Julie & Julia (~ Julie y Julia) ' Filminin Konusu : 'Julie M. Benz', Amerikalı aktris. Rambo 4 filminde Sylvester Stallone ile başrolü paylaştı.
The Hours(2003)(7,6-115023)
Doubt(2008)(7,5-113391)
The Devil Wears Prada(2006)(6,9-380207)
Florence Foster Jenkins(2016)(6,8-43717)
It's Complicated(2009)(6,6-79282)
The Iron Lady(2011)(6,4-100769)
julia child'in hayatini anlatan bolumlere doyamazken, julie powell kismi bana nedense pek bir yavan geldi. filmi izlerken, "bitse de gitsek" dusuncesinin bunyeyi sardigi anlar da zaten hep bu yavan kisimlardi. sanirim bu da iki oyuncu arasindaki yetenek farkindan kaynaklaniyor, ki zaten meryl streep gibi bir isimle karsi karsiya gelmenin en buyuk dezavantaji da bu. stanley tucci'yle beraber kendisini izlerken, zevkten kac kose olacagimi sasirdim.--- spoiler ---finalin havada kaldigi yorumunu bircok yerde okudum ve sebebinin julia child'in yakin gecmisteki halinin anlatilmamasiyla alakali oldugunu dusunuyorum. film boyunca inanilmaz canli, dunya tatlisi, kompleksleri olmayan bir kadin varken; filmin sonunda, kendisine hayran olan bir kadini ayni sevecenlikle bagrina basmamasi "e ne anladim ben bu isten?" dedirtti. ama yumusak bir gecis yapilsa, belki de julia'nin sebepleri hafifce bir belirtilseydi bu kadar da havada kalmazdi finali.--- spoiler ---bir de bu holivud camiasinin "icinde ask acisi olmayan film yapmazsak olucez" hastaligi benim gibi bir romantigi bile baydi artik. kisacasi, yemek yapmaktan keyif alanlarin sadece julia child hatrina gidip izlemesi gereken bir film. hatta gitmeden bir iki julia child videosu da izleyin, meryl streep'li bolumlerin guzelligini fark edin.bir de kucuk not: belirtmeden gecemeyecegim; o creusetler, guzelim bakir mauvieller beni bambaska alemlere tasidi. sanki ben de le cordon bleu'ye gittim ve o yumurta aklarini ben cirptim. oyle alemler, boyle kafalar iste.
(elma suyum bitmis - 2 Eylül 2009 05:41)
amy adams merly streep filmlerinde piştikçe pişiyor amma velakin hep aynı tip hikayelerde oynaması yüzünün kedi masumiyetinde olmasından mı kaynaklanıyor bilemedim. öfkesini bile tam olarak gösterememesi hep bunun suçu sanırım. ayrıca çok alakasız ama ben filmdeki kocaların ikisini birden istiyorum, derhal bulmak lazım bunlardan. öte yandan, merly streep'in, gelmiş geçmiş en iyi kadın oyuncular listemde ilk sırada olmasının bir anlamı varmış, tekrar hayran oldum kadına. maşallah diyorum. --- spoiler ---sevgililer günü müydü, julia'nın doğum günü müydü hatırlamıyorum da julia ve paul'ün yakalarına hayvan gibi kalp taktıkları yemekte paul'ün seni seviyorum julia dedikten sonra julia'nın kağıttan kalbi kalp atışı işaretiyle oynatması pek bir şükela, pek bir julia vari olmuş. böyle çatlak insanlar olsun istiyorum hayatımda ben de. --- spoiler ---gecemi şenlendirdi bu film, izlenmeli.
(le fate ignoranti - 15 Kasım 2009 14:13)
meryl streep'in her zamanki gibi rolünün hakkını fazlasıyla verdiği film. stanley tucci ile ikisini the devil wears prada'dan sonra bir arada görmüş olmanın keyfini kelimelere dökemem. --- spoiler ---"you are the butter to my bread, and the breath to my life" cümlesi hafızaya kalın harflerle kazınmıştır ve iç çektirmiştir ayrıca.--- spoiler ---
(damn - 6 Aralık 2009 01:46)
gerçek bir (iki) kişinin hayatını anlatan bir filmdir, dolayısıyla finali beğenmeyenleri anlamakta güçlük çekiyorum. ne olacaktı, kız kendini denize falan mı atsaydı güzel final olsun diye? nihayet yazar oldu, ünlü oldu, kitabı meryl streep'li film yapıldı, budur işte filmin finali. ayrıca bahsedilen blog http://blogs.salon.com/0001399/ adresinde halen durmaktadır.
