stanislaw lem'i hatmetme eylemi.

(ranable - 27 Eylül 2006 02:10)

ne idüğü belirsiz film.
bi sürü şey ve tam olarak hiçbiri değil...
iyi oyuncular, başarılı atmosfer ve gereksiz faremsi yaratıklarla garip bir hayalet hikayesi.
ismini en azından figürasyon kadrosundaki hayvandan almamalıydı.

(kaktus - 1 Ekim 2006 17:02)

içine herşeyi katıp herşeyin yarım bırakıldığı film. belki en güzelini fatih özgüven demiştir;

http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=198615

(ride - 7 Ekim 2006 11:51)

beğenerek takip ediyor, daha cüretkar pozlar bekliyoruz..

(mortifera - 9 Kasım 2006 00:57)

iki saatlik zamanini bos gecirmek isteyenler icin kacirilmamasi gereken fransiz filmi.

--- spoiler ---
filmde bir adet bmw, bir bir adet de volvo kullanilmistir. bir de tamir edilmedigi icin garajdan cikartilmayan vosvos var. canim fransiz arabalarina ne oldu acaba...
--- spoiler ---

(gelishine yarim vole - 21 Temmuz 2007 11:03)

gerim gerim geren film. seyredin gerilin, sinirlenin, sonra da ohhlayın..

(brazen - 25 Kasım 2007 23:45)

charlotte rampling' in damgasını vurduğu film olmuştur. ayrıca lemming' i bir gerilim objesi olarak bu filmden başka filmde görmedik, görmeyeceğiz de muhtemelen.

(shocktheworld - 27 Mayıs 2008 23:36)

oyle bir adamdir ki toplamda 3.5 dakikalik bir telefon muhabbetiyle bile insani energizer tavsanina dondurur. devamli gulmek, sadece gulmek istiyorum onunla her konustugumda. dunya sadece pembeler, yesiller ve turunculardan ibaretmis gibi. sanki yarin hep 23 nisanmis gibi^*.

(satine - 29 Kasım 2008 01:00)

ankara'dan haklı bir şekilde nefret eden zatıma, geçmişi hatırlatan yazar.

(bkz: hacettepeli olma laneti)

edit: iyi olsun, dönsün aramıza. özleniyor çünkü.

(yokoylebisevgili - 1 Aralık 2008 00:35)

lemmings oyunundaki minik $irin ye$il sacli beyaz tenli "vaav-oooo" diye konu$an yaratiklar..

(ssg - 22 Mayıs 2000 14:19)

sabah uyandığımda nickini sol kolumda boylu boyunca yazılı bulduğum suser. merak ediyorum neler yaşadık dün gece.

bir diğer merak ettiğim nokta da neden nickinin yanına bir çift göğüs çizdiği.

..

aman yarabbi.

(bruce parkus - 24 Ekim 2010 20:03)

http://www.5min.com/…ng-the-norwegian-coast-1354282

(thisisacell - 3 Ocak 2011 20:16)

uygun ortamlarda aşırı hızlı üremeleri sonucu kalabalık yüzünden göc etmek zorunda kalan ve bu göc sirasinda nehir kiyilarinda duramayip suya dökülmeleri nedeniyle intihar ettigi sanilan aslinda hic de depresif yapisi olmayan, sincap-sican benzeri bir hayvan türü. memelidirler, genellikle iskandinavya da görülürler. norvec lemmingi ünlüdür. kendisi asagidaki sayfada resmedilmi$tir. solda norway lemming linkine tiklayiniz.

http://mbgnet.mobot.org/…s/tundra/animals/index.htm

edit: adres degismis asagidaki gibi olmustur
http://www.mbgnet.net/sets/tundra/index.htm

once tundra animals linkine, sonra da norway lemming e tiklayiniz

(steppenwolf - 30 Ocak 2003 11:36)

bilimsel adi lemmus lemmus olan canli

(steppenwolf - 30 Ocak 2003 21:52)

lynch'ten oldukça etkilenildiği belli bu filmde. bu konuda benden başka bu düşünceyi paylaşanlar var:
http://www.eyeforfilm.co.uk/reviews.php?id=4677 ve http://www.haberturk.com/…ilmler-mulholland-cikmazi gibi incelemelerde lemming'teki lynchvari göndermelere değinilmese de bir "etkilenme" den bahsediliyor.

açıkçası karakterlerin dönüşümleri lynch kadar başarılı anlatılmamış. tabi ne te retourne pas filmindeki kadar "gülünç" bir metamorfoz da yok. ama yine de filmin son 40 dakikası inanılmaz rutin. gereksiz boşluklar. filmdeki evin lost highway'deki eve benzediği hissine kapıldım nedense. üstelik karısından şüphe etme ve bunu paranoyaya dönüştürme bizzat lost highwaydeki hikayenin "yüzeysel" taklidi gibi.

