Çıkış Tarihi     : 05 Aralık 2018 Çarşamba, Yapım Yılı : 2018
Türü                : Aksiyon,Macera,Fantazi,Bilim Kurgu,Heyecanlı
Taglar             : Steampunk,Kıyamet sonrası,Kapitalizm,sosyal Yorum,Makine
Ülke                : New Zealand,ABD
Yapımcı          :  Media Rights Capital (MRC) , Scholastic Productions , Silvertongue Films
Yönetmen       : Christian Rivers (IMDB)
Senarist          : Philip Reeve (IMDB),Peter Jackson (IMDB)(ekşi),Philippa Boyens (IMDB)(ekşi),Fran Walsh (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Hugo Weaving (IMDB)(ekşi), Robert Sheehan (IMDB)(ekşi), Stephen Lang (IMDB)(ekşi), Jihae (IMDB), Colin Salmon (IMDB), Hera Hilmar (IMDB)(ekşi), Frankie Adams (IMDB), Joel Tobeck (IMDB)(ekşi), Leila George (IMDB), Patrick Malahide (IMDB), Caren Pistorius (IMDB), Ronan Raftery (IMDB), Andrew Lees (IMDB), Mark Mitchinson (IMDB), Sarah Peirse (IMDB), Rege-Jean Page (IMDB), Nathaniel Lees (IMDB), Menik Gooneratne (IMDB), Stephen Ure (IMDB), Mark Hadlow (IMDB), Calum Gittins (IMDB), Kee Chan (IMDB), Terry Norris (IMDB), Maria Walker (IMDB), Megan Edwards (IMDB), Nick Blake (IMDB), Sophie Cox (IMDB), Aaron Jackson (IMDB), Jared Brown (IMDB), Joseph Mika-Hunt (IMDB), Rodney Cook (IMDB), Yoson An (IMDB), Richard Mills (IMDB), Leifur Sigurdarson (IMDB), Peter Rowley (IMDB), Lee Tuson (IMDB), Kahn West (IMDB), Winham Hammond (IMDB), Kaio Afoa (IMDB), Jace Lee (IMDB) >>devamı>>

Mortal Engines (~ Ölümcül Makineler) ' Filminin Konusu :
Dünyayı yok olma noktasına getirmiş büyük savaşların ardından yeryüzünde yeni bir yaşam şekli gelişmiştir. Hareketli büyük şehirler, kendilerinden küçük şehirleri yutarak onların kaynaklarını yağmalamaktadır. Londra'nın fakir kesimlerinden gelen Tom Natsworthy (Robert Sheehan) ile kaçak Hester Shaw'un (Hera Hilmar) karşılaşması, genç adamın hayatı için mücadele edeceği zamanların başladığı anlamına gelecektir.


  • "ortalıklarda peter jackson'un gözünü diktiği söylentileri dolaşan kitap."
  • "mad max'in şehirli olanı. yarrak gibi bir filme benziyor."
  • "keyif alabileceğiniz bir film. filme gideceğiniz 2 saat 20 dakika içinde şehrinizi kurtarmayacaksanız izleyebilirsiniz."




Facebook Yorumları
  • comment image

    bundan yaklaşık dört yıl önce, şu ankinden başka bir şehirde en sevdiğim kitapçının üst katındaki raflardan birini karıştırırken rastgele bulduğum ilk kitabı sayesinde aşık olduğum, hayatımda okuduğum en güzel bilimkurgu serisi. post-apokaliptik kitaplar bana hep daha ilginç gelmiştir ve yazım aşamalarının çok daha zor olduğunu düşündüğümden yazarlarına büyük saygı duyarım genelde. philip reeve muhteşem bir insan; okuduğum ve izlediğim röportajlarından yola çıkarak bunu söyleyebilirim. hem illüstratör hem de the mortal engines, larklight, fever crumb gibi serilerin yazarı, çok yaratıcı, çok zeki olduğunu düşündüğüm fakat ne yazık ki underrated kalmış bir yazar. şimdiye kadar çevremde veya internette tanıştığım insanlar arasında bu seriyi okuyan kimseye rastlamadım. hatta ben ilk iki kitabını bitirdiğimde serinin kalan iki kitabı türkçe'ye çevrilmemişti bile. iki yıl onların çevrilmesini beklemekle, yayınevlerinin sitelerini kontrol etmekle geçti. son iki kitap on8 yayınevi tarafından basıldığı için kitap kapakları farklı-ben olsam orijinal el çizimi baskıları tercih ederdim, onlardaki retro havası çok güzel-yine de fena değiller.

