D@bbe 2 (~ Dabbe 2) ' Filminin Konusu : Kıyamet Saati Yaklaşıyor… İnternet yoluyla tüm dünyaya hızla yayılan ve her eve giren Dabbe, ona eşlik eden Cinler ve bilinmeyen gölge varlıklar dünyadaki tüm elektromanyetik sistemleri ve interneti ele geçirerek son saldırı için göklerden gelecek bir işareti beklemektedirler. Huzursuz ve tedirgin edici bir İstanbul şafağında göklerde beliren garip ve siyah bulut kümeleri ağır ağır açılırken arkalarına saklanmış olan “DUHAN” az sonra başlayacak kara istilanın ilk işaretidir. Kuran’da Duhan suresinde belirtilen ve aniden göklerden inecek olan ürkütücü kıyamet alameti DUHAN artık yeryüzüne doğru hareket etmeye başlamıştır. İstanbul’da son saatin yaklaştığından habersiz ve kendi dünyalarında sessizce yaşayan bir grup insan, kara bir felaketin arkasına gizlenmiş, sır varlıklarla karşılaşmanın dehşetini yaşayacaklardır. Kıyametin en korkunç alameti olan DUHAN’dan bir kaçış yolu var mıdır?
Dabbe: Cin Çarpmasi(2013)(7,1-3541)
Siccin 3: Cürmü Ask(2016)(7,0-1268)
Üç Harfliler 3: Karabüyü(2016)(6,8-670)
Siccin 2(2015)(6,5-1640)
Dabbe: Zehr-i Cin(2014)(6,3-2617)
Dabbe: Bir Cin Vakasi(2012)(6,3-3168)
Siccîn(2014)(6,3-2117)
Musallat(2007)(6,2-3630)
Dabbe (Dab6e)(2015)(6,0-1807)
El-Cin(2013)(5,5-2061)
Semum(2008)(5,5-3682)
D@bbe(2006)(5,0-3779)
cekildigini bilmek bile kendisinden daha cok dehset veren film. ilkine verdigim para icime oyle oturmustu ki hala unutamiyorum.
(vinyl - 15 Ağustos 2009 23:30)
ilk film neydi ve ne yaptı da cesaret alıp ikincisini çekmeye kalktınız diye sorulması gereken film
(plastik turambar - 6 Eylül 2009 20:32)
dabbe henüz vizyona girmemişti o zamanlar. tempo'da hasan karacadağ röportajı görmüştüm, orada anlatılmıştı. yapılmak istenen kıyamet üçlemeseymiş. son filmde kıyamet kopacak ve israfil görevini ifa edecekmiş. dabbe'yi izleyince yapmaktan vazgeçerler diye ümit etmiştim ama maalesef. hadi hayırlısı.
(ne nedir ne ne degildir - 6 Eylül 2009 20:38)
fragmanında gördüğüm en ilginç sahne şudur ki; "şeytandan kaçarak kurtulmaya çalışmak.." daha da bir şey demiyorum..
(susayaci - 6 Eylül 2009 20:57)
fragmanından gördüğümüz üzere camiler yanıyor. bakalım bir kısım insanlar ne diyecekler bu duruma. merakla beklemedeyim.
(gholeman - 6 Eylül 2009 22:26)
şu ana dek çekimlerinde esrarengiz-açıklanamayan olaylar yaşanmaması (en azından bizim duymamamız) çok ilginç. yayınlanmasına yakın gazetelerde çıkacak haberler aşağıdaki gibi olacaktır muhtemelen;-dabbe 2 çekimlerinde bir kameraman intihar etti.-filmin çekimleri sırasında perdeler alev aldı.-oyunculardan birinin üstünden frenleri boşalan bir araba geçti.-dabbe 2 çekimleri sırasında bir şeytan ortaya çıkıp yönetmene orta parmak gösterdi..
