sleeping angel şeysi gerçekten işe yarayan kulaklıkla uyuya kalmama sebep olmuş, çeşit çeşit uyuşturucuların bulunduğu beyin sikme programı.

torrent, forum^*, p2p olayları kullanılarak indirilebilir.

(fgs - 21 Aralık 2008 12:43)

(bkz: plasebo)

(mission complete - 15 Nisan 2009 18:52)

digital drugs diye facebook grubu açılarak yurdumuza pazarlanmasına başlanılan hadise. nitekim çok yakında şu gelecek bu geliyor denilen şeyler aslında i-doser'dan direkt alınma dosyalardır. isim ve açıklamaları türkçeleştirilerek/çevrilerek grup üzerinden lanse edilmektedir.

bir torrent aramasından sonra tüm mp3'ler edinilse rakip olunsa, ah ne güzel olur.

(bkz: ilk biz yaptık)
(bkz: bizi takip edin)

(ozaan - 13 Kasım 2009 05:02)

subliminal olayini birileri yanlis anlamis ya da kotu yone kullaniyor. subliminal listeningle daha sosyal bir yasam ve daha az erteleyici kisilik olusturmayi duymustum ama eroin, kokain etkisi vermeyi ilk defa duyuyorum. bir kac tik uzakta bunlarin olmasi, yan odada marihuana yetistiriyormusum hissi uyandiriyor insanda. dusundurucu!!!

(daxy - 19 Temmuz 2010 10:53)

rapidshare'e dijital torbacı gözüyle bakmamı sağlamıştır kendileri..

(surfer - 22 Temmuz 2010 03:15)

eheh, yılın yalanı amına koyim. belli bir frekansta beyne özel sesler yollanınca psychedelic (doğru yazdım galiba) etki yapıyormuş. isteğe göre eroin kokain hatta lsd kafasına girebiliyormuşsunuz, aklıma lise yıllarında iki tane sigarayı kırıp esrar diye sardıktan sonra tripten tribe giren mallar geldi. kim akıl edip sadece kafa sikmeye yarayan bu şeyleri milletin beynine sokmuşsa helal olsun ama. arz talep meselesi var sonuçta ortada, uyuşturucuya meraklı amsalaklar sanıyolarki torrentten torbacı çıkacak. harbi çok komik lan.

(radikalherif - 22 Temmuz 2010 03:34)

boş ders esnasında lise tuvaleti:

-kanka sigaralar çözülsün dostluklar pekişsin ehe ehe
-al bakam (hin gülüş)
-bu ne lan filtresi yok ya bunun??
-kenan abiden aldım olum gitanes diye bişii %2 oranında esrar varmış içinde
-haadi bee , ateşle bakam hacı ehi ehi

tanım: placebo dinlenilesi grup.

(rentonpasa - 22 Temmuz 2010 03:59)

koko var ex var i dose var teriminin çıkmasına olanak sağlayabilecek icat. 3,5gb lık bir arşivini edindim ancak hala denemedim. yatmadan önce lucid dream i bir deneyeceğim, işe yararsa haber ederim. ya da wet dream mi denesem? uuu beybi güzel bi hareketlenme oldu bende.

(torbaci sirin - 27 Temmuz 2010 03:16)

sanal rakı-balık sofrası sofrası çıkmadığı sürece türk halkını pek sarmayacak akım.

(yalnux - 27 Temmuz 2010 03:41)

eger boyle birsey varsa, yani bagimlilik yaratacak bir ses, bunu dizilere filmlere yahut sarkilara embed etsinler, gorelim bakalim neler oluyor sonra. soyer bir demeci duymak hic uzak gelmiyor aslinsa bana;

- sekerim karakteleri sevmiyorum ama diziyi seviyorum.
+ bence de konu cok sacma ama niyeyse izliyorum.

madem olayin icinde binaural beatler var, madem bagimlilik yaratiyor, di mi?

