maggie gyllenhaal'a altın küre'de adaylık getiren film.

(serif ozani - 27 Aralık 2006 18:52)

veni vidi vici diye tanımı da yaptıktan sonra; filmin hemen ba$ında-hapishaneden çıkıyor- kızımızın camdan dı$arısını izlerkenki sevinci olsun sonrasında onca zamanın verdiği abazalıkla ilk fırsatta birine vermesi olsun gayet ba$arılı yansıtılmı$. ilk i$ görü$mesi kısmında hayata inancını kaybetmesi kısmına fazlaca hızlı geçilmi$ olsa da o hayal kırıklıgını da oldukça iyi i$lemi$. bir de karde$inin evinde geçen olaylar ve karde$inin karısının kıskançlığı, çocuğu nasıl yönlendirdiği, ailesinin tutumu, tüm bunlara rağmen ben burdayım diyen bir ke$. miğdene yumruk mu yemek istiyorsun sözlükçü git izle. bir de bence hapiste kızlardan bi kaçıyla sevi$mi$, her ne kadar inkar etse de.

(bryan fury - 15 Şubat 2007 23:49)

kanımca bekletilerin altında kalan film. her ne kadar maggie gyllenhaal'in performansi takdire şayan olsa da cinselliğin çok ön planda tutulması ve filmin sonunun biraz havada kalması, beklentileri karşılayamamasındaki en önemli nedenler gibi görünüyor.

(ocu - 16 Şubat 2007 01:26)

bu seneki ifistanbul kapsamında gösterimi yapılan, kaybedenlerin, hayat koşulları altında nasıl yitip gittiklerinin analizini yapan, yürek burkan bir filmdir efendim... maggie gyllenhaal hapisten çıkınca herşeyin daha iyi olmasını bekleyen, daha da kötüye giden şartlarla başa çıkamayarak, başa saran ana karakteri bence hakkıyla canlandırmış, altın küre adaylığını bileğinin hakkıyla almıştır.

(sydonia - 16 Şubat 2007 09:42)

maggie gyllenhaal'in basarili, maggie gyllenhaal'in goguslerinin ise bir o kadar rahatsiz edici bir performans sergiledigi film.. hayir guzel olsa gostermezler, bi boka benzemiyo ya her sahnede gozumuzun icinde.. cek ablacim memelerinide bi filmi seyredelim..?! yok, illa her sahnede bingil bingil karsimizda..

(imagine - 16 Şubat 2007 16:43)

http://www.sherrybaby-film.com/
http://movies.yahoo.com/movie/1808746325/trailer

(schizophrenia13 - 16 Şubat 2007 16:50)

filmin yonetmeni senelerce sundance lab de filmi yapabilmek icin ugrasirken, hapishanelerde mahkumlarla ve geride biraktigi cocuklariyla arastirmalar gerceklestirirken, aktristin memelerine takilacagini bilseydi ne kadar da uzulurdu.

(ningyo - 23 Şubat 2007 00:39)

laurie collyer'in uzun arastirmalar ve gozlemler sonucu ortaya cikarttigi senaryonun, yine kendisi tarafindan yonetilmesiyle ortaya cikan film.
sherry swanson (maggie gyllenhaal) hapishaneden yeni cikmis, eski bir uyusturucu bagimlisidir. bagimlisi oldugu uyusturucu yuzunden hirsizlik sucuyla hapishaneye girmistir ve uzun zamandir oradadir. bu sebepten yillardir gormedigi kizi alexis (ryan simpkins) abisi bobby (brad william henke) ve esi lynette (bridget barkan) tarafindan buyutulmustur. kizina yaklasmaya calistikca kiskanclikla karisik koruma gudusuyle kizindan uzaklastirilmaya baslanan sherry, disardaki dunyanin hic de hapishanedeyken dusledigi gibi olmadigini anlar. bir yandan bunlarla ugrasi verirken diger yandan eski aski uyusturucudan uzak kalabilmeye calismaktadir. bu ugurda kendisine en buyuk yardimi dean (danny trejo) verecektir.

