Under the Tuscan Sun (~ Bajo el sol de Toscana) ' Filminin Konusu : San Francisco’lu bir yazar olan Frances Mayes’in (Diane Lane) mükemmel gibi görünen hayatı ani bir olayla sarsılır. Verdiği bir partide, kitabını eleştirdiği için ondan hoşlanmayan bir başka yazar kocasının onu aldattığını söyler. Boşanma süreci, Frances’i derinden etkiler ve artık yazı yazamaz hale gelir. Hatta, en yakın arkadaşı olan lezbiyen Patti bile, Frances’in bir daha artık kendini toparlayamayacağını düşünmektedir.
Unfaithful(2002)(6,7-82551)
Nights in Rodanthe(2008)(6,0-21201)
Must Love Dogs(2005)(5,9-29111)
Eat Pray Love(2010)(5,8-75847)
(bkz: bramasole)
(arsenic - 6 Eylül 2006 23:27)
bir film izledim hayatimi degistirmek istedim tarzi bir film... cok guzel, cok sicak, cok aglak (yani ben agladim cokca). basucu filmim oldu. uzuldukce izliyorum, tipki basucu kitabim jane eyre'i her uzuldugumde okudugum gibi
(mikaella muller - 3 Ağustos 2007 10:59)
amerikan&italyan ortak yapımı olan film, üstelik kendisi pek bir başarılı diane lane'in başrolünde sürüyor. romantik komedi tipinde adlandırılmış ama ben yine kendimi "ben romantik komedi izlemem. izlemiş olamam. " diyerek kandırıyorum ve bu filme daha çok, umut aşılayan hoş bir film gözüyle bakıyorum.çünkü "sevgilin olmazsa yaşayamazsın, aşkı bulman lazım, yoksa öl sen, yazzık." dan daha fazlası vardı bu filmde, sevgi senin içindedir, bunun için başkasına ihtiyacın yoktur, arkadaşlarındadır, gerçek olan her güzel şeydedir vb.bilmiyorum. bir pazar sabahı izlenebilir, tavsiyedir.
(enci - 13 Ağustos 2007 16:55)
italyan adam kırmızı ışıkta geçtikten sonra yanındaki diane lane'e ''sarı ışık dekorasyondur,kırmızı ışık ise sadece bir öneridir''demiştir,bizde olsaydı tercümesi de heralde ''arkadakine yandı o bana değil'' olurdu..tabii bir kaç gülümseten sahne dışında filmin anafikri ''kendi başınayken mutlu değilsen kimse ile mutlu olamazsın''dır.
(ellen ripley - 14 Mart 2008 09:27)
"ne olursa olsun her zaman çocuksu masumiyetini koru" cümlesiyle kafamda yer edinen bir güzel film.
(anoktanur - 4 Nisan 2010 14:44)
sadece bir kere izlenmemi bir türlü anlayamadığım çok sevdiğim film. öyle ki işte otururken keşke dvd olsa da izlesem diye aklıma gelmiştir. italya güzeldir, ev güzeldir, sandra oh sevgimin temelini oluşturduğundan o zaten şahanedir, işçiler, renkler, o sarışın kadın.. hepsi ayrı güzeldir. insana gidip italya'ya yerleşme orda kendi halinde bir hayat yaşama isteği verir böyle kocaman şapkalar, bol bol kıyafetler falan.. normalde yapmayacağı şeyleri hayal ettirir under the tuscan sun.
(fistiklibaklava - 1 Mart 2011 20:45)
toskanadaki aycicegi tarlalarinin, papatya ciceklerinin cok iyi pazarlandigi film fakat ruhen cokuntude olan bireylere guzel italya sahneleriyle romantik toskana turu olarak izlettirilebilir. sahsen ben her dakikasindan keyif alarak seyrettim, ne kadar bilindik icerige sahip olsa da.*
(makarna adam - 30 Temmuz 2011 01:34)
çok klişe konusuna rağmen güzel film. yıllar önce babam seyahatten döndüğünde bir adet skylife getirmişti. onda şu resim vardı. neden bilmiyorum ama o resim çok hoşuma gitmişti ve hep filmi merak etmiştim (beyaz keten gömlek fetişim de bu fotoğrafla başlamıştır). sonunda izledim, ne bileyim, böyle akdeniz rüyası gibi bir şey diyebilirim. yağmurlu havalarda izlenebilir.edit: raoul bova sen insan mısın lan?
