Süre                : 4 Saat 14 dakika
Çıkış Tarihi     : 27 Ocak 2002 Pazar, Yapım Yılı : 2002
Türü                : Korku,Gizemli,Heyecanlı
Ülke                : ABD,Kanada
Yapımcı          :  Greengrass Productions , Victor Television Productions , Mark Carliner Productions
Yönetmen       : Craig R. Baxley (IMDB)
Senarist          : Stephen King (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Nancy Travis (IMDB)(ekşi), Matt Keeslar (IMDB)(ekşi), Kimberly J. Brown (IMDB)(ekşi), David Dukes (IMDB)(ekşi), Judith Ivey (IMDB)(ekşi), Melanie Lynskey (IMDB)(ekşi), Matt Ross (IMDB), Julian Sands (IMDB)(ekşi), Kevin Tighe (IMDB), Julia Campbell (IMDB), Emily Deschanel (IMDB), Laura Kenny (IMDB), Tsidii Leloka (IMDB), Yvonne Sciò (IMDB), Jimmi Simpson (IMDB), John Procaccino (IMDB), Robert Thomas Preston (IMDB), Kristen Fischer (IMDB), Paige Gordon (IMDB), Robert Blanche (IMDB), Mary Jo Dugaw (IMDB), Don Alder (IMDB), Zoaunne LeRoy (IMDB), Richard Sanders (IMDB), Kristin Baxley (IMDB), Jane Jones (IMDB), Alisa Mackay (IMDB), Johnny 'Sugarbear' Willis (IMDB), Paul Brewster (IMDB), Jessica Marlowe (IMDB), Justin T. Milner (IMDB), Carrie 'CeCe' Cline (IMDB), Demian (IMDB), Stephen King (IMDB)

Rose Red (~ A Mansão de Rose Red) ' Dizisinin Konusu :
Psikoloji profesörü Dr. Joyce Reardon konaktaki lanetli güçleri uyandırmak ve bütün gerçekleri bulmak için, konağın uyuyan doğaüstü güçlerini uyandırmasını amaçlayan bir psişik gezi düzenler. Paranormal özellikli 6 kişiyi konağa çağırır. Konakta daha önce yaşayanların ve ölenlerin sırları böylece ortaya çıkacaktır. Rose Red Konağı'nı sıradan bir konak sanmayın. Girerken sakın unutmayın; Rose Red sadece bir mekan değil. Orası yaşayan bir yokoluş sarayı...


  • "stephen king' in romanından uyarlanan ve ismi pek duyulmamış bir korku filmi."
  • "(bkz: uzadıkça uzayan filmler)"
  • "biraz omen tadi da yok degil, ayrica spielberg'in hitchcock tadinda oradan buradan firlamasi da cabasi hani."
  • "(bkz: bitmeyen filmler)"
  • "izlediğim en bayık ve en boş filmlerden biri."
  • "(bkz: kaçak-saray)**"
  • "onca şey olduktan ve onlarca kişi öldükten sonra, etrafta görünen hayaletlere şaşırıp, "inanamıyorum, inanılmaz bişey bu" diyen insanlar, inandırıcılığı sıfıra indirmişlerdir."




Facebook Yorumları
  • comment image

    izlerken ışıklı bir kalemden tırnak törpüsü yardımıyla el feneri yaptığım film, elimin altında tek o vardı zira, eh buradanda gereksiz uzunluğu hakkında genel bir kanı ediniyor insan, 1-2 saat daha uzatılsaymış at sikinden gramofon iğnesi, iyon motorlu uzay gemisi gibi bir projeye başlayacaktım neredeyse*.


