Don Jon (~ Kalbim Sende) ' Filminin Konusu : Jon Martello, porno bağımlılığı olan ve kadınlar konusunda türlü takıntılara sahip olan bir adamdır. Arkadaşları arasında Don Juan olarak mimlenen Jon, kadınları elde etme konusunda da bir hayli başarılıdır. Bir gece kulübünde tanıştığı Barbara ise daha önce karşılaştığı hiçkimseye benzememektedir. Bir hayli çekici bir görünüme sahip olan Barbara, doğru erkeğin peşinde olan son derece idealist bir kadındır. Ve sırf bu nedenle bile Jon için önemli bir cazibe merkezi haline gelmesi kaçınılmaz olur. Jon bir yanda her daim yanında olan Esther'le ilişkisinin karmaşasını yaşarken diğer yanda Barbara'yı elde etmeye çalışacaktır. 2013 yılı Ekim ayında vizyona giren film, Amerikalı aktör Joseph Gordon-Levitt'in ilk yönetmenlik denemesi oldu. Gordon-Lewitt, eleştirmenlerden olumlu puan aldı.
(500) Days of Summer(2009)(7,7-487752)
50/50(2011)(7,6-317690)
Crazy, Stupid, Love.(2011)(7,4-435667)
22 Jump Street(2014)(7,0-318093)
Love & Other Drugs(2010)(6,7-166314)
Friends with Benefits(2011)(6,6-312091)
evde scarlett johansson varken gizli gizli porno izleyen bir karakteri içeren film. bu nasıl bir lüks anlayışı arkadaşım?
(sertori - 23 Mayıs 2013 12:31)
fragmandan anladığım kadarıyla scarlett johansson'un hafif white trash, türkçesiyle kezban bir karakteri canlandırdığı, bu yüzden komik olabilecek film.
(esenboga - 31 Mayıs 2013 15:52)
filmle ilgili en doğru yorum:http://i0.wp.com/…tt-is-a-genius.jpg?resize=550,366
(the vagrant - 21 Ağustos 2013 16:32)
joseph gordon-levitt, 500 days of summer'in intikamini almak icin bugunu beklemis.kendi yonetiyor, senaryo onun, basrolde kendisi, karsisinda scarlett johansson var. ve seks yapiyorlar.
(nicomedian - 28 Eylül 2013 22:03)
dun gece on-gosterim'de gece 23:50 seansinda izledigim film.yuzeysel olmamiz gerekirse: film porno ve masturbasyon uzerine.daha derinlere inersek: film kadin-erkek iliskisindeki tek-tarafliliga bir elestiri niteligi tasiyor.ozetle: modern dunyadaki kadin-erkek iliskilerinin duygu yoksunlugunu, kisisel tatmin odakli olmasini anlatiyor.--- spoiler ---bunu yaparken, jon'un (esas oglan) porno bagimliligini ve barbara'nin (scarlett) seksapeliyle erkegi kontrol altina alma cabalarini kullaniyor.aslinda ikisi de* sadece kendi tatminlerine yonelik bir iliski yasarken, kaliplara*uymak adina sergiledikleri cabalarin samimiyetsizligi gercek niyetlerini gun yuzune cikartiyor.ve her ne kadar kendileri de bencilce davraniyor olmalarina karsin, karsi tarafin bencilligini iliskiyi bitirmek icin bir gerekce olarak kullaniyorlar.sonunda esas oglanimiz, okulda tanistigi 50+ bir teyzede* gercek aski buluyor. --- spoiler ---sonuc olarak, filmde eglendim.porno ve masturbasyon uzerine yapilan gozlemlerin dogrulugunu salondaki erkek izleyicilerin tepkisi kanitladi. super gozlemler var. tavsiye olunur. erkeklere not: eger cinsel konularda tutucu bir sevgiliniz varsa, onunla bu filme gitmeyin. basiniza kotu seyler gelebilir. erkek arkadaslarinizla gidin.kadinlara not: bu filmi izledikten sonra erkek arkadasiniza masturbasyon konusunda bikbik etmeyeceginize eminseniz bu filme gidin. normal seyler bunlar.
(jc - 29 Eylül 2013 14:08)
fragmanı izleyince, adam scarlett johansson ile kimse stop demeden rahatça sevişmek için yönetmen olmuş diye düşündüren film.
