Çıkış Tarihi     : 02 Ekim 2001 Salı, Yapım Yılı : 2001
Türü                : Komedi,Drama
Taglar             : Bromür,hastane,Kaliforniya,Bir sözcük dizisi başlığı,Erkek bağlama
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Doozer , Towers Productions , ABC Studios
Yönetmen       : Michael Spiller (IMDB)(ekşi), Bill Lawrence (IMDB)(ekşi), Adam Bernstein (IMDB)(ekşi), Ken Whittingham (IMDB), Chris Koch (IMDB)(ekşi), Gail Mancuso (IMDB), Marc Buckland (IMDB), Will Mackenzie (IMDB), John Putch (IMDB), John Inwood (IMDB), Zach Braff (IMDB), Craig Zisk (IMDB), Lawrence Trilling (IMDB), Victor Nelli Jr. (IMDB), Linda Mendoza (IMDB), Michael McDonald (IMDB), John Michel (IMDB), Rick Blue (IMDB), Richard A. Wells (IMDB), Peter Lauer (IMDB), Matthew Diamond (IMDB), Joanna Kerns (IMDB), Randall Winston (IMDB), Henry Chan (IMDB), Mark Stegemann (IMDB), Elodie Keene (IMDB), Jeff Melman (IMDB), Paul Quinn (IMDB), Jason Ensler (IMDB), Matthew Perry (IMDB), Jay Alaimo (IMDB), Rob Greenberg (IMDB), Richard Davis (IMDB), Ted Wass (IMDB), Eren Celeboglu (IMDB)
Senarist          : Bill Lawrence (IMDB)(ekşi),Debra Fordham (IMDB),Janae Bakken (IMDB),Neil Goldman (IMDB)(ekşi),Garrett Donovan (IMDB)(ekşi),Mark Stegemann (IMDB),Mike Schwartz (IMDB),Alessia Costantini (IMDB),Mark Valadez (IMDB),Eric Weinberg (IMDB),Tim Hobert (IMDB),Gabrielle Allan (IMDB),Angela Nissel (IMDB),Bill Callahan (IMDB),Matt Tarses (IMDB),Kevin Biegel (IMDB),Andrew Schwartz (IMDB),Tad Quill (IMDB),Aseem Batra (IMDB),Clarence Livingston (IMDB),Dave Tennant (IMDB),Bonnie Sikowitz (IMDB),Sean Russell (IMDB),Corey Nickerson (IMDB),Brian Bradley (IMDB),Steven Cragg (IMDB),Kevin Etten (IMDB),Prentice Penny (IMDB),Will Berson (IMDB),Hadley Davis (IMDB),April Pesa (IMDB),Rich Eustis (IMDB),Justin Spitzer (IMDB),David Louis Feinberg (IMDB),Eren Celeboglu (IMDB),Ryan A. Levin (IMDB),Taii K. Austin (IMDB),Josh Bycel (IMDB),Jonathan Groff (IMDB),Devin O. Mahoney (IMDB),Chris Rego-Marquiis (IMDB),Dan Rubin (IMDB),Leila Strachan (IMDB),Lon Zimmet (IMDB)
Oyuncular      : Donald Faison (IMDB)(ekşi), John C. McGinley (IMDB)(ekşi), Ken Jenkins (IMDB), Zach Braff (IMDB)(ekşi), Sarah Chalke (IMDB)(ekşi), Neil Flynn (IMDB), Judy Reyes (IMDB)(ekşi), Robert Maschio (IMDB)(ekşi), Sam Lloyd (IMDB), Aloma Wright (IMDB), Christa Miller (IMDB), Johnny Kastl (IMDB), Travis Schuldt (IMDB), Eliza Coupe (IMDB), Charles Rahi Chun (IMDB), Andrew Miller (IMDB), Elizabeth Banks (IMDB), Kerry Bishé (IMDB), Michael Mosley (IMDB), Dave Franco (IMDB), Scott Foley (IMDB), Tara Reid (IMDB), Manley Henry (IMDB), Jordan Zucker (IMDB), Heather Graham (IMDB), Nicky Whelan (IMDB), Aaron Ikeda (IMDB), Sonal Shah (IMDB), Kit Pongetti (IMDB), Shaughn Buchholz (IMDB), Michael Learned (IMDB), Martin Klebba (IMDB), Joe Rose (IMDB), Betsy Beutler (IMDB), Tom Cavanagh (IMDB), Bob Clendenin (IMDB), Jay Kenneth Johnson (IMDB), Windell Middlebrooks (IMDB), Matthew Moy (IMDB), Cody Estes (IMDB) >>devamı>>

