Süre                : 1 Saat 55 dakika
Çıkış Tarihi     : 25 Ekim 2016 Salı, Yapım Yılı : 2016
Türü                : Aksiyon,Macera,Fantazi,Bilim Kurgu
Taglar             : Büyü,Büyücü,Sinir cerrahı,büyücü,Alternatif boyut
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Marvel Studios , Walt Disney Pictures
Yönetmen       : Scott Derrickson (IMDB)(ekşi)
Senarist          : C. Robert Cargill (IMDB),Steve Ditko (IMDB)(ekşi),Thomas Dean Donnelly (IMDB)(ekşi),Joshua Oppenheimer (IMDB)(ekşi),Jon Spaihts (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Rachel McAdams (IMDB), Benedict Cumberbatch (IMDB)(ekşi), Tilda Swinton (IMDB)(ekşi), Mads Mikkelsen (IMDB)(ekşi), Scott Adkins (IMDB)(ekşi), Chiwetel Ejiofor (IMDB)(ekşi), Michael Stuhlbarg (IMDB), Benedict Wong (IMDB)(ekşi), Amy Landecker (IMDB), Dante Briggins (IMDB), Juani Feliz (IMDB), Daniel Eghan (IMDB), Bern Collaco (IMDB), Tony Paul West (IMDB), Jill Buchanan (IMDB), Mairead Armstrong (IMDB), Martavious Gayles (IMDB), Annarie Boor (IMDB), Tyrone Love (IMDB), Pezhmaan Alinia (IMDB)

Doctor Strange (~ Doktor Strange) ' Filminin Konusu :
Dünyanın en önemli beyin cerrahlarından biri olan Stephen Strange (Benedict Cumberbatch), geçirdiği bir trafik kazasının ardından meslek hayatını bitirmek zorunda kalmıştır. Hem fiziksel, hem de mental olarak tedaviye ihtiyacı olan bu kibirli doktor, bir yolculuğa çıkar. Bu yolculukta karşılaştığı Ancient One (Tilda Swinton) ona mistik dünyaların kapısını açacak, sihir ve paralel dünyalar yardımıyla onun yepyeni bir karaktere bürünüp hayatının değişmesine yardımcı olacaktır.


  • "ikinci fragmanı yayınlanmıştır.alın size inception amk... benziyor muymuş?"
  • "fragmanları batman begins , inception ve the matrix izleri taşıyor."
  • "3d izlemeyecekseniz izlemeyin bu filmi. böyle efekt görmedim duymadım bilmiyorum. salondan çıkarken üç maymun oldum."
  • "göz pornosu."
  • "stan lee kameyosu var. iyi bakın göreceksiniz. ayrıca filmdeki irene adler ile dizideki sherlock'u çift olarak filme yerleştirmeleri çok tatlış olmamış mı?"




Facebook Yorumları
  • comment image

    ilk fragmanından çizgi romana oldukça benzer bir orijin işleyeceklerini görmüş olduk.

    --- spoiler ---

    strange abimiz oldukça yetenekli ve işi için yüksek ücretler talep eden bir doktordur. geçirdiği bir kaza sonrası tüm parmakları parça pinçik olunca iyileştirmek için her yere gider, tüm ünlü doktorlara ellerini tedavi ettirmeye çalışır fakat başarısızlıkla sonuçlanır. elleri sürekli titremektedir ve bu şekilde bir daha ameliyat yapamayacaktır.

    strange işini bir daha ömür boyu yapamayacak olmanın travmasıyla kendini dağa taşa vurur. bu sıralarda kendisindeki potansiyeli fark eden birkaç mümin bunu yanlarına alıp eğitirler. asla inanmayacağı şeyleri gören ve bu yaşına kadar ateist olan doktor diz çöküp tövbe eder. imanın gücüyle kötülüklerle savaşmaya başlar.

    ---
    spoiler ---


    (psikopatizm - 13 Nisan 2016 08:53)

  • comment image

    fragmanı izledikten sonra "vay anam vaaay" diyerek kendimi heyecanla koltuğa attım. hızlı atmışım koltuk devrildi. kafamı yere vurdum. kalkarken kafamı masaya vurdum. kafamı tutayım derken elimi masanın ayağına vurdum. öbür elimde masaya tutarak kalkayım derken masadaki çayı devirdim. kaynar çay koluma döküldü. acı içinde yerde kıvranırken annem geldi. ağlamaklı zar zor konuşabildim:

    "teach me"


    (gurlino - 14 Nisan 2016 13:44)

  • comment image

    3d izlemeyecekseniz izlemeyin bu filmi.

    böyle efekt görmedim duymadım bilmiyorum. salondan çıkarken üç maymun oldum.


