dizi hakkinda imdb'de bir kullanici "sorry but linda hamilton is sarah connor!!" tespitinde bulunup gönlümde taht kurmustur.

(fason - 2 Şubat 2007 01:24)

saplantı haline getirip, terminator filmleriyle (daha doğrusu sadece terminator 2 ile) kıyaslamak yerine, oturup şu güzel diziyi izlemeyi ve tadını çıkarmayı tercih etmeyen arkadaşlarımızın beğenmediği bir dizidir bu...

- abi terminator'ün dizisi çıkmış! çok hareketli böyle, aksiyon dolu! efektler falan da süper! yeni yeni terminator'ler falan var böyle... başka bir kurgu, başka bir hikaye...
- arnıld şıvarzeneger oynuyo mu?
- hayır abi...
- civa adam var mı?
- yok abi...
- iyi. boktandır o zaman...

(forrestgump - 17 Ocak 2008 13:22)

ya benim anlamadığım, yapay zeka sahibi hayvani teknolojik bir makina nasıl oluyor da jack bauer kadar nişan alamıyor lan? hadi arnold gece karanlığında güneş gözlüğüyle gezdiğinden önünü görmüyordu bunun derdi ne eli mi titriyor?

yapacağınız robotu sikeyim sizin, kim debug etti bunları, kim pi yi 3 aldı olm bulun dövün lan.

(zebany - 17 Ocak 2008 23:18)

makinelerin yolladığı yeni robotun halini gören t800'ün mezarıda ters döneceği dizidir. gerçi terminator olsun asimo'dan olsun farketmez.

--- spoiler ---

ayrıca john connor pek abazan kalmış. kendisine yardıma gelen robota^* bile yazdı. adam resmen kur yapıyor:

+sen hangi modelsin? yeni misin? farklı görünüyorsun.
-öyle mi?

korkarım üçüncü bölümde john connor robotu yatağa atar. hatta bu hayvanlıkla içine boşalıp robota kısa devre bile yaptırabilir.

--- spoiler ---

(jr - 21 Ocak 2008 15:36)

(bkz: skynet türkmüş)

(tolginho - 8 Mart 2008 01:33)

cameron gibi terminatörüm olsun isterse peşime megatron takılsın. tak koluna partiye götür, düğüne nişana götür, barda kavga çıkar bu dövsün sen izle. hele o dudaklar o gözler, kalçalar.. john connor akıllı olsun.

(broken - 17 Haziran 2008 14:17)

dizide en cok hosuma giden cameron'in karakter gelisim sureci. yani insan kendisini robotlarla dolu bir gezegene dustugunde nasil hissederse cameron da benzerini hissediyor bunu da pek guzel anlatiyorlar.

amerika'da her yabancinin kendisini az biraz cameron gibi hissetmesinden dolayi da empati yapiyor olabilirim.

(ssg - 25 Eylül 2008 02:07)

--- spoiler ---
eski model terminatör, şahane plan yapıyor. annesini uzaklaştırıyor, telefonu dinleyip kodu öğreniyor. baz istasyonunu patlatıp tekrar arama yapmalarını engelliyor, arabalarını bozup bir ihtimal patlamadan kurtulmaları durumunda zamanında john connor'a yetişmelerini engelliyor. fakat.. bu noktada sarah connor'a helal olsun demek lazım, hikayesini anlatırken durumu olduğu gibi aktarıyor, keklendim diye belirtiyor, tam zamanında yetiştim diye yalan bilgi vermiyor. bu güzel tuzağı kuran terminatör, john'u arayıp rıhtıma gelmesini söylüyor, olur ya seni yakalayacak gibi olursam denize atlar kurtulursun diye olsa gerek. cengaver gerçi suya atlamaktan imtina etmiyor ama nedir bunca plan yaptıktan sonra randevu yeri olarak deniz kenarı verilir mi? işte insan ırkı bu yüzden kazanacak, robot dediğinin kafası bi yerde duruyor. coyote gibi şahane plan yapsa bile sonunda çuvallıyor. bu dizinin en iyi oyuncusu ise john connor'ın koruması olan terminatör. yok etmeye programlanan terminatör suya hemen atlarken, hanım kızımız, ben yüzemiyorum diyerek suya atlamıyor. demek terminatör olsa bile kadınıyla erkeği farklı hareket ediyor. kadınlar seni bi yerde yarı yolda bırakır john, annen hariç.. ana gibi yar olmaz bagdat gibi diyar bulunmaz, öğren bunu.
--- spoiler ---

