La ciénaga entre el mar y la tierra (~ Between Sea and Land) ' Filminin Konusu : La ciénaga entre el mar y la tierra is a movie starring Jorge Cao, Manolo Cruz, and Vicky Hernández. A man yearns to go in to the ocean across the street from his house, but suffers from an illness that prevents hims from doing so.
Ödüller :
Die Reise mit Vater(2016)(7,5-358)
À mon âge je me cache encore pour fumer(2017)(7,1-335)
La puerta abierta(2016)(7,1-548)
The Half Life of Timofey Berezin(2006)(7,0-3218)
Monkey(2016)(6,9-229)
De helleveeg(2016)(6,8-858)
Starfish(2016)(6,7-264)
Compte tes blessures(2017)(6,4-289)
Audience Award-World Cinema - Dramatic
Special Jury Prize-World Cinema - Dramatic
"ortalama bir insanın ne kadar aptal olduğunu düşünün, şimdi de insanların yarısının bundan da aptal olduğunu düşünün" demiş. helal olsun.
(dae - 2 Şubat 2007 01:43)
youtube'da videolarını birbiri ardına izledikçe içimde bu adam hakkında bir şeyler yazmak için karşı koyulamaz bir dürtü uyandı. 70 yaşındaki bu amcamız söylenmesi gereken neredeyse her şeyi söylüyor. amerikan seyirci karşısına çıkıyor ve sayısız kez gerçekleri, bütün gerçekleri ve sadece gerçekleri anlatıyor. karşısındakiler de anlattıklarına gülüyor. bahse girerim bu adam kendisine gülünmesini istemiyor, ama hayatını bu şekilde kazanıyor. kendisi hakkında "stand upçı" deniyor ama değil. ağlanacak hallerini anlatıyor insanlara. onlara küfür ediyor. herkese, her şeye kızgın bir moruk ve sonuna kadar haklı. örneğin seçimler ve oy verme hakkında söyledikleri :"fark etmişsinizdir, benim hakkında şikayet etmediğim bir şey var: politikacılar. herkes onların berbat olduğunu söylüyor, onlardan şikayetçi. peki bu politikacıların nereden geldiğini düşünüyorsunuz? gökten zembille inmiyorlar, bir zarı yırtarak başka bir gerçeklikten bu tarafa geçmiyorlar. amerikan ana babalardan, amerikan ailelerden amerikan okullardan, amerikan üniversitelerden, amerikan kiliselerden, amerikan iş yerlerinden geliyorlar ve amerikan vatandaşlarca seçilip iktidara getiriliyorlar. arkadaşlar, yapabildiğimizin en iyisi bu. sistemimizin çıktısı bu. çöp giriyor, çöp çıkıyor. bencil, cahil vatandaşlarınız varsa bencil, cahil liderleriniz olur. diyorum ki belki de politikacılar değildir boktan olan, belki başka bir şeydir. halk? evet, halk boktan. alın size iyi bir parti kampanya sloganı : "halk işe yaramaz. umutlarınızı sktir edin."din hakkında(zeitgeist moviede de var aynı konuşma) :"saçmalık departmanında bir isadami bir din adamının eline su dökemez. millet, size gerçeği anlatmam gerek. konu saçmalığa; büyük, devasa, üst seviye saçmalığa geldiğinde sahte vaatlerin ve abartılı iddiaların her zamanki şampiyonu önünde dehşete düşmeniz gerek : din. rakibi yok. din. din açık farkla en büyük zırva hikayenin sahibi. bir düşünün. din herkesi gökyüzünde yaşayan ve günün her anı her yaptığınızı izleyen görünmez bir adam olduğuna inandırdı. ve bu görünmez adamın sizin yapmanızı istemediği 10 şeyin yazılı olduğu bir listesi var. (bkz: the ten commandments). eğer