devam filmleriyle bir fenomen haline gelen, 6 kez izleyiciyle buluşmuş, melhur ama iğrenç konulu efsanevi porno film serisi... ilki 1980 de; altıncısı 1993 de çekilen filmin ağır topları kay parker, aunt peg ve honey wilder'dır.
ana-oğul-kerdeş-baba... herkesin şeyi herkesin şeyindedir...

(seyuranto - 29 Kasım 2008 16:50)

şu an ngc'da veriyorlar yine. yemeklerden bahsediyor. kültürden kültüre değişiklik gösterdiğinden bahsederken, en büyük farkın doğu ile batı arasında olduğunu söylüyordu. hemen akabinde vietnam'a döndü kameralar. yılan restoranında sipariş verdiğinizde garson yılanı getiriyormuş masaya. adamların gözünün önünde tek hamleyle kalbini kesip hayvanı öldürdü. buraya kadar eyvallah diyeceğim de, diyemedim. yılanın parmağımın ucu kadar olan kalbini shot bardağına attı. kalp bardakta hala atıyordu lan. üstüne hayvanın kanını ekleyip masadaki en değerli kişiye takdim etti. o kişi bi hollandalı idi (n'oldu doğu-batı şeysine?), shot'ı da çok güzel çaktı. bi de "tabii gırtlağınızdan kaydığını hissediyosunuz, ama neticede buna alışmanız gerekiyo." falan diyo. iğrenç kere iğrenç. adının hakkını veren bi program zira hepsini tokat manyağı edesim geldi.

(radioheadbanger - 7 Kasım 2009 00:12)

nat geo izlemek için akla ilk gelen sebeptir. tuhaf bulmayacağım, kaldıramayacağım, karşı çıkacağım çok şey yoktur hayatta, desem de birkaç kez bu belgesel serisi bana ağır tokat vurmuştu. birçok kültürde tabu sayılan gelenekler, ritüeller, inançlar, alışkanlıklar, olgulara yüklenen bambaşka anlamlarla ortaya çıkan insan davranışları mikro düzeyde, en azından sizin için tabu olmaktan çıkabiliyor. unutamadığım iki bölümü vardır: kamboçya'da ebeveyn onaylı, küçük yaştaki kız ve erkeklerin cinsel ilişkiye girebildiği "aşk kulübeleri" ve uzak doğu yemek kültüründe ayrı yeri olan hayvan cinsel organlarının londralı bir genç tarafından ilk kez tadılması. izleyin, izlettirin.

(us and them - 14 Mart 2013 17:49)

krakow standartlarına göre iyi bir gentlemen's club.

mekan kompakt ve gösteriler vasat ancak dansçıların yaklaşımı, darlamaması, yolmaya çalışmaması ve tabi ki polonyalı kızların güzelliği düşünülünce keyifli vakit geçiriyorsunuz. vip dans almanızı tavsiye ederim.

çıkışta taksici bir abi yanaşıp üzerinde "krakow'da ihtiyaç duyduğunuz her şey bende" yazan kartvizitini verecektir. biz bu kartın peşinden gitmedik, giden varsa tünelin ucu nereye çıkıyor yazıversin buraya.

(nickimi unuttum - 13 Ağustos 2013 12:34)

tom hardy'nin hikayesini babası chips hardy ile yazdığı ve merekla beklediğim mini dizi.

