• "bir ''ilk film'' e göre çok ama çok iyi olan film."
  • "bu filmden ne anlıyoruz. bütçe nolan için sadece teferruattır."
  • "pi ile birlikte, "kısıtlı bütçeyle nasıl güzel film çekilir?" sorusuna cevap niteliğinde izlenebilecek, bu amaçla film okullarında izletilebilecek bir filmdir."




Facebook Yorumları
  • comment image

    paralel anlatımları ile karakterlerin tasvir edilmesini çok başarılı anlatan film..filmdeki karakterlerin bir tanesi bile kendisini doğrudan anlatmaz, olaylara gösterdiği tepkiler ve davranışlardan onları tanırız. belki de bir filmin ve yönetmenin başarısını perçinleyen en önemli etkilerden biri de budur. nolan bu filmde hiç hissettirmeden karakterlerin üzerin kurar hikayeyi, ama izleyiciyi hikayeye yönlendirir.


    (precision - 29 Mart 2007 09:52)

  • comment image

    christopher nolan tarafından yazılan, yönetilen hatta kameraya alınan (kimselere vermem hepsi benim!!) deli filmlerden. darren aranofskynin pi filmindeki hap yutma gibi yakın planlar (cort diye plastik eldivenlerin bir anda ele geçirilişi) ve kalabalık cadde sokak sahneleri burda da vardır. tamamen kurgu üstüne dayalı olan zekice bir yapıt. mesajı bile var: " ayrıntıları bi'daha düşün..önemlidir.."


    (brecht - 10 Haziran 2002 23:15)

  • comment image

    1998 yılında çekilmiş, geleceğe sinyaller gönderen bir christopher nolan filmi. bu filmdeki karakterlerimizden biri inception'da di caprio'nun canlandırdığı kişiyle aynı adı taşır; cobb. bir başka karakterimizin evinin kapısında bir batman logosu vardır. ayrıca the prestij'de olduğu gibi dün ve bugün içiçe beraber işlenir.


    (alamelye - 11 Ağustos 2010 14:09)

  • comment image

    criticker.com'un önerisi ile haberdar olup izlediğim süper senaryolu christopher nolan filmi, karışık zamanlı ilerleyen senaryosu ile son dakikasına kadar keyifle izlettiriyor, 70 dakika olması da lezzetli bir haz ile filmi bitirmenizi sağlıyor.

    her türlü izlenir bu film, ben tavsiye ediyorum, siz de izleyiverin artık.


    (tenbel teneke - 17 Mart 2011 21:16)

  • comment image

    hepi topu, 70 dakika suruyor... 60 dakika boyunca, olaylarin birbirine nasil baglanacagini dusundurtuyor sonra da onca dusunmeye ragmen, yine de ters koseye yatiriyor. ikili diyaloglar ve oyuncularin mimikleri cok etkileyici. siyah beyaz film seven ve filmlerde aksiyon yerine insan iliskilerini izlemeyi tercih eden biri olarak, en sevdigim filmler kategorisindedir...

    --- spoiler ---
    filmin girisinde, genc adamin milleti takip etmeye neden basladigiyla ilgili aciklamasi da manidar. cok rahat kendimi iliskilendirebiliyorum o karakterle, merak nelere kadir iste...
    ---
    spoiler ---


    (imkansiz - 24 Mart 2011 18:03)

  • comment image

    evlerdeki eşyalar, fotograf makinesi vb. ayrıntılardan 1980'lerde geçtiğini düşündüren film.

    --- spoiler ---

    eldiven olayıyla ilgili yerseniz şöyle bir fikrim var. eleman dayak yeyince bilinç kapanıyor ama nefes almaya devam ediyor her nefes alışta eldiven de ağzının içine giriyor. ne sandınız olm christopher nolan lan bu bunu bile düşünmüştür. yerseniz yani*
    ---
    spoiler ---


    (fezader - 17 Haziran 2011 00:02)

  • comment image

    --- spoiler ---

    icindeki super karizma karaktere ozenen looser kisilik bill ile onun alter-ego'su seklinde ortaya cikan copp dusunuldugunde insana fena halde fight club filmini getiren yapim. edward norton'un kendi kendini dovup duvarlara vurdugu sahneyle following'de bill'in kendi(!) agzina eldiven soktugu sahneyi ozdeslestiriveriyor bu nacizane beyin. benzerlikler bitmiyor. aralarindaki hatun karakteri de ayni sanki, ikisine de digeri varmis gibi davranip ikisini de idare ediyor hinzir. edward norton'un evi yaniyor, bill'in evi talan ediliyor. film sonunda baska birileri alter-ego karakterin aslinda varolmadigini iddia ediyor.