(diegoist - 7 Ekim 2013 17:59)
dün gece 21.30'da majestik'de ön gösterim içerisinde izlenen film.güzel filmdir. joseph g. lewitt'in bu filmi özünde kadın-erkek ilişkilerinden, din kuramına, amerikan ailesi'nin eleştirisine dek uzanmaktadır. aralarda muazzam metaforlar barındırmaktadır. bu filme sadece "porno" demek saçmalıktır. --- spoiler ---çünkü evet filmde porno görüntüler vardır, doğru ancak bunların hiç birisi jon'un kişiliğindeki açlığı, sevgi ve anlaşılma isteğini örtmemektedir. jon sonuna dek anlaşılmak istenmektedir. hem kadınlar, hem ailesi hem de arkadaşları tarafından. anlaşılmak ve sevilmek.. yani onun deyişi ile "kaybolmak".kaybolmak belki orgazm sırasında olacaktır, belki de çok sevdiği bir işi yaparken. ama kaybolmak onun için bir nevi bulutların üzerinde gezinirken, kendini unutmaktır. işte hayatın ta kendisi. unutmak..unutmazsak, yaşayamayız ki.filmdeki metaforların en güzeli ise, günümüz kadınlarına yüklenen "prenses" olgusu. prenses hastalığı bir nevi. her birisi çocukluklarından itibaren tüllü, babetli elbiseler giyerek büyürler ve evlenmeden önce de zengin bir koca bulmak isterler. bulduklarında ise asla kaybetmek istemezler. o adamı anlamadan, dinlemeden her istediklerini yaptırmak isterler. günümüz "tüketim" çılgınlığının geldiği en son noktadır belki de bu durum, bilinmez.filmde julianne moore'un naifliğini, saflığını ve anlayışını da unutmamak gerek. olgun kadın erkeğini iyi bilir modelidir tam anlamı ile moore. güzeldir de kanımca. jon'un yaşamak istediği ilişkinin kadın kahramanı olacaktır sonunda da. ha bir de papaz'ın diyalogları jon'la unutulmamalı! sürekli artan azalan "dua" tavsiyeleri ve jon'un bu duaların tamamını spor'da okuyarak bitirmesi...--- spoiler ---izleyin, pişman olmayacaksınız.
(kelebeklerinviziltisi - 10 Ekim 2013 11:58)
filmin türkçe ismi tam bir pazarlama başarısı böylece sazan çiftleri de aşk filmi diye salona çekmeyi başarmışlar. tabi bazıları 5 dk sonra çıktı
(kiezmultikulti - 12 Ekim 2013 23:24)
big wet tits adlı bir filmden bir sahnenin porno sahneleri arasında bol bol gözüktüğü filmdir. bu arada filmde gözüken pek çok pornonun elimden geçtiğini görmek de bana garip bir şekilde "kaliteli porno izlemişim ya" hissi vermiştir.edit: bu arada scarlett johansson'un doğal sesi bu filmdekiyse eldivenle sevilecek kıvama gelmiş. ama o meme ve popo varken de sevilir yani
(we work in the dark to serve the light - 14 Ekim 2013 20:04)
asıl adı don jon olan ama güzel ülkeme "kalbim sende" gibi romantik bir isimle çevrilen ve sırf bu yüzden çok garip bir şekilde yaşlı teyzelerin ve romantik çiftlerin filme gelmesine neden olan garip bir çeviriye sahip ,joseph gordon-levitt'in yazıp- yönettiği ve bir de üstüne oynadığı, scarlett johansson ve julianne moore'un başrollerini paylaştığı, imdb puanı 7.3 olan, 90 dakikalık komedi- drama filmidir. filmi henüz izlemiş biri olarak gerçekten çok beğendiğimi belirtmekte bir beis görmediğim ve ilişkisi hakkında şüpheleri olan herkesin de kendisini ve yaşadığı ilişkinin gerçekliğini sorgulaması adına izlemesini tavsiye ettiğim, bolca cinsellik içeren +18 yaş filmidir.--- spoiler ---film konu olarak çok çapkın olan ve istediği kızı , istediği an düşürebilecek ve hepsiyle birlikte olabilecek potansiyele sahip yakışıklı ve seksi jon'ın ; hayallerinin kızı sandığı, tavlamakta ve yatağa atnakta zorlandığı ama sonunda istediğini gerçekleştirdiği barbara - nam-ı diğer scarlet johansson- ile yürümeyen ilişkisinin nedenlerinin jon'ın porno izleme alışkanlığı adı altında farklı nedenlere bağlı olarak enteresan bir bakış açısıyla anlatıldığı, gerçekçi bir filmdir.jon her ne kadar inkar etse de porno bağımlısıdır. güzeller güzeli bir kız arkadaşı olmasına rağmen bu tutkusundan asla vazgeçmez ve kız arkadaşı tarafından cinsel ilişkiye girdikten çok kısa bir süre sonra bilgisayarı başında mastürbasyon yaparken yakalanır. bıraktığına dair yalan söylemesine rağmen porno izlemeye devam eden jon, her şeyi karıştırma hakkını kendinde bulan çok meraklı kız arkadaşı barbara'nın laptop'ının arama geçmişini karıştırması ve jon'ın bu alışkanlığını bırakmadığı üstüne üstlük barbara ile birlikte olmasına rağmen porno izlemeye ve mastürbasyona devam ettiğini bilmesi