--- spoiler ---

taboo, ünlü yönetmen ridley scott'ın yapımcılığında televizyon ekranlarına geliyor. pek çok eleştirmene göre yılın en önemli dizi projesi olarak görülen taboo'da tom hardy'yi şimdiye dek hiç görmediğimiz sıradışı bir rolde izleyeceğiz.

tom hardy ile daha önce 2013 yapımı locke filminde ve peaky blinders isimli dizide beraber çalışan yazar ve yönetmen steven knight'ın senaryolaştırdığı taboo'nun hikayesi, 1800'ler britanya'sında geçiyor.

taboo, uzun yıllar sonra afrika'dan kendi vatanı britanya'ya dönen james keziah delaney isimli bir maceraperestin intikam öyküsünü anlatıyor. afrika'dan çaldığı 14 elmasla britanya'ya dönen delaney'nin, babasının gizemli ölümünün nedenini ortaya çıkarmak ve suçluları bulup cezasını vermek için giriştiği mücadeleyi konu alan dizi, gerçekçi bir tarihsel zemin içerisinde anlattığı hikayeye fantastik öğeler de ekleyecek gibi duruyor.

abd'de fx kanalında, ingiltere ise bbc one kanalında önümüzdeki aylarda yayınlanacak olan taboo'nun oyuncu kadrosunda, son yıllarda gün geçtikçe yıldızı parlayan ve bu sene the revenant'taki rolüyle en iyi yardımcı erkek oyuncu kategorisinden oscar adayı da olan tom hardy'nin yanı sıra televizyon dünyasından pek çok başarılı isme rastlamak mümkün.

önümüzdeki nisan ayında altıncı sezonu yayınlanacak olan fenomen dizi game of thrones'dan tanıdığımız jonathan pryce ve oona chaplin gibi oyuncuların yanı sıra; netflix'in başarılı beyaz saray draması house of cards'da başkanın sağ kolu doug stamper karakterine hayat veren michael kelly'yi de taboo'da yepyeni karakterlere hayat verirken izleyebileceğiz.

toplamda 8 bölüm sürecek olan taboo'nun ilk 4 bölümünün yönetmenliğini, isveç yapımı orijinal the killing dizisinin yapımcı ve yönetmeni olarak tanınan kristoffer nyholm üstleniyor. dizinin ikinci yarısını, yani diğer 4 bölümünü kimin yöneteceği ise henüz açıklanmamış durumda.

taboo'nun ülkemizde de büyük bir olasılıkla fx türkiye kanalı tarafından gösterileceğini de eklemeden geçmeyelim.

--- spoiler ---

trailera şuradan ulaşılabilir.

(kifayetsizkelimeler - 27 Şubat 2016 18:23)

spoilerımsı

dizi kapitalizmin emeklediği zamanlarda geçiyor. üst perdede monte cristo'nun izinden giderken fonda the east india company üzerinden medeniyetin nasıl vahşileştiğini anlatacak gibi bir izlenim bıraktı üzerimde. bu anlatı eski kıta tarafından vahşi olarak tanımlanan yerlilerin; ehilleştirilmesi, asimile edilmesi, köklerinden parçalanması ile alakalı. sömürgeciliğin altın dönemi ve vahşeti doğru biçimde(kime göre) anlatabilirse özgül ağırlığı çok yüksek bir yapım olabilir. biçim ilk bölümde tatmin edici, içerik umut vadediyor.

tom hardy’nin revenant ile başlayan macerası kapitalizmin köklerine yolculuğa dönüşüyor gibime geliyor. aktörün iyi oyunculuğu sürpriz değildi fakat entelektüel yönü bu dizi ile daha bir belirginleşecek sanki.

ejderha gibi bir dizi ile karşı karşıyayız.

(sakallis - 10 Ocak 2017 14:12)

ingiliz aktörlere karşı ayrı bir sevgim olduğu için, tom hardy de tabi ki o güzelim ingiliz aksanı ile dizi çeker de izlemez miyim diye başladığım dizidir. ilk bölümden kritik yapmak çok zor ama gönlümüzün sultanı penny dreadful havasını yakaladım, sırf o yüzden bile izleyebilirim.
kostümler, kamera açıları ile olayların içine girip 19. yy kasvetli ingiltere’sinin yansıtılması çok başarılı.

--- spoiler ---

"people who do not know me soon come to understand that i do not have any sense.
please do not misunderstand the situation.
you send me 12 men, i will return you 12 sets of testicles in a bag."