(daxy - 29 Temmuz 2010 05:24)

öncelikle her şeye rağmen yanlış anlaşılmış olan, milletin sanal uyuşturucu sandığı şey. etki eder mi, nasıl eder, hiç etmez mi, kişiden kişiye göre değişir mi, bunu bilmiyorum. ama kısa bir araştırmadan sonra bu olayla ilgili bir takım doğrulara uğraştığımı düşünüyorum, anlatayım.

birincisi, öncelikle bu olayın kullanımı pek de basit bir şey değil. öyle üç-beş arkadaş bilgisayarın karşısına geçip, "baba esrar yükle, azıcık da eroin alalım, sonrasında coşarız" falan gibi bir kafa yapısıyla olacak bir şey de değil. bu nedenle idoser kullanıcılarının "hobareey, rapidshare'e, torrent'e bak be, resmen uyuşturucu deposu" gibi bir ruh halinde olduklarını sanmıyorum. resmen zor bu olayın işe yaraması için gerekli kondisyonları sağlamak.

öncelikle öyle bilgisayar hoparlöründen falan olan bir iş değil, çalışması için mutlaka ve mutlaka kulaklıktan dinlenmesi gerekiyor. yani birden fazla kişinin aynı anda kullanabileceği bir olay değil. idoser'ı kullanabilmek için stereo kulaklık şart. bu bir. o yüzden hoparlörden dinleyip, "bende hiçbir etkisi olmadı" diyorsanız, zaten baştan yanmışsınız.

ikincisi, internette gezerken, gazete okurken, sözlüğe entry girerken kulaklıklarda çalıştırdığınız idoser'ın hiçbir etkisi olmuyor. azıcık bile etki etmesi için, karanlık bir ortamda bir yatağa, koltuğa, düz bir yere uzanmanız, kulaklıkları takmanız, gözünüzü hiç ışık gelmeyecek şekilde kapatmanız (çoğu insan gözlerini falan örtüyor bunun için), ve kafanızı boşaltarak tamamen dinlediğiniz seslere konstantre olmanız gerekiyor.

ben uyuşturucuya alışık değilim, beş dakikalık hafif doz alayım mı dediniz? bunu da unutun. işe yaraması için, yukarıda verilen koşulları hiç bozmadan dozu sonuna kadar dinlemeniz gerekiyor. forumlarda bu işler ile kafayı bozmuş olan insanların dozu bitirdikten sonra beş-on dakika daha yatakta uzanmanın etkiyi arttırdığını söylediğini de okudum, o ayrı. ki bu ses dosyalarının en az 20 dakika sürdüğünü (ki bir saate kadar çıkabiliyor süre) ve saçma cızırtı ve vızıltılardan oluştuğunu düşünürsek, dozu tamamlamak bile bir işkence gibi.

o yüzden, "lan bu bok işe yaramaz", "13 doz eroin aldım bi skim olmadı" falan gibi tepkilere girmeden önce, adamakıllı uğraşmak ve dozları almak gerekiyor.

bir de şu gerçek var ki, idoser aslında "sanal uyuşturucu" falan değil. evet, kokain, eroin, lsd falan gibi dozlar var, ama sadece bunlar değil. uyumaya yardım eden, baş ağrısını gideren, enerji veren, meditasyona yardımcı olan, uykunun çeşitli bölümlerini simule eden, alpha, beta, theta ve delta gibi beyin dalgalarını etkileyen, hatta steroid görevi gören dozlar bulunuyor. yani tam anlamıyla bir "mood changer" olarak lanse ediliyor idoser.

bunlar gerçekler.

kişisel düşünceme göre, idoser'ın palavra olma ihtimali çok yüksek. ama araştırdıktan sonra bir şüphe oluşmadı da değil.