    ---
    spoiler ---


    (boyle buyurdu berdus - 11 Ekim 2011 12:42)

  • comment image

    film hakkında birkaç bilgi:

    --- spoiler ---

    - flash back ve flashforward ile anlatım kurulmuştur.

    - hikaye 3 farklı noktadan başlayarak anlatılır. uzun saçlı/traşsız, kısa saçlı/traşlı ve kısa saçlı/tıraşlı/yaralı yüzlü.

    - sıkışık mekanlar, sıkışık hayatlar anlatılmıştır.

    - kara film (film noir) örneğidir.

    - kurgu mantığı polisin çapraz sorgusuna dayanır.

    - fotoğraf, iç çamaşırı gibi karakterlere özel obsesif yöne işaretlerden, nesnelerden yararlanılmıştır.

    - çekiç karakterler arası ortak suç aletidir.

    - nolan'ın düşük bütçeli ilk filmidir.

    - doğal ışık kullanılmıştır.

    - 4 ödül birden almıştır.

    - filmin siyah beyaz olması kara film olmasına hizmet eder. lakin bütçe olmadığı için siyah beyaz çekilmiştir.

    - aksesuarlar hikayenin hangi zamanına tanıklık ettiğimiz hakkında ipucu verir.

    - oyuncular nolan'ın arkadaşlarıdır ve hafta sonlarında bir araya gelerek filmi tamamlamışlardır.

    - filmde kullanılan kredi kartı gerçekte filmin sesçisine aittir.

    - polis, nolan'ın gerçek hayattaki babasıdır.

    ---
    spoiler ---


    (halitkin - 10 Mayıs 2012 19:39)

  • comment image

    christopher nolan üstadın nasıl bir kurgu dehası olduğunu daha ilk filminden anlamama vesile olmuştur. detayları kaçırırsanız hiçbir şey anlamazsınız bu filmden "neydi ki şimdi bu" dersiniz, ama finaliyle beraber dumura uğrarsınız. bilmiyorum herkes için durum aynı mı ama ben bu filmi izlerken ister istemez zeki demirkubuz'un üçüncü sayfasını düşündüm, pek bir alakası yok gibi gelecek ama ortak paydadaki kadından dolayı herhalde öyle düşündüm.

    bu arada çok sevdiğim bir bayan arkadaşımla izledim filmi, elemanın coolluğuna, sesine, karizmasına, zekasına ve bence en önemlisi kendinden emin duruşuna ben bile erkek halimle tav olmuşken, çaktırmadan arkadaşıma kaçak bakışlar attım, en sonunda "ne seksi adam ya" dedi de kendimde gizli ibnelik olmadığı için şükrettim, eleman tam fenomen ya, öyle böyle değil.


    (loaded plasma shotgun - 17 Haziran 2012 14:02)

  • comment image

    sinemanin dahi cocugu christopher nolanin 1998 yilinda cektigi ve kariyerinin ilk uzun metraj sinema filmi. 69 dakikalik bu filmin 4 adayligi 4 tane de odulu var. filmin dusuk butcesini (6.000 $ civarinda) renksiz, isiksiz goruntuden ve figuran eksikliginden anlamak cok da zor degil. nolan, arkadaslarini ve babasini oynatip hafta sonlarinda cektigi (herkes ise gittigi icin cekimler bir yil surmus) bu filmle bir nevi gelecekte bizleri nasil filmlerin bekledigini anlatiyor cunku kurgu olarak memento'nun altyapisi demek yanlis olmaz. aslinda en az memento kadar ilgiyi hak ediyor ama tam bu noktada siyah-beyaz goruntu populizme yeniliyor. bunlarin disinda nolan mesaj verircesine sahneler koyuyor filme. bir sahnede stanley kubrickin saheseri the shining posterine yer verirken diger bir sahnede ki asil can alici kisim burasi, hirsizlik icin girdikleri bir evin kapisinda batman stickeri karsiliyor bizleri.bu arada, billin caldigi esyalardan biri trainspottingin soundtrack cdsi oldugu gibi cobb'un caldigi saat de memento'daki saattir.

    edit: batman stickeri.