sevgilisini yıkar ve yalan söylediği için ayrılırlar.işte asıl film burada başlar!burada jon kendisini ve bir ilişkiden neler istediğini sorgulamaya başlayacaktır. ilişki dediğin karşı tarafı mutlu etme uğraşı mı? kendini cinsel ilişki adı altında kadını kullanarak ve tek taraflı bir cinsellik yaşamak ve boşalmak ,kendi tatminin yani mastürbasyonunu gerçekleştiren bir bencillik mi? yoksa karşılıklı olarak birbirinin içinde kaybolmak, gerçek bir cinsellik, orgazmı yaşamak mıdır?bunu sorgulayacaktır.filmde jon karakteri tipik bir erkeği canlandırmaktadır. hayatı; işi(hizmet sektöründe barmendir), arabası( sürekli hız yapar ve bol bol trafikteki şöforlere söver),evi(evini kendisi temizleyen titiz bir erkektir ),dini( kilise ve bol bol pedere günah çıkarma), ailesi( sürekli evlenmesi için baskı kuran bir annesi, maçkolik, küfürbaz bir babası ve telefona gömülmüş hiçbir şeyin farkında değil gibi görülen ama olayları herkesten de iyi gözlemleyen bir kız kardeşe sahiptir), arkadaşları( sürekli içer ve barlara giderek kadınlarla birlikte olan çapkın bir tayfa) ve kızlar(tek amacı vardır, hepsiyle yatmak)jon - ki bence nam-ı don juan'dan gelmiş olsa gerek- sürekli olarak kadınlara asılır ve hepsiyle birlikte olur. one night stand ilişkiler yaşayan bir adam olarak ilişkinin romantizmine ya da bir kadının beklentilerine verecek cevabı yoktur. kadınları sever jon ama pornoyu ve mastürbasyonu kadınlardan daha çok sever. çünkü porno bir kadın vajinasından daha güzeldir ve o sanal güzelliğin içinde kendini kaybetmeyi bir kadınla gerçek bir ilişki yaşamaktan daha gerçekçi bulur.aslına bakılırsa günümüz modern dünyasında erkeklerin yaşadığı ilişkilerde ve cinsellikte de sadece kendi tatminlerini düşünüp bir an için boşalma derdinde olması çok güzel bir dil ve görsellikle anlatılmıştır. erkekler birlikte olduğu ya da cinsellik yaşadığı kadınlarla her türlü pozisyonu aynı porno yıldızlarındaki gibi başarılı bir şekilde yaşamak istemektedirler. üstüne üstlük çok güzel, seksi ve tutkulu bir kadınla.aynı jon gibi. yani jon gerçek hayattaki erkektir ne bir eksik ne bir fazla.ama filmde de olduğu gibi kazın ayağı her zaman öyle değil. çok güzel kadının ya da çok seksi kadının erkekten bir sürü beklentisi var. aynı filmdeki barbara gibi. erkeğini o kadar sıkıyor, o kadar bunaltıyor o kadar kısıtlıyor ki erkek ondan ayrıldığında üzülmek yerine rahat bir " oh be !" çekiyor.bu da demek oluyor ki prenses sendromu dünyanın her yerinde var ve zavallı erkekler bundan her daim muzdaripler. yani; türk erkeği de çekiyor bu sendromdan amerikan erkeği de. bu sendromu yaşayan kadın ki filmde bu barbara oluyor ; "eğer erkek beni seviyorsa benim için her şeyi yapmalı, bir dediğimi iki etmemeli, ciddi olmalı, benim için değişmeli, en iyi işte çalışmalı, en iyi okulu bitirmeli, beni ailesi , arkadaşları ile tanıştırmalı ve benimle evlenmeli. gerekirse ben temizliğini yaparım ; ona da yaptırmam, o iyi bir işte çalışmalı çünkü ben bunu hak ediyorum, bu yüzden okuluna devam etmeli ve ilk cinsel birlikteliği yaşayana kadar sürüm sürüm sürünmeli. bir kadın olarak bolca göstermeli ama elletmemeliyim. cinselliği ne kadar geç yaşarsak o kadar iyi. sahip olmak istediklerimi elde edene kadar cinselliğimi ve bedenimi kullanmalıyım.hatta cinsel birlikteliği olabildiğince ertelemeliyim ki o zaman daha kıymetli, daha güzel olur ilişkim" diye düşünüyor.ve bu kadın çok seksi, tutkulu, arzulu olmasına rağmen o ağzındaki o kocaman , pabuç gibi sakıza ,, ailesinin ve arkadaşlarının o kızı çok beğenip onu el üstünde tutmasına rağmen bir erkek tarafından beğenilemiyebiliyor. scarlet'ten bahsediyorum beyler! neden peki? elindeki erkeği olduğu gibi kabul etmek yerine sürekli değiştirmeye çalıştığı, onu istediği gibi yönlendirdiği, ona kendi istediği her şeyi cinselliğini kullanarak yaptırmaya kalktığı için de ondan. dünyanın kendi etrafında ve aynı dünya gibi jon'ın da kendi etrafında döndüğünü sanıyor. ama sadece sanıyor!oysa jon, aradığı aşkı, içinde kaybolduğu olgun bir hatunda buluyor! sırf ona erkekliğini ve gerçek cinselliğin ne olduğunu daha iyi tattırdığı için!garip ama filmin sonu çok klişe bir şekilde havada bitiyor!--- spoiler ---kesinlikle izlenilesi, güzel bir film.
