Dom durakov (~ Deliler evi) ' Filminin Konusu : Dom durakov is a movie starring Yuliya Vysotskaya, Sultan Islamov, and Bryan Adams. In the midst of the Chechen War, a remote psychiatric institution is left without staff leaving the patients to fend for themselves. Based on a true...
Ödüller :
Sibiriada(1980)(8,1-1714)
Pervyy uchitel(1966)(7,7-402)
Krylya(1966)(7,7-1351)
Dyadya Vanya(1971)(7,4-509)
The Inner Circle(1991)(7,1-1790)
Belye nochi pochtalyona Alekseya Tryapitsyna(2015)(7,1-1410)
Ray(2017)(7,0-1257)
Kurochka Ryaba(1995)(6,7-334)
Faust(2011)(6,7-4641)
Dvoryanskoe gnezdo(1969)(6,7-250)
Bitva za Ukrainu(2014)(5,8-43)
Glyanets(2007)(5,5-934)
Venedik Film Festivali : "Grand Special Jury Prize"
Venedik Film Festivali : "UNICEF Award"
radikal gazetesiyle beraber 75 kurusa satilan ve bendeki dvd'nin son 10 dakikası bozuk cikan film.--- spoiler ---filmde kadin direnisci akordeon calan kizin odasinda basindan vuruluyor. oysa bir sonraki sahnede temizlik yaparken kirik camlar oylece durmasine ragmen ortada kan goremiyoruz.bir baska sahnede doktorun geri dondugu zaman kapida kizla konusurken; elini camla kesen kizin kesmedigi oteki elinin bandajlandigini goruyoruz.--- spoiler ---
(her giriste sifresini unutan adam - 14 Nisan 2008 10:16)
savaşın komik anlamsızlığını gözümüze sokan filmlerden bir tanesi olmasının yanında fotoğraf gibi karelere sahip olan bir film.yönetmen kulağa,kalbe değil direk gözlere çalışmış.
(yds - 5 Mayıs 2008 00:39)
venedik film festivali jüri büyük ödülü sahibi, savaşla deliliği çok ilginç ve çarpıcı bir şekilde harmanlamayı başarmış güzel fim.
(gustave - 2 Ağustos 2008 22:57)
çeçen ve rus komutanların geçmişlerindeki ortak noktayı fark ettikleri sahneyle savaşın ve özellikle dönem minvalinde çeçen-rus mücadelesinin ne kadar anlamsız olduğunu imleyen 2005 tarihli film.
(puskinskaya - 1 Ocak 2009 17:20)
içtenlik zirvesi, tevazu abidesi bir film. ipince bir duyarlılık eseri. "savaşlar ne kötü be birader" yavşaklığına kaçmadan, "içerdekiler daha akıllı valla" zevzekliğine bulaşmadan veriyor mesajını. ne mutlu ki; ben mesaj vermem pozlarına yatmıyor. ağır abi triplerine girip kasmadan, bir bryan adams şarkısıyla gönül almak isteyecek kadar mütevazı bir film bu.ara spoyler:--- spoiler ---çeçenler aralarında kavgaya tutuşmuştur. jenna, (bkz: yuliya vysotskaya) bir ümitle kavgayı müzikle durdurabileceğini düşünür. çaldığı polka fayda etmez tabi. kavgaya karışmayan iki çeçenden biri akordeonu alır ve çalmaya başlar. (bkz: şeşen) sonrası malum; o anda dans başlar. nefis bir sahnedir. ama nefis olan kavganın müzikle kesilmesi değil, masadaki iki çeçenin bunun böyle olacağından emin, cool tavırlarıdır.--- spoiler ---filmin sonlarına doğru jenna, bir koridordan geçerken bir kaç mermi kovanını -sanki mermi kovanı değillermiş gibi doğallıkla- yerden alıp çöpe atıveriyor. andrei konchalovski de çok zaman önce vicdanını "mother russia"dan arındırmış olacak, böyle sahici, böyle dürüst bir iş çıkarmış. çünkü işin içinde savaş varsa önce temiz bir vicdan ve soğukkanlı bir bakış gerekiyor. silah nedir bilmeyen bir sanatçının neden ve nasıl bir savaşçıya dönüştüğünü anlayınca haydutların haydut olmadığını anlamak zor değil.
