A Bronx Tale (~ Günaha davet) ' Filminin Konusu : Amerika'nın Bronx şehrinde yaşıyorsanız suç dünyasına bulaşmamanız neredeyse imkansızdır. Namusuyla çalışan otobüs şoförü bir baba (Robert De Niro) oğlu Calegero'yu bu dünyadan uzak tutmaya çalışıyor. Ama mahallerinde yaşayan mafya bağlantılı bir adam olan Sonny (Chazz Palminteri) Calegero'yu daha 9 yaşındayken bile yakınında tutmaya başlıyor. Calegero 17 yaşına bastığında babasının engellemelerine rağmen suç dünyasına da adım atıyor.
Casino(1996)(8,2-485814)
The Untouchables(1987)(7,9-251299)
Carlito's Way(1993)(7,9-185109)
Serpico(1974)(7,8-95063)
Donnie Brasco(1997)(7,8-254618)
Sleepers(1996)(7,6-172987)
Midnight Run(1988)(7,6-63214)
Ronin(1998)(7,3-161171)
Cape Fear(1991)(7,3-150574)
Cop Land(1997)(6,9-78269)
Analyze This(1999)(6,7-136413)
Analyze That(2002)(5,9-77091)
sonny gibi bir abiye sahip olma hayalleri ile izlenen film. robert amcamız bu filmde yönetmen ve oyunculuğuyla harikalar yaratmıştır fakat çocuk 10 yıl büyüdükten sonra filmdeki diğer bütün oyuncularında az da olsa değişmesi gerektiğini akıl edememiştir. bunun dışında hepsi birbirinden yetenekli oyuncular ve şahane müzikleriyle izlenesi filmlerden. --- spoiler ---bardaki motorlularla olan kavga öncesi sonny' nin kapıyı kitleyip şimdi çıkamayacaksınız demesi filmin en supersonik sahnesiydi.(bkz: hell yeah) --- spoiler ---
(kurcalamabozarsin - 20 Şubat 2008 18:20)
90larda yapılmış italyan mafyasını anlatan filmlerden birtanesi.robert de niro'nun ilk yönetmenlik denemesi. goodfellas ve once upon a time in america etkisi hissediliyor filmde bol bol. sonny abimizin söylediklerinden bol bol ders çıkarmakta fayda görüyorum ve tabiki lorenzo karakterinin dürüstlüğünü de herzaman örnek almalıyız. ben şahsen çok beğendim bu filmi. mutlaka izleyin. şimdi gelelim trivialara;* film bronxta geçmesine rağmen tamamı astoria queenste çekilmiş çünkü o bölgede hala 1950den kalma bi sürü ev mevcutmuş.* filmin hikayesini bizzat chazz palminteri'nin kendisi yazmış.hatta otobiyografisiymiş bu ve tek kişilik bir oyunmuş aslında. gerçek adı da calogero lorenzo palminteri. (filmdeki çocugun adı calogero, babasının adı da lorenzo idi) robert de niro hikayenin haklarını satın almayı teklif edince, palminteri ancak senaryoyo kendi yazarsa ve sonny rolünü oynarsa satacağını söylemiş.* robert de niro filmi, tam da filmin vizyona giriş yılı olan 1993te ölen babası robert de niro sr.a ithaf etmiş.* robert de niro, eddie mush karakteri için uygun birini bulamayınca, palminteri'ye acaba gerçek eddie mush bu rolü oynar mı diye sormuş. zira gerçekten de uğursuz eddie diye birisi mevcutmuş. neyse arayıp taramışlar ve eddie mush'u- gerçek adıyla eddie montanaro- aynı yaşadığıyerde hala bahis kaybederken bulmuşlar. kendisini filme aldıktan sonra acaba filme uğursuzluk getirir mi diye düşünmüşler. montanaro'nun çekimlerinin ilk başlayacağı gün yağmur yağmış!!