yiyeceğin kaynama noktasının altındaki sıcaklıkta pişirilmesidir. kullanılacak sıvı bir taşım kaynadıktan sonra altı kısılarak kaynaması durdurulur.

(metinaga - 26 Ocak 2003 19:32)

kabuksuz yumurtanın kaynar suda pişirilmesiyle olur.

(foreign - 19 Ekim 2004 13:09)

3 haziran 2018'de fx kanalında başlayacak olan ryan murphy dizisi.

(krem shanti - 4 Mayıs 2018 09:28)

dominique jackson, mj rodriguez, indya moore, evan peters, kate mara, billy porter gibi isimlerin rol aldığı, ilk sezonu 8 bölüm süren dizi. dizi tarihinin en geniş transeksüel oyuncu kadrosuna sahiptir. izlerken şahsımı defalarca ağlatmışlığı vardır.

(ramone - 15 Temmuz 2018 21:07)

evan peters'ın oynadığı, bir trans kadına aşık, evli ve çocuklu stan karakterinin "sen kimsin" sorusuna cevabını şuraya bırakmak istiyorum:

“i’m no one. i want what i’m supposed to want, i wear what i’m supposed to wear and i work where i’m supposed to work. i stand for nothing. i’ve never fought in a war and i probably won’t ever have to, ‘cause the next one’s gonna kill us all. i can buy things i can’t afford, which means they’re never really mine. i don’t live. i don’t believe. i accumulate.”

(not dark yet - 23 Temmuz 2018 00:48)

drama janrının hakkını sonuna kadar veren, 80ler drag yaşantısının panaromasını sunan ryan murphy dizisi.
bu kadar mesaj kaygısı kimi insanları bayabilir ama yaşanmış veya yaşanması olası senaryo üzerinden çok da güzel ilerlemekte.
2. sezon onayını alan dizi, amerikan rüyasının ve bu rüyadan sürülmüş alt kültürün dahil olma çabası üzerinden ilerliyor. aslında temel mesele bir yere ait olmak ve kabul görmek.
ben açıkçası beğendim. her bölüm bir saatin üzerinde olmasına rağmen bir gün içinde 8. bölüme kadar gelebildim. yavaş ilerlediği üzerine yapılan yorumlara katılmıyorum. temposu oldukça yerinde geldi bana açıkçası. diğer ryan murphy yapımları gibi kusurları var oldukça, ama atmosfer, oyunculuklar ve genel havası ile kesinlikle kendisinin bence şimdiye kadar ^* kı en iyi işi olmuş.
özellikle billy porter bildiğin döktürüyor.

(peergynt - 4 Şubat 2019 03:19)

oo drag ball’lu içerik gelmiş, biraz gullüm yaparız diye başladığım; içim sökülerek bitirdiğim dizidir.

söylenmiş zaten, efsanevi paris is burningden drag balo kültürüne aşina olanlar ve sevenleri için mükemmel bir dizi, draması bol, gullümü az ki biz de dramaya bayılırız^*

--- spoiler ---

buradan sonrası spoiler içerebilir
--- spoiler ---

başta elektra karakterinden dolayı mmmh izlenmez bu çok itici yea demiştim amma velakin dediklerimi yuttum. oyunculuklar şahane, stan rolündeki metin akdülger şahane ^* drama kısmı biraz fazlaca, en sonunda elektra’nın bile insafa gelmesi çok neşeli günler, çok gülen gözler olmuş dedirtse de 8 bölüm yetmedi, daha olsa da izlesek dedirtti. bilhassa pray tell karakterine doyamadım.

söylemeden geçemeyeceğim, bu dizinin alt yazı çevirmenleri hayrına rupaul's drag racee de el atsalar iyi olacak; butch queen “erkeksi kraliçe” değil laço diye çevrilir, helal olsun efenim. queer kültürüne hakim ekiplere çeviri yaptırınca bak nasıl çiçek gibi oluyor.

neyse, diziye puanım ten ten tens across the board.

(agop - 4 Şubat 2019 19:59)

murphy ve falchuk ikilisinin elinden ne çıksa izleneceğinin bir başka kanıtı.

hikayenin siyahi trans karakterlerin çilesi üzerinden değil, hak iddia etme ve var olma ihtiyacı üzerinden anlatılmasını sevdim. azınlık öykülerinde böyle güçlü duruşları izleyebilmek her anlamda keyifli oluyor. ballroom ve house kültürü şahane konseptler mesela. aidiyet duygusunun insan için ne kadar elzem olduğunu en "glam" yoldan anlatıyor. aralarda bayat ve miymiy duygular üzerine kurulan temalar ve nasrettin hoca anafikirli sahneler de üzmedi değil ama artılarının hatrına görmezden gelmeyi de bildik.

oyunculuklar iyi, ama dominique jackson çok çok iyi. elektra, yürrü be kızım. pray tell karakterini de izlemek çok keyifliydi. fekat evan peters stan için ya yanlış bir cast ya da sıkıcı yazılmış. hangisi olduğuna tam da karar veremedim. bir evan peters sevici olarak benim bile ilgimi çeken bir karakter yoktu ortada. meraklandırmadı, olmadığı anlarda özletmedi. indya moore'un sırf öylece dursa izlenecek güzelliğinin yanında varlığı sönük kaldı.

nihayetinde 10,10,10,9'luk bir iş.

(inanamiyorumya - 11 Şubat 2019 17:12)

müthiş bir cast var dizide. izlemeye başladıkça karakterler beyninize öyle bir yerleşiyor ki sonraki diyaloğu tahmin edebiliyorsunuz. sevginin gücüyle ilgili cümleleri blanca'dan, feleğin çemberi ile ilgili cümleleri pray tell'den, egosantrik cümleleri electra'dan duyabileceğinizi kestirebiliyorsunuz.
lgbtq bireylerin derinlikli dizisi bu aslında. derinlikli çünkü aslında geçmişin verdiği hesaplaşmaların acısıyla dolu. derinlikli, çünkü hayatın formunu baştan yaratmanın çabasıyla dolu. 2. sezon gelse de devam etsek.

(ayrikotu - 18 Şubat 2019 16:37)

sabırsızlıkla 2. sezonunu beklediğim fx yapımı olan dizi. beni en çok güldüren elektra oldu. gereksiz sevişme sahnesi olmayan heyyooo bakın biz gay’iz, transeksüeliz istediğimiz gibi sevişiriz çatlayın, patlayın diye diye gözümüze sokmayan bir dizi olmuş. demek istediğimi “sense8” dizisini izleyen anlar. “ulen tamam gay’siniz, lezbiyensiniz kimsenin sikinde değil yeter gına geldi, ana konudan uzaklaştınız iyice” diyip sense8 dizisini bırakmıştım fakat “pose” harikulade bir yapım olmuş. baya duygulandırdı ve arada gözlerimi doldurdu bu dizi.

(a groovy kind of love - 21 Şubat 2019 07:48)