Scrubs ' Dizisinin Konusu :
Onlar Sacred Heart Hatanesi’ne stajyer olarak başladı, asistanlık ve şef doktorluk derken yıllar birbirini kovaladı. 2001'den itibaren televizyon ekranlarını renklendiren hastane komedisi Scrubs’ta, Jon Dorian’ın (Zach Braff) nam-ı diğer J.D.'nin gözünden hastane koridorlarına yaşanabilecek en komik olayları seyrettik. Artık Donald Faison doktor olan Christopher Turk (Donald Faison), Elliot Reid (Neil Flynn) ve hemşire Carla (Judy Reyes) ile dostluğu, sırdaşlığı ve tabii ki kadın-erkek ilişkilerini en eğlenceli örnekler üzerinden izledik. Kendilerine has karakterleri Dr. Bob Kelso (Ken Jenkins) ve Dr. Perry Cox (John C. McGinley) doktorlara kök söktürürdüler ve pek çok medikal drama ve komedi arasından bu iki türü harmanlayarak sıyrılmayı başaran Scrubs, en keyifli hastane dizilerinden biri olarak televizyon tarihindeki yerini aldı.


  • "yapımcılarının afganlarla türkleri birbirine karıştırdığını gördüğümüz dizi.edit: farkettiğim üzere ben de afganlarla hintlileri karıştırıyormuşum. allah allah.."
  • "hastanede stajını yapmaya başlamış yeni yetme tıp öğrencisi ve etrafındakileri konu alan amerikan dizisi, şampiyon komik."
  • "sozlukteki butun sevenlerini onkosulsuz sevdigimi belirtiyorum. biz ayriyiz lan, cidden.(bkz: what has two thumbs and doesn't give a crap)(bkz: bob kelso)(bkz: how you do'in)"




Facebook Yorumları
  • comment image

    yapımcılarının afganlarla türkleri birbirine karıştırdığını gördüğümüz dizi.

    edit: farkettiğim üzere ben de afganlarla hintlileri karıştırıyormuşum. allah allah..


    (aditia - 14 Eylül 2006 21:34)

  • comment image

    hastanede stajını yapmaya başlamış yeni yetme tıp öğrencisi ve etrafındakileri konu alan amerikan dizisi, şampiyon komik.


    (kitkat - 31 Temmuz 2002 00:52)

  • comment image

    "out the door just in time head down the 405 gotta meet the new boss by 8 am"

    --- uzun spoiler ---

    scrubs kesinlikle en beğendiğim dizidir. bütün abukluğuna rağmen bu kadar hayatın içindenmiş gibi gelmeyi nasıl başarıyor gerçekten bir fikrim yok. 1,5-2 ay önce, himym, the big bang theory, chuck'ın yeni bölümlerini beklemekten sıkılmışken ne izlesem ne izlesem derken daha önceden birazını izleyip oldukça beğendiğim bu diziyi en baştan izlemeye başladım. öyle bir sardı ki, ne finaller ne ödevler ne projeler, hiçbişey umrumda olmadan, vicdan azabı da duyarak, bir bölüm daha, bir bölüm daha derken diziyi bitirdim. sonra scrubs med school ve scrubs interns izleme sırası geldi, haksızlık olmasın diye ilk sekiz sezonu izleyip buraya yazmak istemedim, bir arkadaşımın "yapma, izleme dokuzuncu sezonu" uyarısına rağmen başladım ve gerçekten de iki spin-off da scrubs'a hakaret gibiydi. asıl scrubs muhteşem karakter yoğunluklarıyla işlenmiş bir şaheserdi. sekiz sezon yine azdı, keşke hiç bitmeseymiş demiştim; ama itiraf da etmeliyim ki sekizinci sezonda biraz kopmaya başladıklarını hissetmiştim, belki de devam etseler bozulacaktı. neyse efendim, aşağıda ilk sekiz sezondaki ana ve yan karakterler hakkında naçizane fikirlerim vardır, isteyen okuyabilir, istemeyene saygıda kusurum yoktur.

