Just Like Heaven (~ Cennet gibi) ' Filminin Konusu : San Fransisco'da bir apartman dairesi kiralayan David oraya taşınmıştır. Oda arkadaşı istemeyen David'in karşısına Elizabeth isimli kız çıkar ve ortalık karışır. Oturduğu yerin kendi evi olduğunu iddia eden Elizabeth sonra birden ortadan kaybolur...
Penelope(2007)(6,8-56623)
Leap Year(2010)(6,5-84392)
The Ugly Truth(2009)(6,4-189424)
How to Lose a Guy in 10 Days(2003)(6,4-190367)
Kate & Leopold(2001)(6,4-73197)
This Means War(2012)(6,3-167068)
Sweet Home Alabama(2002)(6,2-93990)
13 Going on 30(2004)(6,2-177088)
The Wedding Date(2005)(6,2-48719)
Made of Honor(2008)(5,9-62981)
Just My Luck(2006)(5,4-50123)
The Wedding Planner(2001)(5,3-70755)
çok şey beklemeden, rastgele izleyip pek bir beğendiğim filmdir.izleyicisini zorlamayan, romantik duyguları coşturan; insanı san fransisco hayranı yapan eğlenceli bir filmdir.filmdeki o ev, o evin dışarıdan görünümü, mimarisi ve bulunduğu sokak, evin iç dekoru, şark köşesi tarzı köşesi, pencereden manzarası, çatıdaki çiçek bahçesi... (bkz: aah ahh)
(cool boy eddie - 2 Aralık 2006 00:33)
fazla irdelemeden, bok atmadan yanına manitayı da alıp tatlı tatlı izlenesi film. yanında birlikte olduğun kişi varsa gerçekten tam anlamıyla bir romantik komedidir, hele ki türünde sadece fifty first dates ile kapışır diye de abartacağım. adı üstünde çerezlik film diyeceğim de, film tek başına izleniyorsa, harbiden yalnızsa izleyen o zaman harbi en derinlerden bir dokunuşa dönüyor. sevdiği kızı bir tek kendisi görebilen adamla, sevdiği kızı sadece kendisi göremeyen adam arasındaki o derin fark alıp götürüyor göremeyen adamı çok uzaklara.
(threepoint - 14 Kasım 2007 03:55)
defalarca izlediğim ve her izlediğimde beni mutlu eden reese witherspoon filmi. --- spoiler ---anahtarı verirken gerçekleşen gerçek hayattaki dokunuşun, tüm anıların kağısını açan anahtar görevi görmesi de ironik olmuştur. bu arada mark ruffalo 'nun karakteri çok tatlıdır. acaba komaya girsem beni bi mark bulur mu diye düşündürmüştür.--- spoiler ---
(bewhy - 20 Şubat 2008 00:35)
romantik komedilerden pek fazla hoşlanmayan biri olmama rağmen başarılı bulduğum film. sanırım bunun en önemli nedeni filmde romantizmin de komedinin de yalın ve abartısız olması. ayrıca film tam bir san francisco filmi olmuş, sokaklar bana play station'da driver oynadığım günleri hatırlattı.
(laff a lympics - 20 Mayıs 2009 16:43)
klişe de olsa, türünün en iyi örneği olmasa da, romantik komedilerden hoşlananlar için izlenebilir bi film.mantık hataları aramak bu filmde yersiz, zira filmimiz kendi çapında bi mantık oluşturup insanları bu mantığa inandırmak için kasan bi film değil. oturup üzerine uzun uzadıya düşünecek bi özelliği yok. olması da beklenmemeli. sonuçta romantik komedi işte.--- spoiler ---filmin teması "ruh eşi" kavramı. medyumumuzun anlattığına göre dünyada sıkışan ve diğer tarafa geçemeyen ruhlar burada yarım kalan işlerini tamamlamak için aramızda takılmaktadırlar. (bkz: ghost whisperer) esas oğlanımız kaderin minik bir cilvesi ile kızımızın evinin yeni kiracısı olur. filmin başından sonuna kadar david'in elizabeth'in ruh ikiz olduğuna dair göndermeler karşımıza çıkmakta hatta gözümüze sokulmaktadır (elizabeth'in sadece david'le iletişim kurabilmesi, sadece onun temasını hissedebilmesi vs.) beklenmedik olmamakla beraber filmin en hoş yanı ise elizabeth'in kaza yaptığı geceki randevusunun david olduğunun ortaya çıkmasıdır.sonuç olarak bir ruhun, ikizini bulmadan aramızdan ayrılmak istemeyişini; hatta doğrudan ikizini bularak onu tanımasını ve onun sayesinde hayata tutunmasını anlatan eğlenceli romantik ve mutlu bir filmdir just like heaven--- spoiler ---film bittikten sonra romantik arkadaşların "ruh ikizi" diye bi şey var mı acaba diye düşünmeleri de olasıdır.