* calogero'nun annesini oynayan kathrine narducci aslında oğlunu, küçük calogero rolü için seçmelere getirmişmiş fakat o sırada anne karakteri için birini aradıklarını görünce seçmelere katılmış ve rolü kapmış. kathrine narducciyi daha sonra the sopranosta izledik.ve süper soundtrack listesi;1. streets of the bronx - cool change2. i wonder why - dion and the belmonts3. little girl of mine - the cleftones4. don't you know? - della reese5. for your precious love - jerry butler6. ain't that a kick in the head - dean martin7. father and son - cool change8. a beautiful morning - the rascals9. tell it like it is - aaron neville10. bustalk - bobby watson11. i only have eyes for you - gerry niewood12. ninety-nine and a half - wilson pickett13. ten commandments of love - the moonglows14. i only have eyes for you - the flamingos/the complexions15. nights in white satin - the moody blues16. baby i need your loving - the four tops17. regrets - butch barbella18. all along the watchtower - jimi hendrix19. i'm so proud - the impressions20. it's a man's man's man's world - james brown21. cristo redentor - donald byrd22. streets of the bronx - bells and string orchestra
(venus - 12 Haziran 2008 01:23)
robert de niro için izlemek istediğim fakat karşıma chazz palminteri' nin inanılmaz performansını çıkartan film. özellikle goodfellas, casino tarzı italyan mafya filmlerini sevenler izlemelidir.
(coneva - 24 Ekim 2009 19:10)
omerta'nın en güzel örneklerinden birini barındıran film.--- spoiler ---gündüz vakti sokağın ortasında adamı alnının çatından vururlar, polis küçük calegoradan başka görgü tanığı bulamaz.--- spoiler ---
(seattle sound - 31 Mart 2010 17:37)
--- spoiler ---bu hayatta en acımasız şey; kaybedilmiş yetenektir.--- spoiler ---
(antropomorfik - 25 Temmuz 2010 02:59)
en çok açılış sekansında bronxun ortasında uzun eşek oynayan tiplerle hatırlayacağım film. beni baya etkilediler.
(bardged - 30 Ekim 2010 04:21)
dün gece yeni yılı bir barda işkence çekerek kutlamaya çalışırken (bu nasıl eğlence anlayışıdır bilemedim) aklıma gelen filmdir... ben öyle uslu uslu içeceğiz sanıyordum lakin gümbür gümbür clup müzikleri çalıyor falan. hayvan gibi bağıran, birbirinin üstüne bira döken salak genç güruhu... la dedim kendi kendime, şurda sonny olaydı da sessizce kapıyı kapatıp now yous can't leave diyeydi... ağız burun dalaydık...
(keybi - 2 Ocak 2011 02:54)
a bronx tale enfes bir eserdir olmasina da bronx basligi altindaki kalabaligi goren muharrir kendi bronx tale'ni bu basligin altina sokusturacaktir, ne gam.. bir vefali uzun yol dostu, bir kararsiz asabi arkadasimla manhattan yoresinden baska bir arkadasi ziyaret etme fikri hasil oldugunda 'manhattan'da ocagimiza incir agaci dikecek park parasi' konulu farsi sahneye koymamak adina daliverdik oneceden yapilan arastirmalar dogrultusunda bronx'un pelham bay denilen semtine gecenin kor vaktinde.. bronx'tan ummadigimiz olcude mureffeh gorunen caddelerde cirit atarken bos bir park yeri icin, polis sandigimiz guvenlik gorevlisinin, 'aha ben gidiyom, buraya park edin' demesi uzerine ferahladik ve birakip arabamizi yol aldik en yakin metro istasyonuna.. manhattan'da 3 gunluk ziyaret ifa edildi ve bir hayli soguk bir pazar ogleden sonrasi arabanin biraktigimiz yerde teybi, tekerlekleri, iviri ziviriyla tam takim duruyor olmasi beklenmedik bir mutluluk kaynagi olarak algilandi, mutlu olundu.. surucu anahtari cikardi, delige soktu ve nefis bir cit sesi.. cevirmeden geri cikartti, anahtar