• "türkiye'nin yeni nesil yüz akı filmlerinden."
  • "kadın olma durumu üzerine psikanalatik bir yüzleşme seansı. son dönem türk sinemasının güçlü örneklerinden."
  • "kendi ülkesinde elli kisilik salonda, yirmi kişiyle izleniyor olmaktan çok çok daha fazla bir geri dönüsü hak eden; yalın, derin ve sarsıcı bir film. keske buralar hep dolsa, hayat bayram olsa."
  • "izlerken rahatsız olduğum film; fazlaca hissediyorsunuz tüm duygusunu. dokunabilir rahatsız olabilirsiniz."
  • "sonu haric cok begendigim filmdir. ana-kiz iliskisini bu kadar iyi isleyen film azdir herhalde. gozune gozune vurmustur toplumun sahte ahlak ve ikiyuzlu aile anlayisinin."




Facebook Yorumları
  • comment image

    kadın olma durumu üzerine psikanalatik bir yüzleşme seansı. son dönem türk sinemasının güçlü örneklerinden.


    (jeansolpartre - 20 Nisan 2016 17:06)

  • comment image

    sürpriz sonu ile ters köşe yapan, izlerken hissiyat olarak bergman hesaplaşmalarını anımsatan (ona öykünmeyen, sadece anımsatan), köylü kadınlarının garip içtenliğini, dedikodu kazanının keyif kaçıran soğuk sıcaklığını çok tanıdık bir şekilde (en azından benim gözlemlediğim kadarıyla) fakat sanki biraz abartarak (abartmıyor da olabilir) etkileyici bir dille ve bu tarz filmlerin genelinin aksine asla sarkmadan, merak duygusunu yitirtmeden anlatan filmdir kendisi...


    (kiyiya vuran - 12 Mayıs 2016 12:17)

  • comment image

    kendi ülkesinde elli kisilik salonda, yirmi kişiyle izleniyor olmaktan çok çok daha fazla bir geri dönüsü hak eden; yalın, derin ve sarsıcı bir film. keske buralar hep dolsa, hayat bayram olsa.


    (derz - 14 Mayıs 2016 17:53)

  • comment image

    türk sinemasının yüz akı filmlerinden birisi. senaryosu, kamera çekimleri, oyunculukları çok başarılı. özellikle yerel halkın oyunculuğunu çok beğendim. yılların oyuncularına taş çıkarırcasına hiç sırıtmadan profesyonelce oynamışlar. ayrıca bir filmde izlediğim en güzel ağlama sahnesine sahip olan film. filmin tek eleştirdiğim yanı, film boyunca işlenen konunun bir yere bağlanamamış olması. yani konuyu işlediler, işlerdiler ama filmin sonunda yan konu ile final yapıp, asıl konuyu orospu gibi ortada bıraktılar.

    neyse sadete gelecek olursak, izleme imkanınız varsa izleyin efendim, en azından böyle filmler izleyin. kalitesiz komedi izleyeceğinize, kaliteli dram izleyin ki, sinemamız gelişsin.


    (readmymind - 16 Mayıs 2016 22:28)

  • comment image

    27. ankara uluslararası film festivali'nde birinci olan film. tam bir kadın filmi. anlatısı da yapımı da yöneteni de, filmin her aşamasında kadınlık fışkırıyor; ne güzel!

    modern zamanlarda yaşanan anne-kız gerilimine odaklanmış, kızları için kendi "kızlık"larından ve "genç kızlık"larından vazgeçmiş anneler ve kendi idealleri peşinden koşarken öte yandan annelerinin kalplerini paramparça edip ama yine de dayanamayıp kendilerini anakucağına atan kızların hikayesi. eliniz azıcık yazı çizi işine değdiyse şayet, o bilgisayar karşısında gelen tıkanıklığı, yazamama kabızlığını çok iyi bilirsiniz. gelmeyen ilhamı çağırmak için türlü yöntemlere başvururken öte yandan "yavrum karnın acıkmıştır, gel yemeğini ye!" diyen annenin iyilik yaparken olmayan dikkatinizi bi kere daha dağıtmasına küfürler eder, o evden koşarak uzaklaşmak istersiniz. anayurdu tam da bu anne ve kızı, kızı ve annesi arasındaki sevgi, nefret, kabullenme, uzaklaşma, bağrına basma, uzağa itme gibi ikilemlerekamerasını çeviren bi film. filmde erkek karakter olarak sadece köyün delisini görmemiz ise, erkekliğe atfedilen bir meczupluk olmuş.

    esra bezen bilgin ve nihal koldaş filmi alıp uçururken, yerel halk dili ve yerel karakterlerin kullanımı taşraya harika bir estetik katmış. yapın böyle filmler de izleyelim arkadaş ya!


    (13 hayyam - 18 Mayıs 2016 16:06)

  • comment image

    toplumdaki her duygunun nasıl aşırı yaşandığını ince ince anlatmış, baskı altındaki insan gerilimini gayet net aktarabilmiş başarılı film.

    saf annelik duygusunun önüne geçen din ve haliyle toplum baskısı, 'küçük yer'de herkesin birbirini gözetleme durumu, annenin kendini her durumda acındırmaktan kaçınmaması ve anneliğini her fırsatta kullanması senaryonun demirbaş gerici unsuruydu bana göre. yine anneliği sorguladım, bu kadar aşırı olmak zorunda mı her şey? açıklayamadığı ne varsa 'anne olunca anlarsın' cümlesine sığınmak, yetiştirdiği insanı önce annenin topa dizmesi, annenin kızından kopamıyormuş gibi görünüp kendi hayatından kaçması, bitmek bilmeyen gözetleme, yargılama, onaylamama durumları... hepsi son derece gerçek ve küçük şehir büyük şehir fark etmeksizin her anne-kız ilişkisinin ucuna iliştirilmiş şeyler.
    her duyguyu abartıp aşırısıyla yaşayan bir toplum olduğumuzun son derece farkındayım, annelik kavramının da bu aşırılıklar arasında yer aldığını böyle filmlerle daha çok fark ediyorum.

    köksüz ile birlikte son dönem türk sinemasının anne kız ilişkisine daha ileri seviyeden bakan bir filmi olmuş. görüntü yönetimi şahane ki zaten vedat özdemir'in adı yazıyor, ekibinin ellerine yönetmeninin gözüne sağlık.


    (amelie poulain - 23 Mayıs 2016 10:10)

  • comment image

    izlerken rahatsız olduğum film; fazlaca hissediyorsunuz tüm duygusunu. dokunabilir rahatsız olabilirsiniz.


    (hud hud - 30 Kasım 2016 15:26)

  • comment image

    sonu haric cok begendigim filmdir. ana-kiz iliskisini bu kadar iyi isleyen film azdir herhalde. gozune gozune vurmustur toplumun sahte ahlak ve ikiyuzlu aile anlayisinin.


    (suspended animation - 3 Ocak 2017 10:00)

Yorum Kaynak Link : ana yurdu