aralık ayında vizyona girecek olan ridley scott filmi. christian balede ki bu karizma başka kimde var bilemiyorum. adamın filmlerini izlemeye doyamıyorum, kendisini de keza öyle. yeni fragmanlar bekliyoruz.

(matilda mother - 10 Temmuz 2014 08:31)

peygamber temalı filmlerden gına geldi diye haykırmama sebep olacak yeni bir hz musa hikayesi. ridley scott çekiyorsa illa ki izleyeceğim ve kurgu-çekim bakımından da çok fazla tatmin de edecektir ama noah'da da gördük ki din temalı filmler seyirciyi (veyahut sadece beni bilemedim artık) oldukça rahatsız ediyor. hikayeyi video oyunu gibi efektlere boğunca güzelleştirebileceklerine inanıyor bu hollywood'cular.

bu kadar sinirlenmemin asıl nedeni, koskoca mısır imparatorluğunu bu hz musa filmleriyle sürekli itin götüne sokmaları. yahu bu mısır imparatorluğu'ndan sınırsız sayıda hikaye çıkar. bu kadar matematiğe, bilime, tıbba ve hatta tarıma insanlık için katkıda bulunmuş bir uygarlığı sürekli hollywood filmleriyle "allahsız" sıfatını hunharca gözümüze sokup, üstünden de para kazanmaktan bıkmadılar yemin ediyorum.

ridley baba sana sesleniyorum buradan. şöyle etkileyici bir mısır tarihi filmi çeksen, bizi eski çağlara götürsen, o kültürü görsel efektlerinle şölene dönüştürsen olmaz mıydı? illa para kazanacam diye "yardır musa"!

(bkz: yardır musa)

(master of life - 10 Temmuz 2014 18:51)

ekşisözlük hiç bir siki beğenmeme timi'nin film daha çıkmadan, sadece fragmanını izleyerek tespitlerde bulunmaya ve bok atmaya başladığı filmdir.

(evde black smoke besleyen adam - 24 Kasım 2014 17:42)

--- spoiler ---

musa kafayı vurana kadar gayet aklı başında ve rasyonel bir adammış.

--- spoiler ---

(somebody elses lover - 6 Aralık 2014 00:45)

musa artis artis konuştukça "çarpsa ya şunu bi" dedim, bi kerecik çarpmadı. tanrı'nın ne kadar merhametli olduğunu anlatan on numara film olmuş. <4

(dirtydream - 7 Aralık 2014 23:42)

düğün sahnesindeki türküyü çözemediğim film

(bateristbayan - 13 Aralık 2014 13:10)

filmde musa'nın halkını zalim firavundan kurtarıcı, sözde özgürleştirici rolüne ilişkin bir eleştiri olduğu söylenebilir. şöyle ki:

--- spoiler ---

firavun'un değil benim kölem olacaksınız, ben firavundan bile daha zalim olabilirim. ondan değil benden korkun. gerektiğinde çocuklarınızı bir gecede öldürebilirim. kölelikten kurtulmadınız, önceden firavun emir veriyordu, şimdi de size gönderdiğim peygamber emir veriyor. artık tanrı-kral yok, onun yerine tanrıdan güç alan peygamber-kral var ve siz yine kölesiniz. hiç kusura bakmayın.
--- spoiler ---

(katatonik degirmen - 13 Aralık 2014 15:16)

--- spoiler ---

musa'nın karısı ile kuyunun başında karşılaştığı ilk sahnede fonda ferdi tayfur'dan çeşme çalsaydı tadından yenmezdi

--- spoiler ---

(gecti bor un pazari suveys kanalindan - 13 Aralık 2014 17:47)

dini bir film olduğundan gidecek olanlara şu uyarılara yapmak gerek: 1) islamiyet'in musa'sını beklemeyiniz. zaten niye bekliyorsunuz olum? adamlar kendi musa'larını yansıtıyorlar doğal olarak (gerçi kendi musaları tevrat'ta böyle mi anlatılıyor, inanın fikrim yok, hiç de sanmıyorum öyle olduğunu) 2) şu bölüm neden yok, şuna neden değinmedi diye sormayınız. çünkü bitmezdi film. musa olsun, nuh olsun, muhammed olsun, hayatları tek filmde anlatılamaz. o yüzden tabii ki bazı şeyler atlanacak. yoksa 24 saat de sürse bitiremezlerdi o dönemi 3) çok büyük beklentiyle izlemeyiniz. 4) dublaj sevmiyorsanız dublajlı versiyonundan uzak durunuz. ben mecburen dublajlı izledim, altyazılı versiyonu göndermemişler. dublaj kötü. öyle ki perdenin kenarlarında "star tv"nin logosunu aradım. 4) yüzde yüz tevekkül içindeki bir peygamber portresi beklemeyin. gelelim ayrıntılara

