içinde miğfer dibi'nde geçen enfes savaş sahnesini barındıran, the lord of the rings üçlemesinin ikinci filmi. kitapta olayın daha farklı oluşu ayrı bir konu tabii ama sırf bu sahne için bile periyodik olarak ve her defasında pür dikkat izlenebilir bu film.

--- spoiler ---

rohan kendilerine doğru yaklaşan ordunun büyüklüğünü ve ne için geldiklerini bilirler. kral gondor'dan yardım istemeyi reddetmiştir. savaşa hazırlanmaya çalışırlar ama içlerinde doğru düzgün asker bile bulunmayan, eline kılıç tutuşturulan ama savaşmayı bilmeyen halk ümitsiz ve korku doludur. kapılar güçlendirilir, kadın ve çocuklar mağaralara gizlenir. işte o sırada elf'lerin yardıma gelişi, haldir'in sözleri, daha sonra insanlar ve elflerin hep birlikte gözlerini uzaktan korkunç seslerle yaklaşan on bin kişilik uruk-hai ordusuna dikip beklemeye başlamaları, o sırada yağmaya başlayan yağmur, düşmanın kalenin önüne kadar gelip mızrakları yere vurarak böğürmeye başlaması, ilk oku atan yaşlı amca derken sahne insanı gerim gerim germeye başlar. sonrası kılıçlar, mızraklar, merdivenler ve haldir'in ölümü ama insanların zaferi.

--- spoiler ---

bu sahneyi izlerken ben niye her defasında böyle bi perişan olurum bilemiyorum ama bin kez daha izler miyim izlerim.

(yagmurdan sonra - 10 Şubat 2010 13:26)

bu filmin en iyi film oscari'ni chicago adli entel filmine kaybetmesi sinemaya ve buyuk hadron carpistiricisi'na yapilmis bir saygisizlik olarak her zaman hatirlanacaktir.

(suda bogulan marjinal balik - 30 Mart 2010 20:32)

kim ne derse desin ne kadar eleştirirse eleştirsin peter jackson diye bir adam kimsenin cesaret edemediği bir şeyi yaptı ve bahsi geçen kutsal kitabı gözlerimizin önüne serdi. ki ilk haberleri duyulduğunda da millet "hehoyt..hehey..lord of dı rings be vay be..gandalf'ı da sean connery oynar heralde" gibi geyikler, çığlıklar, tapınmalar ve tepinmelerle karşılamıştı filmi. biraz sakinleşince "lazım tabi lazım...filim olsa daha iyi olur, görsel çünkü..görmekle alakalı bişey, görsel hede höde.." lakırdıları başladı. çünkü herkes içindeki kıpırtıyı dışarı yansıtmama peşindeydi. "aman efendim kafamızdakinin yerine artık oynayanlar yerleşecek, filmin büyüsü bozulacak, kaç saat olacak ki 6 saat de olmaz ki film" gibi, kıskançlıkla hayranlık arasında ama daha çok meraka yakın duyguları örtbas etmek için kendi kendisine sorular soran, kendini sadistçe şüpheye düşürüp, gizliden gizliye filmden alacağı zevki maksimum düzeye getirmek isteyen zihniyet türedi. belki de doğruydu.

