Süre                : 2 Saat 14 dakika
Çıkış Tarihi     : 08 Eylül 1976 Çarşamba, Yapım Yılı : 1976
Türü                : Macera,Korku
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Dino De Laurentiis Company
Yönetmen       : John Guillermin (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Merian C. Cooper (IMDB)(ekşi),Edgar Wallace (IMDB)(ekşi),James Ashmore Creelman (IMDB)(ekşi),Ruth Rose (IMDB),Lorenzo Semple Jr. (IMDB)
Oyuncular      : Jeff Bridges (IMDB)(ekşi), Charles Grodin (IMDB)(ekşi), Jessica Lange (IMDB)(ekşi), John Randolph (IMDB)(ekşi), Rene Auberjonois (IMDB), Jack O'Halloran (IMDB)(ekşi), Dennis Fimple (IMDB), Ed Lauter (IMDB), John Lone (IMDB), John Agar (IMDB), Rick Baker (IMDB), Corbin Bernsen (IMDB), Peter Cullen (IMDB), Ned Gill (IMDB), Brent Huff (IMDB), Shawn McAllister (IMDB), Joe Piscopo (IMDB), David Ulmer (IMDB), Kristephan Warren-Stevens (IMDB)

King Kong ' Filminin Konusu :
“The Lord of the Rings” üçlemesinin Oscar ödüllü yönetmeni Peter Jackson’ı bugünlere getiren ve dünyanın en büyük yönetmenlerinden birisi yapan sürecin başlangıcında bir maymun vardı. Yıllar sonra tekrar Kafatası Adasına dönen Peter Jackson, “King Kong” ile olağanüstü bir karakter çalışması, sürprizlerle dolu bir aşk öyküsü ve ancak 150 milyon dolarlık bütçenin yaratabileceği öfkeli dinozorları beyaz perdeye getiriyor.

Ödüller      :

Academy Awards - Oscar:Özel Başarı Ödülü


  • "bir gorilin bile istediğinde kız kaldırabileceği bir dünyada tek başına olmanın hüznünü yaşatmıştır insanlara."
  • "asansöre sığmadığı için gökdelene tırmanmak zorunda kalan yaratık... garfield de aynı problemle karşılaşmıştır..."
  • "asil adi kongdur.king kong sahne adidir."
  • "insanlara karşı boyun eğmek yerine bir hatunu alıp devlet malına zarar vermeyi seçen asi ve aşırı gelişmiş bir gorilin ibret verici öyküsü! neymiş? boyun eğecekmişiz, yoksa vururlar..."
  • "(bkz: sinemaya hayatın anlamını bulmaya gidenler)"
  • "aşka dair gizli özneleri ve çatıdaki görkemli finalleri açısından eşkıya ile paralel bir filmdir.."
  • "dev bir goril ve bir senarist arasında kalan genç kızın umutsuz aşk öyküsü. (bkz: kadınlarda güce tapma)"
  • "bir maymunun bile benden daha romantik oldugunu gordugum film."




Facebook Yorumları
  • comment image

    aşk hakkında tekrar düşündüren çok özenli çekilmiş bir film. gece gece düşündüm ann gibi korkunç bir adaya kaçırılsaydım arkamdan kim gelirdi diye. bir tek isim bulamadım. ardından bir goril tarafından sevilme ihtimalimin de bulunmadığını farkedip epey hayıflandım.


    (sirin - 13 Ocak 2008 12:57)

  • comment image

    almancı teyzemler o yaz geldiklerinde bir sinema makinesi getirmişlerdi. getirdikleri tek film de king kong du. teyzeoğulları babannelerinin bahçesine hıladan bozma bir perde çekip filmi oynatmışlardı. sinema elbette bilinmeyen bir olay değildi ama yanı başında komşunun bahçesinde izlemek değişik bir tecrübe olduğu için bayağı bir kalabalık toplanmıştı. ben diyeyim 1000 siz deyin 2000 kişi. (zaten kuzenler sonra emek sinemasını kurdu)

    bir sorun vardı, film almancaydı. o yıllarda video da henüz yaygınlaşmamış olduğu için insanların bu yolla almancalarını geliştime şansı da yoktu. bu yüzden kuzenler filme dublaj yapmışlardı. jessica lange'ı da büyük teyzeoğlu seslendirmişti.

    bu arada, özledim o günleri be sözlük. teyzemgil almanya'dan gelsin, hediye getirsin, steyşın arabalarının bagajına binip gezelim, cümbür cemaat dondurmacıya gidelim, gelmelerine bir ay kala beklemeye başlayalım, gittiklerinde üzülelim, her vedalaşmada ağlasınlar ama çaresiz gitsinler yaban ellere, süpürsünler sokakları pis el pis yürek. güç bela geçinsinler, ama kuyruğu hep dik tutsunlar, her defasında kardeşlere yeğenlere hediye getirmeyi unutmasınlar.