öncelikle idoser'ın "ses kullanarak beyin dalgalarını etkileme" fasa fisosunun 1839 yılında heinrich wilhelm dove tarafından kanıtlanmış bir olay olduğunu göz önünde bulundurmak lazım. yani ses kullanarak beyni etkilemek mümkün, ama idoser'ın yaptığını iddia ettiği gibi çeşitli uyuşturucuları simüle etmek mümkün mü, bundan spesifik olarak emin değilim.

bir başka deyişle, doğru uygulandığında idoser yardımıyla alfa, beta, theta ve delta beyin dalgalarına ulaşabilmenin mümkün olması gerekiyor. fakat uyuşturucu, beyindeki çeşitli enzimleri harekete geçirerek çalışıyor. beyin dalgaları etkilenebilse de, bu enzimler ses yoluyla harekete geçirilebilir mi, bu konuda hiçbir fikrim yok.

bir başka nokta, idoser'ın dozlarının resmi bir siteden parayla satılması ve ciddi satış rakamlarına ulaşması. gerçekten hiçbir halta yaramayan bir şeyi, nasıl böyle satabilirler, veya satabilirler mi, bunu da düşünmek gerek, kimi dozlar 199 dolara falan satılıyor çünkü.

daha fazla uzatmadan noktalayım; bana kalırsa idoser çalışıyor, ama çalışma prensibinin en temelinde yatan olay placebo etkisi. belki sesler beyni placebo'ya daha zayıf hale getiriyor, yanılmasını kolaylaştırıyor olabilir. ama sonuçta olay insanın kafasında bitiyor.

uzun zaman sonra, ancak ciddi olarak denendikten sonra gelen edit: yok lan, bir boka yaradığı yok. inanmayın.

(berk1234 - 9 Ağustos 2010 00:51)

denemesi bedava diyerek denediğim şey. heroin, ecstacy, orgasm, gates of hades gibi çok etkili olduğu iddia edilenleri kulaklıkla, karanlık bir ortamda, evde yalnızken, yatakta hareketsiz uzanarak ve başka bir şey düşünmemeye çalışarak dinledim. açıkça söyleyeyim, gates of hades dışındakileri sonuna kadar dinlemeye tahammül edemedim. gates of hades'i de tahammül edebildiğimden değil de yalan dolan olduğunu ilan etmeden önce bir tanesini olsun bitireyim diye yarım bırakmadım.

aslında gerçek olmasını içten içe istiyordum. neticede, teoride beynin dışardan müdahale ile manipule edilmesi mümkün olabilir. ve bu i-doser ile başarılabiliyor olsaydı renkli ve tuhaf birkaç gün geçirme fırsatım olacaktı. böyle bir eğlence vaadini direkt reddedemezdim. ama safsata olma ihtimalini de daha en baştan yüksek görüyordum. yani inanmıyordum. böyle şeyler için genelde "zaten inanmayanlarda işe yaramaz ki" denir, bilinsin.

gates of hades örneğin, yarım saat sürüyor ve insana bilimkurgu-korku türündeki filmlerde karşılaşılan sesleri hatırlatıyor. uzaylılar tarafından kaçırılıp deney masasına yatırılan insan sahnelerinde fonda çalan müzikler gibi. ve bir yerde ses şiddeti ve hızı aniden artıyor. dinleyenin, hele karanlık ortamda uzanır haldeyken bu sırada hafiften ürpermesi normal. ama bunun iddia edildiği gibi beyne gönderilen teta dalgasıyla falan ilgisi yok, yarım saat hareketsiz yatıp garip sesler dinleyen insanın azıcık gerilmesi beklenir zaten. ki gerilme dediğime bakmayın, şöyle bir dokunup geçen ürperti kırıntısı bile hissedilenin yanında abartılı bir ifade kalır. tamamen duyulan seslerin etkisiyle meydana gelen, üzerinde durmaya değmeyecek çok zayıf bir his o kadar. ki ben tırsak bir yapıya sahibim, bilimkurgu-korku filmlerinde üç buçuk atarım, çoğu insan benim kadar bile etkilenmez.

daha etkili bir dose olarak silencer isimli black metal grubunun death pierce me albümünü öneriyorum. karanlıkta yalnızken bir dinleyin. hades'i gates of hades'te siker, ecstacy'siz, heroin'siz orgasm olursunuz. rica ederim ne demek, siz de sağolun.