    john dorian: tam adı john michael dorian'dır. ilk sezondan son sezona ana karakterimiz tabi ki değişimine, düşüncelerine en çok tanık olduğumuz kişiydi ve kesinlikle gözle görülür bir değişim geçirdi. başlarda perry cox'a ve chris turk'e bu kadar bağlı değil ve bu kadar uçuk kaçık bir insan değil gibiydi, tabii bu bir karakter değişiminden çok yapımcı ve yaratıcıların komiğe yüklenme isteğinden de kaynaklanmış olabilir. bir ayrılıp bir barışıp bir seks kankası* olduğu elliot'la en sonunda evlenirler ve bir çocukları bile olur. alamet-i farikası kafasını azcık yana yatırıp hayale, fanteziye dalmasıdır. kankası turk'un vanilla bearidir. ayrıca karaktere hayat veren zach braff de daha şahane bir seçim olamazdı dedirtmektedir bize.

    chris turk: tam adı christopher duncan turk olmaktadır. j.d.'mizin canı ciğeri, guy love'ın chocolate bearidir. o da dediğim gibi ilk zamanlarda j.d.'yle bu kadar gay sevgili gibi değildi fakat komedi arttı, onların da izlemekten sıkılmadığımız bir ilişikisi oldu. turk'un belirgin davranışı ise "that's what i'm talkin bout" ve carla'ya "woman!" demesidir. carla'yla bilek güreşi yaptığı sahnede yarar. donald faison tarafından canlandırılmaktadır. kamera arkalarını izlediğimde görmekteyim ki sanırım içlerinden en komikleri donald'dır, herkesi güldürür. gerçek hayatta zach braff ile kanka ve judy reyes ile sevgili olmuşluğu vardır.*

    carla: bildiğimiz kadarıyla adı carla espinosa'dır. göbek adı kesinlikle juanita değildir, ayrıca kesinlikle porto riko'lu değildir, dominiklidir. dizinin başından beri anaç tavuk odur, dedikoduyu sever, gerektiğinde çok seksi olabilir ama the janitor'un düğünün bölümünde gördüğümüz üzere, biricik çocuğu doğduktan sonra iyice anneanneye bağlamıştır. marco adında bir kardeşi vardır, turk ile hiç anlaşamazlar ve ikisi de birbirini carla'nın önünde rezil etmeye çalışırlar. carla ise bir elini beline koyup bir elinin işaret parmağını sinirli sinirli sallamasıyla carla'dır j.d.'ye göre.** judy reyes'in dizinin son bölümlerinde daha az görünmesi benim canımı sıkmıştır ama neden daha az gözüktüğünü de bilmiyorum.

    elliot: soyadı reid'dir. dizinin en delisidir. çok komik tepkileri vardır. j.d.'nin eski sevgilisi j.d.'ye dokununca j.d. ile araba içinde, röntgencilere rağmen, sevişir. son bölümlerde j.d.'ye istediği şekilde kendisini sevdiğini söylemesini istemiştir, daha öncelerde ise eski müstakbel nişanlısı keith'in evlilik teklifini kendisi planlamıştır. j.d.'den beklediği karşılığı ise "seni turk'ten bile çok seviyorum" dediğinde almıştır, j.d. de bizi yerlere yatırmıştır. turk j.d. ile çıkan her kızı çok çirkin görmektedir ve elliot her ne kadar seks rüyasına girmiş de olsa gerçekten iğrenç bir tip olarak görür elliot'ı.* sarah chalke tarafından canlandırılır, daha sonra himym'de falan görmeseydim bu kadının bu kadar deli olduğuna inanırdım, allahtan rol icabıymış. bir de dizinin başında şirin ve güzelken, dizinin sonlarına doğru seksi ve güzel olmuştur, şahane bir insandır. arada çok zayıf gözükse bile.

    cox: percival ulysses cox. tabi ben anlamam ama ulysses ya da percival herhalde bizim için abdülrezzak gibi adlar olduğundan perry ya da ulysses diye çağrılmak istemez. cox da pek hoş değildir tabi. j.d.'yi çok sever ancak belli etmez, sekizinci sezonun sonunda, j.d. hastaneden giderken kurduğu bir kumpasla gerçek düşüncelerini öğrenir. j.d.'nin doktor cox'ın acı verici nutuklarını tuttuğu bir kitabı vardır. j.d. için bir baba figürü, carla için bir arkadaş, elliot için azap kaynağı, turk içinse kılın önde gidenidir. kelimeleri uzatarak ve hızlı hızlı konuşmasıyla meşhurdur. john c. mcginley bu karaktere hayat vermiştir, bu adam da bu kadar deli gözükmektedir bana. dizinin o kadar içine düştüm ki, herkes karakteri gibi geliyor.

