The Untouchables (~ Dokunulmazlar) ' Filminin Konusu : Sean Connery’ye Oscar getiren yapım, 1930’lar Chicago’sunda ünlü gangster Al Capone’un peşine düşen federal ajan Eliot Ness ve ekibinin hikâyesini anlatıyor.
Ödüller :
Scarface(1983)(8,3-672165)
Heat(1995)(8,2-514299)
Casino(1996)(8,2-485814)
Scent of a Woman(1993)(8,0-227823)
Carlito's Way(1993)(7,9-185109)
A Bronx Tale(1993)(7,8-114276)
Donnie Brasco(1997)(7,8-254618)
Sleepers(1996)(7,6-172987)
The Hunt for Red October(1990)(7,6-188029)
The Rock(1996)(7,4-289195)
Cape Fear(1991)(7,3-150574)
Ronin(1998)(7,3-161171)
Academy Awards - Oscar : "En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu"
BAFTA : "BAFTA Film Award-Best Score"
fena bir film değil;ancak "film" olduğu için hatta hollywood elinden çıktığı için baz aldığı gerçek olaylara büyük kopuklukları var.evet al capone'u ve suç şebekesini çökertmek için bir ekip kurulmuştu ancak bu ekip filmde abartıldığı kadar süper değildi.esasında filmin öyküsü eliot ness'in olaylardan yıllar sonra kaleme aldığı kitabına dayanır.filmde frank nitti karakteri ölümcül derecede psikopat yansıtılmışken esasında nitti[the enforcer],al capone'un sağ kolu konumunda bir adamdı ve tetikçilikten uzaktı.daha sonra da,uzun süre al capone'dan boşalan şikago çetesinin elebaşlığını yapmıştır.filmde olması gereken psikopat frank nitti değil;al capone'un fedaisi,tetikçisi ve aynı zamanda koruması olan jack mcgurn'dur.söylenenin aksine bu ekipten 4 kişi ölmüştür.filmde ekipte 4 kişi varken gerçekte 10 kişiydiler.bir de ness'in dellenip al capone'un ikamet ettiği otele gelip ona meydan okuması tamamen kurgusaldır.al capone ve ness hayatlarında sadece al capone'un yargılandığı davada yüz yüze gelmişlerdi.
(devourthedamned - 15 Eylül 2006 00:03)
filmin en güzel, en özenli, en hastası olduğum tarafı kostümler. ness'in takımlarından bir tane diktirip işe gitmek için can atıyorum. bir de al caponun lacivert tek düğmelisi vardı hangi sahnedeydi tam hatırlayamadım, o da süper. by armani yazmış zaten adamlar başında.kostümlerine hasta olduğum bir diğer fiyasko da the last samurai'dir efendim. (bkz: the last samurai/@agk) zaten tom cruise'la kevin costner'i birbirine benzeten tek adam da ben değilimdir. ne dedim ki şimdi ben...
(agk - 3 Ekim 2008 03:09)
sean connery, andy garcia ve bir kac iyi adamin daha oynadigi super film..
(ssg - 28 Nisan 2000 10:17)
oyuncuların kalitesine dem vurulan bu filmde, kevin costner yerine michael skibbe, robert de niro yerine ise fatih terim oynasaymış birşey kaybedilmezmiş.
(ndb - 7 Ocak 2009 04:10)
beceriksiz ve kafası karısık ajanımzı kevin costner'in elinden andy garcia ve sean connery'nin tutarak robert de niro'nun zevkle oynadıgı anlasılan al capone'nin yakalanma hikayesi. akıllı bir vurusla yapılan son dakika golu al caponeyi iceri tıkmıstır. güzel bir film ve etkileyici diyaloglar olmasına ragmen karakterlere teget gecilmis ve aktarım gücü bakımından orta not almıştır.
(narrator - 7 Eylül 2002 01:49)
çok sıkıcı film. atlaya atlaya önemli sahnelerini izleyen birşey kaybetmiş sayılmaz.
(ipmlekusagmskmletssgm - 15 Kasım 2009 02:51)
de palma bu filminde hollywood sinemasının daha bebek yaşta yaşadığı düşüşü anlatmış ve kubrick'in the shining'le açtığı bir devri kapatmıştır the untouchables'ten sonra çekilen filmler dikkat edilirse hep aksiyon, komedi, korkunç bilimkurgu ya da meryl streep'li dram olarak sinemalarda oynamıştır kubrick'e kadar ise böyle bir şey olmamasına rağmen her çektiği film farklı bir genre'ya hitap etmektedir o yüzden sinemaya gitmeden önce okunan eleştiri filmle tutmaktadır de palma ise bunu kaldırmıştır örnek vermek gerekirse anti christ adlı filmin türünü: korku olarak gördüğümüzde ve korkmak için sinemaya gidipde terrier'in korkunç orman sahnelerini zevkle izlerken bir anda koparılan vajinaya iğrenip salondan çıkmaktır. işte 2000'ler sineması böyledir gidilmezdir.