--- spoiler ---
hem bir eski uyusturucu bagimlisi hem de bir bakima seks bagimlisi sayilabilecek birisi sherry (oyle degilse bile film o konulara cok deginiyor). bunun yaninda bir sinir problemi var ki basina olmadik isler acabileceginin kendisi de farkinda. hapishaneden ciktiktan sonra karsisina cikan engeller bunlarla da bitmiyor. agir sartli tahliye kurallari ve kendisine gercekten yan gozle bakmayan ama ona kok sokturmekten geri durmayan memur hernandez (giancarlo esposito)le de ugrasmasi gerekmektedir. bazen guzelligin bir lanet olabilecegini, en azindan bana, cok guzel anlatti film.
kendisi, etrafi, kizkardesi gibi olaylara silik kalan bir abiye sahip olmasindan olsa gerek sherry her firsatta abisine kendisini sevip sevmedigini soruyor. ondan bir sekilde yararlanmaya calismayan 2. karakter de zaten abisi.
ilk baslarda goze hos gosterilen bir baba figuru (sam bottoms) sonradan koyun postunu cikartip kurtluguna geri donuyor. bu sahneden tiksinmemek ise mumkun degil. bobby'nin silik kalisina da veryansin ediyor insan ister istemez.
--- spoiler ---

aslen senaryo gayet duz, nereye gidecegi nerelerden donusler yapacagi gayet kolay kestirilebiliniyor. ufak bir kac nahos surpriz disinda tabii ki. filmin anlatmak istedigi seylerle bagi arada kopmasa yetkin bir is bile ortaya cikabilirmis. fakat aradaki gereksiz olay dongusu sebebiyle film agirlasiyor ve uzaklasma istegi uyandiriyor. sona dogru toparlanan senaryonun yardimiyla hic yoktan hikaye biraz toparlaniyor. yan karakterlerin yeterince anlatilamayisi malesef yavan bir film izliyormusuz hissi uyandiriyor.
bu tarz filmlerin genel handikaplarindan birisidir zaten bu. ornegin bu filmden bir onceki sene cekilmis olan felicity huffman'in basrolunde oynadigi ve oscar adayligiyla, en iyi kadin oyuncu rolunde altin kure kazandiran transamerica filmi. benzer sekilde ayakta durabilmeye calisan bir figur ortaya koyulup diger karakterler derinlikten yoksun birakiliyordu o filmde de. fakat bu filmin aksine transamerica'nin senaryosu bize guzel seyler sunuyordu ve daha derli topluydu. bir tane bile olsa saglam bir yan karakter oldugunu bile soyleyebiliriz. her halukarda oyuncu bazli ve oyunculugun tam anlamiyla gosterilebilecegi filmler bunlar. zaten biraz da bu tarz filmlerin cekilis sebepleridir bunlar. bol yan karakterlerin oldugu filmlerde basrol oyuncularina kendilerini yeterince gosterebilme firsati kalmayabilir -her daim gecerli degil tabii ki bu-. iste bu nedenden oturu olsa gerek cikis yakalamaya calisan veya cikista olan oyuncularin, ve hatta bazen unun yaninda odulde almak isteyen oyuncularin, en oncelikli tercihleridir boyle filmler. en son orneklerinden birisi yine bir biyografi olan will smith'li the pursuit of happyness. her neyse filme donelim...

tum bu firsatlardan yararlanarak maggie gyllenhaal'in oyunculugunu tam anlamiyla gosterdigini soyleyebiliriz. kendisi gercekten iyi bir oyuncu, daha evvel ki islerinden zaten biliyoruz bunu. bana kalirsa bu filmden cok daha iyi oldugu bir film vardir. evet, secretary! ilginctir ki ilk buyuk cikisini yaptigi secretary filminde de cinsellik bayagi (bu filmden daha fazla) on plandadir. keske olmasa bu kadar on planda...

filmin +18 oldugundan ailece izlenebilecek filmler sinifinda degildir. afis sizi aldatmasin. bunlarin disinda izlenebilir, fena bir film degil.

http://www.imdb.com/title/tt0423169/

(entrapmen - 14 Nisan 2007 04:34)

beklentilerimi karşılayamamış olan bir film.

maggie gyllenhaal'ın oyunculuğu muazzamdı, tek eksiği sanırım bir sütyendi. aslında hayata reset atmak gibi şahane bir konu yakalanmışken olaylar çok daha çarpıcı bir şekilde yansıtılabilirdi, ne bileyim hayata karşı umutlarını yitirmesini memesinin avuçlanmasını müteakiben farketmesi çok bir anlık gibi geldi. onun haricinde çok da rahat tahmin edilebilecek bir sonu olan filmin daha etkili bir finale sahip olması ona güzel bir artı puan kazandırabilirdi, neyse. bakmayın ota boka eleştiri getirerek kötü bir filmden bahsettiğim anlaşılmasın. netice itibariyle benim beklentilerim çok yüksekmiş sanırım, yoksa güzel sayılabilecek bir film.