(pucepuck - 16 Ekim 2013 00:54)
filmin ismine bakıyorsun; kalbim sende. afişte scarlett'in boy boy resimleri. salona girdik, hep aşk böceği tipler elele. arka sıralarda 3-5 kişilik gruplar halinde ergen tipler. onlara sözüm yok en azından bilinçli gelmişler. ancak filmin başlamasıyla art ardına gelen pornografik görüntülerden sonra, aşk böceklerinin yüzlerini kapata kapata kaçması görülmeye değerdi. en güzel tanım "salonu boşaltan film" :)
(yonur - 19 Ekim 2013 14:40)
yalnızca joseph gordon-levitt 31 çekse izlerim diyenlerin izlemesi gereken film, pek bir numarası yok.--- spoiler ---yaman otuzbirciymişsin gordon--- spoiler ---
(emmiymissincesine - 26 Ekim 2013 13:48)
filmde rol alan porno yıldızları görünce sanki mahalleden bizim arkadaşlar filmde oynuyormuş gibi oldu.geriye filmden aklımda kalansa tek kelimeyle scarlett johansson ve onun emekçi versiyonu kayden krossfilmde rol alan bazı "aktrisler":alexis texasjenny hendrix jynx maze mia malkova maria ozawa nicoline rebecca linares stoya anita blonde kayden kross gia lee tessa lane jenna haze sasha collins misty stone dani danielstori blacközel not: hatta filmde adı geçen ilgili sitede don jons playlist yapılırsa filmde geçen sahneler görülebilir.
(proton 5x5 - 30 Ekim 2013 22:37)
henüz 1 haftalık sevgilimle 2. buluşmada gidip izlediğimiz film. artık deli cesareti mi desek, mallık mı desek, maceraperestlik mi desek bilemiyorum ama daha ilk haftadan böyle hardcore bir giriş yapmak her babayiğidin harcı değildir zahir ehehehehe.
(gugukluhamster - 14 Kasım 2013 21:19)
ne kadar da güzel olsa bir kezbanın insanı hayattan bıktırabildiğinin güzel bir örneği olan film. kezbanlık yapan kızlarımızın "ulan scarlett bile kezban haliyle çekilmiyor beni çeken adama allah sabır versin" diyerek izlemeleri gereken film. kezban stayla sürekli lak lak çiğnenen sakızla ilk dakikadan itibaren yüze vurulsa da filmin ortalarına doğru iyice kendini belli etmektedir.
(sendorm - 22 Aralık 2013 15:40)
mesajlarından biri de ''romantik komedi kadının pornosudur'' olan film.
(unpredictable - 5 Ocak 2014 18:03)
yazar ve yönetmen olmayı belli bir şöhrete ulaşmanın doğal uzantısı zanneden bir gencin dramını anlatıyor. üzücü bir film.
(ssg - 6 Ocak 2014 16:59)
scarlette dayamak için josephin yazıp yönetip kameraları ayarlayıp çayları koyup yan rolleri de kotardığı film. adam hedefine ulaşmış helal olsun
(wanderer05 - 16 Ocak 2014 02:28)
scarlett johansson bu filmdeki rolünü oynayabilmek için 6 ay boyunca türk kızlarıyla aynı evde kalmış.
(forrestgump - 16 Şubat 2014 00:52)
ibretlik tespitler ve gerçekçiliğiyle ön plana çıkmış bir film. film aslında sadece don jon ve porno hakkında değil, dikkat ederseniz scarlett'ın seyrettiği romantik filmlere de sokuşturma var. özetle film romantik filmler kadınların aşktan beklentilerini, pornolarında erkeklerin seksten beklentilerini aşırı yükselttiğini ve asıl olması gereken "doğal" aşk ve seksten uzaklaştığımızı gösteriyor.
(corwin - 18 Nisan 2014 19:03)
Yorum Kaynak Link : don jon