My Left Foot: The Story of Christy Brown (~ Sol ayagim) ' Filminin Konusu : class="text-collapsed" style="overflow: hidden;" Beyin felçli olarak doğan Christy Brown, hastalığı nedeniyle hareketlerini kontrol edemez ve tekerlekli sandalyeye mahkum bir yaşam sürer. Ancak çocukluğunda, sol ayağının felçten etkilenmediğinin farkına varması hayatını değiştirecektir. Christy sol ayağını kendine verilmiş bir şans olarak görür ve azmin de yardımıyla hastalığının etkilerini yenmeye çalışır. Bu çalışmanın sonucunda ise sakat vücudunun içinde gizli olan zeka ve yazma yeteneği ortaya çıkacaktır.Sadece sol ayağını kullanarak yazdığı romanlar ve şiirler, sonraki yıllarda Christy Brown’un İrlanda edebiyatının saygın isimleri arasına girmesini sağlayacak ve azimle çalışmanın sonucunda imkansız diye birşeyin olmadığını tüm insanlığa gösterecektir.Christy Brown’ın ölümünden dokuz yıl sonra çekilen film, yazarın hayatından kesitleri anlattığı kitap olan Sol Ayağım’ın sinema uyarlamasıdır. Kimi zaman hüzünlü, kimi zaman eğlendirici olabilmeyi başaran filmin, azim ve umut hikayesi olarak vereceği evrensel mesajları var.
Ödüller :
There Will Be Blood(2008)(8,2-454388)
In the Name of the Father(1993)(8,1-138585)
The Last of the Mohicans(1992)(7,8-133795)
Gangs of New York(2003)(7,5-419373)
Lincoln(2012)(7,4-225434)
The Unbearable Lightness of Being(1988)(7,4-30857)
The Age of Innocence(1993)(7,2-44008)
The Boxer(1998)(7,1-16869)
The Crucible(1996)(6,8-32752)
The Ballad of Jack and Rose(2005)(6,7-10514)
Academy Awards - Oscar : "En İyi Erkek Oyuncu"
BAFTA : "BAFTA Film Award-Best Actor"
Independent Spirit Awards : "Independent Spirit Award-Best Foreign Film"
Academy Awards - Oscar : "En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu"
BAFTA : "BAFTA Film Award-Best Actor in a Supporting Role"
insanın acıma duygusuyla yüceltme duygusu arsında kaldıgı, bir bölü onalti sahnesiyle akıllarda kalan film.
(cynthia - 14 Ocak 2007 10:37)
christy brown'un kendi hikayesidir. okumayı, yazmayı, resim yapmayı ve nihayet sol ayağının parmağı ile daktilo yazmayı öğrenmek için çocukluğunda verdiği mücadeleyi anlatır.christy brown beyin felçli doğdu. fakat bu aciz, dili dışarı sarkan bebek, irlanda edebiyatının devleri arasında yer alacak bir yazarın parlak hayal gücünü ve duyarlı aklını gizliyordu.
(johnny depp mania - 2 Nisan 2007 09:54)
somurulmedende dram cekilebilecegini goze sokan sakin gorunen kaotik film.
(karalale - 25 Mayıs 2007 13:49)
christy brown iş bu kitabı vucudunda hükmedebildiği tek uzuvu olan sol ayağıyla yazmıştır. bir çok okulda çocuklara ödev olarak verilir bu kitap. okuduktan sonra asla pes etme modunda azimle doluyor insan.
(pilavustu bilgisayar - 20 Kasım 2007 05:59)
ic dunyamızın ne kadar buyuk oldugunu gösteren ve kendi yaşamamıza bakıp aklımıza allahtan belamızı mı istiyoruz acaba diye soruları getiren ve melankolizmimizi bir sureligine anlamsızlastıran kitap.cok benzer bir konusu olan le scaphandre et le papillondan daha huzunlu bulmusumdur hep; cunku burdaki cocugun normal bir hayatı yasama sansı hic olmamıstır. jean-dominique bauby en azından belli bir yasa kadar dunyanın anasını bellemistir.