bu yapmamanız gereken şeylerin bir tanesini yaparsanız sizi alevlerle, dumanla, işkenceyle, ıstırapla dolu özel yerine zamanın sonuna kadar yaşamanız, acı çekmeniz, boğulmanız ve çığlık atmanız için gönderecek...ama o sizi seviyor. seviyor sizi ve paraya ihtiyaci var. her zaman paraya ihtiyaci var. her şeye gücü yetiyor, her şeyi biliyor, en akıllı o ama bir şekilde parayla başı dertte. din milyarlarca dolar aliyor, zerre kadar vergi vermiyor ve her zaman daha fazla para istiyor. işte bu bahsettiğimiz iyi bir zırva. kutsal zırva."bir taraftan amerika'daki ifade özgürlüğünün canlı ispatlığını yapıyor kendisi. seyircinin karşısına çıkıp bütün obezlere motherfucker, bütün amerika'ya "sktiriboktan bir alışveriş merkezi" ve "israilli katillere komando, arap komandolara ise terörist deniyor" demek g.t ister fakat bu adam korkmadan söylüyor bunları ve ilerleyen yaşına rağmen kendi "dininin" peygamberliğini yapmaya -bıkmadan- devam ediyor. tanım : ölmeden elini sıkmak ve "iyi ki varsın" demek istediğim adam.edit : uçan linkler kaldırıldı + amcamız saygıyla anıldı.
(berkertoy - 7 Ocak 2008 20:21)
tanrıya tapmaz, güneşe tapar. ama güneşe dua etmez, joe pesci'ye eder. ayrıca çok güzel rap yapar bu amca (hızlı konuşur yani). bill hicks'ten sonra gözümde en iyi komedyenlerden biridir."güneşe taparım ama ona dua etmem. neden bilir misiniz? arkadaşlığımızı sömürmem, pek kibar bir davranış değil. ama insanlar tanrı'ya çok kaba davranıyorlar değil mi? her gün trilyonlarca dua ediyorlar: bana bunu ver, şunu yap. ve bu duaların çoğu tanrının boş günü olan pazar gününde ediliyor, bir arkadaşa böyle davranılmamalı. peki diyorum, istediğiniz kadar dua edin. peki ya kadere ne olacak? uzun zaman önce tanrı kutsal bir plan yaptı. çok düşündü, iyi bir plan olduğuna karar verdi ve yürürlüğe koydu. binlerce yıl bu plan gayet iyi işledi. şimdi sen çıkıyorsun ve bir şey için dua ediyorsun. diyelim ki dua ettiğin şey tanrının kutsal planı içinde yok, ne yapmasını istiyorsun, planını değiştirmesini mi? sadece senin için mi? çok ayıp. duası olan her hıyar senin planını mahvedecekse tanrı olmanın ne anlamı var?bir sorun daha var, diyelim ki dualarınız kabul görmedi, o zaman ne diyorsunuz? 'tanrının isteği. kaderde varmış, ne diyorsa o olur.' e peki de tanrının isteğiyse ve onun dediği olacaksa o zaman ilk başta niye duanı ediyorsun?"
(morgalad - 24 Ocak 2008 14:19)
herkesin izlemesi gereken, izleyenin sevmesi gereken, sevmeyenin olmesi gereken, olenlerin de ruhlarinin evlerin catilarina firlatilmasi gereken (bkz: frisbeetarianism) aslan parcasi. sevenleri joe pesci'den rahmet diliyorlardir.gunluk konusma dilinin "gentrification"iyla ilgili rutini muhimdir; onca yildir sirf kufur/hakaret/sok etmis olmak icin bunlari yapmadi amcam:http://www.youtube.com/watch?v=h67k9eew9aybir de:"as a matter of principle, i never attend the first annual anything.""think of how stupid the average person is, and realize half of them are stupider than that.""fighting for peace is like screwing for virginity."