(haggard - 16 Kasım 2009 15:20)
kurguda bayaa bi boşlukları olan 1987 yapımı film. sean connery için izlenir şayet izlenirse.
(mirounga leonina - 22 Kasım 2002 21:02)
1987 yapımı,al capone'u içeri tıklamaya yemin etmiş müfettiş ve ekibinin yaşadıklarının anlatıldığı ve kanımca en berbat brian de palma filmi...klasik yeşilçam polisiyelerini aratmayacak kadar vasat senaryo...ünlüler karması...kevin costner,sean connery,andy garcia ve en iyi oyunculuğu kuşkusuz sergileyen robert de niro...--- spoiler ---yine her zaman olduğu gibi amerika kazanır...iyiler kazanır ve kötüler kaybeder...ulan adama sormazlar mı dört kişi kurtlar vadisi hesabı ne bu cesaret ne bu her işin altından kalkmak...kevin costner bu filmde olmadın abi yok... sen polis,müfettiş felan olma abi...git ata bin kurtlarla dans et ama ne olur bu işlere bulaşma...çok pasiftin abi filmde çok...ayrıca sean connery üstadsın saygılar...ancak o sahne neydi be abi...herif resmen seni taradı,bildiğin kevgire döndürdü...saniyede ne kadar mermi ateşler o silah bilmiyorum ama en az elli kurşun yemişsindir...nasıl bir bünye vardır sende...o kadar kurşunu yedin anında gitmen gerekirdi senin...ama sen ne yaptın süründün,ilerledin kağıt vs bişeyler almışın eline...üstüne yetmezmiş gibi filmde geçen zamana göre en az yarım saat kevgir şekilde durdun...üstüne eliot ness geldi sen ona muhasebecinin yerini bile söyledin sonra öldün...bizde bunu yuttuk...arkadaş eğer bu şahaser oluyorsa bok atmayalım cüneyt abimizin filmlerine...robert de niro performansın yine göklerde...filmi tek başına izlenilir kılmışsın...--- spoiler ---robert de niro üstad hariç filmin diğer güzel yanı ise kıyafetlerin giorgio armani imzalı olması...saygılar...edit:imla
(blackbird21 - 21 Şubat 2011 18:42)
oyuncu kadrosu olarak sampiyonlar ligi gibi olan gangster filmidir.
(libero - 21 Şubat 2011 18:47)
seyri zevkli olsada genel olarak vasat bir film.filmdeki müzik kullanımı şaşılacak derecede iğrençtir.bebek arabası sahnesi potemkin zırhlısı'ndaki odesa merdivenlerindeki katliam sahnesine göndermedir.
(broken - 6 Temmuz 2003 03:03)
"elinize birbirinden mukemmel 5 oyuncu versek cekebileceginiz en kotu film nasil olur?" sorusunun yaniti.
(deadpoem - 28 Ekim 2003 18:47)
brian de palma gerçekten sevdiğim ve önemsediğim bir yönetmen ancak şu filmde yaptığı yanlış tercihler, hatalar gerçekten sinemada dersinde okutulacak niteliktedir. de palma resmen yeni bir godfather olma potansiyeline sahip hikayeyi adeta piç etmiş. bunda tabi ki david mamet'ın senaryosunun da payı var. bir kere filmde gerçekten çok garip bir müzik kullanımı var. aksiyonun, gerilimin zirve yaptığı anlarda çok alakasız melodilerle, olabildiğince kötü bir müzik devreye giriyor ki, filmden sizi koparıyor. çoğu kişi söylemiş gerçi robert de niro filmin en iyisi olmasına rağmen en az görünen oyuncusu. inanılmaz mükemmel bir al capone portresi çizmesine rağmen de palma, ne hikmetse 120 dakikalık filmde topu 7-8 dakika falan bu portreden yararlanmış. kendisi resmen kıymış bu performansa. senaryodaki mantık hataları ve kurgusal boşluklar da filmi ne yazık ki zayıf olan bir diğer unsurları. tüm bunlara karşın meşhur merdiven sahnesini filmden ayrı değerlendirmek gerekiyor. de palma sanki koca filmi sırf bu sahneyi çekmek için yönetmiş. filmden apayrı bir boyutta, apayrı estetik taşıyan harikulade bir sahne. ilginç bir şekilde filmin geneline nazaran müzik kullanımı bile çok başarılı bu sahnenin. de palma'nın hemen her filmini izlemiş olarak gerçek de palma'yı sadece o sahnede gördüğümü itiraf etmeyelim.