    (lepidodendron - 29 Ekim 2016 21:29)

  • comment image

    --- spoiler ---

    spoiler diye belirtmiş olsamda burada tekrar yazmak istedim. aşağıda aşırı derecede spoiler vardır. filmi izlemeyen kesinle okumasın.

    marvel cinematic universe'ün 14. filmindeyiz. doctor strange evren için çok önemli bir film. bunun iki en büyük sebebi var. biri şu ana kadar hep bilim ve uzay üzerinden giden mcu'ya büyü, mistisizm ve mültiverse'ü katması, diğeri de elbette evrenin yeni yüzü olacak kişinin yani benedict cumberbatch'in gelişi.

    öncelikle filmin en güçlü tarafından bahsedelim o da filmin görselliği. phase 3 filmlerinin tanıtımında doctor strange'de ki görselliği daha önce hiçbir filmde görmemiş olacağımızı iddaa etmişlerdi. bu o zaman pek inandırıcı değildi. zira her sinemacı kendi filminin çok özel olduğunu ve diğer hiçbir filme benzemediğini iddaa eder. doctor strange için bu geçerli değil. gerçekten inanılmaz bir görsellik var ve evet daha önce gördüğümüz hiçbir şeye benzemiyor. fragmanlarda görünen buzdağının görünen kısmı sadece. filmdeki görsellik sadece arka planda binaların bükülmesi değil. karakterlerin bu nesnelerle etkileşimleri de muazzam. özellikle filmin açılış sekansı bu dediğimi tam olarak gözler önüne seriyor. bunun dışında mirror dimension, astral seyahat, zaman manipülasyonları, dark dimension, dormammu gerçekten çok çok başarılı hele ki the ancient one'ın doctor'a multiverse'ü tanıtması.

    karakterlere ve oyunculara gelirsek oyunculukların çok iyi olduğunu söylemeye gerek bile yok. zaten herkesin adı ortada. filmdeki karakterler saf şekilde iyi ya da kötü değil. gri bölgesi olan karakterler ve film bunu işlemeyi güzel bir şekilde başarıyor. özellikle the ancient one bu konudaki en iyi örnek. tabi bu noktada tilda swinton'ın oyunculuğu da çok ön plana çıkıyor. cast edildiğinde neden uzak doğulu erkek bir oyuncu seçilmedi diye çok olay olmuştu. lakin filmde swinton'ı izlerken kesinlikle başka birini aramıyorsunuz.

    chiwetel ejiofor suretindeki mordo'da filmin en önemli karakterlerinden biri. zaten bu film onun içinde bir origin hikayesi. devam filmlerinde villain'a dönüştüğünde çok sağlam bir şekilde işlenmiş olacak. muhtemelen loki ile birlikte mcu'nun en iyi villainlarından biri olacaktır. doctor strange ile dinamiğini de çok beğendim. çizgi romandan farklı olarak gelişen ilişki ilerleyen filmlerde bize çok ilginç şeyler gösterecek gibi duruyor. çünkü ikilinin ayrılma sebebi fikir ve yöntem ayrılığı. aynı zamanda villain'ın 2 boyutlu olmaması için karakteri anlamamız gerekiyor. bu filmde mordo'nun altyapısı işlenerek bize mordo'yu anlamak için zaman yaratmış oldular. üstelik the ancient one tarafından kendisine yalan söylenmiş olması da bizi after credits'deki sahneye götürdü. mordo'nun filmdeki gelişimi ve after credits sahnesi green lantern'de ki sinestro'yu andırıyor. ama merak etmeyin bu o konseptin olmuş hali. green lantern'e ders niteliğinde.

    filmin villain'ı kaecilius'a gelirsek. çoğu marvel filminde gördüğümüz zayıf villainlardan biri değil. en azından ronan ya da malekith gibi "geberticem, geberticem" diye dolaşmıyor. bir amacı, kişiliği, felsefesi var. ama bir loki'de değil elbette.

    dormammu'dan bahsetmezsek olmaz. ben dormammu'yu çok beğendim. bu filmde kullanılabilecek en iyi şekilde kullanıldı. görsel açıdan da çok beğendim. çizgi romandan farklı ama filmin konseptine o kadar uygun ki asla rahatsız etmedi. doctor strange ile karşılaşması da kısa ama zekice kurgulanmış. doctor strange'in dormammu gibi korkunç bir güçle zekası ile karşılaşması elbette daha mantıklı. zaten ınfinity stone kullanıyor olması da böyle bir gücü yenebilmesini mantıklı hale getiriyor. zaten dormammu'yu bu son görüşümüz değil. ilerleyen filmlerde çıkacak ve muhtemelen çizgi romandakine daha yakın bir görüntüye sahip olacak.

    filmin büyük yıldızı benedict cumberbatch tabi ki. robert downey jr. - ıron man ve hugh jackman - wolverine benzeri bir uyum var karşımızda. filmin her karesinde cumberbatch'in rol için kusursuz bir seçim olduğunu görebiliyoruz. filmde doctor strange'in çizgi romanlarındaki tavrı çok iyi yakalanmış. benim özellikle kişilik olarak hayran olduğum kısım thor'la konuştuğu mid-credits sahnesi. işte bu adam doctor strange dedim. işte budur. çizgi romanı yırtmış içinden fırlamış gibi. doctor strange, karakterizasyon olarak, olması gerektiği gibi zeki, kibirli ve soğuk. lakin kendine has bir mizah anlayışı da eklenmiş. bütün bunları benedict cumberbatch'in suretinde izlemek gerçekten çok keyifli. zaten artık marvel cinematic universe'ün yüzü haline gelecek. doctor strange ile wong arasındaki ilişki de filmin en beğendiğim kısımlarından biriydi. doctor strange'in eğitim sürecinide beğendim. üniversite kampüsü ve hogwarts benzeri yakalanan elektrik filme çok yakışmış.