sanki lost highway'deki alice-renee dönüşümüne benzeyen bir alice-benedicte dönüşümü var. burada alice isimlerinin ortak olması da gülümseten bir detay üstelik. ancak üzücü yanı şu, lost highway'de alice-renee dönüşümü karakterin kadınına dönük "sahip olamama, iktidarsızlık" hissinin yarattığı bir tasarım iken bu filmde gülünç bir şekilde "aldatma" teması üzerinde şekilleniyor ki bu da filmin temelinin zayıf olmasına neden oluyor.

benedicte'e karşı duyduğu "vicdan azabı" ve onun da aynı şeyi yapmasından duyduğu korku ile bütün bir hikayeyi kurguluyor. ikinci ihtimal, kazada beyin hasarı yaşadığı için tüm bilinçaltının yüzeye çıkması. belki repo men veya stay gibi filmlerdekine benzer halüsinatif serüvene de çıkarmış olabilir bizi. ancak temel dayanak noktası, bir tür femme fatale gibi davranan alice'in alain üzerinde yarattığı gerilim. benedicte'in aldatmış olduğu hissine kapılmış olsak bile, filmin en sonundaki benedicte'in davranışları bizi kendimize getirir. olaylar gerçek değildir. peki gerçekte alain'i öldürmeye sürükleyen neydi? alice'e karşı koyduğu için yaşadığı pişmanlık mı? alice'in intiharından duyduğu sorumluluk mu? yoksa alice'in ona yaklaşımından ötürü yaşadığı özgüvensizlik ve kadınlara karşı güven kaybının yarattığı paranoyalar mıydı? alice yapıyorsa karım da yapabilir gibi bir fantezi mi üretti? bütün bunlar filmin ince detaylarında tek tek kanıtlanabilir veya çürütülebilir.

izleyicide tuhaf bir mide bulantısı bırakıyor bu film. ancak lynchi örnek alan pek çok yönetmenin/senaristin içinde yine kendine özgülüğü bir ölçü yakalamış. lemmning hayvanının sembol ettiği "aitliğin kaybolması" gibi bir his miydi? muhtelemen evet. dikkatli bir izleyici filmde sık sık vurgulanan tünel/boru (mesela dağ evine giderken girilen tünel, kanalizasyoncuların tünel sahnesi vs.) görüntülerinin belki de kadın-anne içinde kaybolma hissini ifade edip etmediğini düşünecektir. erkeğin kadının vajinasında, kadınlığında kaybolmuşluk hissi sinemada ilk defa anlatılan bir durum olmasa da dikkat çekici bir konu. alain'in kendi karısının "melekliği" ile alice figürünün "şeytanlığı" arasında yaşadığı ikilem, belki kadınlık üzerine fazla kafa yormasından ötürü. aklıma gelmişken, bahçe sulama sahnesinin bana lynch'in blue velvet filmini hatırlattığını söyleme gereği duyuyorum.

izleyiciyi geren, yoran, ama sonunda şaşırtmayı başaran bir psikolojik gerilim olmuş. ve benzer avrupa gerilimlerinden (nabooer gibi) üstün olduğunu da belirteyim. 7/10.

(mbaran - 17 Kasım 2011 21:23)

1945 doğumlu charlotte rampling'in alice karakteriyle seyirciyi müthiş huzursuz ettiği psikolojik film. dominik moll yönetimindeki bu film 2005 cannes'da altın palmiye için yarışmış yanılmıyorsam. filmin ikinci charlotte'u charlotte gainsbourg'un değişik ve gizemli bir çekiciliği var filmin bütününe yayılan.

(jimmy pop - 23 Ocak 2006 13:55)

"gitmesek de... görmesek de..." özlenilen bir arkadaş...

(pagonel - 8 Eylül 2005 16:22)

çok cana yakın bir insanmış, ben bunu gördüm. gerek tişörtü askıdan alırken olsun, gerekse çantaya sokarken olsun, o kadar sıcaktı o kadar sıcaktı ki, anlatamam. hatta o sıcaklıkla yardım ve yataklık da ettim, ama değdi mi değdi. oh olsun ibnelere.

(mistiqkedi - 14 Ağustos 2005 12:04)

söz verdiği kanyağın yanında bir dolu sürprizle gelen keyif insanı. mevsimin ilk karını, ilk karlı akşamını, o akşamın soğuğunu kahvesi, sigarası, sohbeti ve içten sürpriziyle güzelleştiren, heyecanımı ona katlayıp kalbimin sıkışmasını sağlayan insan. öyle ki bahsettiği gözağrısı kalbime vurdu.^*

(aditia - 21 Kasım 2005 22:03)

--- spoiler ---

filmdeki model helikopter gerçekte var olsaydı sadece kendi çevresinde dönerdi.

--- spoiler ---

(zabita irfan - 27 Mayıs 2012 18:20)