    tüm seriyi baştan sona üç kez okudum, 3-4 saatlik playlistler halindeki steampunk müzikleriyle çok iyi gidiyor, tavsiye ederim. devam kitabı sayılabilecek (aslında daha eski olayların anlatıldığı) fever crumb'ın türkçe'ye çevrilmesini bekliyorum, eğer çevrilmeyecekse de umarım ingilizce baskıları türkiye'ye gelir bir şekilde.

    sci-fi ve post-apokaliptik romanları sevenlerin mutlaka okuması lazım. son sayfalarda "keşke bitmese" diye ağlayacaksınız, inanın bana.

    filmi çıkacak söylentileri ne kadar doğru bilmiyorum çünkü yaklaşık 7-8 yıldır söylentiden ileri gidemediler. dürüst olmak gerekirse böyle bir serinin filmleştirilip ayağa düşmesini istemem, elbette daha çok kişi okusun, bilsin; ama filmi yapılmasın yahu, hester ve tom benim hayal ettiğim şekilde çok daha mükemmeller çünkü.


    (bloodmania - 1 Temmuz 2016 01:21)

  • comment image

    seneleer önce film haklarını peter jackson'ın aldığını duyunca vakit kaybetmeden tüm serinin siparişini verip bitirmiştim. aradan 5 yıl geçmiş ve neredeyse unutacakken film fragmanlarıyla yeniden heyecanlandım.

    (bkz: reserved)


    (jigsawer - 14 Kasım 2018 22:10)

  • comment image

    adamlar demişler ki, baba piyasada film yok peter jackson bir marka, yazarız afişe peter'ı veririz kaşesini. şimdiye kadar yapılmış klişe oğlu klişe ne varsa doldururuz, birazda cgi al sana para cukkalama.

    klişe sıralı liste;

    zengin kadın, fakir erkek-ok

    salaklık-sakarlık, espriler eşliğinde esas kıza yürüyen esas oğlan-ok

    sinirli agresif kalbini duygulara kapatmış esas kız-ok

    esas kızı terk edecekken vazgeçen esas oğlan-ok

    esas oğlanı terk edecekken etmeyen kız-ok

    platformun üzerinde silah avantajı esas kızdayken kötü karakteri öldürmeyip işi
    uzatma ve sarsıntı,patlama çarpma sebebi ile avantajı kötüye devretme, finalde takım çalışması ile kötüyü alt etme-ok

    sıfır zekalı kötü karakterler.ok

    zaman ayarlı patlayan bir şey-ok

    bu patlayan şeyi durduracak zımbırtı-ok

    geri sayımın son saniyesinde durdurulması-ok

    anneden babadan yadigar kalan kolyeden zımbırtı çıkması-ok

    daha elli tane var sıkıldım yazarken bile tiksindim kendimden, gitmeyin izletmeyin para kazanmasın bu piçler vallahi bezdim ya.


    (mbkcry - 9 Aralık 2018 02:01)

  • comment image

    izlerken lord of the rings two towers ile star wars phantom menace arasindaki benzerlikleri dusunmekten kendimi alamadigim film.

    zaman gecirmek icin guzel post apocalyptic film.

    --- spoiler ---

    yukarida bahsettigim film benzerliklerine gelirsek;

    londra sehrinin duvarli sehre yuruyusu yikmak ve yok etmek istesi bildiginiz saruman’in migfer dibine yurumesi ile ayni. zaten sekil olarak ayni.

    sehir duvar diyince aklima geldi ben boyle hatali sehir plani gormedim. adamlar duvar yapmislar duvarin dibine ev yapmislar ne dibi hatta direkt ustune. abicim salsana araya savunma hatti icin mesafe biraksana oof sinirlerim bozuldu.

    star wars’a gelince tom adli esas cocugun yikma yaldir yaldir gelen sehri durdurmak icin makinanin icine girmesi bombayi dibine yollamasi ve cikmasi. tanidik geldi mi? bildiginiz bebek anakin’in control ship’i yok etme sahnesi.

    two towers ile phantom menace filmini birlestirenlet tenk you sayenizde iki filmi bi arada izledik eyv.