    the eye of agamotto'dan bahsetmeden olmaz. bilindiği üzere marvel filmlerin büyük villain'a yani thanos'a doğru hızla gitmekte. thanos dediğimizde de devreye ınfinity gauntlet giriyor. thanos, altı tane ınfinity stone'un peşinde. bu ınfinity stone'lar ile ınfinity gauntlet'ı oluşturup tanrısal güçlere kavuşacak. filmde the eye of agamotto'da ınfinity stone'lardan biri. spesifik olarak (the time stone) zaman taşı. çizgi romanlarda eye of agamotto bir ınfinity stone değil. hakeza zaten çizgi romanlarda ınfinity gems olarak anılırlar ve ayrı birer objelerdir. mcu'da bazı gemler evrendeki diğer önemli nesnelerle ilişkilendirildi. mesela teseract olarak bildiğimiz ınfinity stone çizgi romanlarda cosmic cube olarak geçer ve ınfinity gem ile alakası yoktur. ya da vision'ın alnındaki çizgi romanlarda ınfinity gem değildir. ama bu yöntemin filmler için en iyi yöntem olduğuna inanıyorum. genel resmi tamamlamak açısından ve farklı karakterler ve hikayeleri ınfinity war filmine ve thanos'a bağlamak açısından yapılacak en mantıklı şey buydu. marvel'da bunu son derece başarılı bir şekilde yaptı.

    ağır ağır yazıyı bitirme vakti. filmi kesinlikle tavsiye ediyorum. yılın seyir keyfi en yüksek filmlerinden biri.

    ---
    spoiler ---


    (dean - 31 Ekim 2016 13:22)

  • comment image

    olağanüstü görsel efektleri yüzünden ağzımın suları aktığı için yerlere talaş serptik. uzun zamandır bir filmi böyle beklememiş ve aynı zamanda hayal kırıklığına uğrama korkusundan da kendimi alamamıştım. dedim bu film ya gerçekten muteşem olacak ya da fragmanı kendinden güzel filmler arasında yer alacak.

    allahtan birincisi oldu. beklentilerinizi aşırı yükseltmeyim. neticede hepimizin dikkat ettiği şeyler farklı. öyle konu ne muhteşem işlenmiş, herşey kusursuzdu diyemem lakin bütünü olarak baktığınızda 10 üzerinden 9.5 'u gönül rahatlığıyla çıkarıp alnına yapıştırıyorsunuz. herkesin fragmandan gördüğü üzere bir inception havası var dediği efektlerden fazlası var. cumberbatch çok yakışmış. iyi oynamış ama tilda swinton'un yeri bi ayrı kardeşim. uzak doğulu olması gereken "ancient one" karakterini sanıyorum çok az kişi içini doldura doldura canlandırabilirdi. sırf tilda için bile yeniden izleyebilirim. birde malum ortamlardan izleyen eşime dostuma haber olsun ki, bu sefer paraya kıyın, hatta mümkünse imax 3d olarak izleyin. beğenmezseniz paranız beden demeyi de çok isterdim ama ekşi sözlük bir sikimi beğenmeme timi yüzünden 7 sülalem donsuz kalır.


    (lupo - 4 Kasım 2016 01:05)

  • comment image

    ne yapılıp edilip imax'te izlenmesi gereken film

    filmden geliyorum. umarım o manyak sahnelerden birkaçı rüyalarıma düşer de güzel güzel uyurum şöyle diye lucid dream kovalıyorum şu an. . ve imax'te izleyecekseniz de beklentinizi çok yüksek tutun ve ne kadar yüksek tutarsanız tutun beklentilerinizin karşılandığını göreceksiniz.

    edit: yazmayı unutmuşum, filmde çift yumurta var. o yüzden kalkmayın iki castta da.


