bu sabah başlayıp akşamına bitirdiğim aslında güzel olarak nitelendirilebilecek bir kitap. özellikle yoğun bir final ve tez döneminden çıkmışsanız çıtır çerez niyetine okuyuveriyorsunuz. genel itibariyle sevimli, akıcı, karakterlerine de sempatiyle yaklaşabileceğimiz bir hikayesi var. lakin;

--- spoiler ---

özellikle arka kapaktaki "mucizelere inanır mısınız" şeklindeki söylem, insanı daha aydınlık, daha ümit verici bir sona hazırlıyor. en son sayfasına kadar ümitle devam ettim. nitekim bence geçirdiği bir takım rahatsızlıklar yahut sahip oldukları engeller yüzünden hayata küsmüş, bir şeylere sırtını dönmüş insanlara hoş bir mesaj vermeliydi. gece gece sinirlerimi bozdu hain kitap. oturdum kaç saattir ötenazi videoları falan izliyorum. mutlu musun acep jojo?

--- spoiler ---

(bkz: biraz yalnız kalmak istiyorum)

(uc tekerlekli pisiklet - 14 Haziran 2013 00:02)

kitap yaklaşık 500 sayfa olmasına rağmen akıp gidiyor. 1 gün içinde bitirdiğim kitaptır. okumadan önce çok araştırdım insanlar çok fazla ağlamışlar ben ağlamadım ama gerçekten etkileyici beklediğimin dışında bir sonu var. açıkcası ben klişe türk filmi tadında bir son bekliyodum ve öyle olmadıığına sevindim.

--- spoiler ---
kitap genellikle lou nun ağzından anlatılıyor fakat bazı yerlerinde lounun kardeşi , will 'in diğer bakıcısı nathan , will'in babası ve annesinin ağzından da bölümler var. bu minnacık ayrıntı benim hoşuma gitti açıkcası.
--- spoiler ---

(aklimayazcakbirnickgelmediyaa - 21 Temmuz 2013 19:47)

yarın ne olacağımızın garantisi olmadığını suratıma tokat gibi çarpan kitap.

tekerlekli sandalyeyi taşıyacak bi allah'ın kulu bulamamaları bana saçma gelmişti. düşününce ne kadar güzel insanlarımız olduğunu farkettim. hiç tanımadığımız adamları dimdik merdivenlerden gık demeden çıkarıyoruz biz.

kitabı okurken film olsa dedim aklımda da hep christian bale oluşmuştu ben de üşenmedim imdbde kitaba cast hazırladım.

mgm film yapacakmış hadi hayırlısı. hüsran olmasın da...

(chipcrescent - 28 Temmuz 2013 21:23)

1 günde okuyup hüplediğim kitap.çok basit , yalın hatta bilindik bir hikayesi olmasına rağmen insanı en zayıf noktasından yakalayabilmeyi becermesidir belki de onu beğenmem.belki de , hayatın dert etmeye değmeyecek meselelerine fazla kafayı takmamamızı...insanın, her sabah uyandığında, hayata neden dewam edebildiğini, bu dünyaya neden katlanabildiğini birkez daha hatırlatması ..felan filan. sonuç olarak aşktan ziyade, çaresizlik üzerine yeniden düşündürür.

(amanda aman - 26 Ağustos 2013 12:01)

emilia clarke ve sam claflin'in başrolünde olduğu, aynı isimli romandan uyarlanacak olan drama.

(zeddicus zu l zorander - 2 Eylül 2014 22:52)

kitabı okumadım ama fragmanı çok tatlı duran film. intouchables'ın bebiş ve romantik versiyonunu yapalım demişler sanırım, beklemedeyim.

(brooklyn carter - 11 Nisan 2016 05:05)

az önce kitabı bitirdim. beni ağır depresyona sokacak bir konuydu bilmeden daldım. yazarın dili çok akıcı, birkaç günde çok rahat okuyabilirsiniz.