(rewlofweno - 28 Eylül 2008 15:59)

öncelikle (bkz: #9984081) ki terminator serisinin nasil köpegi oldugum ortaya ciksin.

ve diyorum ki tamamen olmus bir dizidir, umarim daha devamini da izleriz fazla boku cikartilmadigi surece.

seri boyunca bugune dek beni titreten efsane sahnelere deginmek gerekirse:

--- spoiler ---

bir bölumde john connor ve terminator bir depoda kilitli kalirlar, robot kendini stand by'a alir. bu sahnede terminator'den nasil tirstigimi ben bilirim. mna kodumun bi robotu, buz gibi donmus bekliyor, en ufak yanlisinda uyanip ebeni zikmeye hazir. o hissettigim duygunun soguklugunu, yusuf yusuflarimi anlatmaya kelimeler yetez.

bir diger bölumde derek john connor'a babasini gösterir, kyle ve derek hala cocukturlar, beyzbol oynamaktadirlar. acik konusmak gerekirse o an kendimi salsam gayet rahat bi kac damla yas suzulurdu heral gözlerimden.

hele bir de s02e05'de derek'in "he died for you. we all die for you" diyisi vardi ki daglara taslara diyorum...

--- spoiler ---

(dreamania - 21 Ekim 2008 00:32)

ikinci sezon'un dokuzuncu bolumunde yine beni guldurmus dizi.

--- spoiler ---

sarah connor ezilmek uzere olan ters sekılde duran bir kaplumbaga'yı kurtarır.cameron bunu neden yaptıgını anlamaz ve john ona anlatır.daha sonra yalan soylediginden suphelenilen dedektifi hırpalayan cameron,john ona durmasını soyledıkten sonra adamı kaplumbaga gibi yuz ustu cevirir ve altıma sıcmama sebep olur.

--- spoiler ---

(lenyo - 19 Kasım 2008 01:55)

dini öğeler gerçekten bayabiliyor. the matrix gibi lost gibi bunları dini öğe olarak değil, felsefi - mistik ilişkiler olarak sunmak keyifli olabiliyor da, hristiyanlığın kendini gerçekleştiren kehanet tadında ilerlemesi bence de bayıyor. yedirmeden yedirmeye değişen bir şey bu yani. jack shephard'daki gönderme gibi ince ve başka değil. bunun adı bildiğin "propaganda". haliyle pek gerekli de değil. her konu gibi diziler de dine buladıkça sıkıcılaşıyor. ve fakat s02e09 da yine tadında, yine dopdolu bi bölümdü.

,.-~*'¨¯¨'*•~-.¸-spoiler-,.-~*'¨¯¨'*•~-.¸
bu arada değinmeden geçmem mümkün değil. john'ın at yarrağı james ellison'ın evinde bulup yanına aldığı annesinin fotoğrafı suratıma en kocamanından salak bi gülümseme yerleştirdi. neden çünkü serinin fanatikleri hemen 1984 tarihli ilk film "the terminator"ı hatırlamışlardır. orada john connor, babası kyle reese'e (ki o zaman kyle, sarah'yı korumak için geçmişe gönderilmemişti, john'ın babası olacağını/olduğunu bilmiyordu ve john'ın emrinde bir askerdi), sarah connor'ın t800'ü yok ettikten sonra güneye giderken benzinlikte çocuğun teki tarafından şipşak çekilen ve hatta sarah'nın şipşakçı çocuk babasından dayak yemesin diye 4 dolara satın aldığı fotoğrafı (ki bu da mevcut tek fotoğrafı sarah'nın) vermişti. o, kyle reese'in daha gelecekteyken sarah connor'a aşık olmasını sağlayan efsanevi linda hamilton'lı fotoğrafta lena headey'yi görmek çok tuhaftı ehehe. hiç üşenmedim tabii ki:
http://img81.imageshack.us/…/2923/heygidiheyhx3.png
http://img81.imageshack.us/…/otzbirciellisonim4.png
,.-~*'¨¯¨'*•~-.¸-spoiler-,.-~*'¨¯¨'*•~-.¸

(radioheadbanger - 20 Kasım 2008 01:54)

kendi içinde ince göndermelere iyiden iyiye sarmıştır.