    (orijinall - 4 Kasım 2016 04:08)

  • comment image

    dün ımax 3d olarak izlediğim film.

    filmi mikroskop altına alıp incelemeye başlamadan önce genel anlamda açıkça söyleyebilirim ki ben filmi beğendim. doctor strange’i tanıtma hedefindeki bir orijin filmi olarak, marvel cinematic universe dizisine ait iyi bir pilot bölüm izlemiş gibi hissettim. dizinin bundan sonraki bölümlerinde doctor strange’in avengers üyeleri ile gireceği diyalogları ve yaşayacağı maceraları iple çeker oldum.

    spoiler vermeden filmi ortaya çıkartan bileşenleri değerlendirmeye başlıyorum. önce olumlu bulduğum yönleri madde madde sıralayacağım:

    -filmi ımax 3d olarak izleyenler için ortada muazzam bir seyirlik var. izlemesi büyük keyif. hem cgı efektleri oldukça gerçekçi hem de oyuncular yaratılan fantastik dünyaya çok iyi yerleştirilmiş. filmin kendi fantastikliği içinde bir tutarlılığı var. bu durum görsel anlamda soluksuz bir performans ortaya çıkmasını sağlamış. iş çevremdeki on arkadaş ile filmi beraber izledik ve film çıkışı hepimizin mutabık kaldığı husus filmin çiçek gibi göründüğüydü.

    -benedict cumberbatch, chiwetel ejiofor, rachel mcadams, benedict wong, mads mikkelsen ve tilda swinton‘dan oluşan kadro filmi başından sonuna çok iyi sürüklemiş. benedict cumberbatch, kibirli, kaba, ukala, alaycı ve zeki doctor stephen strange rolüne çok yakışmış. bir dönem keanu reeves ismi bu rol için konuşuluyordu ama ben benedict cumberbatch’in performansını beğendim. önümüzdeki marvel filmlerine de farklı bir hava katacağını düşünüyorum.

    -filmin espri seviyesi yerli yerindeydi. marvel’ın guardians of the galaxy ile yakaladığı bir üslup var. ant-man ile de bu üsluba eklemeler yaparak ilerliyorlar. bu konuda bir değişikliğe gitmeyip, doctor strange’in atmosferine uygun bir kaç dokunuş ile hoş bir mizah seviyesi yakalamayı başarmışlar. filmde akılda kalıcı bir kaç güzel espri vardı.

    -filmin tonu çok iyi tutturulmuş. daha önceki marvel filmleri ile kıyaslandığından doctor strange’in en büyük artısı mistisizm ve metafiziğe dayalı bir hikayesinin olmasıydı. bu da onu sıradan bir marvel kahramanından farklı bir noktaya taşıyordu. marvel için bir nimetten bahsediyoruz. bu film ile birlikte, mükemmel bir karakteri, doğru bir tanıtım filmi ile evrenlerine dahil etmiş oldular.

    -filmin görselliği kadar ses ve müzik kullanımının da hakkını vermek gerekiyor. bu bileşende de marvel işi sıkı tutmuş.

    gelelim filmin zayıf yönlerine:

    -yönetmen scott derrickson utanmasa doctor strange’i ancient one (tilda swinton) ile tanıştıktan bir dakika sonra yaşayan en büyük büyücü yapacakmış. eğitim süreci ve doctor strange’in gelişimi o kadar hızlı anlatılmış ki bir an kendimi “ben de çalışsam ben de doctor strange olurmuşum hani” diye düşünürken buldum. filmin koşar adım başarıya giden kurgusu filmin yarattığı etkiye ciddi darbe vurmuş. “otur şöyle yeğenim bir soluklan” diyene kadar doctor strange ortalığı kasıp kavurmaya başlamıştı bile.

    -karakterlerin motivasyonları çok üstünkörü anlatılmış, olayların neden sonuç ilişkileri birbirine iyi bağlanamamış. gönül isterdi ki karakterlerin geçmişte yaşadığı ve bizi bu güne getiren olaylar 1-2 dakikalık kısa sahneler ile anlatılsın ve geri kalan bağlantılar seyircinin hayal gücüne bırakılsın. ama puzzle’ın ilk parçaları tamamen seyircinin hayal gücüne bırakılmış ve basit bir kaç replik ile detaya inilmeden bayağı bayağı geçiştirilmiş. yeni tanıştığı doctor strange dünyasını kavramaya çalışan seyirci zaten “aşırı yükleme” hatası verirken bir de “o neymiş?”, “bu nasıl olmuş?”, “şu niye böyle birşey yapmış?” diye kafa yormak zorunda bırakılmış. haliyle salondaki seyirci akan filmi kaçırmamak için hikayenin bu kesimlerini pas geçmek zorunda kaldılar. bu da filmin en zayıf yönlerinden biriydi. bu noktada batman begins bir orijin hikaye anlatımı olarak doctor strange’den daha iyi bir görüntü çizmişti. bilmem ne demek istediğimi anlatabildim mi?