    jordan sullivan: cox'un eski karısı, iki çocuğunun annesi. eski sacred heart yönetim kurulu üyesi, j.d.'nin bir gönül macerası. fazlasıyla seksi olmasını becerir; ayrıca etrafına, özellikle cox'a, işkence ettiği zaman izlenmesi en güzel olan zamandır. carla'yı doğum sonrası depresyon'dan çıkarmak için geldiğinde etrafı yıkıp geçmesi ve cox'un yüzüne "what?!" diye bağırması şahanedir. christa miller tarafından canlandırılmıştır.

    bob kelso: bob, robert'ın kısaltmasıdır. enid adında, bir zamanlar sevdiği ama son zamanlarda hiç de sevmediği bir karısı vardır. çocuğunun adı harrisondur ve gay'dir. yine de çocuğudur ve herşeye rağmen onunla gurur duyar. asyalı hayat kadınlarına ve topkek'lere düşkündür. hastanedeki kahve dünyası-starbucks bozması yerden* ömür boyu bedava kek kazanmıştır, her gün bu sebeple hastaneye gelir. ted'e eziyet etmeyi pek seven bu karakter ken jenkins tarafından canlandırılmıştır.

    the janitor: kim bu adamın rolünü arttırdıysa en iyisini yapmış, neil flynn dünyanın en efsanevi karakterlerinden birini yaratmıştır gerçekten de, ki j.d. bile onun yanında solda sıfır kalabilir; ancak tabi ki iyi olmadan kötü, kötü olmadan da iyi varolamaz. the fugitive'de oynamıştır. eski 110 metre engelli koşucusudur. sekiz yıl boyunca adını bilmeyiz, sekizinci sezonun sonunda j.d.'ye adının glen matthews olduğunu söyler, j.d. buna inanıp gittikten sonra da yanından geçen birisi "merhaba tommy" der. hayatı yalan dolanla doludur. doktorlar-dışı hastane personelinin üstünde korkuya dayalı bir kontrole sahiptir. cox'ın doktor olmayan personel versiyonudur, zaten bu yüzden de iyi geçindikleri bir dönem olduğunu görebiliriz. ayrıca hayvan doldurmayı sever. kayboluşu da ayrı güzeldir, j.d.'nin bir daha dönmeyeceğini öğrenince gider ve bir daha geri dönmez.

    bu arada, kelso, jordan ve the janitor'dan hangisi daha kötüdür bilemem; ancak şöyle bir şey var ki, the janitor, neredeyse kimseye iyi davranmaz, ama hiçteyse jordan bir annedir. bilemiyorum. kelso ise, her ne kadar kont oslek de olsa, ikisinden de iyidir kanımca.

    ted, gooch ve the worthless peons

    thedore buckland scrubs'da gördüğümüzde gerçekten içimizin ezildiği karakterdir. öyle ki, aktör sam lloyd'un bile gerçek hayatta bu kadar ezik ve acınası durumda olduğuna beni bile inandırdı. annesiyle yaşardı ve annesine nefret-aşk karışımı bir duygu beslerdi, daha sonra stephanie gooch'u buldu; pediatri bölümünde şarkı söyleyen tatlı kız * orijinali fuck you olan bir garfunkel and oates şarkısını ted'le beraber çok şahane söylerler ve insanın içi gider. gooch'u canlandıran kate micucci, garfunkel and oates'un üyesidir. ted, dizide worthless peons adlı bir gruba üyedir, acapella yaparlar, grubun gerçek dünyadaki adı ise the blankstir.

    dan dorian, j.d.'nin ağabeyidir. annesinin çatı katında yaşayan yarı zamanlı olarak bir barda çalışırken, j.d. bir bölümde hayatını değiştir diyince gerçekten de değiştirir ve başarılı bir gayrimenkul danışmanı olur. elliot'la geçmişi vardır tıpkı kardeşi gibi.*

    doug murphy, j.d.'lerin dönemindeki en yeteneksiz stajyerken morgda kendini bulur ve benim belki de en çok güldüğüm karakterlerden biridir. morga inince kendine az daha olsa daha fazla güvenen bir tip gelmiştir.*

    laverne roberts, tanrı yolunda ama azıcık da hoppa bir hemşiredir. kelso, snoop dogg, beardface ve doğal olarak da kocası ile ilişkileri olmuştur. bir araba kazasından sonra ölmüştür, fakat aktris aloma wright daha sonra hemşire shirley karakteri ile geri dönmüştür.

