The Salvation (~ Intikam) ' Filminin Konusu : 1870'li yılların Amerikasında ailesini öldürülen bir işçi intikamını alır, ancak öldürdüğü insan o zamanın en büyük çetelerinden birisinin kardeşidir.
Mænd & høns(2015)(6,7-8829)
The Homesman(2014)(6,6-27129)
Michael Kohlhaas(2014)(6,1-8019)
Move On(2012)(5,8-682)
mads mikkelsen, eva green, jeffrey dean morgan, eric cantona, mikael persbrandt varmış kadrosunda. heyecan doruklarda.http://www.imdb.com/title/tt2720680/
(bluepea - 22 Nisan 2013 22:55)
international trailer'ı gelen film. https://www.youtube.com/watch?v=tjnzkw5qaas
(zeddicus zu l zorander - 2 Mayıs 2014 22:00)
malum ortamlara düşmüş film.peşinen söyleyeyim hızlıca bir bakışla görebildiğim kadarıyla eva'nın memeleri görünmüyor lakin gözleri hala masmavi.
(wiggin - 10 Ekim 2014 18:12)
son derece ayarında tuzu biberi yerinde klasik bir western. türü sevene ilaç.
(scuba - 17 Kasım 2014 19:41)
bu senenin en iyilerinden olmaya aday. ilk 10'a değilse de 15'e girer. özgün bir western mi? değil. ama klişe konuyu öyle güzel ve gerilimli işlemiş ki 1,5 saat 5 dakikada bitti. cannes'da beğenmemişlerdi. ben de kötü bir film beklemiştim ama değilmiş. çok beğendim. klişe konusunu yazayım diyeceğim ama bence konuya, fragmana bakmadan indirilip izlensin. böylesi daha iyi olur.spoileralışığız her şeyin uzatılmasına. ne de olsa dizilerin 3 saat sürdüğü bir ülkede yaşıyoruz. amerikalılar da iş sinemaya gelince bizden farklı değiller. klişe konuyu 2 saat anlatırlar da anlatırlar. işte danimarkalı ayrılmaz ekip (senarist anders thomas jensen-yönetmen kristian levrig-başrol mads mikkelsen) bizlere hiçbir şeyi uzatmayan, hatta gereksiz yere hiç konuşmayan bir film yapmışlar. adam, ailesine kavuşuyor. normalde bunu uzatırlar da uzatırlar. levrig uzatmıyor. gözlerinden belli oluyor ne kadar birbirlerini özledikleri. repliğe hacet kalmıyor. arabaya binip evlerinin yolunu tutuyorlar. ama sadece 3 dakika sonra kadın rehin alınıyor. adam arabadan atılıyor. kadınına tecavüz ediliyor. oğlu öldürülüyor. adam kısa bir sonra bunları buluyor ve öldürüyor. ama daha öldürecek çok kişi var. burada westernde ve çoğu filmde kullanılan klişe karşımıza çıkıyor: öldürdüğü adamlardan biri kasabayı haraca bağlamış, kanunu eline geçirmiş, eli silahlı birinin kardeşi. ama john (mikkelsen) kısa bir süre sonra ele geçiriliyor. sonra arkadaşı sayesinde kurtuluyor. sonrasında intikamını alıyor ve herkesi öldürüyor. bir adamın intikam almasını özgün bir öyküyle anlatmıyorlar ama klişeleri öyle doğru yerde kullanıyorlar ki ekibi alkışlamamak zor. yapacaksan böylesini yapacaksın. gereksiz tek sahne, tek diyalog, tek bakış, tek replik yok filmde. yönetmen 1,5 saat boyunca bizleri germeyi de başarıyor. şahsen başlangıçtan sona kadar kalbimin sesi kulaklarımdaydı. öylesine gerilimli bir film olmuş. yönetmen, yapışkan yağ denilen petrol ve kapitalizmin sacayağı banka ve şirketler üzerinden günümüze de ışık tutuyor. filmde şirket, kasabayı ele geçirmesi için gangsteri destekler mesela. o da arkası sağlam olduğundan asar da keser de. yalnız şirket sonra "biraz medeni olalım. şiddet kullanarak tek haftada toprakları almayalım. şiddet uygulamadan 3 ayda alalım toprakları," der. hep kullandıkları yöntemdir. günümüzde artık şiddet uygulayarak (polis şiddeti) alıyorlar toprakları. küçük cast'ı da şahane filmin. eva green dili kesilmiş, bakışlarıyla konuşan bir kadını canlandırıyor ve şaşırtıcı ki soyunmuyor. mads gene intikam alıyor. futbolcu eric cantona ise patronun sağ kolu rolünde karşımıza çıkıyor. belli ki sinemayı sevmiş efsane cantona. filmin kötüsü ise j. d. morgan. cast görevlerini eksiksiz yerine getirmiş.spoiler
(sherlock holmes 90 - 17 Kasım 2014 22:54)
beklentimden çok daha iyi çıkan film. sürükleyici ve iyi aksiyonlar içeriyor. epeydir western filmi izlemiyordum iyi denk geldi.