    -marvel cinematic universe’in en büyük sıkıntısı burada da nüksetmiş. villain diye tabir edilen düşman karakterler çok zayıflar. bu filmde de kaecilius (mads mikkelsen) gerçek bir düşmandan çok “bakkala ekmek almaya giderken yolda bize laf atan abi ve birkaç arkadaşı” görüntüsünde kalmış. başarılı görsel tasarım ile kaecilius görkemli ve ürkütücü bir hale sokulmaya çalışılmış ama motivasyon eksikliği kocaman bir boş küme olarak kucağımızda bırakılmış.

    filmden çıktığımdan beri doctor strange’i hem marvel cinematic universe içerisinde hem de bu sene izlediğim çizgi roman uyarlamaları arasında bir yere koymaya çalışıyorum. marvel cinematic universe filmlerini düşününce thor‘lardan iyi, ıron-man‘den bir tık geri, captain america’larla bayağı bayağı aşık atabilecek (the winter soldier hariç), ant-man ile kapışır, ilk avengers filmi ayarında, guardians of the galaxy’den daha zayıf bir noktaya koyuyorum. bu yıl izlediğim tüm dc (batman v superman ve suicide squad) filmlerinden haliyle daha iyi, x-men apocalypse‘den daha keyifli, captain america civil war’dan daha eğlenceli olduğunu ama tüm bileşenler düşünüldüğünde deadpool’un gerisinde olduğunu düşünüyorum. evet, halen deadpool bu sene en çok beğendiğim çizgi roman uyarlaması.

    sadede gelirsek…

    sinemanın bir sanat dalı olduğu ve farklı anlatım teknikleri vasıtasıyla hem duygularınıza hem de duyularınıza hitap ettiğini unutmayarak doctor strange’ten maksimum keyfi almak için bir ımax sinema salonunda izlemenizi öneriyorum. çok mu ağır bir tanım oldu? daha basitleştiriyorum: doctor strange iyi bir sinema filmi. marvel evrenine aşina olmasanız bile hoşunuza gideceğini göreceksiniz ve verdiğiniz paranın karşılığını almış olarak salonu terk edeceksiniz.

    kaynak


    (gurlino - 4 Kasım 2016 17:10)

  • comment image

    dunden beri hakkinda yazip yazmamaya karar veremedigim film. acikcasi sevip sevmedigime de karar veremedim. bir fark yaratir mi bilmem ama sherlock ya da benedict cumberbatch hayrani degilim. ayni sekilde mcu filmlerinin hayrani da degilim. sanirim bu baglamda filme nesnel yaklasabilirim.

    bu filmi digerlerinden -nispeten- ayiran en onemli ozelligi -bana gore- altinda yatan felsefe. kadim caglardan beri dogu'da mistisizm, misir'da hermetisizm, yunan'da platonizm* (iskenderiye'de plotinosculuk hatta), ortacag avrupasi'nda ozellikle simya odakli tapinak sovalyeleri, gulhaclar ve masonlar (ispanya'da kabalistler) uzerinden okultizm akimlarini ustunkoru bir bicimde filmde anlatmasini, populer kulture tanitma cabasini begendim. kimbilir belki konuya ilgi duyan olur, devaminda arastiran cikar.

    baslayalim; oncelikle filmde bahsi gecen the lesser key of solomon ve kaynagi ars goetia kitabi gercektir. karanlik sanatlarin icra edildigi, tehlikeli oldugu iddia edilen buyuculuk kitabidir. uc semavi dinde peygamber olarak gorulen suleyman karanlik sanatlar icra eden , 700 karili, 300 cariyeli basit bir buyucudur. herseyi yaratan 'yuce guc' neden kendisine uckuruna duskun erkekler seciyor, neden her din son derece eril ve disil olani yok etmeye yonelik acaba? aciklayamadiginiz ve korktugunuz herseye hemen tapmadan once keske bir kez sorgulasaniz, okusaniz, arastirsaniz. bugun kimse; -ata binmeye gerek duymadan- havada ucan, su ustunde yuruyen, ekmegi saraba ceviren criss angel'e peygamber diye tapmiyor nitekim. veyahut gelecekle ilgili kehanetlerde bulunan, hatta otomatik yazi diye tabir edilen, yani elini kaldirmadan araliksiz bir bicimde yazilmis, son derece komplike voynich manuscript ve benzeri kitaplari opup alnina dayamiyor, kutsal kitap muamelesi yapmiyor onlara. inisiasyon yasayanlar ne demek istedigimi anlar.

    konuya donersek; suleyman tapinagi'nin yeniden insasi masonlar icin en nihai hedeftir bu manada. karanlik sanatlarin dunyevi mabedi olacaktir cunku. masonlar icin ayri anlam tasiyan jochin ve boaz sutunlari da, kundalinin yukselecegi 33 omurun semboludur. 33. derece mason buradan gelir. bu konuya birazdan gelirim.

    filmde bahsi gecen alessandro cagliostro da gercekten yasamistir ve okultizm ile hasir nesir olmus bir buyucudur. hatta 'wandering jew' olarak da bilinen, 'zaman yolcusu' count of st. germain ile karsilasmis, bizzat kendisi oldugu iddia edilmistir. ayni sekilde filmde karakterlerin elleriyle havada cizdikleri sekiller kutsal geometridir. vesica piscis, yasam cicegi, merkaba gibi. mesela benim de cizmekten cok keyif aldigim metatron kubu uc boyutludur ve tum platonik hacimler'in ic ice gecmis halidir. yine filmde bahsi gecen shambhala mitik cennettir. neyse ki erkeklerin sabah aksam bekaret bozdugu adi bir utopyadan cok daha nezih oldugu icin sempatiyle baktigim bir mittir.

    son olarak en tartismali konuya geleyim, o da boyut degistirmek.

