Süre                : 1 Saat 39 dakika
Çıkış Tarihi     : 05 Mart 1987 Perşembe, Yapım Yılı : 1987
Türü                : Komedi,Drama,Romantik
Taglar             : yazar,oyun yazarı,Usrs,Anti-semitizm,Tartışma
Ülke                : SSCB
Yapımcı          :  Mosfilm
Yönetmen       : Gleb Panfilov (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Aleksandr Chervinsky (IMDB),Gleb Panfilov (IMDB)(ekşi)

Tema ' Filminin Konusu :
Tema is a movie starring Mikhail Ulyanov, Inna Churikova, and Stanislav Lyubshin. A self-pitying but popular playwright drives to Vladimir to relax with a doting female student and another writer. He's convinced his writing is of no...

Ödüller      :

Berlin Film Festivali:C.I.C.A.E. Award, C.I.D.A.L.C. Award, FIPRESCI Prize-Competition, Golden Berlin Bear


  • "verilmek istenen ana fikir"
  • "türkiye meşelensin, vatandaş neşelensin"
  • "sanırım ekşi sözlük beta'da bulunmayan yada benim bulamadığım sözlük güzelleştiricisi. o yüzden hala eski sözlüğü kullanıyorum."




Facebook Yorumları
  • comment image

    lise yıllarımda, yeter ki tema para kazansın da erozyonla mücadele etsin diye sınıf sınıf dolaşıp insanları gönüllü üye yaparak, üyelik aydatları toplamam, "gel vatandaş gel" nidalarıyla tema logolu çorapları, rozetleri satmam, her denk geldiğim standta üç beş yaprak alıp insanlara hediye etmem (bu sebeple hala bir yaprağım yoktur), karaca arboretumunu merak edişim, televizyonda heyelan, toprak kayması haberlerini izledikçe, "gitti verimli topraklarımız gitti" diye ağlamalarım, fiziki şartlarım el verip ağaç dikme şenliklerine katılışım, o alana gidemesem de durup durup ne oldu acaba bizim ağaçlar diye düşünüşlerim, açık gördüğüm ışığı kapamadan yürüyüp gidememem, yere en ufak birşey atanı görsem alıp yüzüne fırlatma isteğim, daha aklım yeni yeni ererken, meke gölü, sultan sazlığı ve önemli sulak alanları duyuşum, şu anki sağlam çevre bilincim önce ailem sonra tema sayesindedir.


    (dulcineaceae - 13 Ağustos 2009 12:33)

  • comment image

    sanırım ekşi sözlük beta'da bulunmayan yada benim bulamadığım sözlük güzelleştiricisi. o yüzden hala eski sözlüğü kullanıyorum.


    (jason305 - 5 Ekim 2012 17:10)

  • comment image

    rize’den türkiye’ye yerli ürünlerin kullanılması çağrısında bulunan tema rize temsilcisi nevzat özer, küresel yerine yerel, işlenmiş yerine taze ürün, fast food yerine, yerel mutfakların bilgeliğini, lezzetini tercih edin. bu çağrı; işsizliğin, yoksulluğun önlenmesi, topraklarımızın korunması, kültürel yozlaşmanın durdurulması, bağımsız başı dik bir ülke çağrısıdır” dedi.

    --- spoiler ---

    türkiye soğandan samana ithalat cenneti oldu
    dünyada kendi kendine yeten ülkelerden biri olmakla övünen türkiye, son yıllarda buğdaydan mercimeğe, mısırdan susama bir çok tarım ürününü ithal eder hale geldi. canlı hayvan ithalatının ardından son olarak ot ve samanı da ithal etmeye başlayan türkiye’nin büyük kentlerindeki alışveriş merkezlerinde şili’den ithal edilen üzüm ve elma, iran’dan karpuz ve ayva görmek mümkün. resmi verilere göre 2010 yılında 123 bin dolarlık kuru soğanın ithal edildiği türkiye’de cumhuriyet’in ilk yıllarında yerli ürünlerin tüketim bilincini arttırmak için başlatılan çalışmalar kapsamında 1929 yılından bu yana kutlanılan yerli malları haftası son yıllarda daha adeta yasak savmak türünden etkinliklerle kutlanıyor.

    rize’den türkiye’ye ‘yerli mali kullanin’ çağrisi
    ancak yerli malı kullanmanın onurlu bir davranış olduğunu düşünenler de var. 12-16 aralık tarihleri arasında kutlanan yerli malı haftası dolayısıyla yazılı bir açıklama yapan tema vakfı rize temsilcisi nevzat özer, “ülkemizde yaşanan sorunlar karşısında ulusumuzun, doğal varlıklarımızın çıkarlarına uygun çözümler üretmek ve davranışlar geliştirmek amacıyla halkımızı bir kez daha ‘yerli malı’ kullanmaya çağırıyoruz” dedi.