kirilmisti.. araba anahtarlarinin kirilabilecegini ogrenmis olmak kisa gunun kariydi ama bronx'un orta yerinde, bir tatil gununde dimdizlak kalmis olmak olsa olsa tek perdelik bir trajedinin habercisi olabilirdi.. amacsizca arsinlamaya basladik hic bilmedigimiz bronx'un sokaklarini ve daha bes dakika yurumustuk ki enfes bir manzarayla karsi karsiyaydik.. o ana kadar yalnizca turkiye'de olabilecegini sandigim, vitrininde eski yeni ayakkabilar ve ayakkabi tamir gerecleri barindiran, icerisi mis gibi kosele kokan, avuc ici kadar bir dukkan.. bir ayakkabi tamircisi.. iceride 50 yas ustu, onluklu, guleryuzlu bir amcamiz elinde cekic, onunde kalip ugrasiyor.. 'selamun aleykum' diye seslenmek geldi icimden dukkana girince, tuttum kendimi.. durumu anlattik ve ikinci surpriz, 5 dakika otede bir anahtarcinin varligindan soz ediyordu bu orta anadolu'dan cikip gelmis edali adam.. ve ikinci sok anahtarcida.. yine kucuk, aynen turkiye'deki gibi sicak ortamli, anahtar tamirciliginin yanisira ufak tefek tesisat malzemeleri falan satan bir dukkan.. birisi orta yasli, digeri genc (muhtemelen cirak) iki adam, yakmislar sigaralari elektrik sobasiyla isinmaya calisiyorlar ve burasi yanki deyimiyle 'new york fucking city'.. bronx'un kotu unune nazire yaparcasina sicakkanli ve guleryuzlu adamlar.. 5 dakikada hallediyor isimizi ve bu is icin 50 dolari gozden cikarmis olan bizden 3.5 dolar talep ediyor ve tezgahin arkasindaki duvarda adamin bilmem hangi meslek orgutunden aldigi ehliyetname asili, cerceveli ve sararmaya yuz tutmus.. bu gercekustu gibi gorunen ortamdan uzaklasirken, ikimiz de buyulenmiscesine suskun ve huzurluyuz.. amerika'ya dair konusmak icin new york'u orneklem alanlara kufrediyorum ve bana bir gunlugune de olsa memleketim usak'taymisim hissini yasatan bronx esnafina saygilarimi sunuyorum..
(rehavet - 5 Mart 2003 10:05)
şüphesiz ki sıkıcı olmayan ve şaşırtmayı bile beceren* tatlı bir filmdir. aktörler, oynayıp eşzamanlı olarak yönetmeyi denediklerinde yüzlerine ve gözlerine bulaştırırlar sanırdık ki yanılmışız. de niro hem oynamış hem de yönetmiş, amma velakin pek görünmemiştir filmde. özel halk otobüsü şoförlüğü bile yakışmıştır kendisine (biz onun üniformasına vurulmuştuk zaten).
(pilachka - 21 Temmuz 2003 00:20)
aynı er kişiye aynı şeyi farklı şekillerde söylemeye çalışan bir baba ve bir mafya liderinin hikayesini konu eden güzel film. --- spoiler ---gerçi filmde bir çok hoş diyalog mevcut ama nedense sonny'nin (sunny mi sonny mi bilemedim bu italyan amerikalıları konuşunca bile anlamak zor zaten) hatunlarla ile ilgili verdiği tavsiye muhteşemdir. türkçe meali şöyle birşeydi: "kimin ne dediği umurunda olmamalı, eğer bir kızla beraber olacaksan kalbini dinlemelisin çünkü gece olunca aynı örtünün altında sadece ikiniz olacaksınız".--- spoiler ---
(imperialguard - 30 Temmuz 2013 10:24)
valla iyi film. sarıyor, başından sonuna izliyorsun. ama tabi bir sıkı dostlar değil. italyanların, motorcuları dövdükleri sahnede; sonny'nin kapıyı içeriden kilitleyip, "şimdi hiçbir yere gidemezsiniz işte" hareketindeki karizma nefisti. tabi motorcuların suratındaki "amnakoyim nolucak lan şimdi?" şaşkınlığı da çok iyi yansıtılmıştı.