(mubah bir gunah - 5 Şubat 2008 13:19)
irlanda sinemasını dünyaya açan film olarak kabul edilegelmiştir.. kısıtlı imkanlarla, kahveden yoldan adam toplayarak oluşturulan ekiple oscar moscar hayal bile edemez vaziyette, ulusal sinemalar için çekilmiş, tesadüfen yapımcılardan birinin arkadaşı olan amerikalı prodüktörün izlemesi ve daniel day lewis e hayran olması sonucu oscar a aday olma şansına erişmiştir. sonuç karşısında cümleten şaşırmış olduklarını söyler yapımcıları dvd de. ayrıca irlandanın/irlandalıların karakteristik özelliklerinden olan "birlik-kardeşlik" hissiyatlarını da yazarın çocukluğuna, annesiyle ve kardeşleriyle olan ilişkisine bağlayarak "irlanda sineması"nı özelleştiren bir yapıttır az önce söylediğim gibi.. jim sheridan ın bir de in the name of the father ı vardır ki orada irlandalılığına ve tarihsel olayları nasıl gördüğüne dair daha özgün bir anlatım geliştirmiştir.. trivia; daniel day lewis, method acting yönteminden hareket eden bir oyuncu olmasından kelli bu filmde de uzunca bi süre tekerlekli bir sandalyede cerebral palsy li bir hasta gbi yaşamaya gayret göstermiş, yemeğini dahi yememiş, film bitene kadar kaptırmıştır kendini rolüne... ama dünya çapında tanınması da bu filmle olunca, doğrudan, sinema tarihinin en iyi oyuncularından (gerci oynamayıp yaşamaya çalışıyor hepsini ama öyle kabul edersek eğer..) biri olarak addedilip saygı görmüş, hayranlık duyulmuştur.. (bkz: there will be blood)
(ditriell - 23 Şubat 2008 04:07)
tebeşirle yere mother (bkz: anne) yazdığı sahnede eşşek sıpasını sanki ben doğurmuşum gibi ağlamama neden olan beni çok etkileyen daniel day lewis filmi.
(jelly - 12 Nisan 2008 21:45)
izledikten 3 hafta sonra annem ve babama izletirken aynı sahnede (bkz: #13058999) yine ağlayınca ne oluyor lan bana? bi yerimden östrojen mi salgılıyorum? diye kendime sormama neden olan film.
(jelly - 4 Mayıs 2008 22:25)
nazarimda filmin en onemli artilarindan biri, izleyiciyi salya sumuk aglatabilecek bir hikayeye sahipken duracagi yeri bilmesi, derdinin aglatmak degil gostermek oldugunu hissettirmesidir. bunu nasil yapti kerata bilmiyorum ama yapmis.
(dwight - 22 Eylül 2008 10:01)
en az daniel day lewis kadar başarılı bir şekilde christy brownun çocukluk yaşlarını canlandıran hugh oconor'u da bünyesinde bulunduran pek güzel bir film.
(sos fistik olsun mu - 17 Mart 2009 11:32)
filmin basinda pikapa ayakla plak koyma sahnesi ve el arabasindaki porno dergi olayi beni cok etkilemisti, zaten kucuktum iyice bok olmustum.