    (tatli cocuk - 6 Eylül 2003 16:25)

  • comment image

    insanlara karşı boyun eğmek yerine bir hatunu alıp devlet malına zarar vermeyi seçen asi ve aşırı gelişmiş bir gorilin ibret verici öyküsü! neymiş? boyun eğecekmişiz, yoksa vururlar...


    (madsky - 12 Ekim 2004 23:40)

  • comment image

    peter jackson'ın döneminin en iyi yönetmenlerinden biri olduğunu yüzüklerin efendisi üçlemesinden sonra tekrar kanıtlayan yapıt olmuş king kong. 187 dakikaya yakın sürede filmi izlerken saatinize hiçbir şekilde bakmıyorsunuz. gözünü kırpmadan izliyor insan filmi. tabi bu süreç içinde ben koltukta oturamam diyenler içinde eski filmleri andıran bir şekilde intermission ibaresi filmin ilk yarısının final noktası diyebileceğimiz bir yerde gözüküyor. bu dış detayların yanı sıra filmi izlemeyenlerin çok görsel efekt var diye burun kıvırdıkları sekanslar abartıldığı kadar fazla değil, zaten bu sahnelere olmamış diyen insanlar muhtemelen gollum'a da olmamış demişlerdi. arada herhangi bir fark yok canlandırma kalitesi olarak, hatta weta işi biraz daha ilerletmiş. spielberg bu filmi izledikten sonra jurassic park 4'ün görsel efektlerle ilgili kısmını muhtemelen weta'ya teslim eder. jurassic park'ta görmediğiniz kadar t-rex görebilirsiniz. üstelik king kong ile kapışırken, üstüne üstlük bir hatun için kapışırken. en nihayetinde de filmin söylediği bu; oyuncular çok iyi, teknik açıdan en üst seviyede vb, sözler laf kalabalığı. gerçek şu. aşk acıtır. insan da olsanız maymun da olsanız..


    (yabadabadu - 13 Aralık 2005 14:03)

