Süre                : 1 Saat 43 dakika
Çıkış Tarihi     : 12 Eylül 2012 Çarşamba, Yapım Yılı : 2012
Türü                : Drama
Ülke                : İngiltere,ABD,Fransa
Yapımcı          :  Partizan Films , Jouror Productions , Next Stop Production
Yönetmen       : Michel Gondry (IMDB)
Senarist          : Michel Gondry (IMDB),Jeffrey Grimshaw (IMDB),Paul Proch (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Michael Brodie (IMDB)(ekşi), Teresa Lynn (IMDB)(ekşi), Raymond Delgado (IMDB)(ekşi), Jonathan Ortiz (IMDB)(ekşi), Jonathan Scott Worrell (IMDB), Alex Raul Barrios (IMDB)(ekşi), Laidychen Carrasco (IMDB), Meghan Murphy (IMDB), Chenkon Carrasco (IMDB), Jacob Carrasco (IMDB), Konchen Carrasco (IMDB), Raymond Rios (IMDB), Kenneth Quinones (IMDB), Amanda Mercado (IMDB), Manuel Rivera (IMDB), Jillian Rice (IMDB), Chantelle-Lisa Davis (IMDB), Brandon Diaz (IMDB), Luis Figueroa (IMDB), Marlene Perez (IMDB), Patricia Jade Persaud (IMDB), Carolina Noboa (IMDB), Esmeralda Herrera (IMDB), Justin McMillan (IMDB), Elijah Canada (IMDB), Shade Antanique Coleman Blanch (IMDB), Marie Raphael (IMDB), Alexis Davila (IMDB), Kendrick Martinez (IMDB), Patricia Marie Collazo (IMDB), Linda Collazo (IMDB), Evonny Escoto (IMDB), Nicole Janine Rivera (IMDB), Jazmine Rivera (IMDB), Darius D. Davis (IMDB), Omar Mualimmak (IMDB), Hector Maldonado (IMDB), Mia Lobo (IMDB), Helen DeSanto (IMDB), Tom DeSanto (IMDB) >>devamı>>

The We and the I (~ A Malta e Eu) ' Filminin Konusu :
The We and the I is a movie starring Michael Brodie, Teresa Lynn, and Raymond Delgado. A look at the lives of a group of teenagers who ride the same bus route and how their relationships change and evolve on the last day of school.


  • "michel gondry'nin bilim kurgu projesi. 2012'de tamamlanması öngörülüyormuş."
  • "izledigim en orijinal senaryoya sahip yol filmlerinden biri. hem komik, hem aci dolu... soundtrack oldukca basarili, bir de gondry'nin cizimleri daha cok yer etseydi daha mutlu olurdum belki de.."
  • "the bronx'ta 103 dakika süren bir otobüs hikayesi.kulaklarım 30 yıl öncesinden adventures on the wheels of steel'i de aramadı değil."
  • "amerikan gençliğinin durumunu abartmadan, tüm gerçekliği ile tek bir mekanda ortaya koyan güzel bir film."
  • "filmekimi 2012 kapsamında izleyebildiğimiz etkileyici michel gondry filmi. bir yerlerden mutlaka biz'i izliyoruz film boyunca. gürültücü, naif, saldırgan, teşhirci, röntgenci, çaresiz hallerimizi."




Facebook Yorumları
  • comment image

    izledigim en orijinal senaryoya sahip yol filmlerinden biri. hem komik, hem aci dolu... soundtrack oldukca basarili, bir de gondry'nin cizimleri daha cok yer etseydi daha mutlu olurdum belki de..


    (phoebe buffay - 30 Eylül 2012 11:02)

  • comment image

    sinemada diyalog nasıl yazılırın uygulamalı örneği. gondry deyince piç ettiğimiz entörnıl şşhhssspttlss saymazsak, ben yaptığı her işe hayranlıkla bakıyorum. insanların %90'nından farklı olarak, dünyayı tiyatral bir sanatsal şölenle görmesine imreniyorum. bu defa ise tam anlamıyla ters köşe yapmış ve çok farklı bir filme imza atmış. alışıldık yaratıcılıktan uzak, daha çok yaşken yanlış tarafa eğilen ağaçları konu edinen ve görmekten pek hoşnut olmayacağımız rahatsız edici bir film ortaya çıkarmak istemiş. lise öğrencilerinin davranışları, alışkanlıkları, değerleri, sevgileri, ilişkileri derken korkunç bir otobüs yolculuğuna tanık etmiş bizi. gülsek mi ağlasak mı bilemedim.

    filmekimi dahilinde bir grup liseli arkadaş da filme gelmiş ya da bir öğretmenleri tarafından getirilmişti. umarım onlar benden çok daha iyi anlamıştır. ben de onların yaşındayken kaplumbağalar da uçar, edukators gibi filmler izlemiştim ve 15-16 yaşında izlenen ve tam da zamanı denen filmler vardır, bu da onlardan biri. yakınınızda bu yaşlarda gençler varsa tutun kolundan izletin.