    (bkz: esse est percipi)

    yani var olmak algilanmaktir. yani 'mind over matter', turkce meali ile akil maddeden ustundur. bu yuzden bu prensip; maddenin var olmadigini ve tum evrenin bir iluzyon oldugunu (ki cagdas gorus buna holografik evren der) iddia eder. ruh vucudun icine hapis oldugunda (ki sufizmin temelidir) cok daha yuksek boyuttaki insan, dort boyutlu evrene dusmustur. mitler insanligin dususunu 'cennetten kovulma' olarak adlandirir mesela. klasik fizik kanunlari bile evrendeki herseyin enerji oldugunu soyler keza. madde icine hapis olsa bile.

    oncelikle konuya inanirsiniz veyahut inanmazsiniz. ben her daim skeptik kalirim bilinmeyen karsisinda. ne varsa okur, arastirir, tez ve antitez uzerinden sentezimi olustururum. o yuzden sadece bildiklerimi aktariyorum; boyut degistirmek pineal gland olarak bilinen merkezin simule edilmesi sonucu, yani ezoterizmde bilinen manada ucuncu gozun acilmasi sonucu gerceklestirilen bir durumdur. insanliktan yillarca saklanmistir ve tum batini ilimler bir takim semboller ve sifreler vasitasiyla bunu nesilden nesile aktarmistir. hamtasin felsefe tasina donusturulmesi yani ham olanin pisip yanmasi bu manaya gelir.

    mitlerde kotu karakter olarak nitelendirilen yilan, kok cakrasinda uykudadir. nitekim filmde de cakralarla ilgili bir sahne var. uyumak ve aydinlanmak tabirleri buradan gelir. kundalini enerjisini uyandirdiginizda ucuncu gozu acarsiniz. bunu surekli karanlikta oturup meditasyon yaparak da saglarsiniz. bu enerjiyi uyandirdiginizda, kotu enerjiniz yoksa iyi bir deneyim yasarsiniz. kotu bir enerjiniz varsa, kotu bir deneyim yasarsiniz. boyut degistirirken karsiniza cikan varliklar 'benim adima insanlari katlet, ilk doganlari oldur, kadinlari savas esiri olarak al, tecavuz et' seklinde emirlerle iletisime gecebilir. elbette bir ust boyuttaki varlik senden cok daha gelismis yeteneklere sahip olacaktir. uzay-zaman dorduncu boyut ise, yedinci boyuttaki bir varlik zamani kontrol edebilir. sana gelecegi gorebilen direktifler verebilir. aynen senin su an ucuncu boyutu kontrol edebildigin gibi. dorduncu boyuttan bir insan olarak ikinci boyuttan bir bocek ile iletisime gecsen, o bocek de seni tanri sanir. bir dusunun bakalim, sonsuz evrenin bir yaraticisi varsa eger, umraniye'de yasayan fatma teyzenin sacinin telinin gozukup gozukmeyecegine mi karar verecek? sac telinden tahrik olup olmaman evren meselesi yani! bu kadar onemlisin su koskoca, sinirsiz evrende?

    bu baglamda beni farkli dusuncelere sevk etmeyi basarmis bir filmdir. son olarak;

    - i've photographic memory. that's how i got my md-phd at the same time.

    bu repligi duyunca birden irkildim cunku benim de surekli teleffuz ettigim bir laftir bu, soruldugunda. dahi degiliz, hatta cogumuz ortalama zekaya sahibiz. tek ozelligimiz fotografik hafiza denen bir tur 'yetenek' ile dogmamiz.


    (okyunus - 6 Kasım 2016 11:20)

  • comment image

    görsel efektlerine ve esprilerine bayıldığım film. tabi oyunculara ayrı bayılıyorum.

    --- spoiler ---

    kaecilius: mr...
    dr.strange: doctor
    kaecilius: mr.doctor?
    dr.strange: it's strange
    kaecilius: maybe, who am i to judge...

    ---
    spoiler ---


    (carperetractum - 6 Kasım 2016 19:41)

  • comment image

    --- spoiler ---

    stan lee kameyosu var. iyi bakın göreceksiniz.

    ---
    spoiler ---

    ayrıca filmdeki irene adler ile dizideki sherlock'u çift olarak filme yerleştirmeleri çok tatlış olmamış mı?