(jvvd - 24 Ağustos 2010 22:46)

şu an dinlediğim sikko şey. mal gibi sesleri koymuşlar hiç bişe olmuyooooorrreeeeğğğasd hhıhıh... aaaa sabah 5.30da sokakta ip atlayan küçük kız değil mi o???

(kayit formu s 42 - 16 Nisan 2011 01:34)

30 dakika kulaklıkla sabretsem yüzde yüz bir etki bırakırdıı da beyin ölümümün geçekleşmesinden korkup bıraktım, yeni nesil çin işkencesi.

edit: 5 dakika sabredip dinledim şu anda beyin amcıklanması yaşıyorum.

(leavithan - 25 Mayıs 2011 05:02)

"kulağa çok ilginç gelen bu deneyimi yaşamak için “sarhoş” ettiğini iddia eden bir ses dosyasını dinlemiştim ve hiç etkilenmemiş hatta “kulak vızıltısı” deyip geçmiştim. sonra bu ses dosyasının etkili olabilmesi için habere de konu olan “şartları” yerine getirmek gerektiğini öğrendim ve bir de öyle denedim. şartları yerine getirip dinledikten sonra sarhoş olmanın belirtilerini yaşadım. yaklaşık 20 dakika boyunca başım dönüyordu ve bu sürecin sonunda soluğu tuvalette aldım! bu deneyimimden sonra bir başka arkadaşım da kendisine “extasy” etkisi verdiğini iddia eden bir ses dosyasını 2 doz halinde (30+30 toplam 60 dakika sürüyor) dinledi. dinledikten sonra arkadaşıma neredeyse hiç bir şey olmadı ve “bu tamamen safsata” yorumunu yaptı. bir başka arkadaşım da aynı dosyayı dinledi ve etkilenerek bazı bilinçsiz davranışlarda bulundu. aynı ses dosyasından iki farklı insanın iki farklı şekilde etkilenmesi, iddia edilen bu etkilerin tamamen kişinin şartlanmasına bağlı olduğu izlenimini yaratıyor."
http://habervesaire.com/haber/2257/

(kabak cekirdegi - 2 Temmuz 2011 22:03)

(bkz: beyler benim kafam çok iyi haberiniz olsun)

(jacksor - 13 Ağustos 2011 05:44)

kokusuz dumansız kafa sahası.

(califormania - 21 Temmuz 2012 03:56)

iki ihtimal var i-dose için:

birincisi, psikolojik olarak insanları işe yaradığına inandırmış olabilirler.
ikincisi, gerçekten işe yarıyor olabilir.

eğer ikincisi doğruysa, - ki doğruluğu indirdiğiniz ve frekans kaybı olan seslerden, türksel bayiiden aldığınız on iki liralık filips kulaklıklardan anlaşılmaz. - uyuşmanın sese indirgenebileceği yeni bir zaman yaratacaktır. sanırım 2010'da başladı bu hürra. ilk çıktığında deneyeyim dedim. lucid dreaming'i denemek istedim çünkü sesler zaten güven vermeyecek kadar rahatsız ediciydi. şaka şaka gates of hades'le ilgili youtube'dan izlediğim videolar yüzünden götüm yemiyordu, diğerlerini dinlemeye. neyse, denedim. pek bir şey olmadı, uyuyakaldım. ama daha sonraları lucid dreaming olayı sık sık gerçekleşmeye başladı. bunun sebebi belki de gerçekten filips kulaklıkların aslında çok kaliteli olması. bilemiyorum, muamma... dini kitaplarda da günah olup olmadığı yazmıyor, güncelleme lazım.