  • comment image

    lord of the rings serisi ile oscar basta bircok odule ve hatiri sayilir olcude sohrete kavusan hafif kilolu, hobbitimsi yonetmen peter jackson, buyuk uclemeyi bitirdikten iki sene sonra cocuklugunda kendisini cok etkileyen, ki ilk filmlerini* izleyenler bu etkilenmeyi hemen gorecektir, king kong'u gozune kestirdi. pj, "uyarlamak" fiilinden ne anladigini gostererek, 1933'un kong'unu gunumuze "uyarliyor". uyarlama yaparken kelime kelime asla sadik kalmak yerine ayni tadi, ayni hissi yeni materyalde yakalamayi hedefleyen yonetmen, kong'u cekerken 1933'te izleyenlerin yasadiklarini 2005'te izleyenlere yasatmayi hedeflemis belli ki. 1933'teki seyirciden bahsederken, sinema perdesinde treni gordugunde koltugun altina saklanan seyircinin birkac on yil sonrasindan bahsediyoruz sadece. 2005 seyircisini ise anlatmaya gerek yok, siz biliyorsunuz.
    1933 yapimi kong kendi zamani icin gercekten buyuk bir is. ozel efektler sinemanin emekleme doneminde eminim ki bircok kisinin aklini basindan aldi. ama filmi gunumuzde oturup izleyince iki onemli eksik goze carpiyor. birincisi senaryodaki kopukluklar. nedendir bilinmez hikayenin bircok noktasi acik birakilmis. tabii asil ilgi kong uzerinde ama saglam bir senaryo gunumuz sinemasinda olmazsa olmazlardan. orjinal filmin suresi 100 dakika civarinda. yenilenmis versiyonu ise 187 dakika. bu fazladan gelen asagi yukari 1.5 saatlik arkaplanin mimari lotr kitap uclemesini, kimilerince yerden yere vurulsa da, sinemaya uygun hale getiren philippa boyens-fran walsh ikilisi. normal kong'dan bazi karakterler bakimindan uzaklasilmis ama 3.5 karakterden ibaret olan venture ekibine faydali eklemeler yapilmis. onun haricinde normal filmin ekseninde kalinip, sadece kilit sahnelerin gosterilmeyen yonleri aydinlatilmis. ornek verecek olursak, eski filmde ann darrow'un ac oldugunu ve elma calarken yapimci carl'la karsilastigini goruyoruz. bu filmdeyse ann darrow'un niye ac olduguna, yapimcinin niye orada olduguna dogru uzatilmis anlatim. ozellikle baslarda ince espriler ve hizli diyalogla filme hareket kazandirilip 3 saatlik maratonun basinda horlamalarin baslamasi engellenmis. ote yandan yeni ilistirilen kimi karakterler ve halihazirda bulunan ana karakterlerle cogunlugu film endustrisi uzerine gitse de, genel baglamda insanogluna irili ufakli taslar atilmis. asiri hirsin zararlari temasi da zaten askin karsisina denge unsuru olarak konmus (siyah ve beyaz). tek tek sahneleri inceleyip mesaj cikarmanin burada geregi yok ama dvd'si ciktiginda yapilabilecek eglenceli bir aktivite oldugu kesin.
    filmin konulu kismi ortalara dogru bitiyor, bittigi acikca belli ediliyor ve kong sahne aliyor. filminizin ana iki karakterinden birisi konusamiyorsa diyalog yazmak da gereksiz oluyor tabii. bu sahnelerde pj kalemi eline alip ilk donem filmlerine dogru uzaniyor. kong'un, diger yaratiklarin ve ada yerlilerinin tasviri kisaca anlatilacak olursa urpertici**.

    1933 filminin ikinci eksigi ise ozel efektler. o donemde stop-motion teknigi ile buyuk bir is yapildigi acik ama ne yazik ki konusamayan ana karakter "kong"un yuz ifadeleri de yok o filmde yani "beauty" ve "beast"in arasindaki bagi olusturacak arac. pj gollum'dan kazandigi tecrube ile bu sorunu en guzel sekilde hallediyor. kong, yolda gorseniz imza isteyeceginiz derecede dogal, ann darrow ile ayni setteymiscesine etkilesimli. diger ozel efekt gerektiren yaratiklarin da basrolden ayrilir yani yok. ve onlar fragmanlarda gorunmedigi icin belirteyim, cidden hayretle izlenecek yaratiklar tasarlanmis. tasarimlarin ve canlandirmalarin yaninda lotr'dan alistigimiz uzere her tur karisik, kavga-dovus-aksiyon sahnesi tertemiz, kusursuz. hangi sahnede ne oldugunu kaosa kapilmadan gorup takip edebiliyorsunuz. lotr'u cikaran weta ve ekip sefi richard taylor tebrigi ve tesekkuru tekrar hakediyor.

    sahne tasarimi ve sanat yonetimi yine eski bir orta dunyali dan hennah imzasi tasiyor. hem ny sahneleri, hem ada sahneleri takip edilemeyecek kadar cok ayrintiya, gozalici bir gorkeme ve guzellige sahip. muzikler james newton howard'ca yapilmis. bu arada dikkatle takip ederseniz sanirim filmde bir adet howard shore gormek mumkun. muzikleri yapmasa da pj'in filminde "cameo" firsatini kacirmamis. filmin muzigi ayrica cd'den dinlenmeli, cunku cogunlukla diger gurultulerin arasinda kayniyor ama her seyin susup sahnenin muzige ve goruntulere kaldigi birkac sahne muzikler hakkinda gerekli bilgiyi veriyor. goruntu yonetimi lotr-fotr ile oscar'i almis olan andrew lesnie'den gelmis. ozellikle ikinci yarida bircok sahne yagliboya tablo guzelliginde. bir de kimi gece sahneleri var ki, durdurup saatlerce izleyesi geliyor insanin.

