ilk filmini ankara'nın eski korsan cenneti olan, maltepe pazarından almıştım. 12 yıl geçmiş üzerinden.
merakla beklediğimiz kadrosu ile iyi işler çıkarabilecek film.

(itshardtofind - 17 Kasım 2016 11:15)

abd askeri olmak eğlenmektir temalı, müzikli, bol çatışmalı bir film olmuş.
2005 king kong filmi daha güzeldi, konuya "kong" daha fazla odaklanılmıştı.

--- spoiler ---

film kendi içerisinde askeri eleştirisini de yapmış;

king kong'u öldürmek saddam'ı öldürmek gibi, sadece o an düşman gördüklerine odaklanıp, daha kötü bir düşmanı hesaba katmadan düşüncesizce ırak'a daldılar, "kimyasal silah var" diyerek saddam'ı idam ettiler hızlıca. şimdi zalim esed diyerek aynı şekilde esed'e saldırıyorlar. ikisinin de diktatör bozuntusu olduğu gerçeğini değiştiremeyiz fakat bir aksiyon almadan önce sonuçlarını iyi analiz etmek gerek.

sonuç ne oldu?
saddam'dan sonra işid üredi.
pkk, pyd gibi terör örgütleri ortamı ele geçiriyor şimdi.

--- spoiler ---

(wcf - 11 Mart 2017 15:11)

72572526 tane klişe barındıran film. yazmadan yapamıcam.

--- spoiler ---
- canavarla duygusal bağ kuran,aslında bir kalbi olduğunu ispatlamaya çalışan portakal memeli, güzel, iyimser, bluz giyen ablamız.

- bu ablamıza filmin başından beri yazan, ilk yaralanma durumunda hemen yanına koşup sarılma fırsatını tepmeyen yetenekli yakışıklı abimiz.

-filmin sonlarında, "beni bırakın gidin" diyerek canavara saldıran kahraman amarigan askerimiz.

- adada uzun yıllardır yaşayan, yerlilerle misafirlerin iletişimini sağlayan şakacı, sakallı amcamız.

- iyi canavar ve kötü canavarın final kapışması.

- falan filan
--- spoiler ---

bu liste böyle uzaaaaar gider...

(blanka - 13 Mart 2017 09:30)

mehmet açar'ın hakkında güzel bir eleştiri yazısı yazdığı film. gerçekten de filmde inceden güzel bir militarist eleştiri var. doğanın dengesini bozmaya çalışan amerikan askerlerine karşı kendi doğasının düzenini savunmaya çalışan kong'un savaşı var filmde.

bunların yanında yüksek bütçesinin (185 milyon dolar) hakkını veren oldukça keyifli bir seyirlik olmuş.

(fictionel - 21 Mart 2017 15:17)

en son izlediğim king kong 90'larda cine 5 üzerindendi. jackson'ınkini izlemedim, oldum olası çok hayran değilim ama uzak duracağım bir yapım da olamaz. çocukken okuduğum kayıp dünya diye bir kitaba da çok benzettim orada da bir bilim heyeti değişik diye bir yere gidiyor bilimum yaratık bunlara musallat oluyordu.

film de beklentimi karşılıyor ve bana güzel, sıkılmadan geçen 2 saat veriyordu. ancak işin sinema tarafına bakınca, muazzam görseller ötesinde sürekli kafamda sorular dönüp durdu. bir ara acaba bir üçlemeye ortasından mı daldım diye düşündüm.

--- spoiler ---

bir defa film müthiş başladı o tarihi bölümler çok hoşuma gitti. nükleer denemelerden bahsedince dev yaratıkları bu nükleer denemelere bağlayacaklar sandım. güzel fikir dedim ama profesör gibi adam, deneme değildi oradaki bir şeyi öldürmeye çalıştılar dedi. demek ki orası hali hazırda biliniyor. hadi kayıtlar kayboldu falan, onca bomba oradaki yerli halka zarar dahi vermemiş fıldır fıldır geziyorlar.