(locke - 20 Aralık 2009 22:28)
meryl streep'in julia child'dan daha julia child olduğu film. nefes almadan kötüleyeceksiniz biliyorum ama, resmen kadının parodisi gibi. ay!
(ruprect - 11 Ocak 2010 17:25)
her karakterin içine giren meryl streep'i izlemeye doyulmayan film. marifetli soğan doğramalar, yumurtayı çılgınca çırpmalar, o fransızca öğrenmeye çalışırkenki tiz sesli vurgulu telaffuzlar falan.. bitiriyor insanı.--- spoiler ---sonunda julie ve julia'nın bir şekilde buluşacağını sanmıştım ama yalan oldu. filmin son sahnesinde julia'nın müzedeki tablosunun önüne julie'nin tereyağını koyması da manidar olmuş. boynundaki inci kolyeyi çıkarmadan yaptı bir de bunu. saygı duruşunda bulunur gibi.--- spoiler ---
(ayrikotu - 13 Ocak 2010 22:55)
klişe bir film olmaktan çok uzak olduğu için hiç sıkılmadan hatta gayet eğlenerek izlediğim filmdir. zira izlenen şeyin ilk 5 dakikası içinde sonunu tahmin etmemek güzel oluyor arada.---spoiler---başlarda meryl streep, farklı bir oyunculuk sergileme amacıyla böyle acayip konuşuyor sandım ben de evet. filmi izledikten sonra nette baktım biraz, asıl julia da gerçekten aynı ses tonuyla hafif kulak tırmalarcasına konuşuyormuş. son derece aynı olmuşlar, meryl streep'in böylesine başarılı bir oyunculukla altın küre ödülü alması çok yerinde olmuş.kocasıysa, her kadının sahip olmak istediği türden olsa gerek. film boyunca içimde, kadın mutfaktan çıkmıyor ya ayrılırlarsa şeklinde bir korku olmadı değil tabi. nitekim julie böyle bir şey yaşadı ama onlar da mutlu sona bağladı en nihayetinde. sonlara doğru julie ve kocası mutfağı ziyarete gittiklerinde julia ordan bir yerden çıkıcakmış gibi geldi bir an ama açıkçası çıksın da istemedim, çok tahmin edilebilir, tatmin edici bir son olurdu ki o zaman klişeleşerek bitmiş olurdu. havada kalansa, birbirlerini görmemelerinden çok, julia'nın telefonda söyledikleri. sonuçta pollyanna gibi bir kadınmış, neden öyle bir cümle kursun ki. sanki araştırılsa öyle bir şey söylemediği kanıtlanıcakmış gibi bir his var içimde ya da öyle olsun istiyorum. niye istediğimi de bilmiyorum çünkü gerçeklerini çok sevmedim, filmdekiler daha sevimli duruyorlar.---spoiler---uzun lafın kısası diyeceğim şudur ki film izlenir, neşe verir.