--- spoiler ---

s02e01;
ajan james ellison kendisini sağ bırakan cromartie robotuna "sana asla yardım etmem" içerikli bir tirad atar, istersen beni öldür der;
james ellison: i never do the devil’s work (asla şeytanın işini yapmam)
cromartie: we will see (göreceğiz)

s02e11;
yanlış zamana giden t-888 (myron stark) inşaat işinde hızla ilerlemektedir. rakip firmanın ustabaşı^* "onu ezeceğiz" gibilerden konuşur;
fred jeffers: we will crush him like a bug (onu bir böcek gibi ezeceğiz)
myron stark: we will see (göreceğiz)

nasıl iyi robotların "come with me if you want to live"i varsa, kötülerin de "we will see"si var artık.

--- spoiler ---

(realsanto - 8 Aralık 2008 17:19)

izledikçe lan iyiki şu cameron var dedirten dizi. şimdi efendim bu cameron robot kızımıza insanlar tarafından sürekli laf sokmalar, küçük görmeler, anlamadığı şeyler üzerine "ıhh allahın salağı" bakışları fırlatmalar, başkasına kızıp tribi buna atmalar mevzu bahis. yazıktır günahtır demeden edemiyor insan. sen bi robotu bu kadar hakir gör oda bilmem kaç sene sonra ebeni sikmesin var mı öyle bi şey.

(glorian - 19 Aralık 2008 19:56)

"bir türk dünyaya bedeldir" anafikirli dizi.

(spinapubica - 8 Ocak 2009 22:41)

--- spoiler ---

bugün son bölüme tekrar göz atarken bende jeton düştü, "last voyage of the jimmy carter" isimli bölümde gördüğümüz sıvı metal dostumuz, kesinlikle catherine weaver/t1001 olmalı...

last voyage of the jimmy carter'daki sıvı metalin aldığı yılan balığı şekli, hatta bölümün sonlarına doğru suyun içinde yılan balığı gibi kıvrıla kıvrıla yüzerek denizaltından uzaklaşmasını hatırlıyor muyuz? hatırlıyoruz... şimdi weaver'ın ofisindeki çok sevdiği "evcil" hayvan neydi bi de onu hatırlayalım... evet...

--- spoiler ---

(forrestgump - 5 Nisan 2009 15:55)

--- spoiler ---
derek reesein ani ölümü bazilari icin (ki bende dahilim bunlara) sok olmustur ve pek cok kisi böyle önemli bir karakterin saniyeler icinde ölmesini haksizlik olarak görmüstür, fakat olayin esas güzelligi buradadir, sadece önemli bir karakter oldugu icin destansi/kahramanca bir ölüm yerine bu sekilde ölmesi ne kadar egitimli, tecrübeli, önemli bir karakter olsa da insanlarin gercekte bir terminatörün karsisinda ne kadar sanslari oldugunu, makinelerin karsisinda ne kadar kolaylikla düsebileceklerini göstermistir.sky net'in hüküm sürdügü dünyada john connor bu nedenle bu kadar önemlidir, makinelere karsi ne kadar iyi olurlarsa olsunlar hicbir sansi olmayan insanlara hayatta kalma sansini ve daha ötesinde özgürlügü sunmaktadir, bunu icin insanlar düsünmeden kendilerini connor'in hayatta kalmasi icin feda etmekte, makinelerin önüne atmaktadir. bir cok filmde veya dizide yapilamayan önemli karakterlerden birinin gercekci ölümünü tscc yapmis, gercekciligin sok edici etkisini bize göstermistir.