--- spoiler ---

edit: imla:)

(cirque du soleil - 13 Ocak 2017 16:10)

ingiliz dizisi izlemenin bütün keyfini yasatan dizi. eski bbc dizileri gibi bir kurguyla gidiyor şimdilik. bilerek bırakılan boşluklar ileride dolarak vay anam neler dönmüş aslında şu buymus falan diye apistiracak. adamlar böyle yapmayı seviyor bizde izlemeyi seviyoruz. sanırım 3. bölümde cevaplar gelirken daha acaip sorular ortaya çıkacak. bizde her hafta cevaplara hayret ederken sorulardan meraklanip heyecanlanacagiz.

(baleyapansuaygiri - 15 Ocak 2017 23:59)

tom hardy'nin yürüyüşüyle, 19. yüzyılda yaşamış varlıklı bir ingiliz ailesinin oğlunu değil, adeta tatar ramazan'ı oynadığı dizi.

(sonadora - 16 Ocak 2017 09:09)

oona chaplin'in ibretlik çirkinliğinin kendisinin esas kadın seçilerek gözümüze sokulması dışında beğendiğim dizi.

tövbe estağfurullah o nasıl bir surat lan.

(atanamayan einstein - 17 Ocak 2017 09:52)

(bkz: torrentten indirirken dikkat edin yiğidolar)

(angry engineer - 23 Ocak 2017 09:57)

çok sağlam geliyor.

--- spoiler ---

mirasını düşmanının düşmanına bırakarak düşmanı tarafından öldürülme tehlikesini bertaraf etmek ...

--- spoiler ---

tabu yıkan dizi.

(againstthelife - 23 Ocak 2017 21:33)

bende ziyadesiyle batman hissiyatı uyandıran dizi. james ve kahyasının ilişkileri olsun, james'in yıllarca uzaklarda yaşayıp dönmesi olsun, önüne gelene bol keseden para dağıtan bir tip olması olsun adam 19. yüzyıl bruce wayne'i değil de nedir muhteremler. o siyah takımı ve dev gibi şapkasıyla gece vakti tiril tiril sokaklarda gezmesine ne demeli. jonathan pryce'ı da carmine falcone yapalım, o travesti arkadaş da aşkının karşılığını alamayıp üç bölüm sonra jokere dönüşecek at fava bekle.

(bela tarr - 30 Ocak 2017 02:18)

izlerken farkediyorsunuz hakikaten çok kaliteli bir yapımla karşı karşıyayız. prodüksiyon, çekimler, oyunculuklar (üvey kız kardeş hariç) falan on numara. sinemada bile çoğu zaman bulamayacağınız bir kalitede.

lakin gelin itiraf edelim aga. dizi akmıyor. yani beklediğim aksiyon falan değil elbet bu diziden. james kafayı tırlatıp bütün şirket adamlarını, kralın piçini doğrasın falan demiyorum. ama 4 bölümdür yani 4 saattir bize anlatılan öykü zerre ilgi çekici değil. yani yakalar bir yerden diyorum ama ı ıh. tom hardy olmasa ilk bölümün dahi sonunu getiremezdim muhtemelen ama sırf onu izlemek için sonuna kadar direnmeye çalışacağım yine de. herif muazzam oyuncu.

steven knight'ın böyle bir problemi var. muhteşem bir yapımcı ama yazarlığı çok zayıf. o yüzden projeleri çok iyi olsa da hep "daha iyi olabilirdi" hissiyatı bırakıyor insanda, o yüzden tam olarak tatmin olamıyorsun. çok sevdiğim dizilerden peaky blinders, bugün "efsane" statüsünde anılmıyorsa bunda akmayan, hatta zaman zaman bayma noktasına gelen öykünün payı büyük. taboo'ya göre çok daha sürükleyici elbet ama o karakterler ve o castingle televizyon tarihinin en iyi dizisi bile çıkarılabilirdi. ayrıca harika bir film olsa da "locke"un bir başyapıt olamamasının sebebi de bu adamın kalemidir bence.