yüzük kardeşliği geldi ve film orada koptu işte. daha önce bok atanlar filme kendilerini gaza getirerek gittiler ve hayran hayran filmi seyrettiler, öyleki sonradan düşününce çok eleştirdikleri değişiklik ve kesintileri filmde farketmediler bile. çünkü hepsinin gözleri aynı ışıltıyla parlıyordu, okudukları, bağlandıkları, çok sevdikleri karakterler bir bir ortaya çıkıyor; izleyenler kendi hayalleriyle karşılaştırıyor, ortaklık kuruyor ve şaşırıyordu. rivendell`, mordor, isengard hele yukarıdan çekimler, seyrediyor alkışlama isteği duyuyor sözün kısası beğeniyorlardı. filme giden hangi insan legolas ve gimliyi beğenmediğini söyleyebilir ki. hepsini beğendiler, ama daha sonra insana özgü duygular baş gösterdi. arwenin arkasında 9 yüzük tayfıyla uçsuz bucaksız ovada at sürmesini "vay be" diye karşılayanlar, çıktıktan sonra "allah cezanı versin peter jackson" moduna girdiler. çünkü olmazdı, yüzüklerin efendisi kutsal kitaptı ve değiştirilemezdi, neden?
nedeni şu, bu insanlar filmlerin yapılmasını coşkuyla karşıladıklarına pişman oldular. filmi çok beğendiler ve kafalarındaki karakterlerin yerine filmdekileri koydular. kendi hayallerini yaşatamadılar, peter jacksonın hayallerine teslim oldular. sonra da kendi beğenilerine kızarak filme bok atmaya başladılar.
two towers da böyle oldu. şu bilinmelidir ki sinema tıpkı geyiği yapıldığı gibi görsel bir sanattır. bu yüzden sinema edebiyata değil, resime yakındır. zaten insanlar kitabı bir defa daha dinleyeyim diye filme gitmiyorlar. karşılarına görsel bir şaheser çıksın diye salonları dolduruyorlar. peter jackson bu görsel şaheseri yarattı. ilk 45 dakikadaki "ucuz korku filmi numaraları" denen bölümler madem ucuzdu, neden sinema salonu buz kesti. duygusal anlarda kimin gözü yaşarmadı. uruk haileri yarıp geçerlerken kim heyecanlanmadı, esprilere kim gülmedi. herkes hepsini yaptı. sorun şurada gene filmden gereğinden fazla etkilendiler. bir kısım seyirci kendini gimlinin söylediği her şeye gülmeye şartladı, çıkışta da ondan bok attılar zaten "abi gimliyi maymuna çevirmişler ya..". gimliyi kimse maymuna çevirmedi, bu komik bir öykü değildi, her boka gülenler maymuna döndü. gimlinin tam da cüceye benzer halini anlamayanlar onu jar jara benzettiler.
aksiyon sahneleri için de aynı şey geçerli. kitabı okurken tamamen hayal gücünüzle olayları idrak ediyordunuz. kitabı okuyanlar filmdekinden daha abarık şeyler hayal ederken, peter jackson abartsa olmaz mı? fantastik dünya neden bizim dünyamıza benzetilmeye çalışılıyor? her an fizik kurallarıyla yaşıyorsunuz da ne oluyor? bu sahnelerde de yine insan olma özelliği ortaya çıktı. hayran olunan şeyi sanki kötüymüş gibi gösterme durumu oldu.
sonuç olarak sen filmden eğlendin mi sorusudur bizi ırgalayan. girenlerin hepsi eğlendi, mutsuz çıkan bir kişiyi görmedim. artık şunun anlaşılması lazım, bu bir film, kitap olduğu yerde duruyor. kutsal kitapsa, yobazlık yapmayın.

(mortello - 21 Aralık 2002 12:51)

filmde saruman'ın grima'ya ''ıy, at gibi kokuyorsun'' dediği yer de serinin en absürd anlarından biri olsa gerek. kendisi yüz bin uruk-hai arasında misk kokuyor haspam.

(hacigoz kravat - 7 Haziran 2012 00:46)

daha iyi the two towers çekilene kadar en iyisi. türkiye de yaşayan ve tv de ağalı, aşiretli, ferihalı dizilerle, filmlerle sürekli karşılaşan bir vatandaş olarak bu tür filmleri eleştirmemeye gayret ederim.

(ortalama insan dusuncesine sahip insan - 18 Eylül 2012 01:05)

orjinalinde miğfer dibine elflerin gelmediği kitap. yine orjinalinde kurt binicilerin saldırısı yoktur, aragorn nehre filan düşmemiş teoden le birlikte at sırtında miğfer dibine girmiştir, saldırının sabahında gandalf daha önce savaşmış rohanlıları toplamış gelmiştir ayrıca entler de bir takım ağaçları göndermiştir. entler mery ve pipin sayesinde değil kendi kararlarıyla isengardı yerle bir etmişlerdir, faramir frodoyu osgiliath'a götürmemiştir ve saçmalamadan yoluna salmıştır. lan her sahneyi sikmiş adam, kim kötülerse kötülesin bu yönetmen eser katilidir.

(zompa - 18 Eylül 2012 01:12)

kral theoden'in babalar oğullarını gömmemeli repliğiyle aklıma kazınan güzel film. serinin en güzel filmidir.

