Süre                : 1 Saat 52 dakika
Çıkış Tarihi     : 28 Eylül 2007 Cuma, Yapım Yılı : 2007
Türü                : Drama,Tarih,Savaş
Ülke                : Kanada
Yapımcı          :  Barna-Alper Productions , Halifax Film Company , Head Gear Films
Yönetmen       : Roger Spottiswoode (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Roméo Dallaire (IMDB)(ekşi),Michael Donovan (IMDB)
Oyuncular      : Roy Dupuis (IMDB)(ekşi), Owen Sejake (IMDB), James Gallanders (IMDB), Michel Mongeau (IMDB), Robert Lalonde (IMDB)(ekşi), John Sibi-Okumu (IMDB)(ekşi), Akin Omotoso (IMDB), Tom McCamus (IMDB)(ekşi), John Matshikiza (IMDB), Jean-Hugues Anglade (IMDB), Strini Pillai (IMDB), Craig Hourqueble (IMDB), Kenneth Khambula (IMDB), Patrice Faye (IMDB), Chris Thorne (IMDB), Lena Slachmuijlder (IMDB), Philip Akin (IMDB), Amanda Alden (IMDB), Sarah Ashimwe (IMDB), Raymond Awazi (IMDB), Guy Benoni (IMDB), Karim Bineko (IMDB), David Calderisi (IMDB), Jacqueline Donovan (IMDB), Robert Fridjhon (IMDB), Daniel Janks (IMDB), Stephen Backingam (IMDB), Odile Katesi Gakire (IMDB), Craig Hourqueie (IMDB), Alexi Kamanzi (IMDB), David Wm. Marsh (IMDB), Intore Masamba (IMDB), Remy Nasanga (IMDB), Michel Ange Nzojibwami (IMDB), Peter Odeke (IMDB), Chris Torne (IMDB), Deborah Kara Unger (IMDB), Don Bottomley (IMDB), Justin Craig (IMDB), Mark Antony Krupa (IMDB)

Shake Hands with the Devil (~ Aperte as Mãos do Diabo) ' Filminin Konusu :
Şeytanla El Sıkışmak, soykırıma tanıklık eden Kanadalı bir komutanın görevi ve vicdanı arasında gidip gelmesinin hikayesi. 1993 yılında, Birleşmiş Milletler korgeneral Rome´o Dallaire’i Ruanda’ya gidip hassas ateşkeşi denetelemek için görevlendirir. Dallaire, bu küçük Afrika ülkesine ulaştığında, azınlık olan Tutsi’lerin başını çektiği isyancılar ile hükümeti kontrol eden Hutu’lar arasındaki barışın pek sağlam temelleri olmadığını anlar. Birleşmiş Milletler bayrağını çektikten sadece aylar sonra, kimliği belirsiz bir grup başkanın uçağını düşürür ve bu olay Tutsiler ve ılımlı Hutulara karşı uzun süredir planlanan soykırımı başlatır. Kigali’de korkunç ve uzun bir geceyi de.


  • ""shake hands with the devil: the journey of roméo dallaire" adlı belgeseli de olan film."
  • ""soykırım deyince aklımıza trenler, kamplar ve fırınlar geliyordu. komşusuna kasap bıçağıyla dalan ve onun elini ayağını kesen biri değil..""
  • "bm gücü, o da general dallaire, o kadar olay arasında silahı ilk kez filmin sonunda keçileri kovalayan köpekleri defetmek için ateşliyor. gönderme midir bilmiyorum (bkz: shooting dogs)"
  • ""barışı sağlamak askerin işi değildir ama bunu en iyi asker başarır.""
  • "kigali'ye gitmeden önce tekrar seyrettim - pek iyi olmadı."
  • "en etkileyici sahnelerinden biri cesetler kamyona yüklenirken kamyonun önündeki kadının yerdeki kan gölünde kayıp o kan gölünün üzerine düşmesidir. filmin müzikleri etkileyicidir."
  • "romeo dallairein hayatını anlatan 2006 kanada yapımı film. romeo dallaire'i roy dupuis canlandırıyor."




Facebook Yorumları
  • comment image

    olağanüstü bir ruanda hikayesi filmi... hotel rwanda'yı asla unutamayan biri olarak bu filmde hayatımdan asla çıkamayacak...
    gerçek bir hayat, gerçek mekanlar... olağanüstü bir insanlık...olağanüstü bir askerlik...

    batı medeniyetinin harcının nasıl mazlumlar kanıyla karıldığını ve inşa edildiğini bir kere daha önümüze koyan bir başyapıttır kanımca...

    romeo dallaire'nin gerçek hikayesinin anlatıldığı film adeta insanı içine çekiyor ve roy dupuisun müthiş oyunculuğu sayesinde katliamların yapıldığı sokaklarda gezdiriyor...
    orada olmak istiyor ve çaresizlik içersinde yenik düştüğünüz vicdani muhasebenizin hükmünü bir tutsi versin istiyorsunuz...