filmde sürekli olarak bir şeyleri vaad edip sonra da göstermeme durumu mevcut. aslında sıkılmadan izlemeyi biraz bu sağlıyor. sürekli her sahnede gizem veriliyor ancak filmin sonunda hiç biri izah edilmiyor. mesela, yerliler. nereden geldiler, neden konuşmuyorlar, neler yaşadılar. hiç anlatılmadı. sonra orada yaşayan asker, japon arkadaşından bahsetti. savaşıyorlar ama zor durumda kalınca arkadaş oluyorlar. güzel bir alt metin ve geliştirilebilir ancak tam güzel savaş karşıtı bir anlatım geliyor derken adam konudan bir saniye içinde kopuyor hadi gidelim diyip bir daha açılmamak üzere kapatıyor mevzuyu. gene aynı adam, dev karıncalar aman ha muhabbeti yapınca film boyunca karınca bekledim. baya da merak ettim ancak yine bu muhabbet yapıldığı ile kaldı.

bazı bölümler o kadar hızlı atlıyordu ki film kesilmiş hissi verdi. bir yere gidiyorlar, çat diye bir anda başka yere geçiyorlar.

bu hızlı akış filmi izleme esnasında keyifli kılsa da bitince bir yarım kalıyorsunuz. adamın ailesi ile buluşmasını izledik güzel de adaya noldu, gazeteci kız neler yaptı, insanlar öğrendi mi. asıl olay gene atlandı.

en sevdiğim iki sahne, kong'un dev mürekkep balığını yemesi ve klasik ben öleyim de şunu da patlatayım mantığına sahip askere, yaratığın napıyor bu diye bakarak riske girmeip kuyruk vurup fırlatması.

son olarak, yaratığın karnında sürekli patlayan flaş ile yaratığı takip etme, eski jurassic park filmlerinin birinde dinozorun karnında çalan cep telefonu sahnelerini aklıma getirdi.
--- spoiler ---

(misericord - 23 Mart 2017 09:14)

bilindik king kong temasını güzel efektlerle ve farklı yaratıkların da mevzuya dahil olmasıyla izlediğimiz bir filmdi.

filmle alakalı esas olarak değinmek istediğim olay ise savaşın ve askeriyenin insan üzerindeki yıkıcı etkisi ve kişiyi düşüncesiz bir yıkım makinesi haline getirmesi, bunun yanında doğayla bütünleşmiş sakin bir topluluğun iki düşmanı kardeş haline getirmesi ve saygıyı öğretmesi.

ayrıca fetiş sayılabilecek düzeyde apocalypse now göndermeleri de filmde güzel durmuş.

(hotterthanhell - 23 Mart 2017 22:12)

oldukça başarılı sahneleri olan film. fakat bir sürü saçmalık içeriyor. saymakla bitmez. çok güzel işlenebilecek olan konuyu mahvetmişler üstelik.

en best saçmalık:

--- spoiler ---

kong nehir mi göl mü anlaşılamayan bir yerde etrafını titrete titrete yürümektedir. su en fazla ayak bileğinin biraz üstüne kadar gelmektedir. daha sonra bir ahtapotun saldırısına uğrar. fakat bu kendisi kadar devasa bir ahtapottur. suyun içinde bir anda belirir ve upuzun kollarını kong'un üstüne salar. görüntü yönetmenleri bir bardak suyun içinden fil çıkarma durumuna düşmüşler.
--- spoiler ---

(dusunenbiyik - 26 Mart 2017 18:54)

toby kebbell isimli yeteneği tanımama vesile olan film. hani yanına gitmeye çalıştıkları chapman isimli asker var ya.. film boyunca o adamı daha önce nerede gördüğümü hatırlamaya çalıştım ve sonunda buldum. (bkz: black mirror) filmden sonra yaptığım araştırmada kong'u da aynı kişinin oynadığını gördüm. bitmedi.. dawn of the planet apes'in kötü maymunu koba'yı da o canlandırmış. warcraft filminde de hem baş roldeki orc durotan'ı hem de aynı filmdeki antonidas isimli bir başka karakteri canlandırmış. bu saydıklarım filmografisinin küçük bir kısmı...

filme gelince.. tam bir görsel şölen, ama diyaloglar zayıf.

(yapmayin oyle seyler - 6 Nisan 2017 02:46)

etrafı her daim fırtına ile çevrili olan adada güneşin ufukta batışını izlemek ayrı bir zevkti.

(hommer jay simpsons - 23 Haziran 2017 11:27)

vermesini gerekeni veren film.

zaman kaybı hissi yaşatmıyor ama izledikten sonra "vay amk ne filmdi be" de dedirtmiyor.

"ekşici piçler bunu da mı beğenmemiş" diyenler de artık kendinize gelin amk, senin film zevkin jason statham'dan ileri gidemiyor diye adam film mi eleştirmesin.

(coxcomb - 8 Temmuz 2017 15:14)