insanoğlunun aya ayak bastığını 25 sene sonra öğrenen süper bir gencin, en az kendisi kadar zeki arkadaşı ile yaşadığı maceraları anlatan ve harika bir sonla biten film!

(endless bliss - 13 Şubat 2008 19:26)

sinemada izlemiştim bu filmi. hatırlıyorum da yanyana sıralanmış 10-15 kadar genç vardı. ben bunların yarısından çoğunun yerlere düşerek manyakça güldüğünü hatırlıyorum, ellerini yerlere vurarak. geri kalanların da gülmekten tansiyonu düşmüştü, elini kalbine götürmüş zor soluklanıyordu. ben ise hem filmin komikliğine hem de onların görüntüsüne kapılıp kendimi zor kurtarmıştım. ölümden dönmüştüm. insan gülerek ölür mü lan?

(xuleldar - 13 Şubat 2008 19:34)

--- spoiler ---

-ne kadar yol gitmişiz?
-bu haritaya göre 1,5 inç bile değil.
-peki daha ne kadar gitmeliyiz?
-iki fit.
-daha küçük bir haritaya ihtiyacımız var; yoksa asla oraya varamayacağız.

--- spoiler ---

bu filmin birçok koparıcı sahnesi var; fakat şahsen en çok harry'nin marry ile kartopu oynadığı sahnede gülüyorum. lloyd'un marry ile yaptığı merdiven yarışı da süper. bu arada lloyd'un, insanoğlunun aya ayak bastığını 25 sene sonra öğrendiği sahne jim carrey'in doğaçlama yeteneğinin bir sonucuymuş.

(yuzuklerin beyefendisi - 22 Ağustos 2009 17:36)

star tv nin uzun süredir vermemesiyle kendini özlettiren film.(bir ara ne güzel dizi gibi veriyolardı.dublaj da olsa)

(cantstandya - 3 Kasım 2002 01:03)

jim carreyin ilk dönem filmlerindendir. dramatik yönü yoktur, ba$ından sonuna dek full komedidir. genelde dublaj filmin özelligini kaybettirir derler ancak star tvdeki dublaj, filmin orjinal dublajından çok daha iyidir. özellikle jeff danielsın türkçe seslendirili$i mükemmeldir.

(golden state warrior - 12 Ocak 2003 15:17)

yer yer az da olsa zeka pırıltıları sergileyen tiplerdir.
kör çocuğa başı kopmuş kuşu bantlayarak satmışlardır.
highway restauranttaki elemana attıkları kazık da yenilir yutulur değildir.

(sarge - 18 Mart 2003 13:08)

öyle ya da böyle, modern komedi filmlerinin şahı. insanı sahne sahne, replik replik kendinden geçirmekte üstüne yok.

(minca - 27 Mart 2003 20:37)

osuruğun yakılmaması, soğuk havalarda dilin metal nesnelere dokundurulmaması gibi çalışmalara imza atmış rahatsız komedi. jim carrey abimizin mekandaki çerçeveli apollo 11 resimli gazete küpürüne bakıp "aaa ilk insan uzaya çıkmış" demesi ironiktir. lan biz çıksak her sene davulla zurnayla kutlarız.

(soap mac tavish - 17 Şubat 2012 12:18)

--- spoiler ---

harry: bir keresinde bir “bulldog” köpeğiyle bir “shitzu” köpeğini başarıyla çiftleştirdik.
mary: gerçekten mi? bu çok tuhaf?
harry: evet, ona “bullshit” adını verdik. zuhahahah…

--- spoiler ---

bu ve buna benzer onlarca muhteşem replikle her izlediğimde bendenizi gülmekten yerle yeksan eden türünün en başarılı örneklerinden biridir ve iki yakın arkadaş lloyd (jim carrey) ve harry’nin (jeff daniels) güzel bir kış zamanı kayak merkezi aspen’de geçen macerasını anlatır. adamlarımızdan lloyd, kiralık limuzin şöförlüğü yaparken aracına aldığı müşterisi mary swanson’un (lauren holly) unuttuğu çantayı kendisine teslim etmek için yola çıkar ve kendisi gibi yeni işsiz kalan arkadaşı harry de minibüsüyle ona eşlik eder. ancak gayet iyi bir niyetle taşıdıkları çantayla beraber yanlarında kötü adamların ve polisin de ilgisini çeken bir sırrı götürdüklerinden haberleri yoktur, bu yüzden de başları sürekli belaya girer.