(kartalkondu - 25 Ekim 2012 12:04)

ısengard'a saldırırken, taşan suya yanmakta olan dallarını cıs diye daldırıp söndüren ent sahnesiyle beni gülmelere gark eden müthiş serinin ikinci filmi.

(flaca - 3 Mart 2013 01:42)

bu filmde gandalf, eomer ve ordusunun tepeden aşağı inerken uzaktan çekilen görüntüsünü görünce içi kıpır kıpır olmayan, tüyleri diken diken olmayan bizden değildir.

(o ne ki la oyle - 16 Kasım 2013 19:42)

filmle ilgili birkaç trivia;

* brad dourif (bkz: grimak) rolü için 5 kere kaşlarını kazıtmış.

* yaşlanmış theodenin makyajının yapılması 9 saat sürmüş.

* peter jackson andy serkisin yardımcı erkek oyuncu oscarı dalında aday olması için çok ugraşmış ama oscar komitesi fiziksel olarak ekranda görünmemesinden dolayı kabul etmemiş.

* black gates of mordor minyatürünün bir kısmı kurşundan yapılmış.

* migfer dibi kusatmasinın çekimi 1 ay sürmüş ve hepside gece çekilmiş.

* gandalf'ın shadowfaxi çagırdığı sahne 1 kere de çekilmiş.

* andy serkisin rolü alması, menajerinin yeni zellanda da 3 haftalık bir ses işi var yapmak ister misin diye sormasıyla olmuş. (adam ne bilsin başına gelecekleri)

* viggo mortensen filmde bindiği atını çok sevmiş ve satın almış.

* david wenhamin faremir rolüne seçilmesinin nedenlerinden birisi sean bean ile olan benzerliğiymiş.

* elijah woodun kardeşi ve viggo mortensenin oğlu migfer dibi kusatmasi sırasında aşağıda saklanan çocuklar olarak yeralmışlar filmde.

* urukhaiları canlandırmaları için 6 foot boyunda yeteri kadar oyuncu bulamayınca, 5 foot ve üzeri olanlarıda seçmeye başlamışlar, bunlara takma ad olarak uruklow denmiş.

* rohan zırhları kuruyken 22 ıslakken 24 kilo geliyomuş.

* peter jacksonın migfer dibi kusatmasi sahnesi için esinlendiği filmlerden birisi zulu imiş.

* migfer dibinin kapısı o kadar sağlam inşa edilmiş ki, kapıyı kırmak üzere yapılmış olan şahmerdan kapıyı kıramamış, o yüzden kapıyı daha dayanıksız hale getirmişler.

* treebeardı john rhys-davies seslendirmiş.

* aragorn'un, rohanlıların yakmış olduğu urukhaiları bulduğu sahnede, viggo mortensen, yerde duran miğferlerden birine tekme atıyor, bu sırada 2 parmağı gerçekten kırılmış ve o yüzden çığlık atmış , peter jackson da bu bağırma sahnesini çok orjinal bulup filmden çıkarmamış.

* rohirrimin sayısını arttırmak amacıyla, sakal takan kadın binicilerde filmde yer almışlar.

* galadrielin gözlerinin parlaması için film ekibi kameranın arkasına yılbaşı ışıkları koymuşlar.

* gimlinin zırhı yaklaşık 30 kilo geliyomuş.

* aragornun nehirde sürüklendiği sahnede, viggo mortensen boğulma tehlikesi geçirmiş, 4-5 saniye suyun altında kalmış, kendini son anda bir kayanın üstüne atmayı başarmış. (adamın başına gelmedik kalmamış yaw filmi çekerken, keşke bir oscar verselerdi buna)

* treebeard konuşmaları kitaptan alıntı fakat kitapta replikleri söyleyen tom bombadil.

* sarumanın isengardda urukhai ve orcları topladığı sahnede, ordudan çok güçlü bir ses geliyor, fakat normalde o sahnedeki askerler bilgisayarla çoğaltıldığı için böyle bir ses çıkması mümkün değil. o yüzden peter jackson, yeni zellandada bir stadyuma giriyor bir maç oynanırken ve seyircilerden urukhai sesi çıkarmalarını rica ediyor. ve o çıkan sesleri kaydediyor.

* bernard hill önce gandalf rolü için düşünülmüş.

* migfer dibi kusatmasi setinin yapımı 7 ay sürmüş.

(venus - 17 Şubat 2006 16:10)