(anzor - 22 Şubat 2009 02:23)
psikolojide çok önemli bir yeri olan bryan adams sendromunu işleyen zayıf bir film, yine de çabasını taktir etmek lazım.
(doc dr stein - 30 Eylül 2010 04:33)
andrei konchalovskinin tarafimdan merakla beklenen filmi. ilgimin sebebi tango and cashe olan inanilmaz sevgim degil de bu filmde cecen rus savasina ait bir hikayenin isleniyor olmasi. venedik film festivalinden ozel juri odulu ile cikmis filmimizin rusca adi ise dom durakov.konumuz kisaca soyle: sinira yakin bir yerde bulunan ruh ve sinir hastaliklari hastanesinde gorevli rus doktor ve hemsireler, bir hastane dolusu hastayi* kaderlerine terkedip kacarlar, daha sonra cecen askerler hastaneyi ele gecirir, hastalardan biri askerlerden birisine asik olur, ayni hasta zaten bryan adamsin nisanlisi oldugunu sanmaktadir, olaylar gelisir. savasin cilginligi ve akil hastanesi gondermesini gorebilmek icin allame-i cihan olmak gerekmese de, film hakkinda son karari verebilmek icin, haksiz ve kirli bir savasi yorumlarken "herkes cildirmis gibiydi"den baska soyleyebilecek birseyi olup olmadigini gormek isterim.
(ridici - 11 Mayıs 2003 20:02)
(bkz: house of fools)
(ridici - 11 Mayıs 2003 20:04)
"hangimiz akıllı?" sorusuna cevap arayanlara bir gölge oyunu.
(atlantis - 24 Ocak 2004 23:46)
--- spoiler ---ezan sesiyle başlar, bryan adams ile biter.--- spoiler ---
(vb - 11 Haziran 2014 17:34)
ağustos ayında ankara kızılırmakda gösterime girecek film. fragmanı doğrultusunda, çok eğlenceli olmasının yanı sıra trajik sahneler de içereceği tahmin edilen bir rus yapımı.
(theoria - 11 Temmuz 2004 13:59)
son zamanlarda seyredilen en dokunakli filmdir bu.oyuncu performansinin da tadindan yenmez.hastanedeki insanlar gercek hasta midir,bu kadar $ahane nasil deli olunur diye sormak gelir insanin icinden.bu arada $a$irtici olan,haftalik(ucretsiz olan)sinema dergisindeki elestirmenlerin bi kismisinin bu nefis filme 1 yildizi layik gormeleridir ki sadece oyuncularin verdikleri tatmin 3 yildizi haketmektedir zannimca,ha bi de filmin yarisinda cikan bi grup vardi ki,acil bi$i olmami$ ise $ayet,delilige tahammülsüzlük olarak addedilebilinir belki bunun nedeni ama hakketen neden yarisine bile gelinmeden cikilir boylesine bi filmden diye sormak da isterdim.onun disinda bryan adams nasil da cuk oturmu$tur,ne de sempatik gelmi$tir hatta.kimseyi karalamadan,hic taraf olmadan sava$ filmi cekilebilmesi de ote yandan takdir-e $ayan bi$i.bu arada filmin acaip de güzel bi afi$i vardir,cerceveletip asmak ister insan olan.3 yildizdir,4 yildizdir,cok yildizdir.
(petibor - 26 Temmuz 2004 08:52)
filmde varyasyonlarıyla sürekli çalınan parça, bryan adams' ın paco de lucia nın gitarlarını çaldığı ''have you ever really loved a woman'' parçasıdır. parçanın orjinal halinin yanı sıra özellikle solo gitarla yapılan çeşitlemeleri şahane olmuş. onlarda da gitarı paco mu çalıyor bilmiyorum ama kim düzenleyip çaldıysa sahiden hoş olmuş.ayrıca filmin ortalarında bir yerde 2 komutanın konuşma sahnesi savaşın anlamsızlığını sahiden çok güzel vurgulamış.