(immanuel tolstoyevski - 23 Haziran 2008 18:33)
"...ama egitimin sicmasinin bir sebebi var ve onun asla ve asla duzeltilemeyeceginin sebebiyle ayni... hic bir zaman daha iyi olmayacak...bosuna beklemeyin... elinizdekiyle mutlu olun... cunku bu ulkenin sahipleri bunu istemiyor... gercek sahiplerden bahsediyorum... her seyi kontrol eden ve butun onemli kararlari alan, buyuk, varlikli is yatirimlari... unutun politikacilari... onlar oraya sadece secme ozgurlugunuz oldugu fikrine kapilin diye konuldular...oyle bir ozgurlugunuz yok!.. seceneginiz yok!..sahipleriniz var!.. size sahipler!.. her seye sahipler!.. butun onemli topraklara sahipler!.. sirketlere sahipler ve onlari yonetiyorlar!..belediyeleri, valilikleri, kongreyi ve senatoyu uzun sure once bedelini odeyip satin aldilar!.. hakimleri kic ceplerinde tasirlar, ve butun buyuk medya sirketlerine de sahipler ki, boylelikle duydugunuz butun haber ve bilgileri kontrol edebilirler!..sizi tassaklarinizdan tutuyorlar!.. istediklerini almak icin, lobi calismalarina her yil milyarlarca dolar harciyorlar!.. gerci biz ne istediklerini biliyoruz: kendileri icin hep daha fazlasi ve kalan herkes icin hep daha azi!..ama ben size ne istemediklerini soyleyeyim: eleştirel düşünce yeteneğine sahip vatandaş istemezler!.. olup bitenden haberdar, iyi egitimli insanlar istemezler!.. bununla ilgilenmiyorlar!.. onlarin isine gelmez!.. ilgi alanlarinin disinda bu!.. masanin etrafinda oturup, kendilerini 30 yil once disari atmis bir sistem tarafindan iyice sikildiklerini kavrayacak kadar akilli insanlar istemezler!.. ne istediklerini biliyor musunuz?itaatkar işçiler istiyorlar!.. dusuk maas, uzun calisma saatleri ve azaltilmis olanaklarla, en fazla makineleri calistirip, kagit islerini yapacak kadar akilli ve en az butun bu boktan isleri pasifce kabul edecek kadar aptal insanlar istiyorlar!.. karsiligini aldiginiz anda sıfir olan fazla mesailerinizden sonra, simdi de sosyal guvenlik paraniz icin geliyorlar!.. emeklilik ikramiyenizi istiyorlar.. o parayi geri istiyorlar ki wall street'deki cani dostlarina versinler!.. ve biliyorsunuz ki alacaklar!.. eninde sonunda!.. hepsini!.. cunku siktigimin her seyine sahipler!.. bu buyuk bir kulup!.. siz ve ben icinde degiliz!.. butun gun neye inanacaginizi soylerken kafaniza vuran kulup bu!.. medyalari kafaniza vura vura neye inanacaginizi, ne dusuneceginizi ve ne satin alacaginizi soyluyor!..masa oynatilmis dostlarim ve oyun hileli!.. kimse farkinda degil, kimsenin umrunda degil!.. iyi, durust, caliskan, beyaz yakali, mavi yakali, namuslu insanlar; kendilerini hic siklemeyen bu zengin sik emicileri secmeye devam ediyor!..sizi siklerine takmiyorlar!.. sizi siklemiyorlar!.. sizi umursamiyorlar!..hic bir sekilde!.. hic bir sekilde!.. hic bir sekilde!.."life is worth losing - 2007türkiye'de yaşasaydı, çoktan beyaz bereli bir orospu coçuğu tarafından sırtından vurulmuş ve yukarıdaki müthiş sözleri içeren gösterisini asla yapamamış olacak insan evladı!.. yaşadığı süre boyunca kapitalizme, şovenizme, dine, milliyetciliğe, şişko amerikalilara, işgüzarlara, zevzeklere ve ikiyüzlülere ayar vermiş, kendi deyimiyle old fuck!..p.s: alıntı, şahsi çevirimdir. hatalıysam lütfen..bu arada (bkz: zeitgeist the movie)