(aegis the genuine - 21 Ocak 2010 01:40)
ing. cennet gibi(bkz: neşeliymiş gibi görünen şarkılar)
(rachel - 29 Kasım 2002 00:05)
her ne kadar neşeli gibi gelse de klibini de izleyince melankolik ve depresif bir yapısı olduğu anlaşılan the cure şarkısı. sahilde bir uçurumun kenarında geçer klibi. gökyüzü renksiz ve kasvetli. aşağıda deniz kayaları dövmekte. ve şarkıya sırasıyla davul, bas, ritim gitar, klavye ve solo gitar girer. "gözlerimi açtım. kendimi köpüren denizin üzerinde yapayalnız buldum. sevdiğim tek kızı çalan ve onu içimin derinliklerinde boğan". biri bu şarkı neşeli mi demişti?
(reonox - 14 Kasım 2010 17:23)
romantik komediye ısınma turlarındaki, mark rufallo olsun yeter, filmlerden.
(recluseinist - 20 Kasım 2010 00:21)
filmi zaten çok sevmiştim, romantik komedi de o duymak görmek hayal etmek istediklerimi içeriyordu. çok zaman izledim hatta. ama asıl kalk yaz bu entry diyen soundtrack i oldu. filmden saatler önce uykuya dalmışım, lakin film bitiminde akarken cast bu ses... içimi burup uyandırdı beni. huzursuz uykuma eşlik etti. kalkıp netten araştırınca önce the cute çıktı ki yok dedim bu değil, acaba hangi filmdi o derken en sonunda ulaşabildim katie melua nın yorumunu. nasıl yumuşacık olmuş ya... hani dinlensin dinletilsin dediğim şarkı.
(morgaine gb - 2 Aralık 2010 22:47)
iki dünya arasında sıkışıp kalmış olan ruh gibi artık klişeleşmiş bir konusu olan, ama romantik konulu filmlere alerjisi olan bünyelere bile sevimli gelen espriler de içeren film. içeriğindeki tesadüfler/bağlantılar seyirciyi baymıyor. son sahnelerde çatının o çiçeklerle donatılması ise çok hoş.
(martin jacques mystere - 19 Ekim 2011 01:45)
the cure şarkısı olanı severdik zaten bi'de romantik komediymiş ya bu. tam ortasından başlamama rağmen bitene kadar izletti kendini. cnbc-e sağolsun, akşam akşam aşık olasım geldi yine. bok var sanki. film işte, başladı bitti.gidip yatayım bari ben de.
(okuyorum oyleyse varim - 29 Ocak 2013 23:49)
"cennet gibi" ismiyle türkçeye çevrilmiş film. yıllar olmuştur. bana insanlığımı hatırlatır hep.senaristi ve/veya yönetmeni nasıl temiz ve nasıl samimi insanlarmış ki,kime ne zaman izletsem büyük bir güzellik ve iyilik zuhur ediyor.bende yaşama sevinci uyandırmıştı. can dostumu korkularından arındırdı...insanlığımızı hatırladık, idrak ettik...
(cigerdelen - 24 Mart 2013 02:56)
klişe sahnelerinin güvenli sularında izleyip, hiçbir sürpriz yaşamadan, sonunda da epeyi bir ağlatan filmdir efendim. bunu söylemekten utanmıyorum, bu feci yapış yapış romantizm dolu filmi ben sevdim. bazen böyle şeylere de ihtiyaç duyuyor insan, ne var yani. tamam son dönemde biraz fazla izliyorum böyle filmler; ama hastayım evde yatıyorum bir aydır, başka ne yapabilirdim ki?yoksa, hep söylüyorum bir person of interest, bir house of cards izleyen, doctor who hayranı olan biriyim. böyle filmler normalde bozar beni de, işte hasta psikolojisi sanırım.tüm bunlardan ayrı olarak, şu şarkı da güzel ayrıca.bu da güzel.