(gri balikcil - 16 Mart 2013 15:48)
güneşli bir tatil sabahı ruhumun okşanmasını sağlayan film. konusu çok klişe gibi görünse de işlenişi, durağanlığı ve samimiyetiyle kuytuda kalmış ancak içinde barındırdığı anlam bakımından üst sıralarda olmayı hak ediyor. filmde frances'in gösterdiği cesaret örneği herkesin kolay kolay göze alamayacağı türden. evinden binlerce kilometre uzaktaki toscana'ya gezmek üzere gidip, bu esnada bir ev alıp, diline ve kültürüne aşina olmadığı bir yerde yaşamaya başlıyor. yalan olduğunu düşündüğü hayatından bir şeyleri ayıklayabilmek ve yeni başlangıçlar yaparak mutluluğu yakalayabilmek için...toscana'nın muhteşem coğrafyası ve italyanlar'ın klasik insancıl doğalarına hayran kalmamak elde değil. sonuç mu? kayboluşlar, yeni başlangıçları da beraberinde getirir...
(alemekarsikoyun - 24 Mart 2013 15:40)
diane lane filmi.
(mien - 23 Eylül 2003 11:19)
fazla detaya girmeden konusunu ozetlemeye calisayim. yazar kocasi tarafindan aldatilir, allem kullem italya'ya bir geziye gider, nooluyoruz demeye kalmadan orda bir ev alir (bkz: normale), aski aramaya baslar. konu cok bilindik gibi gelse de islenisi guzel olan, seyredilmesi gereken, hele de akdenizde gectiginden bir cok seyi bize tanidik gelen film (bu yuzden bazi esprilere koca salonda tek gulen bendim). depresif halime amelie etkisi yapti.
(papasmurf - 4 Ekim 2003 20:41)
romantik komedi kategorisinde "olmuş" bir film. adam sandler'lı hugh grant'li romantik komediler yere batsın, filmin italya'da geçmesi sebebiyle çok taş erkek oyuncuları var. ayrıca başrolün esas oğlanı hemen bulup, onunla pek de komik olmayan klişe maceralar yaşatılması yerine daha gerçekçi bir şekilde hikayesine odaklanılmış. filmin başında ilginç bir detay var, kadın aldatıldığı halde kocasına nafaka vermek durumunda bırakılıyor. olur mu hiç öyle şey dediysek de california eyaletinde böyleymiş. aileyi geçindiren kadınsa eğer ayrılırken kocası bundan sonra alacağı parayı toplu olarak talep ediyor, kadın da mecburen parayı verip öyle ayrılabiliyor. en azından aldatmanın yarattığı manevi tahribat için tazminat ödetilebilirdi, çok adil gelmedi bana.
(umuck - 19 Ağustos 2013 17:49)
diane lane'in anlamli yuzunden baska seyler de var elbet filmde. mesela amerikalilar'in o unlu italyan fantezisini dile hatta kanli canli yasama getiriyor. artik italya'da ev tutmanin arkadas edinmenin asik olmanin tum inis ve de cikislarini bilicektir yetiskin amerikali kadinlar. ve tek mutluluk yolunun erkeklerden gecmedigini mi anlatmak istiyorlar yoksa tam tersini mi. bahsedilen amelie etkisi veya ulkemize benzer guzel yoreleri gorebilmek amaclaniyorsa kesinlikle seyredilmeli ancak hollywood filmlerinde tekrar tekrar ezberletilen iliski baslatma, bitirme, surdurme, surdurememe, surdurememe sebepleri, ilk bakista ask, ölümsüz ask, askin herseyin uzerinde olmasi, vefa, sadakat, lezbiyenlik, iliskide kalbi kirilan taraflarin hayata nasil da yeniden sarilmasi konulu kliselerinden cok bikmis, alternatif ve ozgunluk arayisindaki bir ruhsaniz seyretmekle vakit kaybetmemeniz daha hayirli olabilir.