    (goflet - 4 Ekim 2012 14:21)

  • comment image

    amerikan gençliğinin durumunu abartmadan, tüm gerçekliği ile tek bir mekanda ortaya koyan güzel bir film.


    (franny - 15 Ekim 2012 14:41)

  • comment image

    michel gondry denince aklıma gerçeküstü sahneler, rüyalara ve bilinçaltına dair oyunlar, ilginç anlatımlar, kostümler.. vs. geliyor, ister istemez. kafamda böyle bir profil çizmesine sebep olan ise topu topu izlediğim dört film; eternal sunshine of the spotless mind, la science des reves, tokyo! üçlemesindeki interior design, ve be kind rewind. dolayısıyla sınırlı bilgimle ve kıt bir beklentiyle gittim, the we and the i filmini izlemeye. yine benzer rotalarda ilerleyeceğini düşündüğüm bir film görmeyince de şaşırdım haliyle. oysa ki atladığım bir şey var; yönetmenlerin de, senaristlerin de, oyuncuların da, hep aynı doğruda yürümesi mümkün değil ve hatta böyle olmaması daha iyi. kendine ait bir duruşu, bakışı, özetle imzası elbette olacaktır ama bu demek değildir ki, hep benzer hikayeleri benzer şekilde anlatmalıdır.

    michel gondry, izlediğim bu filmiyle beni beklenmedik bir yolculuğa çıkardı ve bana pek güzel bir ders verdi anlayacağınız. ele aldığı konu ondan beklenenin aksine fazla gerçekçi; bir otobüs dolusu lise ve ortaokul öğrencisinin en sahicisinden diyalogları, yaklaşımları, taşkınlıkları, saygısızlıkları, aşkları, gözyaşları, hayatları, mesafeleri, ve yakınlıkları var. tamamına yakını tek mekanda geçen filmlerin taşıdığı bilindik riski de beraberinde taşıyor bu gerçekçi konu, çünkü film bir otobüste başlayıp, bir otobüste bitiyor. işte bu riskli fikir, güzel bir hikayeyi gerçekçi bir dille anlatmak için yola çıkmış.

    filmin başında tıka basa dolan bu otobüsü hayat gibi düşünürsek, çıktığımız yolculuğun nasıl başlayıp nasıl bittiğine şaşırmamak mümkün değil. bu hem ergenler hem de yetişkinler için bir yolculuk üstelik; tüm o boyundan büyük tepkiler ve aşırılıklar nasıl törpüleniyor zamanla, yüksekten çıkan sesler nasıl titremeye başlıyor, kırıp geçerken bir saniye bile durup düşünmediklerimiz nasıl karşımıza dikiliveriyor, kahkaha atarken duymadığımız hıçkırıkları nasıl duymaya ve dinlemeye başlıyoruz, atıp tuttuğumuz konulara nasıl temkinli yaklaşıyoruz, bağıra çağıra konuşmaya alışmışken nasıl dinlemeyi öğreniyoruz sessiz sakin, etrafımız insanlarla dolup taşarken nasıl git gide azalıyorlar ve en sonunda da biz’e ve ben’e nasıl varıyor duraklar, yine zamanla. zamanla; otobüs ilerledikçe, saatler geçtikçe, hava karardıkça, biz sakinleştikçe, ben büyüdükçe...

    dedi bu film bana ve şöyle de bir replik bıraktı ardında (nereden gelip, nereye gittiğini varın siz kendi yolculuklarınızdan öğrendiklerinizle doldurun);

    “... gittikçe daha çok buğulanan bir camın ardından bakmak gibi...”


    (dolls - 18 Ekim 2012 22:32)

  • comment image

    filmekimi 2012 kapsamında izleyebildiğimiz etkileyici michel gondry filmi.
    bir yerlerden mutlaka biz'i izliyoruz film boyunca. gürültücü, naif, saldırgan, teşhirci, röntgenci, çaresiz hallerimizi.


    (memyself - 24 Ekim 2012 16:11)

Yorum Kaynak Link : the we and the i