(tilki selim - 21 Ocak 2011 00:58)
back in town isimli gösterisinden, kürtaj karşıtlığı ile ilgili bölümü (türkçe altyazısı ile birlikte) şu adresten izlenebilen kişi:http://www.youtube.com/watch?v=wearmocbmxamalum, şu günlerde gündem kürtaj mevzuusu..konuşmasının içeriği:"neden kürtaja karşı olan insanların çoğu normalde çakmak istemeyeceğiniz türden insanlardır? bu muhafazakarlar da az değiller. değil mi? hep doğmamışın peşindeler. doğmamış için her şeyi yaparlar. ancak bir kere doğdun mu adını bile anmazlar. doğum öncesi muhafazakarları döllenmeden 9. aya kadar fetüsle kafayı bozmuşlardır. doğumdan sonrasını bilmek bile istemezler. hatta duymak bile istemezler. ne yeni doğan bakımı, ne günlük bakım, ne okul yemeği ne yemek kuponları, ne refah ne hiçbir şey. eğer doğum öncesiysen iyisin, eğer okul öncesiysen boku yedin. muhafazakarların umurunda bile olmazsın; ta ki askerlik çağına gelene dek. işte o zaman yine iyisin. aradıkları şey tam da sensin. muhafazakarlar yaşayan bebekler ister, ki onları ölü askerlere çevirebilsinler. kürtaj karşıtlığı. bu insanlar kürtaj karşıtı falan değiller doktorları öldürüyorlar.. ne biçim kürtaj karşıtlığı bu ? bir fetüsü kurtarmak için ellerinden geleni yaparlar büyüyüp doktor olur ve onu öldürürler. bunlar kürtaj karşıtı değiller. ne olduklarını biliyor musunuz ? kadın karşıtılar. bu kadar basit. kadın karşıtı... onlardan hoşlanmıyorlar. kadınlardan hoşlanmıyorlar. inandıkları şey, kadının birincil rolünün devlet için damızlık işlevini yerine getirmesi olduğu. kürtaj karşıtlığı. bu beyaz kürtaj karşıtı kadınların rahimlerine siyahi fetüslerin nakledilmesi için gönüllü olduklarına pek rastlamazsınız değil mi? hayır. sürüyle uyuştucu bağımlılarının çocuklarını evlat edindiklerine de denk gelmezsiniz*hayır. bu ancak isa'nın yapabileceği bir şey. tabii yine görmezsiniz, görmezsiniz bu kürtaj karşıtı tiplerin kendilerini gaz yağına batırıp ateşe verdiklerini. bilirsiniz, vicdanen kendilerini dine adamış güney vietnamlı insanlar nasıl hayvani bir gösteri yapılacağını biliyorlar değil mi* nasıl taşaklı protesto yapılır biliyorlar. kendini ateşe vermek! haydi bakalım ahlak haçlıları biraz duman görelim içinizdeki ateşi karşılayacak türden. aklımda bir soru daha var; nasıl oluyor da konu bizken kürtaj deniyor ancak konu bir tavuksa, omlet deniyor ? ne! birden bire tavuklardan çok daha iyi mi olduk? bu ne zaman oldu da tavukları iyilik sıralamasında geçtik? bana tavuklardan daha iyi olduğumuza dair altı neden sayın. gördünüz mü, kimse sayamıyor. neden biliyor musunuz? çünkü tavuklar iyi insanlardır. tavukları uyuşturucu çeteleriyle takılırken görmezsiniz değil mi? bir tavuğun herifin tekini sandalyeye bağlayıp elektrik verdiğini görmezsiniz değil mi? en son ne zaman bir tavuğun eve gelip dişisinin ağzını burnunu kırdığını duydunuz? duymazsınız çünkü tavuklar iyi insanlardır."
(gogu delen adam - 27 Mayıs 2012 17:13)
george carlin'in yanında cem yılmaz atalay demirci gibi kalmaktadır.not: cem yılmaz'ı aşağılamıyorum, carlin abimizin büyüklüğünü anlatmaya çalışıyorum.