    the todd, tam adı todd quinlan'dır, scrubs'daki en azgın karakterdir, bir ara gay olduğunu kabul etmiştir, sonra homoseksüelliği daha güzel bulmuştur, ağzı laf yapar ama icraatı pek yoktur, başka bir ara da evli bir çiftle ilişkileri vardı, kendisini takip etmek zordur. hastanenin high fiveçısıdır ve başka kimsenin yapmasını istemez. high five'ı, bahamalardaki hocasından öğrenmiştir. bir bölümde risky business dans sahnesi fantazisi yapmıştır j.d. kafasında, cox, turk, j.d. ve todd, kırıp geçirirler. todd'u canlandıran aktör robert maschio'dur.

    snoop dogg,beardface,colonel ve hooch
    scrubs'ın yan karakterlerinden dördüdür. sırasıyla adları; ronald, seymour beardfacé, coleman slawski ve hooch'tur. aralarında en çok görünen hooch'tur, psikopattır, turk ve j.d. bilerek ve isteyerek onu deli etmeye çalışırlar. "hooch is crazy" derler sonra da gülerek eğlenerek. bu arada, snoop dogg ile beardfacé, laverne robertsla yattıklarından dolayı penis kuzenleridirler.*

    denise mahoney, scrubs'ın son sezonunda gelmiş olan stajyerlerden en akılda kalıcılarından biridir, insanlarla ilişkileri hiç iyi değildir, şişman erkekleri daha çok sever, mutlu etmek için daha çok uğraşırlar ve bağlanmazlar der. bu erkek fatma eliza coupe tarafından canlandırılmıştır ve kanımca çok büyük bir oyuncu olabilir bu aktris.

    sonja dey, sonal shah tarafından canlandırılan, scrubs*deki baş karakterdir. denise'in tam zıttıdır ve denise'in en iyi arkadaşı olacağını düşünür. sürekli güler, lakabı sunny'dir, babası tarafından, gülüşü odayı aydınlattığı için verilmiştir. lakabı-soyadı birlikte okununca güneşli gün anlamı çıkar, kişiliğine uygundur.

    keith dudemeister, kim briggs ve sean kelly

    j.d. ve elliot'ın eski ilişkilerindeki insanlardır.
    elliot keith'le nişanlanacakken son anda nişanı atmıştır, sonra dayanamayıp tekrar barışıp, en sonunda tekrar çocuğu bırakmıştır ve paramparça etmiştir. j.d., keith'ten nefret eder; ancak keith j.d. ile kanka olmayı istemiştir neden bilinmez, bunu elliot'un hastaneye gelmemiş olma olasılığını konuştukları bir bölümde keith'in yüzündeki sırıtıştan anlarız.

    kim, j.d.lerle aynı süredir sacred heart'tadır, hatta bizim izlediğimiz bölümlerdeki önemli sahnelerde de bulunmuştur ancak biz görememişizdir; çünkü j.d.'ye evlilik yüzüğü, the one ring gibi bir etki yaratmaktadır ve evli kadınları görmez. kim daha sonra ilk ilişkilerinde, tam da ilişkiye giremeden hamile kalır ve j.d.'nin ondan sam adında bir çocuğu olur. aldırmamaya karar verirler, kim çocuğu düşürdüğünü söyler, daha sonra j.d. düşürmediğini öğrenir, devam etmeye karar verirler; ancak j.d. kim'den doğum esnasında ayrılır.

    sean ise elliot'ın eski sevgilisidir, yakışıklı bir balık eğitmenidir. kim'in de yeni sevgilisidir, ikisini tanıştıran ise elliot'tır. j.d., sean'dan da nefret eder.