    son olarak oyuncular. jack black, uymayacagini dusunmustum basta acikcasi ama, tam oturmus. rolu kendine uyarlamamis, kendisi carl denham'a donusmus. andy serkis, hem geminin ascisi hem de king kong rolunde. pj'in ona yuzunu gosterebilecegi bir rol vermesi guzel. seneler once billy elliot'taki ufak billy jamie bell buyuyup bu filmde kendine yer bulmus. polanski'nin piyanistinden ve hitler'in son gunlerini anlatan der untergang'tan taniyabileceginiz thomas kretshcmann ise kaptan rolunde. gelelim asil mevzuya, basrollere. once, oscar odullu adrien brody. filmle ilgili soyleyebilecegim belki de negatif nokta. ne yuzu olmus ne oyunculugu olmus. bildigimiz kahraman tipinden uzak olan ve surekli sekeri alinmis aglamakli cocuk ifadesiyle dolanan brody yazar jack driscoll olarak goz dolduramadi. bereket dakikalari cok uzun degildi. bu yazar rolune ben nacizane viggo mortensen'i isterdim gene. ote yandaysa naomi watts'i secmis pj, kong'un asik olacagi guzellik olarak. ne de dogru secmis. watts'i daha mulholland drive'da ilk gordugumde carpilmistim ama bu filmde, hele yukarida sozu gecen gece sahnelerinde daha bir baska, bambaska. kong'a, yani sette bir kuklaya karsi sergiledigi oyunculuk, ask saygiyi hakediyor. filmin buyuk bolumunde oradan oraya savrulmaktan rol yapmaya firsat bulamasa da gemide agladigi bir sahnede yerimden kalkip mendil vermek, yanina oturup birlikte aglamak istedim diyeyim, siz anlayin.

    iki uyarim var: bir kere aksiyonsevmezfestivalgezergiller (alin tasciyan mode on) filmin buyuk bolumunde sikintidan patlayacak, tavsiye etmem. lotr'a da gidip, aman 45 dakika savas olur mu deyip cikmislardi bu giller zaten, hic paralarini ziyan etmesinler. ikincisi. bocek fobiniz, hatta korkunuz varsa, sakin ha yalniz gitmeyin. mutlaka esek sakasi yapmayacak, guvendiginiz birisi ile gidin. bocekli sahnelerde gozlerinizi kapayin, yaninizdaki bitti deyince acin. esek sakasi yapma niyetlisi biri varsa yaninizda, sahnenin ortasinda gozlerinizi actirip kalp krizine sebep olabilir.
    bunun haricindeki kitle: kendisini yetenekli genc yonetmenler sinifindan buyuk ustalar sinifina tasimakta olan yonetmen peter jackson'dan birinci sinif bir yaratik filmiyle karsi karsiyayiz. fragmanlari izleyince, filmi de izlemis sayildik diye dusunmeyin, fragmanlar hicbirsey degil. kopyasini indirip gozlerinizi sasi yapip da izlemeye calismayin, degmez. mutlaka sinemada, mumkunse cikista hayretlerinizi paylasabileceginiz arkadaslarla izleyin. bu arada, film boyunca lotr'a birebir kopyalanmis kadar benzeyen sahneleri ve izlemisseniz eski filme olan gondermeleri yakalamaya calisin.


    (genetikci - 16 Aralık 2005 00:31)

  • comment image

    peter jackson'inkinin, 1933 tarihli merian c kooper ve ernest b schoedsack'inkinden bazi farkliliklar tasiyan filmi..

    --- spoiler ---
    her iki filmde de gerilimin artip ardindan da dustugu ve de tekrar yukseldigi bir yapi soz konusu.. hikaye olarak temelde ayni ama jackson karakterlerin evveliyati uzerinde durmus, ann darrow'un bir tiyatro oyuncusu olmasi gibi bir unsur eklemis.. daha canli birisi olmus yani ann karakteri.. ayrica jackson'in yaptigi en derin degisiklik, kong'la ann arasindaki iliskide olmus.. 1933 tarihli filmde, ann kong'a pek yuz vermez, yani kong'un aski tek taraflidir.. ama jackson bu sefer, ann'in yuregini titretmis.. kong'a bir sey oldugunda, hemen goruyoruz ann'i, gozlerinde yasarma.. ayrica kong amerika'ya getirildiginde, ilk filmde ann ve diger ekip, ne kadar para kazanacaklari vs.yi konusuyor.. ama jackson'inkinde, ann gosteriye cok para kazanacak olmasina ragmen, katilmiyor.. yani, evet ann kong'u seviyor..