(yuzmebilmeyenamasipidiksipidikyuzenbalik - 21 Temmuz 2012 04:50)

bir tür rüya yönlendirme programı. istediğiniz türden rüya görmenizi sağlıyor denebilir.
işe yarıyor mu? doğru kullanılırsa evet. vuhuu.
program bildiğiniz gibi doz doz ayrılmış durumda. hemen hemen her doz 30 ile 40 dakika arasında. bu yüzden dozların çoğunda uyuyakalıyor, dalıyorsunuz. işte tam bu esnada gördüğünüz rüya bu doz ile ilgili bir şey oluyor. bana sorarsanız güzel bir şey.

denemek isteyenlere bir kaç tavsiyem olacak:

-ilk olarak hayal gücünüz sizin en büyük yardımcınız olacak. dozu dinlerken hayal edin. elinizden geldiğince sevdiğiniz, istediğiniz şeyleri hayal edin. elbette hayal ettiğiniz şey doz ile ilgili olsun. o şekilde daha gerçekçi sonuçlar elde ediyorsunuz. şöyle bir örnek vereyim: dinlediğiniz doz nitrous olsun. 10 dakikalık bu dozu dinlerken bir arabaya bindiğinizi ve çok hızlı gittiğinizi hayal edebilirsiniz. metrelerce yükseklikten düştüğünüzü ve tam yere çarpacakken uçtuğunuzu hayal edebilirsiniz. bir şelaleden akan bir damla su olduğunuzu hayal edebilirsiniz. ancak genel olarak hızla ilgili şeyler hayal edin.

-kendinize bir takvim hazırlayın. internette de mevcut bazı takvimler. bunlara da uyabilirsiniz. takvimi hazırlamada ki amaç beynin seslere alışması. çünkü sesler bazen cidden çok sinir bozucu, baş ağrıtıcı, mide bulandırıcı ve zarar verici olabiliyor. bu yüzden alışarak ve yavaş gitmek önemli. bir anda 4-5 doz üste üste dinlerseniz tüm gününüz saçma bir hala alabiliyor.

-dozu dinlemeden önce doz ile ilgili açıklamaları okuyun. neden mi? çünkü program temel olarak plasebo etkisiyle çalışıyor. eğer açıklamaları okursanız ona göre sonuçlar bekleyecek ve büyük ihtimalle de bu sonuçları elde edeceksiniz. ''quick happy dozu sizi mutlu eder. hem de sadece 5 dakikada.'' eğer ön yargı konusunda aşmış bir kişilik değilseniz ve birazda hevesiniz varsa mutlu olursunuz. yüzünüzde salak bir tebessüm ile dolaşırsınız. güzel bir şey.

-motivasyon çok önemli. bunun için önce uygun ortamı sağlamalısınız. uygun ortam ise şu şekilde şekillendirilebilir: uzanır konumda olabileceğiniz rahat bir yatak, koltuk vs., karanlık bir oda ve karanlık bir oda olmasına rağmen gözlerinize örtebileceğiniz bir cisim; tercihen havlu, uyku maskesi, bir giysi, bir bez. gözlerinizi kapatmanız daha iyi olur ama gözlerim açıkken daha iyi hayal ederim derseniz (?) o da olur. önemli olan karanlık ve rahat bir ortam. motivasyon için gerekli olan diğer bir şey de dış dünya ile bağlantınızı mümkün olduğunca azaltmak. bunun için hiç ses geçirmeyen bir kulaklığa ihtiyacınız var. dikkat dağıtıcı şeyleri de ortadan kaldırmalısınız. ortadan kaldırmak derken gidip kardeşinizi öldürün demiyorum elbette ama sizi bir kaç saat yalnız bırakmasını söyleyin.
dozu dinlerken hayalinize odaklanın. onu yaşıyormuş gibi hayal edin. biraz sonra cidden yaşıyor olabilirsiniz çünkü. bazen saymak da içe yarayabiliyor. ancak ben hayal etmeyi daha etkili buluyorum.

-kesinlikle dozu bölmeyin. nice dozlar gördüm 30 dakikasının ilk 25 dakikası bir şey olmayan son 5 dakikada uçuran. bu yüzden ''sikerim lan böyle işi'' deyip dozu yarıda bırakmayın. sonuna kadar dinleyin. ayrıca biri sizi doz sırasında dürter, rahatsız eder, ''ne yapıyorsun lan manyak'' derse karşılık vermeyin. verirseniz de dozu baştan yapın. bunlar önemli şeyler.