    (kyha - 24 Mart 2007 05:10)

  • comment image

    izleyen kisilerden duydugum yorumlarda ya "süper" ya da "cok kötü" yorumlarini duydugum film. hic "ortalama" bir sey söyleyen yok.
    gece 1de izlemeye basladiktan sonra sabaha dogru 5 civarinda bitmesine müteakip, günes dogasaya kadar uyuyamadim evde.
    daha sonra kardesime verdim, o da gecenin bi vakti evde kimse yokken seyretme gafletinde bulunmus, ve 2. cd'den sonra karidorlardaki isiklari yakip mutfaktan bir bicagi yanina almak suretiyle devam etmis filme.
    ardindan alan üst kat komsularimiz ise gece 1de zilimi calip, "olm bize gelin 4. cd'yi beraber seyredelim. seyretmeye korkuyoruz ama meraktan ölüyoruz" demislerdi.
    okuldan bir kac arkadas ise "lan o da film mi be" dediler.

    kisacasi ya cok begeneceksiniz, ya da bayginlik gecireceksiniz.

    --- spoiler ---

    evler canlidir, ve her evin anlatacak bir hikayesi vardir.
    eger bazi evler dogustan kötüyseler, bu ev cehennemde yapilmis olmali.
    seytanin "evim" dedigi mekana hos geldiniz...

    ---
    spoiler ---


    (maximum chatlak - 4 Ocak 2008 10:40)

  • comment image

    sozluk vasitasiyla okuyup da korkanlar ve begenenler oldugunu farkettigim komedi filmi,dizisi yada her neyse.karsi cinsli,ickili alemli bir ortami bile bozma ozelligi olan izlenceliktir ayrica.bir noktadan sonra "yeter ulan yeter" diyip mekani terkeden var(ben).cidden bu filmden korkanlarla tanismak istiyorum,hayir her alani cinle periyle yogrulmus bir kulturumuz olmasa anlayacagim ama,bu sartlar altinda anlamam mumkun degil.

    uzunluguna birsey demiyorum zira dizi olarak yapilip film olarak sunulmus.ama arkadasim aslinda 3 dakikada anlatilip bitirilecek bir konuyu ne kadar uzatabilir ki bir insan? iste bu film(yada dizi) kadar.simdi diyelim bir eve her ne vesile ile olursa olsun gittiniz,o evde acayip olaylar yasandi.normal insan ne yapar? kosup kacar,eger kacamiyorsa da korkudan kafayi yer.bunlar ne yapiyor? cay iciyor,bilardo oynuyor,dedikodu yapiyor.

    ulan o gozluklu sinir karakterin parmaklari kopuyor,adam gelip "baaaak elime ne yapti" diyor.ulan dingil,parmagina kiymik batsa aglarsin,parmaklarin kopunca boyle mi tepki verilir?

    ya bir baskasi? evde ruhlar gorulmus acayip seyler olmus,olen var kalan var.tutturmus "ben bir cay icecegim" diye,yetmis kilometre uzaktaki(hakikaten abartmiyorum,izleyin gorun) mutfaga gidiyor.mutfaga giden yol mahzenlerden geciyor kapkaranlik falan.ulan karaktersiz karakter,oyle bir durumda hangi yasayan varlik cay dusunur? insan hareket etmemek icin kendi idrarini icer lan.

    kalan digerleri ise bilardo oynuyor,lan neyse sana birsey demiyorum.tamam kacamiyorsun da insan biraz korkar.

    onunde bir kisi olmus,biraz sonra baska biri olunce "aman tanrim!! olmus!!" diye tepki mi verilir oglum? ya ne bekliyordun? gelip plaket mi vereceklerdi tabi oldurecekler.sen daha bilardo oyna it.

    ben bu film yada dizi bozmasini cok guzel bir ortamda seyrettim,ayrica ozellikle korku filmlerine daha toleransliyimdir,cunku insani korkutmanin zorlugunu bilirim,ama buna ragmen kesinlikle berbat otesi berbat diyebilirim.filmin sadece son on dakikasini seyredin birsey kaybetmezsiniz.
    zira bir konu ancak bu kadar gereksiz yere uzatildikca uzatilabilir,ha uzatsin ama tempoyu koruyarak uzatsin tamam.bunda o da yok.

    stephen king in usta kalemiyle yetinmeyip el attigi ama basarisiz oldugu diger orneklerden bazilari icin (bkz: the mangler) (bkz: trucks)


    (lemre - 4 Nisan 2008 07:18)