(masum keci - 31 Temmuz 2013 11:51)
türkiye'de günaha davet ismiyle gösterilen mafya temalı, robert de niro filmi...
(cyrano - 26 Nisan 2001 12:28)
sevilen bir kişi olmak ile korkulan birisi olmak arasında nüansı çok güzel işler bu film. ayrıca filmim sonlarına doğru baba ile oğul arasında geçen şu diyalog filmin en güzel ve ders niteliğindeki repliğini barındırır:--- spoiler ---oğul: sonny'yi tanımıyorsun.baba: tanımama gerek de yok. çuvallarsan herkes gibi senin de canını yakar.oğul: sonny bana güveniyor.baba: o adam hiç kimseye güvenemez. bunu ne kadar çabuk öğrenirsen o kadar iyi olur. bunu sana kaç kezsöylemem gerekecek? insanlar ona saygı duymuyor. ondan korkuyorlar. ikisi farklı. hayatını çalışarak kazanıpailesine bakan biri olmayı dene, bana bak. sen tek oğlumsun. sadece senin iyiliğini istiyorum. hayattaki en acı şeyharcanmış yetenektir.--- spoiler ---
(xquazzar - 27 Ocak 2014 19:46)
muhteşem bir film. henüz izlemeyenler ve acaba izlesem mi diye buraya bakanlar için söylüyorum, büyük bir ziyafet sizleri bekliyor. keşke ben de izlememiş olsaydım da baştan izleme şansım olsaydı.
(saladze - 27 Ocak 2014 19:59)
robert de niro'nun yönettiği, new york'un bronx kısmındaki bir hikayeyi anlatam filmdir.--- spoiler ---filmde hayata dair çok güzel öğütler yer alıyor. bizim toplumumuzda hastalık düzeyinde boy gösteren futbol ve futbolcu sevdasının ne kadar boş olduğu, futbol değil de beyzbol ile şöyle anlatılıyor sonny tarafından.sonny: yankeelerin kaybetmesine çok üzülmüş olmalısın.c: bill mazeroski. ondan nefret ediyorum. mickey mantle'i ağlattı. gazetelerde mick'in ağladığı yazıyordu.sonny: mickey mantle. seni üzen şey bu mu? mickey mantle yılda 100 bin dolar kazanıyor. senin baban ne kazanıyor?c: bilmiyorum.sonny: bilmiyorsun. babanın kirayı ödeyemediğini düşün. mickey mantle'dan borç iste. bakalım sana ne diyecek. sen mickey mantle'ın umurunda bile değilsin. o neden senin umurunda olsun ki?bir de robert de niro'nun c'ye mafyalarla ilgili söylediği sözler.lorenzo: sana ne dediğimi duydun mu? ondan uzak duracaksın.c: sonny haklıydı. işçi sınıfı gerçekten aptal, baba.lorenzo: yanılıyor. tetik çekmek için çok fazla güç gerekmez. ama her gün sabah kalkmak hayatını kazanmak için çalışmak zordur. haydi bunu yaptığını görelim. o zaman kimin güçlü olduğunu görürüz. çalışan adam güçlü adamdır.filmin en favori sahnesi de tabi ki de sonny'nin üç yüz metre uzaktaki işyerine arabayla geri viteste gitmesiydi.--- spoiler ---
(dylan bob - 4 Ekim 2014 15:11)
senaryosu, chazz palminterinin kucuklugunde basına gelen bır olaydan yola cıkılarak yazılan film. dolayısıyla fılmde robert de nironun oglu aynı zamanda chazz palminterinin kucuklugunu anlatmakta.
