.

(talentless jerk - 1 Aralık 2004 15:02)

show tv tarafında geçen sene gece 1:30 da gösterileceği bilgisini gazetede okuyunca bir coşkuyla tv başına geçtiğim filmdi. fakat dünya kelepiri bir yayın politikası (derken bile gülesi geliyor insanın) olan show tv filmi 03:00 da başlatmış, ertesi gün 09:30 dersi olan bendenizi ezan sesi akabinde yatırmıştı. güzel, depresif de olsa kendini izleten bir filmdir, tavsiye edilir.

(nikiforov - 20 Temmuz 2005 15:00)

jennifer aniston'in justine rolunde basaridan basariya kostugu bir filmdir. siradan bir sit-com stari olmadigini ortaya koymustur.

ayriyetten (bkz: jake gyllenhaal).

(deli palyaco - 26 Temmuz 2005 17:22)

hollywoodun romantizmle bezenmiş aşka hikayelerinin yerine tam anlamıyla gerçek hayatı anlatan film.

(venus - 14 Ağustos 2005 16:02)

içinde hiçbir boş konuşma olmayan tamamen konuya odaklı çok güzel doyurucu bir film. ağızda bıraktığı tad bakımından sideways'e benzettim.

(feelblue - 26 Şubat 2006 21:10)

the catcher in the ryea gönderme yapan basarılı film..cok fazla depresiftir, bunun sebebi de gerçeği fazlasıyla yansıtan bi film oluşudur..film yalnız isminden kaybedio, oyuncular da genç zaten, direkt çerez film havası vermiş ne yazık ki.

(cynthia - 25 Mart 2006 15:14)