spoiler

filmin eksiği gediği çok. bunun nedeni filmin 2,5 saate sığdırılmaya çalışılması olabilir. nedeni ne olursa olsun göze batan eksiklikler çok. yukarıda da değinilmiş. mesela ibranilerin hz. musa'nın peşinden gitmelerine iyi değinilmemiş, hz. musa'nın halkıyla ilişkisine hiç iyi değinilmemiş. öyle ki sadece özgürleştirdiği köleyle (aaron paul) ve ben kingsley'nin karakteriyle konuşuyor. başka kimseyle konuşmuyor. diğer hoşlanılmayacak tarafı musa'yı isyan eden, acı çeken, allah'a güvenmeyen birisi olarak yansıtması. ki yeni bir durum değil bu. martin scorsese hz. isa ile ilgili filminde isa'yı % 100 insan olarak göstermişti. acı çeken, günah işleyen, aciz olan birisi. sonra bu sene darren aronofsky, nuh'u öyle yansıttı noah'ta. şimdi de ridley scott, musa'yı öyle yansıtıyor. hatta inceden allah'a bir sitem de içeriyor film: "senin tanrının gücü çocuklara mı yetiyor?" çarpılacaksınız amk. tabii bizim dinimize göre peygamber düşkün değildir. günahsızdır. tevekkül eder. allah'a güvenir. bu filmlerde karakterlerin yaptıklarını yapmaz. allah'a "ne yapıyorsun lan?" demez, ona güvenir, onun emirlerini yerine getirir, allah "böyle olacak," derse ona güvenir ve gerekeni yapar. peygamber çok inançlı olduğundan asla aciz olmaz vs. bu filmdeyse tıpkı süper kahramanlara yaklaşıldığı gibi yaklaşılıyor. biliyorsunuz, bu aralar dc de, marvel da süper kahramanlarına acı çektirip duruyorlar. zira düştükten sonra ayağa kalkmaları daha görkemli oluyor onlara göre.

bunlar dışında yan karakterler iyi işlenmiyor. sigourney weaver çok az görünüyor, ben kingsley az görünüyor, aaron paul'un karakteri hakkında fikrimiz olmuyor. ramses'in eşini de, musa'nın eşini de pek tanımıyoruz. eş demişken. musa'nın eşinin "ya tanrın ya ben" noktasına gelmesi de nedir? kızım sen de mi allah'a şirk koşacaksın? teey allam ya. adam halkını özgürleştirmeye gidiyor, kadın "gitme!" diyor. çok güldüm bu sahnelerde. halbuki noah'ta nuh ve eşinin ilişkileri daha inandırıcıydı. noah'ta kadın, nuh'u çoğunlukla destekliyor. neyse sonuçta karakterlerde sorunlar var, öykünün anlatımında sıkıntılar var. güçlü olan tarafları ise efektli tarafları. sinek, kurbağa saldırıları, dolu yağışı mükemmel çekilmiş, efektlendirilmiş. öte yandan denizin kana boyandığı sahne de çok güçlüydü. ramses'in kızıl deniz'deki musa'nın peşinden gittiği o sekans da mükemmeldi. hatta dalganın her yeri yuttuğu o sekans, nuh'taki benzer sekans'tan daha iyi çekilmiş bence. daha gerilimliydi. ama mesela ramses'in bu sahnede ölmesi gerekiyordu. ve bir ama daha... musa asasıyla denizi ikiye yardırmalıydı. scott'ın filminde ise gene mevzu tanrıya bağlanıyor ama sanki doğa olayı gibi de yansıtılıyor bu sahne. musa yarıl demiyor, deniz yarılmıyor. öykünün fantastikliği torpülenmiş yani. daha "gerçekçi" bir film yapılmaya çalışılmış. sonuçta scott zaten bu tür epik sahnelerin adamı. efektlerle de bu sahneler çarpıcı oluyor. antik mısır'ın da hakkı verilmiş efektlerle.