    ‘bağimsiz ve başi dik bir ülke için’
    çağrısının, kapalı bir ekonomi, dışalımların sınırlanması ve kalitesizliğin ödüllendirilmesine yönelik olmadığının altını çizen özer, “bu çağrı; işsizliğin, yoksulluğun önlenmesi, halkımızın yeterli ve doğru beslenmesi, doğal kaynaklarımızın, topraklarımızın korunması, kültürel yozlaşmanın durdurulması, bağımsız başı dik bir ülke çağrısıdır. bu çağrı; insanlarımızı sürekli daha fazla, daha büyük, en yeni için koşullandıran, savurganlaştıran tüketim çılgınlığına karşı, verimli, dikkatli, ihtiyacı kadarını tüketen, yerli kullanan bir anlayışı toplumda yaygınlaştırma çağrısıdır” diye konuştu.

    küresel yerine yerel gidalari tüketin
    yerli malının, aş, iş, refah ve toplumsal barış anlamına geldiğini dile getiren özer, “yerli malı, sağlıklı beslenme demektir. yerli malı, doğanın korunması demektir. küresel yerine yerel, işlenmiş yerine taze ürün, fast food yerine, yerel mutfakların bilgeliğini, lezzetini tercih edin. tüketilen gıdanın kökenini, üretim zincirini denetleyin. küresel gıda pazarında bir tüketicinin yapacağı en önemli iş, kendi bölgesinde üretilen gıdaları satın almasıdır” çağrısında bulundu.

    param var ama tüketmeye hakkim yok
    “param var ama tüketmeye hakkım yok” diyen tema vakfı onursal başkanı hayrettin karaca’nın yaşamı ve kişiliğinin kendilerine örnek olduğunu ifade eden özer, tüketilen her şeyin aslında onun geldiği yeri, yani doğayı biraz daha eksiltmek, kirletmek olduğunu bilen, buna göre davranışlarını değiştiren bir toplum dilediklerini vurguladı. özer açıklamasını “yerli malı kullan, ülkene, doğasına, tarımına, toprağına sahip çık!” çağrısıyla noktaladı.

    29 bunalimindan rantiye ekonomisine uzanan süreç
    kent ve kültür tarihçisi kudret emiroğlu, gündelik hayatımızın tarihi kitabında, türkiye’de ilk yerli mallar haftası kutlamalarının, 4 nisan 1929’da yapıldığını aktarıyor ve ardından gelişen süreci şöyle anlatıyor: 11 ağustos’ta galatasaray lisesi’nde yerli mallar sergisi açıldı. 24 ekim 1929 new york borsası’nda patlayan kara cuma krizinden sonra “29 bunalımı” olarak tarihe geçen ekonomik kriz, bütün dünyada etkisini gösterince, sanayileşme hedefine karşın, özellikle sermaye birikimi yetişmiş emek gücü sıkıntısı çekilen ekonomide ‘devletçilik’ programı başlatmak zorunda kalındı. ithalatı kısmak, dolayısıyla yerli malı kullanmak ve tasarruf yapmak halka benimsetilmesi gerekli bir devlet politikası olarak görüldü. milli iktisat ve tasarruf cemiyeti 18 aralık 1929’da kuruldu. tbmm başkanı 12-19 aralık günleri arasında türkiye sanayi ve maadin bankası yerli mallar pazarı’nı açtı. buradan hareketle, feshane, beykoz, bakırköy ve özel sektör ürünleri sergilendi. 1931-1935 yıllarında kriz, savaş ekonomisinin de etkisiyle derinleşti. yeli malı kullanmak, devlet politikası olarak propagandası yapılan ve o zamanın teknikleriyle gösteriler, afiş ve sergilerle halka mal edilmeye çalışılan bir program oldu. 2000 yılına gelindiğinde, yerli ürünlerin ithal ürünlerden daha pahalıya mal edilmesi sonucunu veren uzun süreli rantiye ekonomisinden sonra ve ab’ne giriş aşamasında, ikinci yerli malı kullanma kampanyası başlatanlar oldu ve eski sloganlar canlandırılmaya çalışıldı: “yerli malı türkün malı, herkes onu kullanmalı.”