    jack cox, isabella turk, sam perry gilligan dorian, jennifer dylan cox ve adı konmamış iki bebek
    turk'un iki kızı, j.d.'nin bir oğlu bir kızı ve cox'un bir oğlu ve bir kızından oluşan scrubs'ın minikleri topluluğudur. j.d.'nin sekizinci sezon finalindeki komedi ötesi hayal sahneside isabella ve sam evlenmeye karar verirler. jack, sam'e; cox'un j.d.'ye davrandığı gibi davranır bir bölümde ve gider etrafa boş boş bakan bebeğe çok çirkin olduğunu söyler.

    lloyd slawski, brain trust'ın doug'la beraber dönüşümlü üyesidir, colonel doctor'ın oğludur, önce kargo, sonra ambulans şoförlüğü yapmıştır. speed metal sever.

    kevin casey, michael j. fox tarafından canlandırılan * cerrahi ve dahiliye uzmanıdır kendisi. elliot'ın güvenini kazanmasına yardım etmiş, hastanenin diğer elemanlarına da çeşitli faydaları dokunmuş, cox'un kıskandığı dahi doktordur.

    -----------------

    karakterler dışında, spin-off'lardan bahsetmek gerekirse, ikisinin de müzik seçimi iğrençtir, hele med school'da superman'i katletmişlerdir. interns de med school da sıkıcıdır; ancak hiçteyse interns webisode mantığıyla gittiğinden, süresi daha makuldur, bu yüzden izlemesi daha kolaydır, med school gibi "bitirin artık bu diziyi" çığlıkları atmazsınız.

    ek olarak;
    eren çeleboğlu, dizinin yaratıcısının* asistanıdır, zaten scrubs interns'ün yönetmenidir. ancak anlamadığım, en az beşinci sezondan beri * ekipte olan bu insanın (bkz: scrubs dizisinde hintliye türk muamelesi yapılması) başlığında da tartışılan olayın yaşanmasına nasıl izin verdiği merak konusudur, kendisi oynayabilirdi en azından.

    -----------------

    bu dizi her ne kadar güldürse de, jordan'ın kardeşi, cox'un dostu ben'in ölümü ve benzeri birkaç hasta ve tanıdık ölümünde ağlatmayı da başarır. her bölümün sonundaki bir yere bağlama safhası genelde dramdır, çok seyrek sırıtır. komediyi ve dramı bu kadar iyi harmanlayan diziyi bulmak çok da kolay değildir. ilişkiler yumağı hakikaten yumak olmuştur, düğüm düğüm, içinden çıkılamaz halde. todd'un ne kadar sapık olduğunu bilsem de evli bir çiftle ilişki içinde olduğunu görmek bana iğreti geldi, ya da j.d. ve kardeşinin aynı kızla yatması bir de en son j.d.'nin karısı olması.
    daha pek çok hatırlayamadığım garipliği, komikliği, hüznü olan bu dizi kesinlikle en iyilerin arasında kalmaya devam edecektir.

    --- uzun spoiler ---

    "but i can't do this all on my own no i know i'm no superman"

    (bkz: #32807748)


    (kizil sakalli sari - 14 Ocak 2011 16:36)

  • comment image

    bu dizide bir bungee jumping sahnesi vardır. izleyenler hatırlar. jd ve elliot yüzyüze bakarak beraber atlarlar. bu sahnede zach braff ve sarah chalke korktuğu için dublör oynatmışlar. bu iki dublör birbirini daha önce hiç görmemiş sadece o sahne için biraraya gelip beraber atlamışlar. sonra ise işler ilerlemiş ve evlenmişler. ne güzel lan. ^^

    - eşinle nasıl tanıştınız ?
    - beraber bungee jumping yaparken.


    (evilinacloset - 17 Ocak 2013 22:09)

  • comment image

    dizi izlemeyi seven biriyim. on 1 yılda 10a yakın diziye başlayıp şimdiki sezonlarına kadar getirmişimdir (yoğun bir şekilde sınava çalışırken). ama bu dizi farklı arkadaş. bunu ne kadar izlesem de sıkılmıyorum her seferinde mutlu olmama sebep olabiliyor. insanlara bahsederken taciz boyutunda izleyin demekten kendimi alamıyorum ve bu başlığı takip ederek yazılan her entryi şükelalayıp diziyi kendim yapmışcasına övgüleri kabul edip mutlu oluyorum. burdan tüm scrubsseverlere selam ederim.