    (evek - 7 Kasım 2016 22:00)

  • comment image

    --- spoiler ---

    strange bir yere portal açabilmek için orayı aklında oldukça iyi detaylandırması gerekiyordu, hastanede christine'in yanına gideceği zaman malzeme deposuna açtı portalı. demek ki oldukça uzun zaman geçirmiş orada da *wink wink*.

    filmin oldukça detaylı bir analizini ve filmdeki çizgi roman göndermelerini uzun uzun şuraya yazdım, dileyen bakabilir.
    ---
    spoiler ---


    (enygma - 9 Kasım 2016 00:05)

  • comment image

    valla uzun zamandır yapılmış en iyi süper kahraman filmiydi. görseller, konu, oyunculuk, karakter falan gayet iyiydi. ben hep bu karakteri örümcek adam çizgi filmlerinden hatırladığım için ufak da olsa bir örümcek adam göndermesi olsaydı çok sevinirdim ama olmadı.

    eksileri genel olarak strange çok çabuk öğrendi. kaza kısmını biraz daha kısa tutup o sahneleri arttırabilirdi. en azından 10 sene sonra falan yazsalardı. uzun yıllar çalıştığını hissetseydik. dormamuyu kolay yendi gibi.

    espriler evet çok bayıyor ama marvel bu. eminem esprileri falan, wifi şifresi gereksiz. ben daha karanlık bir film terchih ederdim. zaten örümcek adam, iron man falan doğası gereği laf sokup epsri yapan karakteler. buna da bu kadar yüklenmeyin yani artık.


    (wax simulacra - 9 Kasım 2016 09:29)

  • comment image

    öncelikle siz sinemaseverlerin işine yarayacak bir amme hizmetine girişeyim. sonra film hakkında iki kelam edelim. bu ımax denen zımbırtıdan koca türkiye'de 4 tane var sanırım. en son izmir mavibahçe'ye açıldı. neyse bu ımax denen zımbırtı pahalı bir şey. bilet 30 kağıt kemiksiz. iki kişi, mısır kola 100 kağıt. amme hizmeti burada devreye giriyor. çünkü başlıkta da birçokları bilet fiyatlarının pahalılığından dem vurmuş haklı olarak. özellikle cinemaximum denen çakal tekelden biletleri yarı fiyatına alabileceğiniz fırsat siteleri var. üstelik üyelik falan gerektirmiyor. giriyor, kaç bilet istiyorsan alıyorsun. üstelik biletleri 5 ay boyunca herhangi bir zamanda kullanabiliyorsun. yeter ki pnr kodunu kaybetme. hani hiçbir şey için değilse de cinemaximum'dan yarı fiyatına bilet almak için bile yapılmalı bu iş.

    https://www.firsatbufirsat.com/…am9acfc8k0wod3i8hiq

    https://www.firsat.me/…ecerli-sinema-biletleri/6035

    bu iki sitede 8,5 tlden başlayan fiyatlarla güne, zamana, ımax, 3d, normal formatlara göre fiyatlar var (başka sitelerde olabilir). neredeyse yarı fiyatına buralardan biletinizi alabiliyorsunuz. son 1 senedir tüm biletleri bu sitelerden alıyorum. herhangi bir sorun ya da sıkıntı yok. son 7-8 ayda izlediğim tüm blockbuster filmleri ımax formatında 15 tlye izledim. doctor strange'de buna dahil.

    filme geçecek olursak;

    okuduğum şeyler içinde filmle ilgili çok temel bir yanlış saptama var. o da doktorun sözde kibir ve ukalalığını bir yana bırakıp iç aydınlanmayla kendinden üstün bir güce hizmet etmeye başlaması. ya da o gücü kavrayıp, anlayıp ona teslim olması. doktor öyle bir şey yapmıyor. aksine kibrini ve ukalalığını koruyarak içine girdiği duruma adapte oluyor sadece. yani doktorun karakterine yönelik herhangi bir değişim, dönüşüm yok. özellikle güçlerini kullanmaya başladığı aşamaya ilişkin manevi, spiritüel bir aydınlanmaya, dönüşüme vurgu yapan özel bir an, durum yok. bir bakıyoruz ki bizim doktor kıvılcım çakmaya başlamış. bu tür filmlerde kahramanın monomyth'ini iyi tanımlamanız gerek.

    yapı evrensel ve basit. örneğin matrix'te neo seçilmiş kişi olma yolunda önce hem felsefi, hem fiziksel olarak mitik bir ''yeniden doğuş'' ritüelinden geçer. yani önce fiziksel gerçek gösterilir ve mümkün kılınır. oysa burada astral seyahati, büyüyü vs gören doktor kitapları okuyarak hop, şak, tak büyü yapmaya başlar. o düzleme nasıl geldiği hem fiziksel hem ruhani olarak nasıl aşamalardan geçtiğini göstermek gayretinde ve zahmetinde değil elbet yapımcılar. doktor sadece yeni bulduğu, keşfettiği oyun parkurunda meraklı bir şekilde eğlenmenin yollarını öğrenip adapte olan haylaz bir harry potter izdüşümü olarak karşımıza çıkıyor.

    bu durum da haliyle sözde doğu mistizmine vurgu yapan felsefi tabana bir tür hakaret gibi. çünkü vurgu oldukça basit. diğer tüm öğrenciler istisnasız bir şekilde teslim olurken, batının bireyci, pragmatik, mantık ve bilime dayalı rasyonel sistemi sözde arayışla doğunun gizil, kadim, kutsal sırlarını kolaylıkla çözümlüyor ve onlara hakim oluyor küstahça. ve elbet doğunun o durağan, zamansız, akışsız, uzayın ve zamanın ötesindeki meditatif ruhunu batılı bir bilimadamı/ rasyonalist gelip kurtarıyor. ferrarisini satan bilge'nin amcaoğlu doctor strange. bu motif amarigalıların bayıldığı şeylerin başında geliyor.

    o yüzden zaten sade suya tirit felsefi öz iyiden iyiye bir tür eğlence içerikli tüketimin popcorn/kola kavalyeli temaşası haline geliyor. ver eğlenceyi, düşünce, felsefe sadece süs.

    iki argüman var hemen def edelim.