(tirt fahrettin - 16 Nisan 2007 02:55)

"en yakın çocukluk arkadaşlarımdan biri üniversiteden mezun olduğum yıl hapse girdi. sherrybaby’nin hikâyesini onun hayatını düşünerek yazdım. aklımın bir köşesinde ‘onun yerinde ben olabilirdim’, diye düşünüyordum ve sanırım bu hikâyeye bu kadar bağlanmamın nedeni de bu" diyen yönetmeni laurie collyer'a "keşke biraz daha bağlansaydın" dedirten, eh idare eder film.

(euphrates - 29 Nisan 2007 00:56)

sonu olmadigi icin yazik oldugunu dusundugum ilk filmdir kendileri. havada kalmis, izleyicide onca dakika boyunca meme izlemis izlenimi birakmistir.

(arundati - 7 Mayıs 2007 00:23)

maggie gyllenhaal ın muhteşem oyunculuğu dışında gayet boş bir film. aldığı ödüller filmi izlemek için heyecan yaratsa da sondaki hüsran kaçınılmaz.

(kshatriya - 5 Kasım 2007 19:34)

--- spoiler ---

sherrynin uyusturucu ve seksle dolu boktan hayatinin tek sebebi belki de babasiydi. zira, alexis'in dogumgununde ne yapacagini bilmez bi anda aglayan sherryi teselli eden babasinin isin bokunu cikariyor ve kizin goguslerini oksuyor olusu aklimdaki soruya cevap oldu. ki zaten o olaydan sonra sherrynin evden hısımla cikip yeniden uyusturucuya kosmasi da bunu dogruluyor.. sherry'nin kucuk yasta babasi tarafından cinsel tacizlere ugramis olmasi kuvvetle muhtemel...

--- spoiler ---

(perfection - 25 Mayıs 2008 23:07)

en cok duygulandiran kisim sherry'in kardesi ile olan iliskisidir. sanki hayatinda sadece kardesi vardir onu onemseyen.

(frapelaki - 27 Mayıs 2008 22:05)

fasit daireden çıkmaya çalışan sherry'nin karakterinin bir kaybeden olarak çizildiği film.

--- spoiler ---
sherry genç güzel ve zekidir. "16 yaşımdan 22 yaşıma kadar hayatımın tek aşkı eroindi" diyecek kadar da bağımlıdır. 19 yaşında anne olmuş, ama çocuğuna hiç bakamamıştır. hapishaneden çıkışta kızı alexis hayatla tek bağı olmuştur. tek istediği 'daha iyi bir anne' olmak olan sherry'nin bu dileği obsesyonla karışık bir annelik özlemi olarak filmde başarılı bir oyunculukla gözler önüne serilir.
öte yandan "eksik" bir karakter olan sherry'nin kişiliğindeki gedikler aşırı reaksiyonlarında, babasının dikkatine çekmeye çalışırken küçük bir çocuk gibi hoplayıp zıplamasında, sofrada şarkı söylemeye başlamasında ve memur hernandez'in yüzüne vurduğu üzere istediği ve iyi olan hiç bir şeyin bedelini ödemek istememesinde ortaya çıkar.
ve aslında anlarız ki bu gedikler hayatında çok önceden açılmış bir travmatik yarığın kalıntılarıdır. sherry'i sherry yapan ve kolu kanadını kıran sır, kadınlar evindeki hispanik ablayla kavga ederken sarfettiği "baby raper" sözünde gizlidir.
sherry sevgi muhtacıdır.. kardeşine "beni seviyor musun?" diye her daim sorması da, dean'e "başka bir kızla mı berabersin? benden hoşlanmışsın sanmıştım.." demesi de, babalığı karşısında erimesi de buna delalettir.
"kızıma benim yokluğumda bakar mısın? çünkü ben bunu yanız başıma yapamayacağımı farkettim.. ve bunu sana hiç sormamıştım.." derkenki yüz ifadesi bence filmin zirve noktası..
--- spoiler ---

gerçeğin yüzü bir film..

(sarapis - 5 Haziran 2008 10:47)

2006'da kristal küre'yi kazanmış filmdir.

(uzunada1969 - 10 Ocak 2014 23:18)