    (detuned radio - 10 Ekim 2013 08:57)

  • comment image

    j.d. ve 80 yaşındaki hastası arasında geçen diyalog:
    - yaşayabilmeniz için diyaliz makinesine bağlanmanız şart. ne yazık ki başka bir seçenek yok.
    - aslında bir seçenek daha var.
    - nedir?
    - evlat, sanırım ben ölmeye hazırım
    (içeri "j.d. için paket var!" diyen bir kargo görevlisi girer. j.d. gözlerini hastasından ayıramadan görevlinin uzattığı kağıdı imzalar. adam bir adım geri çekilir, tavandan tuğlalar düşerek j.d.'nin üzerini kaplarlar.)
    - nasıl yani?
    - evlat ben 80 yaşındayım. her şeyi gördüm.
    - evet ama diyaliz sayesinde 80-90 yıl daha yaşayabilirsiniz.
    - biraz abartmadın mı?
    - (sakin bir tonda ve gözlerini ayırmadan) hayır abartmadım.
    - evlat insanlar vakti gelince ölür
    - (daha sakn bir tonda ve hala gözlerini ayırmadan) hayır ölmezler..


    (locutus - 31 Mayıs 2005 10:23)

  • comment image

    oncelikle ne kadar öküz oldugumu anlamami saglamis olan dizi ; ki sebebi de sudur , ben uzun zamandir izleyip anira anira güldüğüm -hayir efendim essek degil, öküz- diziyi su iki sikindirik entry ile tanimlamisim ; (bkz: #5063033) & (bkz: #8332937).

    oncelikle ilk bölümden (101 - the pilot) baslamak istiyorum. married with children ile büyümüs ve al bundy'i idol olarak goren bir insan olarak yillarca izledigim komedi dizilerinden, sitcomlardan sonra ilac gibi gelen bir dizi olmustur. friends ve two guys a girl and a pizza place'e saygisizlik etmek istemem, fakat daha ilk bölüm itibaren ortaya cikan abukluklar, j d'nin kendi ile monologlari ve olur olmadik yerde kendini icinde buldugu ruya alemleri ile beklenmedik zamanlarda beklenmedik gulme sebepleri ortaya koyarak direkt "ahanda bu neymis la?" diye internete saldirmamiza sebep olmustur.

    ozellikle zach braff'in oyunculugunun sadece senaryo ile sınırlı olmadıgını ve mimikleri ile ayri bir komik oldugunu gorduk diyorduk ki; adam bir de yonetmen ve yazarlik yonunu ortaya koyarak garden state'i yazdi ve cekti. bu yuzden zaten bu adam uzerine cok konusmaya gerek yok. zaten edebiyle oynuyo, kendini gosteriyo. ha hakkini verip odul neyin vermiyolar ama cani sagolsun. odul icin izliyo olsak desperate housewives izlerdik.

    efendim scrubs aslinda 18-23 dakika arasi degisen bir sureye sahip komedi dizisi olarak gorunse de, aslinda bir komedi dizisinden cok otedir. daha en basindan, jeneriginden baslar abukluklar. bir hastane d easilan rontgende kalbin sag tarafta olmasi aslinda cok sey ifade etmiyor olsa da dizinin ne olduguna dair seyirciye cok hos bir selam cakmaktadir. yani bir cok kisi "hata lan bu!" dese de, ben bu diziyi cekenlerin bu kadar gerzek olmadigini dusunuyor ve bunun "bakin olm biz boyle bi hastaneyiz, isimiz gucumuz tasak iste, kalp sagda biz hala o rontgene bakip teshis koyuyoruz..." mesaji verdigini dusunmekteyim. yapiyor yonetmenler arada boyle seyler uzerine cok kafa yormamak lazim. hayir ben yordum yeterince, fazlasina gerek yok. mevzuya donelim.

    scrubs aslinda bir komedi dizisinden cok ote bir dizidir dedik (bkz: entrye reklam almak). fakat ne kadar reklam gibi dursa da bunda gerceklik payi vardir. her ne kadar 4 sezonda bulmus eglenmis olsak da, bu bolumlerin arasinda bize oyle bolumler verdiler ki arada, agladik. evet bildigin agladik. bir 1x04 my old lady bölümü olsun; 3. sezonda jordan'in kardesinin öldügü bölüm olsun; 4. sezonda j d'nin babasinin öldügü bölüm olsun; ya da yine 4. sezonda butterfly effect uzerine tartisilan bölüm olsun... 18 dakka boyunca gülüp, 19. dakikada "hasiktir ya..." diye iki damla gozyasi icinde izledigimiz cok olmustur.