    1-'' bilader bu filmin amacı eğlendirmek, bir marvel filminden ne bekliyorsun ki?''

    zeka bekliyorum kardeşim zeka. biraz zeka. evet bu filmler eğlenceli olmak zorunda ama eğlence aptalca olmak zorunda değil.

    2- ''bu filmlerde hayatın anlamını bulacağını sanan insanlar uzak dursun. görseller çoh güsell. ''

    tabi sana soracağız anştayn neyi sevip, neyden uzak duracağımızı. yineleyelim kimse hayatın anlamını aramıyor bu filmlerde. arayacağı yeri bilen insanlarız. ama niteliksiz, kopya, şablon bir eğlencenin pornografik sömürü eğrisini kabullenmek zorunda değiliz sen kabul ediyorsun diye. senin mantığına uyarlarsak koşulsuz şartsız akp'ye oy verende haklı çünkü. kafa var, beyin bedava, arada kullanmak lazım acısada.

    neresinden bakarsanız bakın böyle nitelikli bir düşünsel özü artık para etmeyen ve hayrete düşürmeyen görsellik ve bir tür cheesy diyalog-mizah şablonuyla pazarlamak tek kelimeyle çakallık. bu marvel yapımcıları eleştirmenlere ne içiriyor bilmiyorum ama tek bir şablondan oluşan bir sürü filmin aslında tek bir devasa eğlence arzusuna çıktığı gerçeği değişmiyor. başlarda bana da sevimli, hayret verici gelen yapı giderek kendini tekrar eden ama nihayetinde bu tekrarı sözde farklı bir görsel peyzajla cilalayan pazarlama stratejisinin beli, eli sağlam tembelliğine dönüşüyor.

    sinemanın özü görsel olduğu kadar öze, hikayeye dair mitik şeyler yaratmaktır. hatta ilk ve tek amacı budur. salt görselliğe dayalı halüsinatif görüntülerle gideceğiniz yerin sonu öyle ya da böyle belli. bu tekrar ve her seferinde bir kat daha çekilen cila nihayetinde o defoları gizlemeye yetmeyecek.

    üstelik belki de bu evrendeki en nefis felsefi düzleme sahip filmde bile bunu beceremiyorsunuz(çekilen filmler arasında elbet). dark city, matrix, inception, enter the void , the tree of life gibi filmlerden kolajlanan görselliğe ağzını bir karış açarak bakan seyircinin de birgün sabrı taşacak. post prodüksiyon aşamasında efektlere, görsellere ayrılan zaman kaliteli bir senaryo yaratmak için harcansa görselliğinden ziyade hikayesine methiyeler düzdüğümüz bir başyapıt çıkacak ortaya. ama elbet her popüler ve ziyadesiyle göstermeci piyesin meselesi gözlere ziyafet çektirmek.

    bunu porno gibi düşün kardeşim. izliyor, izliyor bir yere varmıyorsun. güzel, seksi, ateşli vücutlar. mahrem organların türlü türlü temaşası. geçici, anlık, asla tatmin etmeyen 31lik hevesler. bir de erotik olan var. nefasetiyle büyüleyip, gizemi, sürprizleri ve farklılığıyla seni duygusal, sezgisel, hormonal, düşünsel bir maceraya davet eden. peşinden sürüklendiğin gizemiyle durmadan boğuştuğun, bu boğuşma sırasında sürekli bir şeyler öğrendiğin, ufkunun açıldığı, sorular sorduğun, tekrar tekrar keşfetmek için daha fazla üstüne gittiğin.

    birincisini seçiyorsan bu film çok güzel. ikincisini istiyorsan sinema diye bir şey var. oralara bakmanı salık veririm. he görseller çoh güsell amacı eğlendirmek olan bir sinemadan insan başka ne bekler ki? di mi? böyle bir seçenekte var evet.


    (kulotsuzcorap - 9 Kasım 2016 11:44)

  • comment image

    hakkında çizgi romanlardan pek bir şey bilmezdim (bkz: #235268). büyü müyü tamam ama geçmişi karakteri pek gizemliydi. filmi buna güzel ışık tutmuş. efektler iyi ama aynı efekt kafasını (mirror dimension) çok tekrar etmeleri olmamış. onu bana sormaları gerekirdi.


    (ssg - 18 Kasım 2016 21:55)

Yorum Kaynak Link : doctor strange