(avedis - 16 Ekim 2009 01:02)
+ abi gözünü seveyim bak teey japonyalardan takdir almış adamım, yönetmenlik hayatıma acı abi!!!- sus lan çekeceksin ikincisini...+ abi kulun köpeğin olayım, aleme makara oldum.- tamam ulan 2 yeter demiştim, dabbe 5'e kadar çekeceksin muhahahah*+ uhuhuhhuhu.- götürün bunu; ferdiyi* getirin. ona da maskeli beşler'in yenisini çektirecem. bitirecem ülen türk sinemasını...
(kadim kishi - 13 Kasım 2009 13:59)
umarim ilk filmdeki gibi karakter sozlukten dabbe basligina bakmaz. zira butun gorecegi ne kadar begenilmeyen bi filmde oynadigi olacak.
(durum serserisi - 9 Aralık 2009 05:47)
çok korkunç bir fragmana sahip film........türk sinemasının gitmekte olduğu yol açısından.
(theoden - 18 Aralık 2009 22:22)
sky turk'te bir iki saat içerisinde reklamını 34289230 defa (tam olarak her iki reklamda bir) görünce, daha seyretmeden tiksindiren film.
(raindropp - 27 Aralık 2009 00:46)
film dükkanının korku filmi reyonunda büyümüş bir insan olarak ne hasan karacadağ'ın mistik korkusuna ne de diğer sinema müteşebbislerine önyargı ve küçümseme ile yaklaşmam mümkün. bu yüzden "sıcak yatağından yazmak kolay" klişesi ile bertaraf edilirsem hüzünbaz olur, duygu sellerinde boğulurum. bakın baştan basın açıklamamı yapıyorum, sonra bir yanlış olmasın.öncelikle başlangıçtaki uzun tebliğ sahnesi hoşuma gitti. "bu parşömende yazılanları paylaşmak kurtuluşunuza vesile olur" tarzı lafları bazı esprili arkadaşlar gibi "aha lan resmen forward mail çağrısı yapıyor adam!" diye nitelendirmedim. yalnız buna ilaveten bir iki sahne hariç geri kalanların oldukça başarısız olduğunu itiraf etmeliyim.sahnelerin başarısız olmasının başlıca sebepleri kötü yazılan diyaloglar ve vasatın altındaki oyunculuklar. ben yönetmenin mizansen korkusuna sırtını dayamasını takdir ediyorum ve amaca uygun buluyorum fakat en kısa diyalogda bile çarpıklıklar göze batıyorsa orada bir duracaksın! ben demiyorum ki adam woody allen gibi takılsın, ama bir orta üstü seviye, seyirciyi filmde tutmak için elzemdir. gerekiyorsa diyalog yazarları ile çalışılmalı ve bu aksaklığın önüne geçilmeli. ikincisi gerçekten de oyunculuk vahim bir durumda bu filmde. klişe yağması olan amerikan teen slasher'lerinin özensizce seçilen cast'ları bile bundan çok daha başarılı. eğer amatör kişileri oynatacaksanız sorumluluk sizindir. onları yönetemezseniz ortaya oyunculuk açısından böyle bir facia çıkar. bu kaçınılmazdır.roger corman'ın üç beş günde çektiği filmler bile daha derli toplu açıkçası. ilk filmdeki ürkütücülüğünü de kaybetmiş olan karacadağ'ın filmi korkunun kaynağı olarak da lost neslinin ancak gülebileceği black smoke'u seçince bu sefer daha ağır çuvallamış. isyankar kız, kız ve üvey anne çekişmesi vs gibi konseptleri yeterince başarılı kullanamamış ve yine aynı derecede başarısız finali ile de maalesef ki çıtanın çok altında kalmış. ayrıca söylemeden geçemeyeceğim, godard'ın jump cut'larından yola çıkarsak bu filmi o açıdan da eleştirmeliyiz. ha coen'lerden yola çıkarsak vavien'i de eleştirmeliyiz. hani karıştırmayalım diyorum muhteremleri ama bizim de çıkmamız lazım bu yola.üzgünüm ama beklentinin altında kalıyor dabbe 2. yine de gitmek isteyen gidiversin, sevgilisiyle falan gitsin sıkılmasın. bazıları filmden sonra "arada gösterilen recep ivedik 3 fragmanı kadar komik değildi , eki eki .." diyebilir. onları palmiye gövdesi ile falakaya yatırmayı düşünüyorsanız "bence şahane idi" diyenleri de es geçmeyin zira onlar da dayağı hak ediyorlar, esirgemeyin.