    bunlarin disinda hayatin ta kendisidir aslinda scrubs. j d karakteri aslinda kendisi ile yaptigi monologlarda sadece bizi guldurmeyi amaclamaz, aslinda kendimizden bir parca bulmamizi saglar. belki hicbirimiz gercek hayatta durduk yere "banana hammock!" diye bagirmayiz, fakat birseyler soylememiz gerektigini anladigimiz da "eee daha daha nasilsiniz?" diye sorariz, sessizligi bozariz. hepsinin disinda dr cox ile dr kelso arasindaki rekabeti iyi
    ile kotunun savasi olarak nitelendirmeleri ve bu senkronda anlatmalari o kadar basarilidir ki, yani... basarilidir ne biliyim. ozellikle ilk sezonda bir
    bölümde j d'nin ruhu icin savasirlarken ortam bir anda obi van-darth maul savasina donmustu ki ne guzide bir ornektir o.

    dizinin en guzel yani, sadece ana karakterlerden olusmamasidir. bir j d anakarakterdir evet. olaylarin onun etrafinda donmesi lazimdir belki. fakat ara ara ortaya cikan "her story"* ve "his story"* bölümleri ile diger kisilerin etrafinda donen olaylari da goz onune getirerek, diziyi sıkıcılıktan ve monotonluktan kurtarir. tabi anakarakterlerin disindaki, tip diye nitelendirilebilecek, hakkinda cok detayli seyler bilinmeyen, fakat yine de hikayenin icinde olan karakterler vardir ki ozellikle janitor tek basina bu konuda yeterlidir. kendisi hakkinda her bölüm farkli birsey ogrenmek bir yana dursun, insanlara satasma ve delirtme konusundaki o yaratici zekasi ile nasil olmus da bir janitor olmaktan oteye gidememis hayretler uyandirmaktadir. bir bölüm "fugitive"'deki figuran oldugu ortaya cikar, diger bir bölüm kafayi siyirip sincaplarin icini dolduran ve onlarla toplantilar duzenleyen insan oldugu...

    entryme burda son verirkene; cok aklima kazinmis bir sahneyi yazmak istiyorum ki ciddi manada scrubs'da izledigim en iyi sahnedir.

    j d monolog yapmaktadir... "etrafima bakinca burda hep kendimden birseyler goruyorum." - arkasini doner ve yeni gelen doktor adaylarini gorur - "gecen yil ki acemi halim..." - kendi masasina doner - "kendimi gelistirdigim halim..." - karsi masaya bakar ve dr cox'u gorur - "bir gun olmak isteyecegim kisi..."

    orda "i can't do this all on my own..." derler ve dizi biter.

    fakat inatla tekrar tekrar yaziyorum, altini ciziyorum, belki kimilerine dokunabilir lakin ;

    "desperate housewives'in ödül alabildigi bir dunyada -ki yalakalik olsun diye dort hatundan ikisine bir ödül, diger ödül toreninde ilkinde ödül almayan ikisine ödül verilmistir- ödül almamasi, hadi almayi birak aday bile gosterilmemesi buyuk öküzlüktür, hayvanliktir. göstermeyenlere çüş ayı diyorum."


    (polifonik osuruk - 25 Kasım 2005 13:58)

  • comment image

    hayatımda iki defa bir sitcom karşısında salya sümük ağladım, ikisi de scrubs'dan. ilkinde, ben sullivan'ın (brendan fraser'ın canlandırdığı karakter) öldüğünü dr. cox'ın farkettiği an, ikinci ise 3x12 my catalyst bölümünde hastaneye geçici olarak gelen ve ocd (obsessive compulsive disorder) hastası olan ve gerçek hayatında parkinson ile mücadele edip kazanan michael j. fox'un canlandırdığı karakterin bölümün sonunda ameliyattan çıktıktan 2 saat sonra bile hala defalarca ellerini yıkadığı sonra da ameliyat odasının ışığını açıp kapattığı (yine defalarca) sahnedir. kamera yavaş yavaş uzaklaşır, michael. j. fox ışığı kapatır, açar, kapatır...bu yüzden en sevdiğim dizidir scrubs, hayatla ilgili, sadece komik şeylerden değil, herşeyden bahsettiği için.


    (chaucer - 4 Aralık 2005 21:41)

Yorum Kaynak Link : scrubs