    boğuluyorsunuz, ağlamaya hakkınızın olmadığını biliyor ve içinize akıyorsunuz...

    ve romeo'nun çabası karşısında dünyaya ne bıraktığınızı anlıyorsunuz: kocaman bir hiiiiç...

    roy dupuis: "herkes ruanda'yı unutmak istiyor. ben buna izin veremem. çünkü görevimi tamamlamadım" diyor ve "beni yaşaaat!" diye haykırıyor filmin sonunda...

    bu feryat karşısında ne için yaşıyor olduğunuzu düşünüyorsunuz: o da kocaman bir hiç...

    sonra şaire dönüyorsunuz:

    "şaşılacak bir dünyada yaşamaktı;
    öğrendik
    şimdi külçeler yüklüyüz şaşılacak bir biçimde" ( tahrik, ismet özel)

    sonra bir daha, bir daha şaire dönüyorsunuz, unutmak...unutmak adına:

    "unutulacak diyorum iyice unutulsun
    kapanmaz yağmurun açtığı yaralar çocuklarda" (i. özel)


    (west indies - 22 Ocak 2011 22:50)

  • comment image

    yönetmeninin roger spottiswoode olduğunu görünce acaba yanlış filmi mi aldım lan deyip ikileme düştüğüm film. zira bahsi geçen yönetmen seneler boyunca holywood için ticari safsata çekmiş biri. ama bu filmi yaparak artık kemale ermiş olduğunu gösterdi.
    türkiyede sadece festival kapsamında vizyona giren film ruandada gerçekleşen iç savaşın idealist bir asker tarafından nasıl göründüğünü anlatıyor. filmin başlangıç sahnesi nasıl bir film izlemek üzere olduğunuzu gayet net açıklıyor.

    izleyin, izletin.


    (fersad - 17 Mart 2011 11:27)

  • comment image

    carpici diye buna deniyor heralde. insanligin hali icinizde bir saga bir sola carpiyor. bir dakikasini bile niye olduruyor bu insanlar birbirini diye sormadan gecitmeyen bir film.

    begenilirligi bir tarafa, gerçekten etkileyici bir film .

    edit: imla falan...


    (repunk - 16 Aralık 2011 22:57)

  • comment image

    en etkileyici sahnelerinden biri cesetler kamyona yüklenirken kamyonun önündeki kadının yerdeki kan gölünde kayıp o kan gölünün üzerine düşmesidir. filmin müzikleri etkileyicidir.


    (kalaycis - 6 Temmuz 2013 17:52)

  • comment image

    hani böyle; özellikle afrika'da geçen iç savaşlı, vahşetli, toyota pick-up lı filmlerde; turkuaz bereli ve pasif kalan un askerleri görürüz ya; katliamı durduramaz, ateş açamaz ve sığınmacılarla dolu bir yerden geri çekilir.
    işte onların hikayesini ve neden sürekli "bu bizim yetkimizin dışında" dediklerini , ruanda soykırımı sırasındaki un ruanda komutanı romeo dallaire nin gözünden anlatıyor ve ağlatıyor.


    (antioch - 8 Temmuz 2013 11:09)

  • comment image

    gerçeğin bazen hayal gücünün de ötesine geçebildiğini anlatması bakımından seyredilmesi gereken bir film.

    --- spoiler ---

    yılların ardından akılda kalanlar şunlar:

    - medyanın nasıl bir silah haline dönüşebildiğine ve nefret söyleminin ne denli tehlikeli olabileceğine örnekler bulmak mümkün.

    mesela radyo yayınında sürekli "böcek" benzetmesi yapılarak insanların öldürülmesi meşrulaştırılıyor kolaylaştırılıyor.

    - siyasetçiler katliam silahlarını (palalar) gizlice çok önceden mahalle mahalle silah depolamaya başlıyor. bu farkedildiğinde bile pişkinliklerinden taviz vermiyorlar.

    siyasetçiler katliamı gerçekleştiren çetelerle aralarına mesafe koyuyor ve olaylarla alakaları olmadığı izlenimini vermeye çalışıyorlar.

    - şehirlerde gerçekleşen katliamlar bambaşka dehşetli. kaçacak yer yok, yolları kesmek çok daha kolay. insanlar karışık yerleştiğinden komşu komşusuna dalıyor aile boyu katliam yapıyor.

    - filmin uzun vadeli etkisi şu oluyor: hiç bir insan, hiç bir mekan aslında sandığımız kadar güvenli değil. olası katillerimizle yiyor içiyor otobüse biniyor piknik yapıyoruz.
    ---
    spoiler ---


    (ranian - 17 Nisan 2015 05:10)

Yorum Kaynak Link : shake hands with the devil