Facebook Yorumları
  • comment image

    adıyla müsemma bir film. 1962 yapımı. ray milland yönetmiş. baş rollerde yönetmenin yanı sıra, jean hagen, frankie avalon ve mary mitchel yer alıyor.

    nükleer kıyamet teması üzerine inşa edilmiş filmlerin iyilerinden. rahat, basit bir anlatımı var. kendi içinde tutarlı bir söyleme sahip. belki çok iddialı değil fakat ne diyeceğinin farkında olması, çok şey söylemeye çalışırken iddiasının altında kalan filmlere kıyasla bütünlüklü yapısını koruması filmin artılarından. basit güzeldir.

    bir nükleer faaliyet sonrası insanın var olma mücadelesinin nasıl şekillenebileceği sorusuna dört kişilik baldwin ailesinin yaşadıkları üzerinden cevap arıyor film. basit bir hafta sonu tatilinin her şeyin sıfırlandığı bir var oluş kavgası haline gelmesinin hikayesini anlatıyor.

    "bütün dinamiklerin bir anda değiştiği bir dünyada, insan olarak kalabilmek mümkün mü?" sorusu ciddi bir soru. filmin de buna bir cevabı var. dört kişilik öğüt-örnek bir amerikan ailesinin merkezde olduğu bir anlatıda bu soruya ne cevap verilebilirse o cevabı veriyor: dünyayı iyilik kurtaracak.

    benim filmle ilgili rahatsız olduğum tek nokta, yaşanan bütün kaosa rağmen baldwingillerin naif kalabilmeleri, değerlerine yönelik inançlarını asla yitirmemeleri. filmde siyah-beyaz ayrımının kesin hatlarla çizilmiş olması belki de kıyamet filmlerine meraklı izleyicilerin filmden uzak durmasına sebep olmuştur. yoksa panic in year zero, pek çok gözde filmden daha iyi kotarılmış bir film. arşivlik.


    (gulhs - 19 Temmuz 2011 11:39)

  • comment image

    nükleer savaş korkusunun yoğun bir şekilde yaşandığı bir dönemin filmi olmakla birlikte asıl korkulanın savaşın sonrasında yaşanılacak olan kaos ortamı olduğunu anlatan film. nükleer savaşın sinemada görmeye alıştığımız yıkım-erime-çürüme manzaralarını göstermemesi bir yana, film söz konusu savaşın mahiyetini unutturuyor, bize başka bir hikaye anlatıyor. bu yönüyle filme soğuk savaş dönemi filmi demeden önce şöyle bir durup düşünmek gerekiyor. hikayede nükleer savaş bir peyzaj ögesi niteliği bile kazanamadan kaybolup gidiyor. krizin kaynağı ne olursa olsun bizi asıl yıkıma sürükleyecek olanın birbirimizle yaşayacağımız mücadele olduğu fikrini öne çıkarmasıyla the mist'i, kentten uzaklaştıkça barbarlığın kralıyla karşılaşma ihtimaliniz artar mesajıyla da straw dogs'u çağrıştırdı bana.


    (antiktika - 28 Ocak 2012 04:33)

Yorum Kaynak Link : panic in year zero