  • comment image

    stephen king'in bir romanından uyarlanmayan, stephen king'in direk film olarak yazdığı korku filmi.
    ha illa bu filmle ilgili bir kitap olacaksa o da "the diary of ellen rimbauer - my life at rose red"dir ve stephen king tarafından yazılmıştır. (ama filmin kitabı değil, sadece filmle bağlantısı olan bir kitaptır)


    (criminal - 24 Temmuz 2002 21:12)

  • comment image

    254 dakika, dizi olduğu unutulup 4 partı ardarda izlenirse zaman kaybı hissi yaratması sonu yüzünden muhtemel. ama konağın içinde çıkılan yolculuk ve mekanlarıyla fena da değil, hele o bebek evini bulursam alırım*. yine de korku adına beklentinizi minimuma indirin çünkü benim gibi bir ödleği bile zerre kadar korkutamadı, ben ki el orfanato'yu izleyip 1 hafta geceleri kıpırdamadan uyuyamamış bir insanım, national geographic'deki is it real'den bile ölesiye korkuyorum ama bu film ı-ıh. acaba benim izlediğim versiyonu kesilip biçilmiş miydi diye sorduracak kadar kopukluklar ve belirsizlikler de cabası:

    --- spoiler ---

    - cinayetleri ellen ve sukeena birlikte işliyorsa bunun tek sebebi ellen'ın kocasından frengi kapıp ölümden dönmesi ve april'in sakat doğması mı? sukeena'yı ilk gördüğüm andan itibaren vodo büyüsü, lanet gibi ihtimalleri düşündüm ama bişey çıkmadı.
    - april'i kim niçin öldürdü ki zavallı kızı, john rimbauer adam'ı yatılı okula vermese onu da mı öldüreceklerdi? ev mi gerçekten lanetliydi, evi lanetli hale getirenler ellen ve sukeena mıydı?
    - bahçedeki heykeller ne iş? henüz canlıyken heykel haline mi getirmiş bunları o hizmetçi? bu da filmin bir gösterilen ama sonra altından bir şey çıkmayan sahnelerinden biri, tıpkı april olayının tamamı gibi.
    - kevin bollinger kaybolduğu ilk an mı öldü, yoksa aynalı kütüphanede kendini astığında mı? o tipi de nereden bulmuşlarsa karaktere cuk oturmuş, iğrendim.
    - durup durup pörtleyen o mavi hayaletimsi ışık neydi de annie yüzünde ebleh bir ifadeyle ona dokunmaya çalışıyordu?
    - bu konakta onca insan kaybolmuş, ölmüş, heykelleştirilmiş de neden 3-5 kişinin ruhu dolanıyordu etrafta, 1972'de kaybolan beyaz çantalı kadına noldu mesela?
    - pam'i yatağından kaldırıp öleceği yere götüren cathy neydi öyle? sukeena başkalarının kılığına da mı girebiliyodu?
    - tüm bunları ellen yaptıysa neden bir gün kendisi de kayboldu?
    - bu film bu kadar havada mı kalmıştı gerçekten, yoksa ben mi anlayamadım?

    ---
    spoiler ---

    the diary of ellen rimbauer adlı 2003 yapımı bir açıklayıcı devam filmi de çekilmiş yalnız stephen king'den bağımsız sanırım, pek iyi bir şey olmasa gerek.


    (isolde - 16 Ocak 2010 14:42)

  • comment image

    izlemeye sabaha karsi 4'te basladiginizda, 8 ceyrekte bittiginin farkina vardiginiz deli film. mekanlarin mukemmel secildigi, yonetmenligin ustun derecede oldugu, yine de bunlarin senaryonun kotu oldugu gercegini degistiremedigi stephen king filmi. hatta seyir arkadasimin bitmesine 20dk kala yeter artik diyip yatagina yattigi film.


    (amorphis - 6 Aralık 2002 19:17)

  • comment image

    biraz omen tadi da yok degil, ayrica spielberg'in hitchcock tadinda oradan buradan firlamasi da cabasi hani.