(illuminatinin basindaki adam - 24 Mart 2013 00:05)
hani tarihi kisilikleri tartisirken "onu donemin sartlarina gore yargilamak lazim" denir ya, george carlin'in kiymetini anlamak icin de yasadigi doneme bakmak lazim. george carlin piyasaya ciktiginda piyasada 2 cesit stand up'ci vardi: beyazlar ve siyahiler. beyazlarin stand up gosterileri genelde suya sabuna dokunmayan, siyasete filan ucundan kenarindan bile dokunmayan, "sahneye cikip 3-5 fikra ve birkac komik animi anlatip giderim" seklindeydi. zencilerin stand up gosterilerinin de buyuk cogunlugu siyahilerle beyazlarin farklarini anlatan gosterilerdi (bugunku george lopez'in amerikalilarla meksikalilari anlatmaktan baska bir sey yapmayan gosterilerini dusunun, veya cem yilmaz'in suya sabuna dokunmayan, turkler uzayda, turkler tas devrinde, turkler x'de turu normalde turkler'in az oldugu mekanlara turk karakteri koydugu stereotipik esprilerini dusunun). iste oyle bir zamanda, tam da stand up gosterilerinin cahiliye devri yasanirken, insanlar stand upcilari diri diri topraga gomerken ve cesitli stand up idollerine taparken george carlin bir gunes gibi dogdu. once yaptigi politik espriler ve kullandigi o zamana gore sert bir dille toplumu, siyasileri, sirketleri, yasam tarzini, inanclari, dinleri elestirdi ve bunlari yaparken insanlari incitmek bir yana katila katila guldurmeyi de basardi. onun icin tabu yoktu, onun icin hakkinda saka yapilamayacak hicbir konu yoktu cunku her konu komediye cevrilebilirdi. stand up'taki tabulari birer birer yikan george carlin en son amerikan ulusal tv kanallarini da fethedecekti ve stand up denen seyin cehresini tamamen degistirecekti. bu yuzden bugun amerikan stand up'inda bir "george carlin oncesi ve george carlin sonrasi" diye iki donemden bahsedilir. george carlin dili super kullanabilen, ezber ve ikna yetenegi cok gelismis olan, tabu tanimayan, hicbir seyden cekinmeyen, "aman seyirci gocunacak mi?" diye hic dusunmeden ne dusunuyorsa aynen soyleyebilen bir insandi. bugun sadece stand up degil amerikan sitcom dizilerinin bile cehresini yarattigi mizah bakis acisiyla tamamen degistirmistir. bugun amerika'da sistemi ve dinleri elestiren simpsons, family guy gibi diziler bile ucundan kiyisindan george carlin'e gonderme yapmaktadir.
(diesel1907 - 12 Aralık 2013 19:14)
" men and women are different in the morning. the men wake up aroused in the morning. we can't help it. we just wake up and we want you. and the women are thinking, 'how can he want me the way i look in the morning?' it's because we can't see you. we have no blood anywhere near our optic nerve."
(mengus - 28 Eylül 2005 05:01)
"yillarca didin,çabala ugras dur ve sonunda ödül : ölüm! acaba bu yasam çizgisi tersyüz edilemez mi? önce öleceksiniz. sonra yasliliginizi yasayacaksiniz.isinizle ugrasip dururken birden bire bir altin saat ödülü ile kovulup gençliginize getirileceksiniz. 40 yillik çalisma sonunda genç emekli olmanin zevkini yasayacaksiniz. bundan sonra gel keyfim gel.partiler,eglence ler.ardindan,ilkokul a gidip sorumsuz yastan bebeklige geçeceksiniz.oradan ana rahmine girip 9 ay yüzeceksiniz.en güzeli de yasaminiz bir orgazmla sona erecek. böylesi daha iyi degil mi?"$eklinde guzel bir hayal kurmu$, kendince onermede bulunmu$ insan.
(breath - 14 Şubat 2006 16:18)
Yorum Kaynak Link : george carlin