    ---
    spoiler ---

    o degil de yazdikca ne kadar sevmedigimi fark ettim filmi, huzunlu.


    (rapper jedi - 9 Aralık 2018 23:48)

  • comment image

    aşırı klişe senaryosu ve bol starwars göndermeleri ile öyle sinema tarihine bir katkı yapmayan ama imax'da bolca görsellikle izlemesi zevkli 3000'li yıllarda geçen post apokaliptik film. akılda kalan sahne olarak amerikan gods diyerek minyonlar ve arkeologların çıkardığı iphone'lar olabilir. ama sonuçta, londra'nın 2000'lerin başındaki halinin transformasyonunu da dikkate alırsak; kıyamet silahı ve sadece cyborg askerler haricinde çok da bugünden öteye bir teknoloji öngörüsü göstermeyen bir hikaye olmuş.


    (stocky2001 - 11 Aralık 2018 14:04)

  • comment image

    ingiltere’ye pis işleri amerika yaptırır çin hepinizin götünü kurtarır.
    bir kitap bu kadar kötü filmleştirilebilirdi.
    kitap 3’lü ama film büyük ihtimal tek olarak kalacak. dijital ve görsel anlamada çok iyiydi. tasarımlar yerinde fakat teknoloji kitapta yok hatta cd bile değerli bir tarihi eser. yanlış hatırlamıyorsam kitapta ekran falan yoktu. cep telefonlarınin olduğu çağdan steam punk seviyesine düşmüş insanlık hiç hissedilmiyor.
    kitapta da filmdede garip şekilde kıyamayacağın tasarım ve buluşlarla çok tatminkar bir sonuç elde ediyorsun. mantık hatalarının önüne geçilirse çok daha iyi bir film olur muş.


    (havluterlik - 12 Aralık 2018 01:58)

  • comment image

    sinemia ana sayfasında peter jackson tarafından yönetildiğini görünce bir şans verdiğim, aslında şans verirken bile neyle karşılaşacağımı tahmin ettiğim film. zaman öldürmek için gittim açıkçası.

    filmi şöyle tanımlayayım; aksiyon filmi işte. ne eksik ne fazla.

    hikaye olarak yürüyen ve avlanan şehirler fikri başarılı gelse de klasik hollywood anlayışıyla yazılmış bir senaryo olduğu için film son derece sıradan geliyor eğer iyi bir sinema izleyicisiyseniz. klişelerle dolu olduğunu ilk anda fark ediyorsunuz.

    --- spoiler ---

    mevzubahis şehrimizin londra olması ve tüm dünyayı sömüre sömüre ilerlemesi (ingiltere'nin sömürgeciliğini herkes bilir), en büyük gayesinin ise doğu topraklarının zenginliğine ilerlemek olması. bunun yanında londra şehrinin ürettiği "medusa" isimli o çok güçlü silahın çökme sürücüsünün üstünde medusa kelimesinin yarısının, yani "usa" kısmının yer alması ve olaya "usa" el atınca olayların son bulması ve barışın gelmesi. (sürücüyle birleştirince med-usa olarak kendini tamamlıyordu.)

    bu detaylar da dünyaya pazarlanan hollywood filmlerinde sıkça yapılan alışılagelmiş amerikan propagandası olarak göze çarpıyor.

    ---
    spoiler ---

    edit: peter jackson'ın yönettiğini sanıyordum, öyle değilmiş. yapımcılardan biriymiş kendisi. filmin yönetmeni christian rivers'mış. bilgi yanlışı düzeltmesi için @emre raghan 'a teşekkür ederim.


    (beatrixl kiddo - 15 Aralık 2018 04:53)

Yorum Kaynak Link : mortal engines