    jackson bununla birlikte carl denham'i da guclendirmis.. yani icini doldurmus.. ne kadar hirsli biri oldugu, daha ilk yapimcilarla konustugunda belli oluyor.. kamerayi hic elinden birakmamasi vs.. para hirsi.. ve yapmacik duygusalligi - ki cekecegi filmin gelirini ekipten olenlerin ailelerine bagislayacagini soyluyor, her olenle beraber bunu yapiyor ama.. bu noktada, carl'in asistani yeni filmde "yeni" bir karakter.. bu karakter onemli cunku, carl'in aslinda cikarci biri oldugunun farkina variyor giderek..

    driscoll karakteri, ilk filmde, kadinlardan hoslanmayan biri, sert vs.. yalniz jackson'inkinde, driscoll iki kisiye bolunmus, adrian brody'nin oynadigi naif ve durust karakterle, kaptanin oynadigi biraz sert karakter.. filmin ilk basinda, ann'le kaptan arasinda bir yakinlasma olacak gibi.. velakin gerisi gelmiyor.. yani ilk filmdeki driscoll'un kotu yanlari bu karaktere, kaptana yuklenmis..

    ve filmin geneli.. tabii ki efektler, gelisen teknoloji, jackson'un mahareti ve yuzuklerin efendisi'nden gelen tecrubeyle - tabii jackson'un braindead gibi bir gecmisi de var, hatta bu filmde de tropik bir ormandan getirilen bir hayvan var vs., ama gorsel olarak king kong yuzuklere yakin duruyor- filmin icine daha cok giriyoruz.. daha bir geriliyoruz.. ve kong'un umutsuz askina -ki biraz karsilik gorur gibi de oluyor- uzuluyoruz.. yani etkileniyoruz.. ve 3 saat olmasina ragmen, filmin suresinin ilk filme gore uzamasini hakli buluyoruz.. cunku jackson ilk filmle aradaki yaklasik bir bucuk saatlik farki iyi degerlendiriyor..
    ---
    spoiler ---


    (whatdreamsmaycome - 17 Aralık 2005 19:11)

  • comment image

    herhangi bir erkekten tek farkının evrimini tamamlayamamış olduğu anlaşılan gorildir. anladım ki ne zaman ki bir kadın hayır derrr, erkek olsun, king kong olsun aynı tepkiyi verir, ortalığı yakar yıkar, tekmeler, sonra da sakinleşip küser, kadına trip atar. ben bugün bunu gördüm yani.

    ayrıca (bkz: typical male)


    (cathy - 18 Aralık 2005 12:50)

  • comment image

    --- spoiler ---

    peter jackson ın king kong u modellerken klasik türk erkeğinden esinlendiğini düşündüğüm filmdir efendim, kong adeta içimizden biri.

    şöyle ki bizim kong un kızla oynarken işin bokunu çıkartıp kızı sinirlendirmesi, sonrasında da suçsuz masum çocuk rolüne bürünmesi, böyle kafayı çevirmeler, triplere girmesi...

    kızı günbatımını izlemeye götürmesi, romantik ortam sağlamaya çalışması...

    hele ki kız yanındayken t-rex lere delikanlı kesilmesi. asarım keserim ulan tarzı hareketler...

    bi de o aptal aptal hareketleri, mal mal bakışları yok mu, onu da güzel hatun görünce saçmalayan erkek modeli içinde değerlendirmek lazım. hoş işin içinde naomi watts olunca kong a da hak vermemek elde değil.*

    ---
    spoiler ---


    (chewy - 18 Aralık 2005 16:36)

  • comment image

    fazlasıyla özenilmiş olduğu her halinden belli film.new yorkun 1930 lardaki atmosferi,kafatası adasındaki görsel zenginlik,king kongun vay anasını dedirten surat ifadeleri,vs. insana helal olsun dedirtiyor. ama ne olursa olsun bu filme 187 dakika dayanılmıyor be kardeşim.kıyamadım daha fazla kısaltmaya demiş peter jackson abimiz ama bize nasıl kıydın be birader.