(ecs - 31 Ocak 2017 10:35)

yorumları okuyunca fazlasıyla şaşırdım. şu diziyi keyifle izleyen bir ben mi varım? artık dizilerde dizi oyuncularından çok, çok iyi aktörler oynuyor. true detective'in efsane kadrosu, spacey'li house of cards, jude law'lı the young pope gibi bence döneminin en iyi aktörü tom hardy'li taboo. kimisi vurdu, kırdı, fantastik sahneleri için izler dizileri, kimisi senaryosu için, kimisi de oyunculuk seyretmek için. tom hardy'nin hemen tüm filmlerini seyrettim. özellikle tek başına oynadığı locke ve şov yaptığı bronson filmlerini defalarca seyrettim. ki bu filmde sadece tom hardy de yok, cast bana göre oldukça iyi. bu dizi ileride bir klasik olarak anılacağı için değerini şimdiden bilin bence. tom hardy'nin oscar alması da oldukça yakındır ki leo'ya oscarı o kazandırmıştır. oynadığı karakter james delaney'ye gelecek olursak tam bir kırık ve şu an sadece buzdağının görünen kısmını görebildik. dizideki kostüm ve müzikler de inanılmaz başarılı. zorlamayın, her bölümde bir final havası aramayın, tadını çıkara çıkara, keyifle izleyin..

(kebooo - 6 Şubat 2017 14:27)

çok iyi başlamış olan dizidir. kurgu az biraz sıkıntılı, bazı önemli detayları anlatırken daha baskın bir ton bekliyor insan ve bu olmadığı için de bu detaylar kaçabiliyor. haliyle bu detayları kaçırmamak için çok dikkatli izlemek gerekiyor diziyi. bu konuda bir tık daha light olmasını tercih ederdim, zira atom fiziği^* dersi dinler gibi dizi izlemek istemiyorum şahsen.

bu ufak -göreli- sıkıntı dışında kusursuza yakın dizi. ayrıca dizide özellikle hoşuma giden bir şey var ki, o da cinselliğin bokunun çıkartılmaması... got gibi göt / meme manyağı yapmamışlar diziyi, ki isteseler götten memeden geçilmezdi. bu duruşuyla çok takdirimi kazandı.

(david lynch - 11 Şubat 2017 12:58)

dizi izlemeyip kimse izlemiyor kötüdür diyen tipleri göz önüne serer.evet arka sokaklar dizisi için 52 sayfa entry var.endeavour dizisinin 4-5 küsür sayfa demekki arka sokaklar endeavourdan çok daha iyi bir polisiye...

(kpssye hazirlanan leonidas - 12 Şubat 2017 17:01)

6 bölümde mükemmel bir diyaloğa ev sahipliği yapmıştır.

--- spoiler ---

-ıt's as if the disease is not
transmitted by air or miasma,but by false rumour.

+then it is the same as religion. or patriotism.

--- spoiler ---

(sinefili - 12 Şubat 2017 18:40)

mükemmel dizi. sevmeyenleri kesinlikle anlayamıyorum. tom hardy başka bir mertebede zaten ama diğer oyuncular da muhteşem.
brace, (bkz: david hayman)
sir stuart strange, (bkz: jonathan pryce),
godfrey, (bkz: edward hogg)
atticus, (bkz: stephen graham)

--- spoiler s01e07 ---

geoge chichester: ı believe in justice.

james keziah delaney: you say you're a rationalist. what kind of rational man believes in justice?
--- spoilers01e07 ---

(perec - 19 Şubat 2017 14:30)

--- 1. sezon finali ---

(bkz: mr. delaney diyeceksiniz)

--- 1. sezon finali ---

(kahmut - 26 Şubat 2017 22:20)