    (muglak - 7 Mart 2003 02:34)

  • comment image

    başroldeki kadının aptal gülümsemesine sinir olduğum film. korkutmak bir yana neredeyse uyutacaktı film beni. film bana x filesın bir aralar iyice zıvanadan çıkıp uyduruklaştığı bölümlerini hatırlattı. bu arada otistik kızı iyi seçmişler, masum ve sevimli bir yüz, ama hayvani pisişik güçler... bok gibi filmdi.


    (arnold schwarzeneger - 27 Mart 2003 19:55)

  • comment image

    seyredince "ulan bu filmi bu kadar uzatacak ne vardı" dediğiniz gereksiz uzun bayıcı, sıkıcı hiç sürükleyici olmayan stephen king romanından çevrilmiş film. 4 cd olarak satılan hayvani uzun film. sadece uzun başka bir numarası yok.


    (uyku - 1 Nisan 2003 16:40)

  • comment image

    film gerçekten sıkıcı olabilmektedir . fakat şöyle geniş bir arkadaş grubuyla seyredilmesi eğlenceli olabilir . böylece bol miktarda cips vs. tüketilir , uyuyan olursa uyandırılır , korkan olursa teselli edilir veya gruptan birisi filmden sonra çaktırmadan başka bir odaya geçip duvara çivi çakarak eşek şakası yapabilir .


    (perspektif - 3 Nisan 2004 11:35)

  • comment image

    film değil mini seridir, bunu unutup tek seferde izlerseniz bayar, normali üç bölüm olarak izlemektir.

    ben bunu 2002'de seyrettiğimde epey tırsmıştım hatta o ters oda rüyalarıma girmişti, dizideki hayaletler beni o odada kıstırmış kaçamıyordum. tabii o zamanlarda henüz 15-16 yaşlarında olmamın da etkisi olsa gerek.

    aynı etkiyi şimdi yaratır mı diye tekrar izlemek istiyorum zira büyük bölümünü unuttum gitti ama üşeniyorum, 250 dk lan.


    (varos cloudstrider - 21 Nisan 2015 08:39)

  • comment image

    başların sıkıcı gelmesi aslında bir king geleneği . iyi bir konusu varsa kitabın yada filmin neredeyse yarısına kadar altyapının kurulması, son anlardaysa olayların sürekli devingenleşerek tahmin edilemez hale gelmesi, daha da kötüsü insanı sürekli yanlış tahminlere sürüklemesi olağandır. bu filmde de aynı yöntem izleniyor. izlemek (yada okumak) için bu bedeli ödemek gerekiyor.
    film oldukça uzun , hatta king yapmamış olsa sıkıcı bile denebilir. gereğinden uzun yer verilmiş bazı sahneler akıcılığı oldukça etkilemiş. ama dizi olarak çekildiği düşünülürse bazı sorunlar anlaşılabilir hale geliyor.ee geleneksel bir perili ev hikayesi olduğunu da unutmamak lazım. klişelerin kullanılması gerekli.
    herşeye rağmen bir kerede izlenebiliyor
    yan etkiler : boyun ağrısı, sigara tüketiminde artış( 4 cd ) vs..


    (chimerax - 30 Ekim 2004 03:13)

  • comment image

    olur olmaz herkesin hakkında iki satır okumadan bilmeden "uzun film uzun film" diyerek rahatlıkla saçmaladığı mini dizi... 1.5 saatlik 3 bölümden oluşur ve senaryo bir televizyon dizisi olarak stephen king tarafından yazılmıştır... ayrıca bence karakterler başta olmak üzere her şeyiyle tam bir stephen king eseri olmayı başarmış nadir filmlerdendir...
    korkuyorum bir gün 24 başlığı altında da "24 saat süren gereksiz yere uzatılmış film üstelik devamı da varmış şekerim" tadında yazılar göreceğim diye...


    (madcan - 17 Eylül 2005 02:49)

  • comment image

    onca şey olduktan ve onlarca kişi öldükten sonra, etrafta görünen hayaletlere şaşırıp, "inanamıyorum, inanılmaz bişey bu" diyen insanlar, inandırıcılığı sıfıra indirmişlerdir.


    (lairo - 22 Şubat 2006 13:36)

Yorum Kaynak Link : rose red