(mjorate - 28 Eylül 2014 01:05)
cure'un son derece eğlenceli keyifli parçası just like heaven. (parça diyende caps koyasım gelir lowlife'a -ve nicelerine- tribute yapasım gelir) bir çok ana fikri içinde barındırmayı başarmış bir "dönem" şarkısı olduğundan ve bu derece flawless victory'lerle gönderme yapabildiğinden dolayı kutlamamak, dinleyip sevmemek, hem güldüren hem düşündüren çalışma olduğunu idrak etmemek elde değil. ne de guzel demissin robert, ne de güzel söylemişsin. sözlerini yazayım da herkes eşlik etsin:"show me how you do that trick the one that makes me scream," she said "the one that makes me laugh," she said and threw her arms around my neck. "show me how you do it and i promise you, i promise that i'll run away with you i'll run away with you." spinning on that dizzy edge, i kissed her face and kissed her head, and dreamed of all the different ways i had to make her glow. "why are you so far away?" she said. "why won't you ever know, that i'm in love with you, that i'm in love with you?" you soft and only you* lost* and lonely* you* strange as angels*dancing in the deepest oceans sitting in the water you're just like a dream you're just like a dream daylight licked me into shape. i must have been asleep for days, and moving lips to breathe her name, i opened up my eyes and found myself alone, alone alone above a raging sea that stole the only girl i loved and drowned her deep inside of me you
(cheja - 18 Haziran 2001 04:26)
bunu akşamları uydudan tüm kuzey yarımküreye yayınlasınlar diye düşündüğüm şarkılardan biri.
(zazie - 12 Temmuz 2001 15:16)
insan filmin içine girip orda yaşamak istiyor, o kadar sıcak, o kadar duygusal, o kadar güzel ki, eşya olarak bile içinde barınabilirim, kırmızı kanepe ya da o ahşap masa olmaya bile razı olası geliyor insanın..
(babelabunk - 25 Kasım 2005 23:13)
insana, "bende a$ik olmak istiyorum" dedirten romantik komedi.kendi hayatini ya$iyamami$ insanlara direkt serum etkisi yapan, kendine gelmesi icin, illa olmek gerekmedigini gosteriyor film, hayat bizi di$irada bekliyor, yapmamiz gereken tek $ey; biraz kafamizi i$ten kaldirip, etrafa bakinmak, o orda, biliyoruz, birgun bulacagiz.*
(nihat - 4 Aralık 2005 21:48)
--- spoiler ---ruh olarak etrafta gezinen hatun kızımız * duvarlardan, kapılardan geçebiliyor, masanın orta yerine kadar yürüyüp masa yarı belindeyken öylece dikilebiliyor, adamın * yüzüne elini sokup ensesinden çıkartarak başını ağrıtabiliyor ama aynı zamanda sehpaya boylu boyunca uzanarak şarkı da söyleyebiliyor ya da koltukta, sandalyede oturabiliyor, yatakta yatabiliyor.(bkz: bu ne yaman çelişki anne)--- spoiler ---
(sehrazat - 25 Mart 2006 13:28)
hoslanilan kiz disari cikarilir, gec saatlere kadar yalniz kalinir, once komik seyler tuketilir, sonra birden suskun periyotlar yasanir, once dudaklar isirilir sessizlik insanin icini kemirirken. insan opsem mi acabadan baska birsey dusunmez bu asamada, birden tum cesareti toplayip karsinizdaki narin vucuda sarilirsiniz ve mucize gercek olur, gelir boynunuza sicacik bir opucuk kondurur... gece biter, belki eve donersiniz kizi birakip, belki de disarda cimlerin uzerinde, plajda havlularin uzerinde uyursunuz. nerede olursan ol, birkac saat icinde gunes dogacaktir, gokyuzunun bu kadar guzel oldugunu onceden farketmedigini anlarsin serin bir sabah ruzgari vucudunu titretirken. insanin hayatinda az sayidaki tamamen mutlu oldugu anlardandir bu anlar ne hasta olma korkusu umrundadir, ne sacina basina karisan kum, karinca... iste uykuya dalmadan gokyuzunu izlerken kafada just like heaven calar, sonra dunyanin en guzel uykusu hic bitmesin istersin, ama boyle ruyalarda bulutlardan dusup, yapayalniz uyanmak adettendir...
(longview - 22 Ağustos 2006 08:20)
ilk izlediğimde evet açık söylüyorum ağladığım, rastlantılardan ve kadercilikten nekadar da içimde bir yerlerde hoşnut olduğumu düşündüğüm (belki de alternatif olarak görmektir) ikinci izleyişimde birlikte izlediğim arkadaşımın anektodundan hoşnut olmadığım ama bir bakıma da içten içe haklı bulduğum , ama yine olsa yine izlerim dediğim eğlenceli bir film. ( hayalet filminin modernize edilmişi idir yorum , yorumunuza.)
(morgaine gb - 24 Ağustos 2006 16:37)
Yorum Kaynak Link : just like heaven