(lululom - 30 Eylül 2004 18:02)
robert de niro'nun ilk (ve neredeyse son) yonetmenlik denemesi olan filmdir. the godfather dan sonra patlayan italyan mafya filmleri ekolu ile 80 lerin genclik filmleri ekolunun sentezi gibidir. senaryosuna bir tutam da west side story eklenmistir. bu yuzden senaryosu orjinal olmaktan hayli uzaktir ama genede eglencelidir, seyredilesi bir havasi vardir.--- spoiler ---ayrica film bir kadinin evlenmek icin munasip olup olmadigi konusunda erkekleri aydinlatabilecek iki tane test yontemi de sunuyor:birincisi: arabinizin kilidini acip (sadece copilot tarafinin, burasi cok muhim) centilmen bir endamla denek hatunu bindirin ve kapisini guzelce kapatin. sofer koltuguna oturmak icin arabanin etrafinda dolastiginiz esnada egerki denegimiz sizin kapinizin kilidini icerden acmiyor ise iste o zaman o hatun bir orospudur, kattien evlenmeyin, yok eger aciyor ise hayatinizin kadinidir, saldirin.ikincisi: otoyolda denek hatunla seyir halindeyken bir kamyon yada tirin yanina yaklasin (soforun sizi gorecek acida olmasina dikkat edin, burasi cok muhim). hemen akabinde fermuarinizi acin ve denegin basindan tutup egin, malafatinizi azina verin. eger denek cok cok diye emmeye baslarsa orospudur sakin evlenmeyin.--- spoiler ---
(sanity assassin - 14 Aralık 2004 11:47)
robert de niro'nun oynadığı bir filmde ondan daha karizmatik biri olabilir mi sorusuna evet diye cevap vermek zorunda kaldığım film. bu filmde biraz sertlikten hoşlanan her erkek kendisine örnek olarak iyi baba robert de niro yerine chazz palminteri'yi almıştır herhalde.
(aksamgunesi - 21 Mart 2005 08:18)
robert de niro bu film için en asil duygunun insanı olmuştur. hattâ az önce uydurduğum bir rivayete göre film için aldığı eğitim dâhilinde 97b soğanlı çavuşpaşa - bayazıt hattında üç gün çalışmış, bir kere de 77a'da görülmüş.- 330 kb (1280x960) http://www.freewebtown.com/…jpg/2002_11_06_5918.jpg
(iett 99 806 - 15 Nisan 2005 16:11)
kücük cocugun mafya babasina duydugu hayranlik ve mafyanin icinde büyüyen cocuk temasiyla goodfellas'i cagristiran bir film. ama öz babasiyla* idolü olan mayfa lideri* arasinda git-gel'ler yasayan cocuk, zenci beyaz catismalari gibi yüklü temalar icermesi sebebiyle benzer mafya ve suc filmlerinden ayrilmaktadir. godfather kadar destansi, goodfellas kadar eglenceli, scarface kadar siddetli degildir, ancak oldukca samimi ve icerik bakimindan yüklüdür. hastasi oldugumuz robert de niro oyunculuguyla zaten göz kamastirmaktayken, bu sefer yönetmenligiyle de takdir kazanmistir. özellikle ve özellikle, müzikleri icin bir kez daha izlenmeyi haketmektedir bu film. (bkz: all along the watchtower)bu arada, cenaze törenindeki son sahnede görünen kisini joe pesci oldugunu anlamam icin filmin sonunda oyuncu listesindeki ismini görmem gerekmistir. nerde o goodfellas'taki yunus bülbül sacli tommy de vito, nerde bu kel kafali carmine...son olarak, filmden ana fikir tadinda alinabilecek en önemli iki quote icin:"the saddest thing in life is wasted talent" ve"nobody cares"
(motorla odun kesilir - 3 Aralık 2005 19:43)
Yorum Kaynak Link : a bronx tale