(tamarapril - 19 Ocak 2010 01:41)
--- spoiler ---ıstakoz pişirme sahnesinde psycho killer çalmasına hastayım.--- spoiler ---
(elma suyum bitmis - 21 Ocak 2010 08:06)
mastering the art of french cooking adlı kitabı ve tv şovlarıyla amerika'ya yemek yapmayı sevdiren julia child'ın (1912-2004) ve kocasının da teşvikiyle 2002 yılında child'ın kitabındaki tüm yemekleri 1 yıl içinde yapma ve bununla ilgili bir blog yazma kararı alan julie powell'ın hayatlarından kesitler izlediğimiz film, tamamıyla gerçek yaşam hikayelerinden kurgulanmış... geçmiş ile günümüz, julie ve julia arasındaki benzerlikler, platonik bir hayranlığın doğru yönlendirildiğinde belki de hayat kurtarabileceği ve kesinlikle lezzetli yemekler üzerine keyifli bir yapım... julie & julia, öncelikle meryl streep'in akıllara zarar, tadından yenmez oyunculuğuna doyulamayacağını ve onu ne kadar çok sevdiğimizi bize bir kez daha hatırlatıyor... amy adams ise her zamanki gibi yetenekli bir oyuncu olduğunu hissettiriyor... ve ama biliyorum ki henüz büyük çıkışını yapacağı ve drama oyunculuğu adına imzasını taşıyacak o rolle tanışmadı... yine de içindeki cevher bir şekilde parlıyor ve kendini hissettiriyor... şimdilik bekliyoruz...böyle güzel bir hikayeyi bize taşıma zekasını gösteren ve senaristliğin yanı sıra filmin yönetmenliğini de üstlenen nora ephron'a da (when harry met sally, michael, sleepless in seattle, you've got mail) teşekkürü bir borç biliyoruz...
(sakuissaku - 26 Ocak 2010 19:24)
miyazaki ustanin filmlerindeki gibi en cok sevdigi isi yaparak multi-milyarder olma hedefi olmadan mutlu olan, yabancilasmayan, cevresiyle dost, esiyle sevgili, arkadaslariyla iliskisi iyi insanlarin dunyasini gosteren bir film. gundelik yasamimizda bu insanlari bulmayi umut etmeyi surduruyoruz. garip olan miyazaki ustanin sanal dunyasina benzer sekilde yani sapka yapip satan, evlerin bacalarinin uzerinden ucarak pasta tasiyan ama sonucunda paraya pula, sana sohrete,kendi egosuna mahkum olmadan, iktidara diz cokmeden hayatini dost bildikleriyle mutlu sekilde geciren insanlari anlatan miyazaki filmlerine benzer sekilde yasayan julie'nin ve onun idolu julia'nin hikayesi. ozellikle soguk kis gunlerinde icinizi isitmak icin seyredebilirsiniz. tum endiselerinizin ne kadar sacma oldugunu fark edeceksiniz buyuk ihtimalle. sizi yeterince iyi bir yaris ati haline getirmeye calisan sisteme inat sizi yavaslatan ve ne yapiyorum yahu diye sorgulatabilecek olan bir film.bir de tabi su var <caps on> meryl streep <caps off>
(fil - 27 Ocak 2010 22:59)
meryl streep'in bu filmdeki julia child performansı (julia child'ın youtube'taki videolarından anladığım kadarıyla) julia child'a kendisinden bile daha fazla benzemektedir. sanki merhumun ruhu meryl streep'in içine girmiş... daha önce böylesine etkileyici bir biyografik performansı julie and julia'nın bir diğer başrol oyuncusu amy adams'ın night at the museum 2'daki amelia earhart performansında izlemiştim..
(the patient - 5 Şubat 2010 17:19)
filmi izler izlemez bu kitabın* türk versiyonunun da yapılmasının elzem olduğuna karar kıldım. yemek kültürü olmayan amerikalılara biraz da bizim katkımız olsun neticede. hamarat kızlarımız için kitabın bölümlerini bile hazırladım;bölüm 1: mezelerbölüm 2: zeytinyağlılarbölüm 3: kebablarbölüm 4: şerbetli tatlılarbölüm 5: sütlü tatlılarbölüm 6 (bonus) : kurbanlık kesimi (boning the duck niyetine*)
(wrangle - 23 Nisan 2010 20:01)
konuya göre biraz fazla uzun tutulmuş film. insanın izlerken yer yer ilgisi dağılabiliyor. --- spoiler ---filmde, yapılan yemeklerden ziyade julia ve paul arasındaki muazzam bir hoşgörüye dayanan karı koca ilişkisi daha göz doldurucu ve akılda kalıcı. bir de filmde müthiş tatlılar yapılıyor. --- spoiler ---iftardan sonra izleyiniz.
(katina scissorhands - 11 Ağustos 2010 16:47)
amy adams'ın sac kesiminden, boycut* kotları ve erkek çocuğuna benzeyen tüm kıyafetleriyle, en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş tarzına bittim.. sanat yönetmeni ben barraud ve kostüm tasarımcısı ann roth'a saygılarımı sunmak istiyorum..