(msecure - 17 Kasım 2014 23:47)
beklediğimden daha kötü çıkan film. daha sert bir film bekliyordum oyuncu kadrosuna bakarak ama olayların çabucak geçiştirildiği bir film olmuş sanki. zaten süresi iki saatin altında olan filmler pek güzel olmuyor.
(aydaki ayak izi - 19 Kasım 2014 14:14)
intikamın hızlı alındığı bir film. daha acılı ölümleri bekliyor insan.mekanlar çok özentisiz olmuş. konu ve oyunculara bakınca; daha düzgün mekanlar bekliyor seyirci ama filmdeki her bina derme çatma.ama bu film izlenir. nasıl bittiğini anlamıyor insan.
(ferrarisini kiralayan bilge - 20 Kasım 2014 00:51)
alt yazisi da dusmusturmads mikkelsen sicarkan video ceksin, oturur izlerim. ilgililere duyrulur. beni haberdar edip bu guzel haberi veren yeryuzundeki en buyuk sinefilerden biri olan degerli badim kolombre'ye de sonsuz tesekkurler.
(cayisekersizrakiyisekicenadam - 24 Kasım 2014 13:23)
eva green niye var anlamadığım film. eric cantona'yı hiç sorgulamıyorum bile.
(kataraz - 24 Kasım 2014 21:51)
kendini izlettiren, güzel bir film olmasına rağmen mads mikkelsen'in en iyilerinden olmayan, oyuncu kadrosunda yüzünün güzelliğine taptığım oh land, uçan tekmesi olduğum eric cantona, ve neyim olduğunu bunu yazarken çözemediğim eva green'in yer aldığı film.açıkcası filmin ilk sahneleri biraz canımı yaktı, onun dışında genele baktığımız zaman eğer western filmleri seviyorsanız mutlaka izlemeniz gereken bir film.
(reeves - 25 Kasım 2014 01:34)
efenim film güzeldir izlenir. lakin mads mikkelsen hayranı iseniz, mads mikkelsen'ın dönem filmlerinden valhalla rising ve michael kohlhaas izlemiş tadı damğınızda kalmışsa aynı seviyede değil belirteyim. beklentiyi yükseltmeyin. şahsen michael kohlhaas filmini 6 aya yakın bekledim, beklediğime değdi ardından bu film çıkınca beklentim yükseldi lakin aynı tadı vermedi.ha mads mikkelsen saatlerce oturduğu yerden kalkmasa ben o filmide bayıla bayıla izlerim o ayrı husus.yeri gelmişken; yumurtaya can veren rabbim banada bi mads mikkelsen versen olma mı? olu olu.
(seytaninarkabacagiymisim - 25 Kasım 2014 22:06)
"çok iyi başladı lan" dediğinizde bakmışsınız filmin yarım saati geçmiş. adamımız kasabaya geliyor, filmin yarısı gitti. akıcılık güzel de, altı doldurulmamış karakterlerle çabucak geçip gidiyor film. "eskiden iyi biriydi" demeyeceksin, adamın geçmişine atıf yahut karakterinde iyileştirme yapmayacaksan. hakeza mads için de "7 yıldır ailesini görmüyordu"dan fazlası lazımdı belki. "başı iyi sonu kötü" kısmına katılmıyorum, kendi dinamiği içerisinde dengeli film. temposu, anlatısı, nasıl başladıysa öyle bitiyor. başrolde jeffrey dean morgan'ın bordo ceketi var, onu da söylemeden geçemeyeceğim. tek başına "kötü adam" rolüne çıksa yeridir, içi boş olarak. şahane seçmişler (merak uyandırması bahanesiyle onun görüntüsünü almaya üşendim).--- spoiler ---klasik bir western olsaydı, adamımız kocası öldürülen çiftlik sahibesi dul kadınla devam ederdi yoluna. buna alışmışız. film gidişatında ne olacağını veriyor zaten. "casino royale'de kaybeden mads'in bu filmde eva'yı kazanması" yahut "kahraman, karısını öldüren kötü adamın karısını alıyor" mizahına indirgeyebiliriz nihai sonucu. ister istemez unforgiven geliyor akla intikam temalı western görünce, tabii alasını isteyenler one-eyed jacks izlemeliler.--- spoiler --- mads için görüntüler aldım sevenlerine. aha da, anımsattıklarıyla;bir zamanlar batıdahannibal'in sessizliğidi şayninghareketli görüntüsüne kurbansizin için danimarka elmacığı getirdik
(kolombre - 26 Kasım 2014 13:00)
müzikleri hostur.