--- spoiler ---

hayır ya aptal mısın kızım tabii ki ağlamayacaksın... ühüü... derken buldum kendimi. aslında tahmin ettim sonunu çok önceden ama gene de sonu çok fenaydı! gözümden yaşı sildim ve gelip yazmak istedim. filmini de yapmışlar, kafamdaki gibi kalsın karakterler. ben o gittikleri tatilde bırakmış olayım kitabı da. olmuyor mu?
--- spoiler ---

(colde kutup ayisi goren bahtsiz bedevi - 8 Mayıs 2016 13:49)

fragmandan akılda kaldığı kadarıyla;
tontik bakıcı kız: sen tekerlekli sandalyede değilken hiç mi hiç dönüp de bir kerecik bile bakmadın bana.
ultra yakışıklı felçli: yoo bakmıştım.
bakıcı kız: hayır bakmadın, sarışınların bacaklarına bakmakla meşguldün ve ben görünmez insanlar arasındaydım.
yakışıklı felçli: aptalmışım.
bakıcı kız: evet.

yani => "siz uzun bacaklı fıstıklara bakarsınız ama cenazenize bir geliriz"
temasını film^* yapmışlar.
(bkz: zaaa xd xd)

(pandayavrusu - 14 Mayıs 2016 01:27)

başıma bir şey gelmeyecekse emilia clarke bu filmde bana acayip itici geldi. neden bilmiyorum. beyazlı kaş+saçlara alıştık o yüzden mi acaba. bende mi sorun var bilemediğim

(sydkeenan - 6 Haziran 2016 23:02)

elimden birak-a-madan sabahin besinde bitirene kadar manyak gibi okudugum kitap. filme, kitaba aglamam tarzi bir insan degilim ama bu sekilde caresizlikten daha once hic aglamamistim. okumadan once fragmani izlemek de faydali oldu, karakter secimleri, ozellikle will cok cok iyi olmus.

--- spoiler ---

kitabin ozetini okudugumda, durust olmak gerekirse sapasaglam bir kizin vucudunun buyuk bolumu felcli bir adama asik olmasi inanilmaz imkansiz geldi. sefkattir, ask olamaz diye kendimle inatlasarak basladim okumaya.

sonra sanirim okurken ben de will'e asik oldum, baska aciklamasi yok cunku sonda hissettigim o caresizligin. bekledim ki lou coksun dizlerinin uzerine yalvarsin, aglasin, cirpinsin. ben olsam yapardim, aglar sizlar ise yaramazsa adami bi yerlere baglar, mauritius'e iki kisilik tek gidis ucak bileti alir, asla ama asla isvicre'deki o lanet klinige gitmesine izin vermezdim.

reddit'te kitap yorumlarini okudugumda bircok kisi will'in asiri bencil biri oldugunu dusunmus, hatta kitabin adinin bile will'in kendini clark'in onune koydugu icin 'me before you' oldugunu zannetmis. will'in yaptigi seyi ben de cok sorguladim, kitabin amaci o zaten ama emin oldugum bir sey varsa, o da kitabin adinin o sekilde olmasinin tek sebebi, will'in clark'in hayatinda yarattigi etki, onun resmen ufkunu acmasi. adam aldi kucuk kasaba kizini klasik muzik konserlerine goturdu, klasikleri okuttu, ustune her gun gazete, dergi okumaya, olaylari tartisip fikir yurutmeye zorladi. will sayesinde clark universiteye basvurdu, hayatin nasil olabileceginin farkina varip hayal kurmaya basladi. bence bi insana yapilabilecek en buyuk iyilik budur. ikinci kitabin adinin me after you gibi bir sey olmasini da mi gormuyorlar acaba. bi de bu insanlarin anadili ingilizce. dunya mal dolu harbiden.

gelelim odadaki file, will ve kendini oldurme karari. will cektigi inanilmaz acilara ragmen sikayet eden biri degil, biz de olaylari hep clark'in gozunden gordugumuz icin, aslinda bilmiyoruz. sadece will'in ona anlattigi kadarini biliyoruz. ki o da isin fiziksel yonu degil, genelde bana yarin ne olacagini bilmiyorum, kazadan once oldugum insanla uzaktan yakindan alakam yok, bu sekilde yasayamam, bu yeterli degil seklinde isin psikolojik yonleri. ama benim cok cahil oldugum kismi -ki bence bircok insan da oyledir-, bu sekilde felcli insanlarin tek problemi hareket edememek degil, adam kan dolasimindan, idrar yollari iltihabina kadar her sey icin surekli ilac kullanmak zorunda, en ufak bi bakteri bir seyde hastanelik olup gunlerce kendine gelemiyor. kas spazmlari, agrilari ve daha benim unuttugum bir suru sey. bu sekilde yasamak cidden yasamak degil. yani bu yeterli degil, sen yeterli degilsin dediginde adam hakli. bencil belki, ama sonuna kadar hakki var bencil olmaya. sadece daglara tirmanmak, kayak yapmak, parasutle atlamak, eskiden oldugu o muthis basarili, yakisikli adam olmak degil mesele, yasamak onun icin surekli bir aci cekme hali. asik oldugunda bitmiyor ki, sadece yenileri ekleniyor. clark'in sorumlulugu, o istese bile, o an istedigini dusunse bile onun da hayatini mahvetme ihtimali, ona hicbir zaman istedigi sekilde dokunup sevemeyecek olmasi..