    ---
    spoiler ---

    yusuf yavuz


    (kizilkedi - 18 Aralık 2012 01:32)

  • comment image

    isi iyiden iyiye ticarete dokmus vakif. oyle ki, irtibat telefonlarini caldirdiginizda soyle bir sesle karsilaniyorsunuz (ya da bana ozel muamele) : “tema, buyrun efendim ne siparisi verecektiniz?”

    yahu dur hele, soluklan bi. ne biliyorsun benim fidan siparisi verecegimi? belki de bir konu hakkinda bilgi almak istiyorumdur; degil mi ablam benim?

    tema vakfi calisanlari ile soyle de bir olayimiz gerceklesmistir: bir ogretmen arkadasim orman haftasi etkinlikleri kapsaminda, cocuklara fidan diktirme merasimi gerceklestirmek istemektedir. belirli sayida fidan alinacak ve de gosterilen yerlere topluca fidan dikilecektir. orman mudurlugunun sehrin cok disinda yer gostermesi ve de bagli bulundugumuz belediyenin su an agaclandirilacak yerimiz bulunmamaktadir cevaplarindan sonra, bu isi halletse etse, tema vakfi halleder dusuncesine uyarak, tema ile irtibata gecip kendilerinden yardim istedigimizde “bizim boyle etkinlikler icin bir organizasyonumuz yok, ancak fidan bagisinda bulunabilirsiniz.” cevabini almisizdir. babak! illa ki fidan bagisi adi altinda para toplayacaklar. ey tema, ey agactan beslenen vizyonu gudik olusum gelecek nesillere agac sevgisini asilamak bu sekilde nasil mumkun olacak? bu cocuklar kendi actiklari cukurlara elleriyle fidan dikmedikleri zaman onun kiymetini ve guzelligini nasil bilebilecekler? bu mu simdi erezyonla mucadele? bu mu agac sevgisi? valla ne guzel is! al parayi dik agaclari populer olacagin alanlara! yeme beni tema!

    ayrica bu merasimi gerceklestirmek icin yaptigimiz cabalarin sonucunda sunu da ogrenmis olduk; memleketin her bir metrekaresi agaclandirilmis da haberimiz yokmus; anlasildigi uzre agaclandirilacak alan kalmamis, bravo orman mudurlugu, bravo yerel yonetimler masaallah iyi calismissiniz!


    (olmayanaergi - 17 Haziran 2004 13:16)

  • comment image

    bir kariyer sitesi üzerinden yapılan iş başvurusuna cv'niz ellerine ulaştığında bilgilendirme mesajı atar, incelendiğinde yine bilgilendirme mesajı atar ve eğer pozisyona uygun görülmemişseniz yine konuyla ilgili mesaj atar, sizi bilgilendirir.

    canlıya, yaşama karşı duyarlı olan bir vakıftan başka ne beklenir ki.

    nice büyük trilyarlık şirketler sizin başvurunuza lütfedip bilgilendirmekten,"profesyonel" olup iki satır bir yanıt vermekten kaçarken tema'nın insana verdiği değeri görünce insan orada çalışmış kadar mutlu oluyor.


    (icemanr - 14 Nisan 2015 18:03)

  • comment image

    orman vasfını yitirmiş arazilerin ona buna peşkeş çekilmesine karşı önerilen bu arazilere zeytin ağaçları ekimi projesine şiddetle karşı çıkan ve hatta karşı çıkmış olması yetmezmiş gibi bu fikri ortaya atanları mahkemeye veren zihniyete ait sivil toplum kuruluşu.
    ayrıca her skim hıyar diyene elimizde tuzla koşmadığımız gibi her sivil toplum kuruluşuyum diye çıkana çuvalla para akıtmamamız gerektiğini, ve bunlar için türlü numaralarla para toplayanlara sorgulamacı yaklaşmamız gerektiğini ispatlayan sivil toplum kuruluşu.
    süper dernek.


    (rapper134 - 11 Aralık 2005 13:27)

Yorum Kaynak Link : tema