(apiko - 3 Aralık 2014 03:19)
iskandinavları seviyoruz. 2014 yılında bir iskandinav bir western çekmeye karar verir. olaylar gelişir.senaryoda işe yaramayan, hadi goygoy olsun diye yazılmış tek bir cümle yok. kötü adamın öldürülen kardeşinin, posta arabasında yaptığı geyik (kızılderililer karımın dilini kesmişler bla bla) bile özenle yerleştirilmiş filme. şerif, mads mikkelsen'e, "sen de onun yolundan gidiyorsun" der. finalde şerife ağzının payını verir mads abi. filmin ortalarında bir petrol çukurundaki ölü kuşlar gözükür. insanlar da petrolde debelenen kuşlar gibidir. petrol pompaları ile biter gene film. yakışıklı mı sarışın adamlara** kirli paslı kovboy kıyafetleri giydirmişler, ne de güzel etmişler. kötü adamın bordo ceketi, eva green'in hayın hayın bakması. eric cantona'nın her an hakeme dalacakmış gibi poz kesmesi. tümü bana 4x4 lük bir cast toplamışlar dedirtti. hikaye çok sert başlayıp aynı sertlikle ilerliyor. yönetmen seyirciye çaresizlik duygusunu öyle pompalıyor ki; filmi, bir yandan "skerim filmini bu ne lan" deyip ,bir yandan da "ne olacak acaba" merakıyla tırnaklarınızı yiyerek seyrediyorsunuz. drama, thriller üzerine odaklanmış gözüken iskandinav yönetmen kristian levring'i de takip etmeye başladık böylece. gözümüz üzerinde. götü kalkacak mı yoksa istikrarla devam mı edecek göreceğiz.özetle, filmi çok beğendim. western sevenler (western sevmeyenler de varmış gibi) kaçırmasın.
(sitki siyril - 6 Aralık 2014 10:50)
filmde seçilen genel renk tonu ortamın kasvetine, yalnızlık hissine katkıda bulunmuş. bir zamanlar amerika kıtasına gelmiş sömürgeci kuzey avrupalıların oradaki hayatına üzerine eğilmek fikri fena olmamış.genel anlamda basit yavan bir konu ama kuzey avrupalılardan başarılı bir western denemesi.
(scholastic oscillator - 30 Aralık 2014 09:25)
filmi açarken pek umutlu değildim ancak çok beğendiğimi söyleyebilirim. yıl 2015 oldu ve bu tarz sert anlatımlı filmler gitgide artacak çünkü insanlar gereksiz dramadan ve duygusallıktan sıkıldı artık. böyle net filmleri çok seviyorum. zaten filmdeki diyaloglar ender gelişen osasuna atakları modunda. gayet akıcı ve izlenilesi bir western.bu arada filmde dilsiz rolünü dünyanın en güzel gözlerine sahip insana veren yönetmeni kutluyorum. (bkz: eva green)
(machinegunremy - 8 Ocak 2015 08:20)
modern zamanlarda izlediğim en iyi westernlerden. alabildiğine klişe ama kitliyor ekrana. belki de westerne hasret kaldığımızdan. türü sevenler kaçırmasın. eva green neden var? çünkü kadın sıçsa bokuna soğan doğranıp yenilecek kadar güzel. bu da kitleleri çeker.
(baykus kusu - 8 Şubat 2015 01:49)
kesinlikle iyi denebilecek bir western filmi.
(bagel and waffle - 20 Mart 2015 16:17)
izleyince westerni amerikalılar değil avrupalılar hatta mümkünse kuzey avrupalılar çeksin diyeceğiniz film.
(butcher weather report - 6 Nisan 2015 21:44)
Yorum Kaynak Link : the salvation