sonuc will has a point, ama ben yine de aglar sizlar yukarda dediklerimi yapardim. cunku neden ben bencilim, will kadar yuce bir insan degilim. ne kadar hakli olursa olsun, ne kadar hakki olursa olsun goze alamazdim sevdigim insani olume gondermeyi. clark'in bircok kere dedigi gibi ellerinin arasinda sicak, kanli canli sevdigin, nefesi yuzunde, dunyanin en guzel mavi gozleriyle sana bakiyor. ve on dk. sonra soguk bir cesede donusecek, gozlerini bir daha hic acmayacak. tum o sicaklik, sakalar, zeka, bilgi, sevgi, emek yok olacak.

bu arada ben en cok will "inanmayacaksin ama benim de hayatimin en guzel alti ayiydi" dediginde agladim sanirim. bir adam dusunun, herhangi bir insan evladinin yasayabilecegi en sahane, en mukemmel hayati yasamis ve buna ragmen, felcli olarak sizinle gecirdigi son alti ayi en guzeliydi diyor. ask boyle bir sey.

--- spoiler ---

(dimi ama - 16 Haziran 2016 18:00)

müzikleri güzel film.

--- spoiler ---

filmin ilk yarısı bitince tepkimiz "ne güzel eğlenceli filmmiş iyi ki geldik", film bitince tepkimiz "lan bi saat adamın nasıl intihar ettiğini izledik resmen, iyi mi" oldu. insan türk filmlerinden alışık olunca, iyileşemez denen herifin, o kumsal sahnesinde bir mucize gerçekleşip ayağa kalkmasını bekledik, olmadı tabi.

aslında filmin konusu çok tanıdık. tek cümle ile filmin konusu:

ölücem dedim dedim bana inanmadınız bak ne oldu şimdi?^*

--- spoiler ---

(ne veriyim abime - 23 Haziran 2016 11:18)

kitabını henüz bu kadar popüler değilken okuyup çok beğenmiş ve sonunda baya ağlamıştım.

hayal kırıklığına uğramaktan korksam da filmini de izlemek istedim ve pişman olmadım. emilia clarke ve sam claflin rollerine tam uyum sağlamışlardı bence. kitabı okurken hayalimde canlandırdığım gibiydi neredeyse. bir tek nathan'ı daha farklı bir tip olarak hayal etmiştim ama filmde çok rolü olmadığı için bir etkisi olmadı.

sonuç olarak kitap mı film mi derseniz tabiki kitap derim. filmde kitaptaki duygu yoğunluğu yoktu. yine de film için kötü diyemem. kitabı okumamış olanları fazlasıyla tatmin edecektir. benim için ortalama bir film oldu.

(trulymadlydeeply - 4 Temmuz 2016 21:07)

çok uzun zaman sonra sinema salonunda beni ağlatmayı başarabilmiş film. kitabından çok daha güzel. bunda oyuncuların payı büyük tabii ve sam claflin sen nasıl bir abimizsin maşallah.

---spoiler---

salondan çıktıktan sonra hangisi daha bencil acaba diye düşündüm sürekli. sırf kendisi yanındayken mutlu diye adamın kötürüm olarak yaşamasını isteyen kadın mı? onu sevenleri hiç düşünmeden ölümü seçen adam mı? karar veremedim.

bir de hepimiz biliyoruz ki adam felçli olmasa o kızı asla farketmezdi. aslında oldukça classy olup kısa boylu gösterişsiz olduğu için sürekli geri planda kalan tüm kızlara selam olsun

---spoiler---

(biglostmother - 8 Temmuz 2016 16:16)

emilia clarke'ın şekerliği, sam claflin'in inanılmaz yakışıklılığı ve mekanların şahaneliğiyle benden tam not almış film. x ambassadors grubunun unsteady şarkısı film için en uygun şarkı olmuş, zaten o şarkıyı da çok severdim ama bu filmden sonra dinleyip dinleyip duygulanırım herhalde. 2. yarısında gecenin bu saatinde babama gözlerim dolu dolu şekilde yakalandım, adam içinden ''kötürüm adamla saf kızın aşkını izleyip ağlıyor bu kız neden bu kadar salak oldu acaba'' diye geçirmiştir muhtemelen sjdjsdks. böyle sevmedik/sevilmedik be. içime öküz oturdu son sahnede mal mal ağladım zaten. uzun zamandır izlediğim en romantik şey.