-bir doz işe yaramayabilir. doğrudur. bu yüzden bu dozdan soğumayın. tam aksine bir kaç gün sonra bir daha deneyin. cidden 2. seferde çok daha etkili oluyor. 2. seferler bu açıdan önemli. 2. bir defa deneyin.

-eğer aşırı ön yargılıysanız youtube'dan neyin i dose videolarını izleyin. heveslendirici yazılar okuyun. oha süpermiş deyin. böylece benim gibi sizin de ön yargılarınız gider. çok karşıydım bu merete ben de. ancak alışkanlık yaptı şimdi.

-ilk seferlerde ağır şeyler denemeyin. etkisinden kurtulamıyorsunuz. saçma sapan bir şey oluyor. ben ilk gördüğümde ''oha lsd, peyote filan var '' deyip direk onlara atladım, hala kulağımda çınlıyor sesler.

-forumlarında gezinin, yorumları okuyun, hislerinizi paylaşın. çok daha iyi hala gelecektir.

bunlar dışında aklıma bir şey gelmedi önerebileceğim. geldikçe editlerim. en çok önemsediğim şey plasebo etkisini harekete geçirebilmek. bunun için açıklamaları okumak cidden önemli.

şimdi etkilerini açıklayayım. ben genel olarak uyuyakalıyorum ve rüya şeklinde görüyorum. ancak zaman zaman uyanıkken de uçtuğumu -bildiğin uçmak, pır pır diye- koştuğumu, bedenimin yükseldiğini ve uyuştuğumu da bilirim. siz deneyin. sizde etkileri daha farklı olacaktır.

kısaca deneyin lan şunu. çok güzel bir şey.

edit1: bu arada soracağınız sorular olursa yeşillendirin.
edit2: -dozları mp3 formatına çevirme imkanınız var. mp3'e atıp dinlemek daha etkili oluyor.
edit3: bu adresten dozların neler olduğuna ve etkilerine, ayrıca fiyatlarına ulaşabilirsiniz. çoğu zaman oha 200 dolara doz mu olur lan dediğim oldu.
edit4: -üstünüze yorgan örtebilirsiniz. bazen insan dümdüz ve hareketsiz yatarken çok savunmasız hissediyor. biri gelecek ''mumuuh'' yapacak filan diye. ancak uçmak istiyorsanız bunu önermem. bir tür rüya yönlendirme programı. istediğiniz türden rüya görmenizi sağlıyor denebilir.
işe yarıyor mu? doğru kullanılırsa evet. vuhuu.
program bildiğiniz gibi doz doz ayrılmış durumda. hemen hemen her doz 30 ile 40 dakika arasında. bu yüzden dozların çoğunda uyuyakalıyor, dalıyorsunuz. işte tam bu esnada gördüğünüz rüya bu doz ile ilgili bir şey oluyor. bana sorarsanız güzel bir şey.

denemek isteyenlere bir kaç tavsiyem olacak:

-ilk olarak hayal gücünüz sizin en büyük yardımcınız olacak. dozu dinlerken hayal edin. elinizden geldiğince sevdiğiniz, istediğiniz şeyleri hayal edin. elbette hayal ettiğiniz şey doz ile ilgili olsun. o şekilde daha gerçekçi sonuçlar elde ediyorsunuz. şöyle bir örnek vereyim: dinlediğiniz doz nitrous olsun. 10 dakikalık bu dozu dinlerken bir arabaya bindiğinizi ve çok hızlı gittiğinizi hayal edebilirsiniz. metrelerce yükseklikten düştüğünüzü ve tam yere çarpacakken uçtuğunuzu hayal edebilirsiniz. bir şelaleden akan bir damla su olduğunuzu hayal edebilirsiniz. ancak genel olarak hızla ilgili şeyler hayal edin.