--- spoiler ---

üstünde “hawaiian’ tropic bikini tour” yazan, içi ağzına kadar bikini mankeni dolu bir otobüs, “peki şimdi ne olacak, kör talih ne zaman yüzümüze gülecek” diyerek yolda başıboş vaziyette gezen elemanlarımızın tam yanında durur. manken kızlarımızdan üçü aşağı iner ve adamlarımıza seslenir:

manken: merhaba çocuklar, bizler ulusal bir bikini turuna gidiyoruz ve her yarışmadan önce sırtımıza yağ sürecek iki erkek arıyoruz.
harry: çok şanslısınız! buraya 6 km mesafede bir kasaba var. eminim ki orada birkaç adam bulursunuz.
manken: peki, teşekkürler…

otobüs yola koyulur, derken az önce teptikleri fırsat lloyd’un kafasına dank eder (ya da izleyenler öyle sanar) ve harry’nin kafasını tutup “sen ne yaptığının farkında mısın” diye bağırır. sonra otobüsün peşinden koşmaya başlar ve aracı durdurur. kapı açılınca da nefes nefese konuşur:

-lütfen arkadaşımın kusuruna bakmayın, kafası biraz yavaş çalışır. bahsettiğimiz kasaba aslında gittiğiniz yolun tam tersinde…

işte tam burada gülmeyip de durabilene “aşk olsun” derim. mankenler, önlerine gelen şansı ikinciye tepen bu iki salağa öyle bir bakış atarlar ve giderler ki, kelimeyle anlatılmaz. üşenmeyip ekran görüntüsü de aldım ki, siz de yarılın: http://i.imgur.com/4svtn.jpg

ikinci kez giden otobüsün ardından dönen moral muhabbeti de az önceki kahkalarınızın süsü olur:

lloyd: iki şanslı adam önümüzdeki birkaç ay boyunca bu kızlarla beraber dolaşıyor olacak.
harry: evet, takma kafana; bir gün bizimde şansımız dönecek. yalnızca gözümüzü dört açmalıyız.
lloyd: evet…

--- spoiler ---

benzin istasyonundaki "erkekçe" sevgiden bahseden dakik ve davetkâr tuvalet yazısı: http://i.imgur.com/fbukg.jpg
jim carrey'den "oyunculukta dramatik bir sahnede nasıl ağlanır" sorusuna kallavi bir yanıt: http://i.imgur.com/qt38i.jpg

uzun lafın kısası, bu filmi izlemediyseniz illa ki izleyin, zaten izlediyseniz bir kez de benim için izleyin.

(cok sey hakkinda az sey bilen adam - 20 Şubat 2012 19:26)

son sahnesinde (otobüs ile kızların geldiği sahne) kanaltürk tarafından kesilmiş olan film.

yuh daha neler ali sami !!

(hakeme kirmizi kart gosteren futbolcu - 15 Nisan 2012 02:40)

an itibariyle kanaltürkte yayınlanan komediler şahı.

(nick dusunurken yazarligi kacirdim - 11 Ağustos 2012 20:52)

filmin popüler olduğu dönemlerde karakterleri tarif ederken jim carrey için salak, jeff daniels için avanak denirdi. normalde böyle bir karakter sıralaması olmamasına rağmen herkes içten içe bunun böyle olduğunu düşünüyordu. sanırım jim carrey'nin daha ünlü olması ve filmin adında ilk olarak salak kelimesinin geçmesiyle alakalı.

bugün hala jeff daniels'ı tarif ederken "salak ile avanak'taki avanak" demek tuhafıma gidiyor. ama bu lafı deyince tanımayanına da rastlamadım.

(charles h duell - 29 Eylül 2012 15:34)

havuç ve zeytinlerle yapılan kardanadam süslemesi noktayı koymuştur olaya.

(simplextablosu - 3 Temmuz 2003 11:58)

komedi türünün kült filmlerinden biri. cidden hem zekice, hem ironik, hem doğal detaylar var. jim carrey'nin oyunculuğuna hayran olmamak elde değil.

(white chocolate - 24 Nisan 2013 12:35)

--- spoiler ---

komedi filmi olmasına rağmen nedense duygulandırmıştır beni. karakterle çok empati yaparak izledim ondan mıdır nedir? adamların o kadar yol gidip ikisininde mary'den hoşlanıp, mary'nin evli çıkması acıklı bir durum olmuş. hele o sondaki otobüse binememeleri. bir arkadaşla benzer birşey yaşamışlığımız vardı ondan mıdır nedir. onu da analtıyım tam olsun bari.

bahsi geçen otobüs sahnesi: http://www.youtube.com/watch?v=slb-umpj27s

--- spoiler ---

yazar buradan itibaren kendini ve arkadaşını salak ile avanak ile (amma çok "ile" oldu lan) kıyaslıyor.

neyse üniversitenin ilk yıllarıydı heralde yazın arkadaşla acıktık gecenin bir yarısı genelde geceleri gittiğimiz çorbacıların ve pidecilerin olduğu yere gitmeye karar verdik. arkadaşta da renault broadway var o zamanlar. araç markası belirtmem gerekti çünkü arkadaş broadway sahibi olmaktan mutsuz, değiştirmek istiyor ve hoşlandığı bir kız olduğu zaman onun olduğu mekana giderken genelde kendi arabasını almayı terchi etmiyor. zaman zaman da arabaya olan bu isteksizliğini ve nefretini bizzat arabanın kendisine de ifade ediyor. soğukta çalışmamazlık yapıyordu arada ama severdim ben keratayı az anımız olmamıştı. neyse çok uzattım.