(tupitupite - 12 Eylül 2010 05:57)
biraz gereğinden fazla uzun olmakla birlikte, aslında izlenebilir bir film.------pek spoiler değil, ama olabilir de-------bence bu kadar yemekten bahsetmişken, daha güzel ve gösterişli yemeklerin yapım aşamaları gösterilmeliydi.yani yemek görüntüsü daha fazla olmalıydı. chocolat izledikten sonra çikolataya saldırdığım gibi yemeklere saldırmalıydım, buzdolabının içine girmeliydim yani.ki benim yemeğe saldırmamı sağlamak pek zor bir şey değildir.ama yine de julia child'ın yemek kitabını almak istemedim değil.-julia child'ın sürekli nefes nefese hali ve o kulak tırmalayan sesi insanı çok yorabiliyor.ama meryl streep gerçekten çok iyi canlandırmış.kadıncağız gerçekte yorucuymuş yani meryl'in bir suçu yok.-insanın stanley tucci'nin canlandırdığı paul child gibi kocası olunca, kitap da çıkarır, aşçı da olur.başkası olsa, "saçmalama kadın" der; arkasını döner, "yemekte ne var?" diye sorardı.------pek spoiler değil, ama olabilir de------
(blatta hiberna - 26 Şubat 2011 18:31)
sıcağı sıcağına yazıyorum. ilk diyeceğim şu ki, yüzümdeki tatlı gülümsemenin sebebi sanırım filmi izlerken içtiğim biralar değil, filmin ta kendisi.bir blog sahibi olarak biraz geç kaldım izlemekte farkındayım ama bilsem bu denli hoş bir film olduğunu, çoktan izlerdim.--- spoiler ---julie'nin blog açma hevesi, yorumlar birden on ikiye, on ikiden ellilere çıktıkça duyduğu mutluluk...o kadar tanıdık geldi ki...ıstakoz pişirirken arkada çalan psycho killer öyle uymuş ki...daha komiği olamazdı, çok güldüm.meryl streep'in performansı, garip kahkahaları, "bon appetit" leri...oldukça hoştu.ne julia, ne de julie o eşlere sahip olmasalardı böyle bir işi başaramazlardı...iki koca da ne zaman patlayacak diye bekledim ama olmadı, iyiki de olmadı.yalnız sonunda julia, julie'ye neden sertt yaptı, onu anlamadık. karşılaşmadıkları halde, yüzyüze hiç konuşmadıkları halde, neden öyle ayar verdi julie'ye? ki, kendisi ne adamlarla uğraşmak zorunda kaldı kurslara giderken, ne zorlukları aşıp da çıkardı o kitabı...yine de julie, zihninde yarattığı julia'yı sevmekten vazgeçmedi, müzeleştirilmiş mutfağını gezerken ona bir paket tereyağ bırakarak selam çakmaktan imtina etmedi.--- spoiler ---velhasıl, güzel, izlenesi, eğlenceli bir film olmuş. evde sinema keyfi arayanlara duyurulur...
(tekilabambam - 15 Nisan 2011 00:14)
azmin öyküsü bir nevi.insanın cesaretini yitirdiği zaman izlemesi gereken güzel filmlerden biri.
(artemisisis - 22 Ocak 2012 16:40)
30 yaşına gelip de hayal ettiklerinin hiçbirini başaramamış, gerçek 30 yaş bunalımını yaşamak üzere olan bir kadının kısır döngüden kurtulma çabasının filmi. ve evet, bende de blog yazma isteği uyandırdı.
(biyiksiz kedi mahmut - 16 Ağustos 2012 20:09)
meryl streep'i şabaniye'ye benzettiğim filmdir.
(matroshka - 3 Nisan 2014 21:08)
gece gece yemek yeme isteğini doğuran film...yemek yapmasını bilmeyen bir kişi olarak, ben de bile, bu eylemi hayata geçirme isteği yarattı...diyette iseniz kesinlikle izlemeyin...diyetle işim olmaz diyorsanız; yaşasın yemek yemek...
(kelebek ordusu - 31 Temmuz 2014 23:43)
Yorum Kaynak Link : julie & julia