belirttiğim eksikler giderilmiş olsaydı belki de daha iyi bir film olacaktı. efektli sahneleri şahane, geri kalanı kestane ne yazık ki. noah'tan biraz daha iyi. ama scott'ın her şeye gerçekçi yaklaşma isteği, dini ve olağanüstü tarafları öyküden atması, musa'yı bir peygamber gibi resmetmemesi gibi nedenlerden ötürü tatmin etmiyor. mısır'a kadar gidiyorsun, musa'yı anlatıyorsun ama onun peygamberliğini, mucizelerini törpülüyorsun. affedersin ama çok salakça. puanım 100 üzerinden 60. ayrıca ekran karardığında çıkan "kardeşim tony scott'a" yazısı filmin tamamından daha fazla yürekleri sızlatıyor.

spoiler

18+ meselesi. hayırdır, filmin bir yerlerinde tayyip'i mi gördünüz de gereksiz yere 18+ sansürünü koydunuz? ramses'in öyküsü size tanıdık mı geldi? ramses'in yüz binlerce kişiyi saray için köleleştirmesi, öldürmesi size tanıdık mı geldi denetleme kurulu? tırstınız mı? ve evet, ramses=tayyip, fark yok.

(sherlock holmes 90 - 13 Aralık 2014 18:09)

musa'nın anası rolünde yıldız tilbe'nin gerçekten göz doldurduğu film.

(constantine - 13 Aralık 2014 23:23)

görsel efektleri harika olan ikinci yarıdan sonra efekti de kurtarmayan vasat film,

--- spoiler ---

filmdeki çocuğun tanrı mı melek mi olduğu tam olarak netleşmemiş, hangisi olursa olsun saçma bir fikir olmuş daha ilahi bir hava verilebilirdi.

ayrıca bazı sahnelerde erdal beşikçioğlu 'nu izlemiş gibi oldum.
--- spoiler ---

(medusada - 15 Aralık 2014 10:04)

birlikte gittiğim arkadaşımın film başlayana kadar "eksi otuz" adlı bir filme gittiğimizi sandığı film. bana bunu film arasında söyledi gülmekten ikinci yarıya adapte olamadım.

(mademoiselle jeilempti - 17 Aralık 2014 00:21)

enteresan bir film.

--- spoiler ---

filmin çoğu yerinde musa tanrı'ya atar yapıyor. sen nasıl bir tanrısın ulan, küçücük çocuklardan ne istedin! gibi çıkışlar yapıyor ama yine de inanmaya devam ediyor. saçma. aslında musa tanrı'ya inanmıyor ama kazanan tarafın o olacağını gördüğü anda onun tarafına geçiyor :)

çocukları öldürme mevzusunda kafama şu soru takıldı. tanrının öldüreceği çocuklar kaç yaşındaydı? 10? 5? tanrı bu çocukları neye göre seçti? mesela m.ö. 1190 doğumluları kapsıyor muydu, yoksa m.ö. 1 ocak 1191'de doğmuş olanlar da yararlanabildi mi? bu sorulara cevap vermiyor film. ayrıca çocuk öldüren tanrının talibandan farkı nedir? (bkz: 16 aralık 2014 peşaver okul katliamı)

he bi de musa türk kızıyla evleniyor ve kızın babası köyün muhtarı. düğünde türkçe şarkı çalıyor. kızın türk olduğunu bir de şuradan anlıyoruz. musa dağa çıkıp tanrı ile tanıştıktan sonra eve dönüp, çok şey değişti, hissettiklerim değişti diyor. karısı da "peki bana karşı duyguların değişti mi?" diye soruyor. böyle bir soruyu ancak bir türk kızı sorabilir. adam orada peygamber olmuş, bizimki hala beni seviyor musun, beni terk edecek misin vs peşinde. he bi de sevişmeden önce musa karısına devam edebilir miyim diye soruyor. adam tırsmış.

--- spoiler ---

gidin izleyin, eğlenceli film.

(snob - 17 Aralık 2014 10:10)

az önce izledim. kitabı daha iyiydi.

(sirjohn - 22 Aralık 2014 06:15)

--- spoiler ---

esas olaylar, hz. musa yakınlardaki bir tepeye koyunların peşinden tırmanırken, heyelan meydana gelmesi ve başına kaya çarpmasıyla başlıyor . bu olaydan sonra cibrilden vahiyler, tanrı ile görüşmeler gibi nebilik alametleri var.

--- spoiler ---

senarist az daha temporal lob epilepsisi diyecekmiş de diyememiş gibi olan film..

(vicilantist - 23 Aralık 2014 08:46)

izlediğim kadarıyla filmdeki tek kötü karakter musa'nın tanrısı. bir de türkçe dublajlı izlerken arada oy anam anam diye bir türkü duydum sanki. o neydi gız?