--- spoiler ---

(malebolgia - 6 Nisan 2009 02:36)

final bölümünü seyrettikten sonra fox'a şöyle bir mesajım var: bu diziyi iptal edersen, sana kafam girsin.

sezon öyle bir bitti ki, 3 saat sonra bile kendime gelemedim. duygularımı skyturk muhabirinin ölümsüz sözleriyle ifade etmek istiyorum. anam çoştu lan bunlar

tüm bölüm sahne sahne muhteşemdi ama herhalde en çok öne çıkanlar:

--- çok pis feci spoiler ---

- cameron ve john'ın moteldeki yatak sahnesi. çocuğun aklı gitti yahu! cameron az değilsin!
- catherine weaver - connor ailesi karşılaşması. catherine'in bir kalkana dönüşüp hepsini kurtarması
- cameron - john henry karşılaşması. will you join us?
- john'un annesine "kusura bakma ana, cameron'ımı kimselere yar etmem, ben gidiyorum" dercesine jh'nin peşinden catherine weaver ile gitmesi.
- catherine'in ellison'a "benimle gelmeyeceksen madem, çocuğu okuldan al bari" demesi. bir şey yiyordum o sırada, nerdeyse boğulacaktım.
- derek reese, kyle reese, allison
- kimsenin kendisini tanımadığını anlayan john'un "ne halt edecez şimdi?" bakışları
- allison'ı bir an cameron zannetmesi ve sevinmesi, sonra insan olduğunu anlayıp üzülmesi.
- zaman makinesinin oluşturduğu wormhole kapanırken, sarah'nın sesinin zamanın içinden süzülüp gelmesi. *i love you too*

--- çok pis feci spoiler ---

(marajade - 11 Nisan 2009 10:56)

2. sezon finalinden sonra bu diziyi fox devam ettirmez, o olmadı sci-fi channel olaya el koyup kendi bünyesine geçirmezse, skynet değil ben çıkartırım savaşı.

(silvalinionisis - 11 Nisan 2009 15:41)

genel giris babinda sunu soylemek gerekir ki, iyi yapildigi zaman televizyon dizileri karmasik temalari sinema filminden daha iyi isleyebiliyor. tscc da buna bir ornek. film serisindeki gibi "aksiyon istiyorum, bu ne be, biz terminator'u felsefesi icin izlemiyoruz ki" diyenleredir bu sozum. bu dizi bir kacip kovalama, bol bol mermi sikip araba patlatma uzerine degildir. bu dizi bir oglan cocugunun john connor denilen yari-tanrilastirilmis kisiye donusmesinin hikayesi. bu dizi bir cocugun buyumesi ve bir annenin onu buyutmesi uzerine. bu dizi butun sevdiklerini olumlu yasama kurban veren bir insanin robot'lari tercih etmesi uzerine. hangimiz bu yasimizda yaptigimiz secimlerin sonuclariyla yasamayi becerebiliyoruz ki? bu haliyle john connor bana bir diger buyuk komutani hatirlatti^*. ayrica ilke olarak bu dizinin basini ve sonunu biliyoruz: skynet gelecek hepimizi sikecek. zaten en buyuk basarisi da basi ve sonu belli bir hikayeyi alip bu sekilde anlatabilmekte. biz epik yapimlarda sadece kahramanliklari goruruz, halbuki siradan bir insandan epik kahramana giden yoldaki hikayeler hep daha ilginctir.

neyse konumuza donelim...

--- spoiler ---

oncelikle baskalarinin da tahmin ettigi gibi ben de catherine weaver karakterinin farkli bir robot oldugunu farketmistim (bkz: #14493752). tabii olaylarin cozulmesi muhtesem oldu. ayrica ikinci sezonun ikinci yarisindaki anlamsiz gorunen bolumlere butun anlamini verdi. en hosuma giden kisim, hep gecmise donerek olaylarin akisini degistirmeye calismak yerine bu kez gelecege gitmeleri... hepimizin askla baglandigi cameron ise su ana kadar esas kahraman. sarah'yi kurtarmasi da ayrica ilk iki filmdeki meshur sahnelerin neredeyse birebir aynisi. bir an i'll be back diyecek sandim :)

son uc bolum butun surprizlerini uzerimize boca etti. bana kalirsa oraya gelene kadar her sey oya gibi islenmisti. "bu ne be" dedigim "gercek mi ruya mi" bolumu dahil olmak uzere 19. bolumden itibaren olacaklari bir bir hazirladi. son bolum ise su ana kadar seyrettigim en iyi sezon finaliydi^*.