(setheleh - 27 Aralık 2009 21:30)
önyargı elbette kaka bişey ama hama da olgun demek ayıptır. sinemada bunu izlerken gülenleri ayıplayacağımıza belki de elindeki orjinal sayılabilecek fikri gülünç hale düşüreni düşünmeliyiz.filmi nerden tutarsanız ordan elinizde kalıyor. ne oyunculuk ne diyalog ne de dekor var. bir villaya 5 birbirinden duygularının bile farkında olmayan elemanı koyup karanlıkta çığlık attırmaca olmuş tema. korkuyu yaratacak tek unsur olarak düşünülen sesler ve kara duman ise bildiğin yapmacık, yüksek sesle biri messenger'ınızı titrettiğinde ne kadar korkarsanız o kadar korkuyorsunuz bu filmde de...hasan karacadağ'ın iddaa ettiği gibi bir marka* olması için önce iddaa ettiği şeyi ucundan da olsa başarabilmesi gerekiyor. sağdan soldan duman saçarak "bö" dedirtmekle refleks korkusu yaratmak yemiyor... ayrıca, "hasan karacadağ türkiye'de korku sineması kültürü oluşturuyor!", "japon korku sineması akımının türkiye'deki temsilcisi!", "tamam eksikleri var ama sesleri harika kullanmış be hacı!" diyen arkadaşlar önce bi akira yamaoka'nın sesleri nasıl kullandığına baksınlar bence...
(the angevil - 31 Aralık 2009 18:21)
afişinden gördüğüm kadarıyla özcan deniz - leonard nimoy karışımı birinin oynadığı film.
(plastik turambar - 31 Aralık 2009 19:09)
hasan karacadağ'ın en büyük hatası kendini ve filmlerini çok ciddiye alması. bir türk-islam korku filmi janrı yaratacağım diye derin bir kuyuya düştükçe düşüyor. dabbe 2 de bunun en büyük kanıtı. film daha başlarken kendi imzasıyla bazı bünyeleri etkileyebileceğini söylüyor bu yapıtının. oysa ki kulak zarım dışında bir şeyi etkilemesi mümkün değil bu piyesin. filmin sitesine de baksanız bu ciddiye alma işinin sonuçlarını görürsünüz. yorumlar filmden daha da beter. http://www.dabbe2.com/yorumlar.htmlkısaca içimdekileri döktüğüm yazı: http://www.otekisinema.com/2010/01/06/dbbe-2-2010/
(asden - 5 Ocak 2010 09:30)
imdb'de 7.3 user rating gösteren filmdir. bu işin içinde filmin yapımı ve yayınında emeği geçen kaç kişi var diye düşünüyorum.
(salvadordali - 21 Ocak 2010 23:42)
konusunu tam olarak anlayamasamda sanırsam sigaranın zararlarını anlatan bir yapım olmuş. dumansız hava sahasının gerekliliğini anlatıyor ve sigara içerseniz böyle eliniz yüzünüz tanınmayacak hale gelir garip şekilde ölürsünüz demek istiyor. bende filmi izledikten sonra sigarayı bırakmam gerektiğini bir kez daha idrak ettim. bu yapımı bize kazandırıp sigarayı bırakmamıza yardımcı olduğu için hasan karacadağ'a çok teşekkür ediyorum.