(catvoice - 25 Aralık 2014 03:06)

herkesin mısırlıya benzeyip christian bale in çocuk esirgeme kurumundan alınmış gibi durduğu film.

(45 lik - 31 Aralık 2014 06:15)

film, musa ve ramses'e hediye edilen kılıçlar gibi iki tarafı keskin bir kılıcı andırıyor.

--- spoiler ---

musa'nın tanrı'yı bir çocuk olarak gördüğü ama kendisinden başka kimsenin göremediği sahneler mesela... bunlar musa'nın halüsinasyon gördüğü ama özde iyi bir insan ve güçlü bir lider olduğu yorumuna açık bırakılmış. yani musa önemli bir tarihi şahsiyetti ama elde ettiği başarının motivasyonu gördüğü hayallerdi. bu, tarihteki diğer peygamberlere de yapılan bir yakıştırma. geçelim...
mısırın başına gelen felaketler de yine belli bir mantık çerçevesine oturtulmuş. nil'in kızıla dönmesi, koca koca timsahların nehre gelmesi ve ortalığı dağıtmasına bağlanmış. takip eden felaketler de bundan başlayarak birbirine sebep olarak gösterilmiş. bu da peygamberlerin mucizelerini açıklarken kullanılan bir sav. üstelik bu savı dillendiren ilahiyatçılar da var. sadece şehrin üstüne çöken gölgenin bütün çocukları öldürmesi ama kapı ve pencerelerine, kurban ettikleri kuzuların kanını süren israiloğullarının çocuklarına bir şey olmaması açıklamasız bırakılmış.
kızıl denizin ikiye yarılması olayı da bir nevi tsunami'ye bağlanmış. musa'nın gece gördüğü göktaşı denize düşmüş ve bu da büyük bir tsunami'ye sebep olmuş izlenimi var orada da. bu da ilk defa duyduğumuz bir görüş değil. farklı versiyonları da var hatta.
ayrıca musa'nın tanrı ile yaptığı konuşmalar ve düştüğü görüş ayrılıkları, ibrani muhayyilesindeki tanrı anlayışını yansıtmakta. islam'daki kadir-i mutlak, rahman ve rahim, adil allah'tan ziyade daha insana indirgenmiş, yüceltilmiş israiloğulları'nı koruyan ve onlara şefkatli ama diğer insanları hakir gören bir tanrı. nitekim ramses de buna isyan ediyor bir bakıma.

--- spoiler ---

sonuç olarak film aslında benim benimsediğim bir tarzda yaklaşmış olaya. buraya kadar filmi eleştirmiş gibi görünebilirim ama benim hayata bakış tarzım da kısmen bu. yani hayatta bir tanrıya da iman etseniz ya da bir tanrının olmadığına da iman etseniz, imanınızı destekleyecek deliller bulabiliyorsunuz. bunların 50-50 eşit olduğunu savunmuyorum. hatta ben bir müslüman olarak nereye baksam allah'ın ayetlerini görüyorum. ama karşıdan bakanın da olayı tam tersi algılamasını anlayabiliyorum.
bu bakımdan hayat bir imtihan. eğer hayat, herkesi tanrının varlığına iman ettirecek bir şekilde yaratılsaydı o zaman imanın bir kıymeti olmazdı.
filmi bu ruh haliyle izlediğim için eleştiri olarak bunları yazdım. bir film olarak değerlendirirsem de genel olarak kendisinden beklenebilecek vasatlığı aşmıyor. bu tarz filmlerden çok şey beklememek lazım. meraklısına önerilebilir.

(sea of silence - 11 Mart 2015 14:39)

artık bu filmden sonra peygamberlerin hep birarada olduğu avengers tarzı bir film gelmeli dedirten yapıt.

(endosperm - 15 Mart 2015 21:30)

filmdeki çocuk tanrı değil. filmde de messanger olarak geçiyor zaten. hatta bir sahnede musa messanger ile konuşmaktan bıktım diye sinirleniyor. genel olarak herkes çocuğu tanrı sanmış sözlükte.

bu film için tanım yapmak gerekirse sadece ''garip, ne anlattığı belli olmayan bir film'' diyebilirim. ridley scott yahudilere mi geçirmiş, mısırlılara ya da tanrıya mı geçirmiş anlamadım. herkesi biraz kötü gösteriyim, birazda iyi gösteriyim tartışma çıkmasın kafasında çekmiş galiba. filmin en kötü yanı bu.

(defy - 17 Mart 2015 02:24)