(brooklyn carter - 11 Temmuz 2016 04:16)

finaliyle alıp götüren film. salt gerçeği suratınıza öyle bir yapıştırıyor ki. fevkalede. jenerik akarken insan kendine sormadan edemiyor. bir yıldız tozundan rastlantısal olarak geldiğin bir gezegende bu hırs bu kaygılar bu kendini paralamalar ne için be güzelim. şu durmadan kurulup dağılan alemde alacağımız bir nefes gerisi boş be arkadaş. gerçekten iyi yaşamalı bir gün göçüp gittiğimizde hafızalarda ve kalplerde tatlı izler bırakmalı. ayrıca sam senin o ağzını kırırım ibne o ne yakışıklılık allahsız zaten baktım gugıla, da vincideki hatunu kapmışın hemen çocuk moçuk yapmalar ohh. ulan filozof gibi başladık kezban gibi bitirdik entrye be. allahı var yakışıklı adam. bulamıyoruz böyle herifleri hep kapıyorlar valla. film güzel işte izleyin aq yok klişe yok şöyle yok böyle bilmem ben düz adamım.

(patlak fermuar - 29 Temmuz 2016 04:38)

(bkz: the fault in our stars) (bkz: now is good) ile birlikte ağzımıza sıçmış bir diğer film.

--- spoiler ---

ilk defa bir filmde türk filmlerindeki gibi çocuğun iyileşmesini bekledim ama filmin sonunda babayı aldım
--- spoiler ---

(earthbender - 9 Ağustos 2016 06:29)

sam claflin ve emilia clarke'ın kaşlarının başrolde oynadığı romantik-komedi filmi.

(steve rogers - 19 Ağustos 2016 04:48)

--- spoiler ---

sam claflin ve emilia clarke'ın uyumları harikaydı. bu tarz filmlerden çok hoşlanmam fakat bu sefer olmuş.

will'in, komple felçliymiş gibi taklit yaparak lou'nun aklını aldığı sahne efsaneydi.^*

--- spoiler ---

(jason305 - 21 Ağustos 2016 01:51)

filmdeki tek gerçek şey, başroldeki elemanın gamzeleri herhalde.

(damdanakan - 4 Eylül 2016 23:08)

neden bu kadar ağladığım hakkında en ufak bir fikrimin olmadığı film. eğer sanatsal ve derin bir film izlemek istiyorsanız aradığınız film bu değil ama sıcak ve samimi bir filme ihtiyacınız varsa doğru filmi izliyor olabilirsiniz. oyuncular hakkında konuşacak olursam (bkz: sam claflin) aslında yakışıklı değil ama çok yakışıklı (tam olarak böyle evet) ve mükemmel gülümsüyor. oyunculuğunda bana batan hiçbir şey olmadı bugün iki filmini üst üste izledim ve bence oyunculuğu gelecek vaat ediyor. (bkz: emilia clarke) mimikleri abartmasa o da gözüme batmayacaktı. emilia zaten tip olarak sevimli kategorisine gayet uygun bir kadın ekstradan yaptığı abartı sevimli kız mimiklerini görmezden gelirsek sam ile aralarındaki uyum bence güzeldi.

--- spoiler ---

son sahneye kadar lou will'i ölmemeye ikna edecek diye bir umut bekledim. hıçkırığımda boğulurken bile birazdan adam vazgeçecek ve birlikte olacaklar umuduyla izledim. lou'nun yerinde olsam aynı şekilde davranırdım ama sevdiğim adam kendi isteğiyle ölüme giderken muhtemelen ağlamaktan bir köşede bayılmış falan olurdum o kadar güçlü duramazdım. lou'ya hayal ettiklerini vermesi güzel ama ben galiba gereksiz duygusalım hep iyileşemese bile beraber olabilirler diye düşündüm. olamadılar. olsun gidip biraz daha üzüleyim.
--- spoiler ---

(geldeanlat - 5 Eylül 2016 23:19)