anladigimi soyliyim, skynet bile kendini gelistirmeye calisan neredeyse canli bir program. john henry ise daha vicdanli cunku henuz bir cocuk ve savannah kadar masum. john henry'yi ele alip her seye donusturebilirsiniz. catherine weaver'in yapmaya calistigi onu ruh sahibi bir makine haline getirmek. tek bir soru sorulabilir bu asamada: neden? insanin aklina paso battlestar galactica ve onun benzer sorulari ele alisi geliyor. burada bir mola verip, maklube esliginde hasbihal edesim geldi sozluk. gercekten de bu iki diziyi beraber seyretmek ayri bir zevk. simdi buradan cikip insanligin bugunku haliyle ilgili cikarimlarda bulunasim var ama.. belki bir gun bunun icin felsefi bir baslik acarim (bkz: baslik basa giyilir). neyse... john henry diyorduk. nereden cikardim bu vicdan meselesini derseniz, yapay bir zekanin savannah veya sarah connor'i kurtarma cabasindan. ayrica rpg'ye gosterdigi sevgi kendisine sempatimin bir diger kisisel nedenidir. john connor-cameron iliskisi cercevesinde ele aldigimizda ise, john da aslinda sogukkanli bir katil olan cameron'a ayni seyi yapmaya calismiyor mu? peki sevgili gonul dostlari, bu noktada hanginizin aklindan will you join us sorusunun yes diye cevaplanmasi gerektigi gecmedi? tabi gelecekte catherine'in cevabinin no oldugunu biliyoruz. benim aciklamam catherine'in john henry'yle yaptigi habil ve kabil muhabettinde. hatirlarsaniz john cyberdyne'i kesfettiginde kendisinin hangi kardes oldugunu sormustu. cahterine weaver ise "belki de bu hikayesinde sen ikisi de degilsin. belki de bu hikayede sen tanrisin" demisti. tanri ise iyi veya kotu degildir; taraf da tutmaz. neyse.. hikayenin robot tarafi boyle.

insan tarafini ise en guzel jesse-derek hikayesi acikliyor. drama drama ustune, tutkular bas kaldirmis. suphelerle bezeli, anlik tepkilerin kucuklu buyuklu felaketlere sebep oldugu bir dunya. icinde yasadigimiz ve mantigin her seyi aciklamadigi surprizlerle dolu bir storyline. aslinda robotlara o kadar da kil olmayan jesse, robota guvenmeyenlerin actigi pandoranin kutusundan yayilan kotuluklerle ve bebegi kaybetmenin verdigi hincla genc bir kizi olume goturecek fesat tertibine girisiyor. aslinda john connor'i robotlara karsi cevirmeye ugrasirken, iki sezon boyunca ilk defa efsanevi john connor'la karsilasmamiza sebep oluyor. sonucta ne kendi buldu huzur ne etrafa verdi rahat. derek'in muhtemelen onu oldurmesi de hikayenin bir diger tarafi. john connor jesse'yi serbest birakiyor ama derek bunu yapamiyor. insan iste, hangimiz o an ofkemize hakim olabiliriz ki? bir tek john connor... iste hikayemizin bir diger kucuk tanrisi.

--- spoiler ---

bundan sonra ne olur? insallah fox diziyi devam ettirir tabi. film ayni sey diil ki birader... ama ben iki john'un (connor ve henry) el ele verdigini gormek isterim. tipki ezeli ve ebedi askim battlestar galactica gibi

(no avalon - 12 Nisan 2009 16:42)

bu dizinin iptalinde emeği geçen herkese kafam girsin.

terminator 1 ve 2 gibi efsanevi filmlerin yanına en çok yaklaşan terminator yapımıydı. çok yazık oldu lan.

(youth gone wild - 20 Eylül 2011 21:57)