(anakha - 1 Ekim 2002 22:32)
günlük güneşlik bir pazar sabahında güne çok iyi başlamak için izlenebilecek harika bir film.*
(nweeew macha - 4 Nisan 2010 10:05)
salya sümük ağlatmadan, duygu sömürüsü yapmadan dramatik bir konu nasıl çekilir gösteren film.bunu sevdiyseniz şunu da seversiniz (bkz: le scaphandre et le papillon)
(saziment - 19 Haziran 2010 00:27)
sol ayağımla barışmamı sağlayan film. dahası sol ayağımı sevmemi sağlayan...yürümemi etkilemeyen küçük bir sakatlık var ayağımda. kemik büyümesi. halluks valgus tıptaki adı. başparmak çıkıntısı. yanlış ayakkabı giymek en bilindik sebebiymiş. "bu yaşlı insanların hastalığı. sen nasıl başardın be kızım?" demişti ilk 11 yaşında gittiğim ortopedist amca. kendimi bildim bileli ağrır ayağım. kendimi bildim bileli, olmaz ayağıma hiçbir ayakkabı. bazen günlerce aramam gerekir alacağım, rahat edeceğim ayakkabıyı. daha küçük ve şirin parmaklara sahip olan sağ ayağıma baktığımda gülen yüzüm, sol ayağıma baktığımda beş karış olur kendimi bildim bileli. daha büyüktür başparmağımın yanındaki parmak. tüm parmaklarımdan daha büyük. 24 yaşıma gireceğim bu yıla kadar terlik giymemi engelleyecek kadar büyük. kendimi değersiz hissetmeme, çirkin hissetmeme, kendime olan sevgimin azalmasına sebep olacak kadar büyük. kilom, boyum, yüzüm, saçım, kaşım, gözüm hakkında söylenen olumlu olumsuz hiçbir şeyi takmayan benim; utanmama, çekinmeme, saklama ve saklanma ihtiyacı hissetmeme sebep olacak kadar büyük. değilmiş... hiç de çirkin değilmiş. sandığım kadar büyük değilmiş. ve sandığım gibi, beni aciz kılmazmış ayağım. önemli olan şekli değil, "var olmasıymış".en sıcak yaz günlerinde bile sırf bir başkası bakacak, beğenmeyecek, garipseyecek diye spor ayakkabının içine hapsettiğim, rahat ettirmeyi çok gördüğüm sol ayağım, bunları hiç hak etmemiş. utanmam gereken şey; ayağımın şekli değil, onu yıllardır gizlemeye çalışmammış meğer.benim yıllardır yaşama sevincimi öldüren ayak; başlı başına bir yaşama sevinci nedeniymiş meğer. her ne kadar filmi çekme amaçları beni ayağımla barıştırmak olmasa da; başta bu hikayenin gerçek kahramanı christy brown olmak üzere; yönetmeni jim sheridana ve başrol oyuncusu daniel day lewise teşekkürlerimi iletiyorum.ayağımla barışmamın şerefine, bugün kendime ilk sandaletimi alacağım. 2013 yazında göz zevklerini bozacağım ayak fetişistleri kusuruma bakmazlar umarım.
(ayakli gazete - 17 Nisan 2013 12:52)
daniel day lewis'in oynadigi, hatta yanli$ hatirlamiyorsam bir de oscar kazandigi, gercek bir olaydan uyarlanmi$ film . sadece sol ayagini oynatabilen bir adamin hayata bagliligi anlatilir . gonuller titretilir .
(set - 13 Mart 2001 02:00)
oyunculukta son nokta....
(nebilim - 14 Ekim 2004 09:46)
imkansızlıklar içinde inanılmazın başarılmasını anlatan film. christy brown'u canlandıran daniel day lewis için ne söylenilse azdır. ama en azından şunu söyleyebilirim, sanırım oyunculuk diye buna diyorlar! film gerçek bir yaşam öyküsünü anlatması dolayısıyla herhangi bir filme oranla fazlasıyla etkileyicidir. özellikle filmdeki anne, oğluna olan sonsuz inancı nedeniyle kendine hayran bırakır. bu film hakkında benim burda yazabileceğim hiç bir şey filmin güzelliğini anlatmaya yetmez.. ne diyebilirim ki izleyin ve bol bol ağlayın..
(desen - 12 Şubat 2005 22:50)
bir annenin insan hayatındaki önemini de ortaya koyan otobiyografidir, tıpkı ray 'de izlediğimiz gibi.
(zelyot - 12 Eylül 2005 19:38)
bu film döneminde video kasedi satılan dükkanlarda koca afişlerle sağ ayağım olarak lanse edilmişti.(bkz: ben bunu gördüm)
(eledhwen - 19 Aralık 2005 18:13)
daniel day lewis 'in, tek bacağıyla ,tom cruise 'un iki bacağını geçtiği film. (bkz: born on the fourth of july)
(kaktus - 23 Ocak 2006 22:25)
Yorum Kaynak Link : my left foot