    (now im back - 3 Ağustos 2012 02:18)

  • comment image

    christopher nolan in 16mm kamera, minicik bir butce ve oyuncu olarak arkadaslarini kullanarak cektigi film noir havasinda 70 dakikalik film. filmdeki sasirtici derecede usta yonetmenlik, ilk filmini cekecekler icin yeni bir standart olmakta, "ne yapalim bu daha benim ilk filmim" bahanesini gecersiz kilmaktadir. kisa filmcilerin, yeni yetme yonetmenlerin muhakkak seyretmesi, feyz almasi gereken bir filmdir.


    (cankurtaran - 20 Mayıs 2004 14:31)

  • comment image

    siyah beyaz bir film için ışık ve dokuların üzerinde kanımca yeterince durulmamış. "gerçekçi"lik işleri nedeni ile "kasıtlı" da yapılmış olabilir tabi. dönüşlü flashbackli (adı herneyse) kurgu konusunda harikalar yaratmış nolan, saymadım ama hikaye 3 koldan akıyodu sanırım, mementoda olduğu gibi. cobb'un ahlaki sıtk sıyrıklığı ile gayet sürekleyen hikaye, bi anda bi tarantinovari hal alıp böğk ettiriyor ilerde.

    cobb, zekası olsun, yaşamda kalma güdüsü olsun, öngörü ve nokta müdaheleleri ile sezdirmeden herşeyi yönetmesi olsun ne yaptığını bilen, çok başarılı bi karakter. following'i izleidkten sonra izlediğim filmlerde, okuduğum eserlerde cobb'un eksikliğini hissettim. following'den önce bir şeyler izlerken ya da okurken de bu eksikliği hep hissetmiş, ama adını koyamamıştım. cobb'muş işte adı. ama maalesef bu karakter flashbackli kurgusu olan bi tarantino filmine heder edilmiş.

    cobb'un zayıf olanla vicdan esamesi göstermeksizin kedi fare oynamasını, insanların ısrarla inkar ettikleri zayıflıklarını yüzlerine çarpışını izlemek keyifli.

    ve alıntı yapmak lazım tabi: "everybody has a box"


    (trenchkot - 31 Ağustos 2004 22:41)

  • comment image

    hitchcock referanslarına sahip hayli yetkin bir ilk filmdir ve memento denli ilgiyi hak eder. parasız çekilen following’de el kamerasının grenli görüntüleri, düşük aydınlatmalar, eş dost tanıdık ahbaptan oluşan oyuncu kadrosu, filmin her anlamda bağımsızlığını vurgular. eski moda kara film üzerine modern bir solukla kurgulanan öykü, parçalardan bütüne ulaşan bir yapıyı barındırır. kinik öyküsüyle film, diğer bir ingiliz yapımı neo-noirolan danny boyle’un shallow grave’ine benzer (mezarını derin kaz, 1994) bir lezzet sunar.


    (cirquedusoleil - 22 Eylül 2004 12:02)

  • comment image

    nerdeyse bütçesiz çekilen filmde çalınan paralar bile fotokopiymiş, siyah beyaz olduğu için belli olmuyomuş.

    çoğu sahne el kamerasıyla çekilmiş. christophar nolan, londra'nın kalabalık sokak sahnelerinde, insanların kameraya bakmamasının büyük şans olduğunu söylüyor. arka planlarda babası ve eşi oynamış.

    bir çok mekanı jeremy theobald bulmuş, özellikle yuvarlak pencereli kapıları, mekanların bağlantısını vurgulamak için çok kullanışlı bulmuş nolan. sürekli eldiven takılıp çıkarıldığı için o sahnelerde yanlışlık yapma riski büyükmüş ama neyse ki olmamış öyle bişey.