-kendinize bir takvim hazırlayın. internette de mevcut bazı takvimler. bunlara da uyabilirsiniz. takvimi hazırlamada ki amaç beynin seslere alışması. çünkü sesler bazen cidden çok sinir bozucu, baş ağrıtıcı, mide bulandırıcı ve zarar verici olabiliyor. bu yüzden alışarak ve yavaş gitmek önemli. bir anda 4-5 doz üste üste dinlerseniz tüm gününüz saçma bir hala alabiliyor.

-dozu dinlemeden önce doz ile ilgili açıklamaları okuyun. neden mi? çünkü program temel olarak plasebo etkisiyle çalışıyor. eğer açıklamaları okursanız ona göre sonuçlar bekleyecek ve büyük ihtimalle de bu sonuçları elde edeceksiniz. ''quick happy dozu sizi mutlu eder. hem de sadece 5 dakikada.'' eğer ön yargı konusunda aşmış bir kişilik değilseniz ve birazda hevesiniz varsa mutlu olursunuz. yüzünüzde salak bir tebessüm ile dolaşırsınız. güzel bir şey.

-motivasyon çok önemli. bunun için önce uygun ortamı sağlamalısınız. uygun ortam ise şu şekilde şekillendirilebilir: uzanır konumda olabileceğiniz rahat bir yatak, koltuk vs., karanlık bir oda ve karanlık bir oda olmasına rağmen gözlerinize örtebileceğiniz bir cisim; tercihen havlu, uyku maskesi, bir giysi, bir bez. gözlerinizi kapatmanız daha iyi olur ama gözlerim açıkken daha iyi hayal ederim derseniz (?) o da olur. önemli olan karanlık ve rahat bir ortam. motivasyon için gerekli olan diğer bir şey de dış dünya ile bağlantınızı mümkün olduğunca azaltmak. bunun için hiç ses geçirmeyen bir kulaklığa ihtiyacınız var. dikkat dağıtıcı şeyleri de ortadan kaldırmalısınız. ortadan kaldırmak derken gidip kardeşinizi öldürün demiyorum elbette ama sizi bir kaç saat yalnız bırakmasını söyleyin.
dozu dinlerken hayalinize odaklanın. onu yaşıyormuş gibi hayal edin. biraz sonra cidden yaşıyor olabilirsiniz çünkü. bazen saymak da içe yarayabiliyor. ancak ben hayal etmeyi daha etkili buluyorum.

-kesinlikle dozu bölmeyin. nice dozlar gördüm 30 dakikasının ilk 25 dakikası bir şey olmayan son 5 dakikada uçuran. bu yüzden ''sikerim lan böyle işi'' deyip dozu yarıda bırakmayın. sonuna kadar dinleyin. ayrıca biri sizi doz sırasında dürter, rahatsız eder, ''ne yapıyorsun lan manyak'' derse karşılık vermeyin. verirseniz de dozu baştan yapın. bunlar önemli şeyler.

-bir doz işe yaramayabilir. doğrudur. bu yüzden bu dozdan soğumayın. tam aksine bir kaç gün sonra bir daha deneyin. cidden 2. seferde çok daha etkili oluyor. 2. seferler bu açıdan önemli. 2. bir defa deneyin.

-eğer aşırı ön yargılıysanız youtube'dan neyin i dose videolarını izleyin. heveslendirici yazılar okuyun. oha süpermiş deyin. böylece benim gibi sizin de ön yargılarınız gider. çok karşıydım bu merete ben de. ancak alışkanlık yaptı şimdi.

-ilk seferlerde ağır şeyler denemeyin. etkisinden kurtulamıyorsunuz. saçma sapan bir şey oluyor. ben ilk gördüğümde ''oha lsd, peyote filan var '' deyip direk onlara atladım, hala kulağımda çınlıyor sesler.