(jupiter - 27 Temmuz 2004 01:03)
"sonunu bir yerlerde, bir filmde görmüştüm" izlenimi uyandıran, aslında deliliğin sınırlarının çok daha geniş olabileceğini gösteren 2002 yılı rus-fransız ortak yapımı film. ayrıca janna'nın byran adams'a tercih edip aşık olduğu çeçen asker ahmed de bayağı bir ciguli'ye benziyor.
(nikita - 5 Ağustos 2004 19:52)
(bkz: yuliya vysotskaya) demeden de geçemeyeceğim, nasıl sempatikliktir nasıl oyunculuktur, o güldü ben güldüm, o ağladı ben ağladım anasını satiim. keşke the million dolar hotel bu filmden sonra çekilseydi de orda arıza hatun triplerine giren milla jovovich yuliya'nın elini öpüp, destur alıp, ders alıp, feyz alıp o filmde oynasaydı...
(dreamania - 28 Ağustos 2005 23:42)
"fırtına sessizlik getirir,bir canavar, bir çocuk gibiherkese uğuldaretrafta yumuşakça gezinir,kaybolmuş bir keşiş gibi..."alıp götüren, geri getirdiğinde başka bir insan yapan andrei kochalovsky başyapıtı.
(nalmes - 24 Ekim 2004 02:37)
filmde gözden kaçmaması gereken bir nokta hastaneye gelen rus askerlerin çeçenleri ararken "haydut"ları arıyoruz demesidir. bu rusya'nın savaş süresince dünyaya pazarladığı ideolojisi ile birebir örtüşen bir söylemdir, çünkü rusya resmi açıklamalarında asla bunu bir iç savaş, bağımsızlık hareketi olarak görmemiş, haydutların çıkardığı bir ayaklanma olarak lanse etmişti.(bkz: üç beş çapulcu)... tanıdık mı geldi?
(dreamania - 28 Ağustos 2005 23:34)
bu sabah sırf sıkıntıdan gidip izlemek zorunda kaldığımız 1,5 saatlik yer yer eziyete dönüşen eğlence. kesinlikle çok komik. hint ne ki? japon ne ki? olay meğerse ruslardaymış diye diye terkettik sinemayı.konudan bahsetmek gerekirse: rus-çeçen çatışmalarının en sıcak zamanlarında, çeçenistan sınırına yakın, unutulmuş, bilinmez bir bölgedeki bir akıl hastanesinde geçmektedir film. doktorlar hastaneden kaçar. ve deliler dış dünyadan kopuk bir şekilde tek başlarına kalıverirler çatışmaların ortasında. olaylar gelişir tabi ki.ayrıyetten filmin çok önemli bir unsuru olarak:(bkz: bryan adams) *
(sir gawain - 8 Ağustos 2004 02:05)
çok dokunaklı fakat have you ever really loved a woman isimli güzide bryan adams eserinin defalarca kulaklarımızda çınlaması hoş kaçmadı. filmi izleyeceklere öncesinde bir bryan adams şarkıları kalkanı, film bitiminde de bir bryan adams söktürücüsü öneriyorum. hayır yani bulunduğum hassas ruhsal duygusal psikolojik duruma uygun değildi. yoksa sanata ve sanatçıya saygım sonsuz
(enip iqi - 16 Kasım 2004 02:01)
o karanlık rus filmlerinden mi bir daha asla derken gayet güzel gelmiştir, çok mu aydınlıktır hayır yine o karanlık rus filmlerinden ama sanki bu sefer biraz daha özen, konunun dışında biraz daha görsel. her zaman güzel yazan rusların güzel de film yapabildeklerini kanıtlamış bir filmdir. belki biraz abartılı bir helikopter sahnesi vardir ki akıllara ziyan. savaş dışında deli deliyi görünce çomağını saklar, tanrı bizlerin arasında olsaydı* deli diye tıkardık ve hangimiz daha deli filmidir. bir daha izlenesidir. bryan adams ise tuzu biberi değil de sadece hafif bir baharatı olarak filme renk katmıştır
(selene - 19 Haziran 2005 04:28)
Yorum Kaynak Link : dom durakov