(fictionel - 17 Aralık 2013 10:25)
bu kadro, bu senaryo, bu yonetmen bir araya gelir de bu kadar mi rezalet bir yapit ortaya cikar. belki de beklenti icerisine girdik de boyle konusuyoruz ama yok yani su gozluklu ecis bucus muhasebeci eline silahi alip da cengaver edasiyla mafya ordusunun uzerine daldi ya olay orda koptu artik, yuh yani. bir cati kovalamacasi olayi var ki gercekcilikten tamamen uzak jackie chan cok daha iyi ve gercekci rol yapar catilarda. hersey iyidir hersey hostur nedense tamam bir iki kayip vardir ama onlar bile boylesi romantik bir anlatim icerisinde goze gelip de ciz ettirmez izleyicinin icini. bir mafya filmini walt disney romantizmiyle islemeye calisirsan ortaya boyle birsey cikiyormus demek ki. yazik hic gerek yok
(mahzun yuzlu sovalye - 31 Mayıs 2004 13:02)
1987 yapımı mafya filmi.olaylar gerçeklerden alınmıştır ve dokunulmazlar gerçekten yaşamışlardır.bu grup devlet tarafından kurulmuş mafya üyelerini ve özellikle al capone'u mahkum ettirmek için çalışan ajanlardan oluşmuştur.amaçlarına ulaşmışlar ancak aralarından hiçbiri gerçekte öldürülmemiştir.
(charles maurice de talleyrand - 16 Eylül 2004 16:42)
iyi bir filmdir. izleyenlerin de genelini tatmin eder. ama illa ki sorulması gereken bir soru vardır brian de palma'ya. senin senaryonda al capone gibi bir karakter; elinde de bu adamı oynayacak robert de niro gibi bir adam var. bu mu yani yaptığın? bi beyzbol sopası sahnesi. bu mu?
(yoldaki isaretler - 28 Ocak 2005 16:08)
mafya filmlerine hayran olan kitlenin öncelik vermemesi gerek bi film.diğer mafya filmlerine göre çok düşük perfprmans srgiliyor bu film.evet sadec beyzbol sopalı bir sahne yetmiyor bu tarz filmseverlere…
(mazaka - 6 Şubat 2005 04:50)
kumaşlarına dokunma isteği uyandıran takımlar giorgio armani dolabındandır, surekli dudaklarda duran lucky strike'ların paketleri ise yeşil renktedir.
(voyicir 1 - 24 Temmuz 2005 23:49)
kevin costner'in al capone'u yakalamaya yemin etmiş evli barkli düzenli bir hayati olan savci/polis/adalet adami triplerinde bulunmaktadir (bkz: jfk) sean connery ise kevin'in kurduğu ekibin içinde bulunan bir "sokak polisi"dir, herşeyden çakar, uçan kuştan uyuşturucu fabrikasinin yerini bulur, süper bir insandir yani... andy garcia tom miks tadinda attiğini vuran italyan polistir, elektrik düğmelerini ateş ederek kapatmasi yüzünden lapd'den atilma tehlikesi geçirir, kevin alir bunu adami yapat kollar... bi de önemsiz muhasebeci abi vardir, maçin sonuna dogru kevin'in takimina kontrataktan bir gol getirir... bir de robert de niro vardir al capone rolunde, madalyonun o yüzüne pek ugramayiz aslinda...
(portakal - 17 Kasım 2001 00:40)
hafif mizah soslu, çizgi roman tadında, biraz kanlı - ne diyeceğimi bilemedim - bir garip film. bende izlerken sık sık ileri sarma isteği uyandırdı. iddialı ismi, yıldız oyuncu kadrosuyla birleşince ciddi bir mafya filmi beklentisi içine giriyorsunuz; bence filmin problemi de burada. halbuki adı "4 silahşörler al capone'a karşı" vs..olsa, hiç boşuna ilgi alaka göstermezdik. bu arada filmde robert de niro, yine geleneği bozmayıp aynı cümleyi 3 defa söylüyor: "your honor, is this justice?".
(axipiter - 10 Ocak 2006 02:24)
Yorum Kaynak Link : the untouchables