(wardoom - 3 Ağustos 2013 12:48)
son bir senedir korku-gerilim filmlerinin müptelası oldum. tek bir kişi bile önerse açıp izledim o filmi. yabancı yapımların hatırı sayılır bir kısmını bitirdikten sonra türk yapımlarını da izleyeyim dedim. sıra buna da geldi. hayatımda ilk kez şehirde geçmeyen bir apokaliptik yapımla karşılaştım. kıyamet filmlerinin özelliği şehirde yaşanan kargaşayı göstermektir sayın karacadağ. dağın başındaki bir evde yaşayan 3-5 kişinin başından geçenler (daha yumuşak bir ifade bulamadığım için özürler) kimsenin sikinde değil. iğrenç bir montajla sultanahmet camii'nin yanışını birkaç saniye göstermeniz de bu durumu kurtarmamış. özetle, komediye dönüşmesini istemiyorsanız şimdilik kıyamet filmi yapmayın. herkes "sürekli cin filmi çekiyorlar" diye şikayet ediyor ama bence bir süreliğine buna bağlı kalmaları daha mantıklı.
(weekend warrior - 31 Ocak 2015 17:44)
sürü psikolojisiyle izlendiğinde sinemada gülmekten yardıran ilk filminden sonra ikinci filmi evde küçük biraderle birlikte zifiri karanlık bir ortamda izlemek afedersiniz sıçtı ağzıma. kolay kolay korku filmlerinden tırsmam ama ne zaman filmin içine islami ögeler girer, ecinneler, kurandan ayetler zuhur eder, işte o film benim için olmuştur, izlenilebilir korku filmi kıvamındadır.dabbe 2 filmimiz de işte bu duyguyu yakaladığından sabaha karşı 3.40 sularında filmi takıp izliyelim dedik. neyse 2 kişiyiz. mısır bile patlatmış, yanına ayran (çok güzel oluyor) yapmışız kısaca filmi çok ciddi moda girmeden, kasmadan izlemek istiyoruz. fimin açılışı ortasında koca göz olan bir parşömen döne döne, karalara boyana boyana bize bazı nasihatler veriyor, arka plandan duyulan 3 porsiyon acılı adana yemiş amcamızın sesi de gayet güzel durmuş. film devam ettikçe evin salonuna bağlanan tüm kapıları tek tek kapatmaya başlıyoruz. gözümüz takılıyor açık kalınca, bişey çıkıcak hissi uyandırandırıyor. bu tür filmlerin %70'i ses efektlerinden ibaret olduğundan, bu konuda da geçer not olmıştır. hele o telefonda çalan titreşim efekti yok mu, bana telefonumu kapattırdı. sonuç olarak filmimiz görsel bir şölen sunmasa da korkutuyor, hatta çığlık bile attırabiliyor. ha sonuna kadar izleyebildin mi diyeceksiniz izleyemedik, 15 dakika dayanabildik. korkunç bişey lan bu. izlemeyin, izlettirmeyin. özellikle küçümen çocuklara. bana bu yaşımda bu etkiyi yapıyorsa yavrucağı öte aleme götürür valla bu. açın kurtlar kuşlar alemindeki deli dumuru izleyin, delikanlığın kitabını yeniden yazın daha iyi.edit: yarıda film bırakma özelliğim olmadığından bayıla sıkıla izledim sonuna kadar. cidden berbat olmuş. araf'ı bile geçmiş iğrençlikte. film ortalıkta fink atan lost kaçkını men in blacklerden geçilmiyo. oyuncular desen evin içinde çığlık ata ata triplere giriyor. ayrıca yönetmenimiz yeni çekeceği filmine de göz kırpıyor: decc@l
(zeldafitzgerald - 14 Haziran 2010 12:50)
ilk 40 dakikası konu ne zaman baslayacak diye beklemekle geçti, sonrasında da oyuncular niye çığlık atıyor diye dusundurdu. bi ara da gülmekten filmin bir kısmını kacırdım. neyse benim asıl şaşkınlığım gazetede cıkan bi haberde bu filmi hassas insanlara önermeyecek kadar korkunc bulan insanların olması. iyi bir korku filmini bırakın ortada izlenebilecek bir film bile söz konusu değil.
(iklimdegisikligibizinekadardegistirdi - 19 Ocak 2010 13:19)
(bkz: ay çok tırstım)
(triptonikvites - 19 Ocak 2010 13:21)
Yorum Kaynak Link : dabbe 2