    çok az ışıklandırma kullandıkları için "pencere kenarında duran adam" sahneleri bu kadar bolmuş. terası da çok iyi bir mekan olarak görüyo nolan, özellikle parasız ve boş bir alan olduğu için. ama haliyle soğuk oluyomuş.

    adamların ilk konuştuğu yer, aslında cafe diil bir mutfakmış.

    bill kadına herşeyi itiraf etmek için geldiğinde, otomatikten konuşan ses asıl oyuncu lucy'ye diil emma'ya aitmiş. çok kısıtlı zaman ve parayla çektikleri için bir çok aksaklığı böyle pratik yollarla çözmüşler. şaşırtıcı olmayan bi şekilde, bir daha izlendiğinde farklı şeyler yakalanabilen filmleri severmiş yönetmenimiz.

    filmde ağızdaki eldivenli sahneyle ilgili ciddi bi tutarsızlık var. ilk izlediğimizde eldiven tamamen ağızda. sonradan olayın başını gördüğümüzde adam eldiveni tamamen ağzına sokmuyo bile. tekrar eldiveni ağızdan çıkarma sahnesi geldiinde, eldiven yine ağızda ama bu sefer çıkarken, ilkinden farklı olarak salyaları da akıyo adamın. ikinci sahneyi bir hatırlatma olarak düşünmek lazım sadece belki.

    bill'in oturduğu evde stanley kubrick'in shining afişleri asılı üç tane küçük boyda, gizemli sarışınımızı andıran marilyn monroe posteri ve mark rothko resmi de dikkat çekiyo.. çaldığı cdlerin en üstünde trainspotting soundtracki görünüyo. kitaplarda da plato'nun republic'i.. madem bu kadar ayrıntıya indim, sarışın kadının rujunu tazelerken aynasını kullandığı fondötenin chanel olduğunu da söyliyim.

    ahmet altan, aldatmak'ı yazarken bu filmden mi esinlenmiş die düşündüm ama dier yandan adrenalin için bu tür şeyler yapmak çok zor akıl edilecek bir şey diil. film gayet hoş, yine memento gibi, bitince tekrar izlemek istiyo insan. hoş, dvdsine sahipseniz en az 4 kere izleyesiniz gelicek, çünkü bütün filmi nolan'ın yorumuyla izleme şansı, görüntü yerine her sahnenin senaryo planını görerek izleme şansı (eklenenler çıkarılanlar) ve sahneleri kronolojik sırayla izleme şansınız var.

    gazeteler film hakkında, müthiş bir zehir hapı, paranoyak bir neo noir, ürkütücü, aldatıcı, şeytanca ve komplike gibi yorumlar yapmışlar.


    (deinnorra - 3 Aralık 2005 17:55)

  • comment image

    pi ile birlikte, "kısıtlı bütçeyle nasıl güzel film çekilir?" sorusuna cevap niteliğinde izlenebilecek, bu amaçla film okullarında izletilebilecek bir filmdir.


    (yunus - 8 Ocak 2006 18:18)

  • comment image

    christopher nolan'ın bir çok filme göndermeler yaptığı, ideal film süresinin rahatlıkla 1 saat olabileceğini, memento'nun bir anda ortaya çıkmadığını;parasız da,ışıksız da film yapılabilceğini kanıtladığı şaheser. özellikle siyah beyaz olmasıyla da benim için, düşük bütçeli-siyah beyaz-aşmış filmler kategorisinde clerks ve pi'nin yanlarında yerini almıştır.


    (gioberg - 25 Ocak 2006 22:34)

  • comment image

    yine seyirciyi şok eden bir film.nolan gitgide daha çok şaşırtma potansiyeli gösteriyor bir sonrakinde nolucak sorusu akla getiriyor.yine kurguda başarılı mementonun sinyallerini bu filmden vermiş diyebiliriz.


    (phoebe - 20 Ocak 2002 23:05)

  • comment image

    memento"dan daha doyurucu ve çözümlenmiş polisiye kurgusuyla bana göre daha az soru işaretli fakat yine müthiş lezzetli bir film. artık bir nolan stili var ve biz de bunu seviyoruz diyebiliriz, tebrikler.


    (carno - 21 Ocak 2002 14:47)

Yorum Kaynak Link : following