-forumlarında gezinin, yorumları okuyun, hislerinizi paylaşın. çok daha iyi hala gelecektir.

bunlar dışında aklıma bir şey gelmedi önerebileceğim. geldikçe editlerim. en çok önemsediğim şey plasebo etkisini harekete geçirebilmek. bunun için açıklamaları okumak cidden önemli.

şimdi etkilerini açıklayayım. ben genel olarak uyuyakalıyorum ve rüya şeklinde görüyorum. ancak zaman zaman uyanıkken de uçtuğumu -bildiğin uçmak, pır pır diye- koştuğumu, bedenimin yükseldiğini ve uyuştuğumu da bilirim. siz deneyin. sizde etkileri daha farklı olacaktır.

kısaca deneyin lan şunu. çok güzel bir şey.

edit1: bu arada soracağınız sorular olursa yeşillendirin.
edit2: -dozları mp3 formatına çevirme imkanınız var. mp3'e atıp dinlemek daha etkili oluyor.
edit3: bu adresten dozların neler olduğuna ve etkilerine, ayrıca fiyatlarına ulaşabilirsiniz. çoğu zaman oha 200 dolara doz mu olur lan dediğim oldu.
edit4: -üstünüze yorgan örtebilirsiniz. bazen insan dümdüz ve hareketsiz yatarken çok savunmasız hissediyor. biri gelecek ''mumuuh'' yapacak filan diye. ancak uçmak istiyorsanız bunu önermem.

(belkigelmezyarin - 6 Ağustos 2013 05:49)

biraz once denedim ve inanın hayatımdaki en garip olaylardan biri oldu.
sleeping angel adlı versiyonunu uzun sure kullandım ve gayet etkisini gordum. ama hiç bir zaman emin değildim psikolojik mi yoksa gerçekten işe yarıyor diye.
yaklaşık 2 saat once başka bir versiyonunu denemeye karar verdim. kendimi şartlamamak için ne olduğu belirsiz versiyonlardan black sunshine'ı flac olarak indirdim. kulaklık olarak da akg q350 kullandım. gozumu de t shirtle kapattıktan sonra denemeye koyuldum.
ilk 5 dakika birşey olmadı sonra odaklanmaya başladım. sonra siyah bir katmanın uzerinde goruntuler gelmeye başladı. bildiğim fakat alakasız resimlerdi, sonra frekans değişti ve kalbim yerinden çıkacaktı. sonra durum değişti ve goruntu yerine çeşitli uzuntulu anlarım gelmeye başladı. gorduğum bu uzuntulu anlarımın da arka katmanı siyahtı. en son metroda çindeki eski kız arkadaşımla otururken elimi bırakıp karşı koltuğa geçiyor. bir şeyler mırıldanıyor ama anlamıyorum, sonra kırmızı atkısıyla ağzını kapatıp yere bakıyor ve goruntu uzaklaşmaya başlıyor. koşuyorum fakat arayı kapatamıyorum. sonra aynı olayı birebir 2 defa daha gordum. fakat o kadar odaklanmışım ki kulaklıkları çıkarmak felan aklıma gelmiyor, ve bu anları gorurken arka fonda garip frekansları duymaya devam ettim ama sanki ortamın sesiymiş ve doğal bir şeymiş gibi geldi.
sonra arada bir boşluk oldu ve sonraki hatırladığın şey telefonun başka şarkıya geçtiğiydi. heralde uyumuş olmalıyım ki sesleri hatırlamıyorum. kendime geldiğimde elim ayağım titriyordu ve dengem bozuktu. telefonu elime alamadım 10 saniye boyunca ve kafam allak bullaktı. fakat 5 dakika sonra kendime geldim ve herşey normale,donmuştu.
diğer deneyen arkadaşlarım gibi ne kendimi şartladım ne de bu ne yav bunlar hep kolpa dedim. nötr bir şekilde uygun ortamda kaliteli bir şekilde dinledim. bu dozun ne olduğu belirsiz olduğu için tam bir şey de soyleyemiyorum ama işe yaradığını kesin olarak soyleyebilirim.

(oniichanyamete - 21 Temmuz 2014 17:36)