    --- spoiler ---
    empire state i ilk gördüğümde mutluluktan gözlerim doldu bitiyor nihayet diye ama,orada da yarım saat ölmek bilmedi bu king kong pezevengi.
    ---
    spoiler ---


    (ebebeyn - 19 Aralık 2005 00:53)

  • comment image

    bir peter jackson harikasi. sanmiyorum baskasi 50 dakikalik senaryodan 3 saat film cikartabilsin.

    --- spoiler ---
    filmden ogrenilenler de var suphesiz ki. mesela king kong 6 tane t-rex'i tokatlayabiliyormus; cenesinin 100 ton basmasi muhtemel t-rex'lerin kopartamayacagi kadar da iri kemikliymis. gotunde tuy de var. eh, ampul gibi gotle king de olmaz zaten. kong'un boyutu da surekli degisiyor; sahnesine gore artik.

    acik konusalim; finalde ikiseksen yatarken gozlerimiz cukunu aramadi degil. "ne alet vardir simdi bunda; abaza gitti zaten garibim" dedim mamafih goremedim. sonra tgrt'nin bebek pipisini sansurlemesi olay oluyor hahah.

    eger filme gitmeden bunu okuduysan; gitme olm! bok gibi. reklamlarla birlikte 4 saat oturmaktan kicin tutuluyor.
    ---
    spoiler ---


    (radioheadbanger - 22 Aralık 2005 12:53)

  • comment image

    hakkında bu kadar entry girildigini gorunce gercek oldugunu sandığım kahramanım.

    yani ilahi hatta pes...
    king kong filmine gelip de hala gerceklik zemini ile baglarini koparmamak icin kasan izleyicileri hatta buradaki yazarlari anlamak cidden zor.
    kendilerini neyşınıl vs izlemeye davet etmek, bak yavrucum bu gerçek degil baştan oyle anlaşalım sonra alınmaca gücenmece olmasın bunlar hayal ürünü, ona göre demek gerekiyormuş anlaşılan... başında demiş adam-pitır ceksın- zaten, hani şu deyvid liynç filmlerindeki gibi kandırmaca yok ki?
    embel misin? hiç ölmediler, king kong da bi küçüldü bi büyüdü alla alla, yok kiz de zeyna gibi maşallah, hah şuna da bak peh peh.. girme bunlara... evinde otur.. reality şow izle gölge etme bre... adam cekti yüzüklerin efendisini paşalar gibi kimse “anaaa bunlar ne bicim yaratik” demedi, aslinda diyen de oldu da neyse allaha havale... king kongu gorunce hani bir nevi maymun ya ekranda gorunen, az cok gormus eleman tv.de fistik neyin vermis hayvanat bahçelerinde, hemen bir akıl yurutme, irdeleme... analiz etme...

    bir keyfini cikar, arkasindaki teknolojiyi emeği bi düşün, olmamis otur sifir deyinceye kadar. kazanin doğurduğuna inanip, öldüğüne inamayan tatlisu sazani seni...


    (bigidi - 26 Aralık 2005 11:48)

  • comment image

    --- spoiler ---
    erkekliğinden şüphe ettiğim şebek.
    türlerine göre hayvan pipileri:
    tavşan: 1.5-2 cm
    kedi: 2-3 cm
    köpek: 5-6 cm
    insan:
    beyaz: ~15 cm
    zenci: ~20 cm
    goril 20 cm
    at: 20-30 cm
    canavar: 50 cm *
    king knog: 0 cm

    3 saat boyunca aksiyon sahnelerinden ve dinazorlardan o kadar sıkıldım ki bütün dikkatimi king kong'un malzemesini aramakla geçirdim ama nafile. ben böyle mantık hatası görmedim arkadaş. hem goril, hem zenci hem de canavar ama tavşan kadar çükü yok. insanlar daha hala ne mantık hatası arıyorlar bilmiyorum. al sana 2 metrelik hata.
    ---
    spoiler ---


    (orioner - 4 Ocak 2006 03:02)

  • comment image

    king kong sevdigi kizin evine gelir. niyeti efendice konusup kizi babasindan istemektir. ancak kizin abilerinin kapida bekledigini gorunce pencereye tirmanip kizi kacirmaya karar verir. olaylar gelisirde gelisir


    (kruva san - 31 Ocak 2000 15:37)

Yorum Kaynak Link : king kong