Süre                : 1 Saat 20 dakika
Çıkış Tarihi     : 01 Ocak 2008 Salı, Yapım Yılı : 2008
Türü                : Döküman
Taglar             : Vegan
Ülke                : Avustralya
Yönetmen       : James Colquhoun (IMDB), Carlo Ledesma (IMDB)(ekşi)
Senarist          : James Colquhoun (IMDB),Laurentine Ten Bosch (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Vicky Blewitt (IMDB), Ian Brighthope (IMDB), Jerome Burne (IMDB), Phillip Day (IMDB)(ekşi), Matthew Foster (IMDB)(ekşi), Charlotte Gerson (IMDB)(ekşi), Jamie Hunt (IMDB)(ekşi), Dan Rogers (IMDB)(ekşi), Andrew W. Saul (IMDB), David Wolfe (IMDB), Victor Zeines (IMDB)

Food Matters (~ Az vagy, amit megeszel) ' Filminin Konusu :
Food Matters is a movie starring Phillip Day, Vicky Blewitt, and Ian Brighthope. Food Matters examines how the food we eat can help or hurt our health. Nutritionists, naturopaths, doctors, and journalists weigh in on such topics as...


  • "beslenmenin sağlığa etkisi hakkında bir belgesel. ilaç endüstrisinin zeitgeisti."
  • "hayatınızın hiçbir anında kendinizi vitaminsiz bırakmamanızı öğütleyen, özellikle kanser tedavisi ile alakalı çok ciddi tezler ortaya koyan belgesel."
  • "(bkz: underrated)herkesin sağlık konularında götünden salladığı bi dönemde bi sürü uzmanın tatlı tatlı bilgiler paylaştığı belgesel. izlenmeli!"
  • "ne yiyorsan o'sundur."




Facebook Yorumları
  • comment image

    aralarında, bazı kanser vakalarının ve kalp hastalıklarının belirli bir diet ve vitamin terapisiyle tedavi edilebileceği gibi çok iddialı tezlere sahip belirli sayıda doktorla yapılan röportajdan oluşan bir belgesel.

    temel olarak, önleyici yaklaşımların, mevcut ilaca dayalı tedavi yöntemlerinden daha iyi sonuç verdiğini savunuyorlar. ilaç endüstrisinin kâr amaçlı çalışmasından ötürü tedavi yöntemlerinde uzun ve dolasıyla kendileri için kârlı olan ilaç terapilerinin seçilmesini şu ya da bu şekilde destekleyerek, çok daha basit ve ucuz yöntemlerin yok edilmesini sağladıkları söyleniyor. oysa tercihen çiğ, işlenmemiş besin ağırlıklı (sebze-meyve yani) ve vitamin takviyeli beslenmenin hastalıklardan korunmak ve hastalığa yakalanıldığında bunu atlatmak için yeterli olabileceği savunulmuş. belgeselin başında, vücudun pişmiş besinlere zehir muamelesi yaptığının belirtilmesi de benim için yeni bir iddia/olgu oldu. ayrıca depresyon ve alkolizm tedavisinde niasinin başarısına yapılan vurgu ve yüksek dozda vitamin alımının insan için tehlike oluşturmadığı iddiası da incelemeye değer, zira ilaçlar ve vitaminler konusunda gerçekten de önüne geçilemez derecede bir bilgi kirliliği oluşmuş durumda.

    belgeselde ilaç ve gıda endüstrisine karşı daha çok suçlama ve bilgi-belge bombardımanı bekliyordum doğrusu. ama 70 küsur dakikalık belgeselde daha ziyade sebze-meyve ağırlıklı doğru beslenme, (zaman zaman çok yüksek dozlarda) vitamin takviyesi, egzersiz ve stresten uzak durmanın öneminden bahsedilmiş. belki de bu nedenle, yeterince dikkati çekmemiş.

    sonuçta bakılması gereken nokta bir ülkenin sağlık politikası. son 10 yılda türkiye'de önleyici tıp yerine tedavi yöntemlerinin pratiğine odaklı bir sağlık hizmeti anlayışı oturtuldu. sağlık sisteminin özelleştirilip hastanelerin ticarethane haline getirilmesine herkes alışıyor. bizi tam da bu belgeselde anlatılan yanlışın içine çekecek zararlı bir politik tercih. her gün yenisi açılan özel hastaneler, hükümet üyelerinin hastane ortaklarıyla tuhaf ve yakın ilişkileri, ilaç üreticilerinin lobi faaliyetleri, kanser ve kalp vakalarının aynı abd'de olduğu gibi ilk sıralara kurulması falan derken, hastalığı önlemeye çalışmaktansa bırakın hasta olsunlar, sigorta şirketleri, ilaç şirketleri ve hastaneler bu işi halletsin şeklindeki çarpık bakış açısını herkes kabullendi. bunca para, önleyici tıbba ayrılsaydı daha az hastalık, daha az acı olabilirdi ama bu yeterince kârlı bir iş olmazdı herhalde.


    (kahvesigara - 23 Ekim 2011 21:17)

  • comment image

    hayatınızın hiçbir anında kendinizi vitaminsiz bırakmamanızı öğütleyen, özellikle kanser tedavisi ile alakalı çok ciddi tezler ortaya koyan belgesel.


    (yorgun nihilist - 22 Ağustos 2012 01:28)

  • comment image

    süper bir belgesel. anafikri aslında çok basit; vücuduna ne sokuyorsan sen osun.

    temelde söylediği şeyler;

    1.pişince besinler, besin değerlerini kaybederler. o nedenle en azından günlük gıda tüketiminin en az %50'sini çiğ yapın. (aslında çok kolaydır, bol meyve & salata yer, kavrulmamış kuruyemişinizi artırır, sabahları da sebze/meyve suyu içerseniz çok kolay)

    2. vücut hastalıklarla başedecek bağışıklık sistemine sahibiz ama kötü beslenme ile bağışıklık sistemimizi bozuyoruz. özellikle kanserde kemoterapi gibi tedavilerde bağışıklık sisteminizi tamamen baskıladığınız için iyileşmeniz zordur. bağışıklık sisteminizi baskılamayın kuvvetlendirin. ilaç yerine vitamin alın (işenmiş besinlerden uzaklaşıp, doğal mümkünse organik besinlere geçerek ve mümkün mertebe hayvansal ürün tüketimini azaltıp sebze & meyva bazlı beslenmeye geçtiğinizde çok zor değil.)

    3. ilaçlar sektördür. hastalıkları özellikle şeker, tansiyon, alerji gibi kronik hastalıklar ilaçla iyileşmez sadece stabil halde kalır ve ilaçların bir sürü yan etkisi vardır.

    kendinize bir iyilik yapın ve izleyin !


    (ride - 17 Haziran 2014 10:45)

Yorum Kaynak Link : food matters