(yummy - 11 Ocak 2004 05:28)
uzun zamandır bu tarzda bir film izlemeyi bekliyordum doğrusu. boş gönülleriyle aramaktan yorulmuşları hedef alan, sahtekar replikler ve umut çilingiri vecize sözleriyle midemi bulandıran bir film. baş karakterimizin yazarlığının öne çıkarıldığı sahneler hani nerede, kartpostal yazarlığı dışında? (bkz: kart sensin postal da sana girsin). bu tarzıyla playboy gece kusagındaki mor renkli filmlerimizde ele alınan sürtüngen abilerin mesleginin hep yazar olarak tanıtılması sendromunu paylaşıyor. kuzeylerden yada okyanus ötelerinden bu çizmeye* ayak basan bünyelerin bitap gönülleri birden, kırların rengarenkliği, insanların güzideliği ve dondurma yiyen veletlerin şirinliğine takılıp bir iç geçirmesiyle mi hidayete eriyor? eğer öyleyse pardon ben yanlış anlamışım hayatı. bugün kar vede güneş var istanbulda. bin basar sahte tuskaninize. kısaca bir best-seller kabusu daha kuzey amerikalıların bize sunduğu. daha aklı başında, ayakları yere basan ve avrupa sinemasının sade dobralık ve dürüstlüğünden nasibini almış bir film için (bkz: yeni baslayanlar için italyanca)
(arsmoriendi - 22 Şubat 2004 15:23)
henüz italya'dan istanbul'un karmaşasına ve iş hayatına döneli 15 gün olmuşken, bu filmin altında ezilip kaldım. yıllardır italya'da yaşıyormuşum da yeni istanbul'a gelmişim gibi, italya'yı ve daracık sokaklarını ne kadar özlediğimi farketmemi sağladı. ben sevdim.gitmişken bir ev de ben alsaydım diye içimden geçirmedim değil.
(sahafolacak - 9 Mart 2014 20:08)
çok sevdiğim, çok önemli olduğu düşünülen şeyleri basite indirgediği için basit bulunduğunu düşündüğüm -ki bence filmin işlevi zaten bu-, kadınım diane lane'in ve tatlı düşüm toskana'nın güzellikleriyle arz-ı endam ettiği film. --- spoiler ---evin ümitsiz tamiratından, hatunumun piece of cake olmasına beni delirtecek bir sürü şey, su akar yolunu bulur minvalinde akıııp gidiyor--- spoiler ---hayatın her zerresini fazlasıyla ciddiye almaktan kurtulamayıp artık buna kendini bırakmış biri olarak birkaç cephede birden savaşmam gerektiği zamanlarda bu filmi düşünürüm...defaat notu: bugün yine izledim başından bir kısmını sabah sabah. gözlerim dolarak... çok güzel.
(enyedirenk - 14 Mayıs 2014 10:24)
2003 yapımı ve çok sevdiğim bu film. neden bilmiyorum alkım kitabevinde yeni basım türkçe romanını görüyorum. sanki yeni çıkmış bir kitap gibi pırıl pırıl önemli bir alanda duruyor. anlamadım olayı. görünce kitabı hüzünlendim. o kadar güzel bir filmdi ki eminim kitabı en sevdiğim kitaplardan biri olurdu. ama filmini izlediğim için ve her şeyi hatırladığım için almadım, belki sonra alırım. niye şimdi bastılar kitabı acaba?
(engiribord - 1 Temmuz 2014 00:34)
toskana tatili sonrası izlenesi film.
(man of honor - 23 Mayıs 2015 00:33)
Yorum Kaynak Link : under the tuscan sun