gittik çorbacıların olduğu yere ama böyle leş alkol sonrası çorbacılarından değil (leş kelimesi çorbacı için kullanılmıştır alkolle ilgili bir problem yok^*), güzel bir oluşumdu. biz tam yaklaşırken ışıkları kapandı bunların. önümüzde de bir araba daha var. böyle müzik sesi geliyor içinden eğleniliyor orada haraketlilik var. araba çorbacının önünde durdu içinden iki tane kız indi. diğer kız ya da kızlarar abanın içinde bekliyor. 3 kişi mi 4 kişi mi hatırlamıyorum sayılarını tam. zaten çekingen adamım arabanın içini inceleyecek halim de yok. kızlar inince heralde tanıyorlar mekanı, lan acaba açarlar mı mekanı gibisinden biz de biraz önlerinde durduk. kızlarla garson arasında kısa bir konuşma yaşandı. bundan sonrasını araç içi diyalog şeklinde veriyorum.

b: ben a: arkadaş (bkz: yaratıcı kısaltmalar)

a: abi kızlardan ikisi bizim arabaya doğru geliyor. (dikiz aynasında ne oluyor ne bitiyor takip ediyor bizimkisi)
b: emin misin oğlum?
a: evet abi direkt bizim arabaya doğru geliyorlar.
b: (yan aynadan bir kontrol) ???
(birkaç milisaniyelik ama uzunca bir zaman sessizlik (parantez içi parantezi: çok saçma bir tabir oldu))
-takur tukur garç!
arkadaş birden aracı vitese taktı ve bir hışımla orayı terk ettik. evet lan bildiğin kaçarcasına. eve kadar konuşmadık. yaptığımız mallığın farkındayız. bizli konuşuyorum çünkü arkadaş orayı terk etme çözümünü bulduğunda ben de "oh be çözüm!" diye kısa süreli sevinip "napıyorsun oğlum?" gibi engelleyeci bir girişimde bulunmamıştım. niye böyle bir hareket yaptık diye kendimize sorduğumuzda cevabını veremedik. arkadaşın içindeki broadway nefreti mi tetikledi bilmiyorum.

he tabi birşey olacağından değil de (ehe gece dışarıda kız var bunlar kesin aranıyordur hayvanlarından olmadığımız için!) büyük ihtimal ya kızlar açtı bunlar gelecekseniz gelin diyeceklerdi ya da buralarda başka açık bir mekan var mı diye soracaklardı. en iyi ihtimalle bir muhabbet bir sohbet ortamı olacaktı belki tezimiz doğruysa tabi. bizim olay sonu değerlendirmesinden (az beyin fırtınası yapılmadı değil şimdi o zamanlar) çıkardığımız sonuç buydu. kısacası çok acıklı film yapmış lan adamlar.

(paralel evrende de hayati ayni olan adam - 6 Eylül 2013 03:29)

geçmişte daha komik filmler muhakkak vardır. ama rahatlıkla söyleyebilirim ki çıktığı günden beri üstüne komik bir film yapılamamıştır. neyseki jim ve jeff ustalar filmin ikincisini cekiyor. kasım 2014'de vizyona girecek, heyecanla bekliyoruz. (bkz: dumb and dumber to)

(daphne aria - 9 Haziran 2014 20:25)

en çok izlediğim ve en çok sevdiğim ve hatta en çok güldüğüm ve en hatta en geyik serpiştirilip anlanmayı bekleyen komedi filmidir.. insanları tanımak için bu filmi birlikte seyredin ve nerelere güldüğüne dikkat edin ve o insanı zihninizde yoğurun.. (bkz: kuscu)

(issue - 30 Haziran 2001 12:58)

afişinde salak ve avanak karakterler için "iki tertemiz beyin... hiç kullanılmamış" denen komedi filmi.

(little wing - 6 Ağustos 2004 23:24)

-once, we successfully mated a bulldog with a shitsu.
-really?
-yeah, we called it a bullshit!

(krebstar - 30 Eylül 2001 01:18)

harika türkçe seslendirmeye bir örnek film daha.. jim carrey'in mobiletle uzaktan yaklaştığı sahnede "heeeeriiiii, heeeeriiii, heeeerrriiiii.." şeklindeki bağırışı mükemmeldir.. sokağa çıkıp deliler gibi "heerrrriiii" diye bağırası gelir insanın.. inanın bana orjinal sesten daha güzeldir..

(koparnick - 10 Temmuz 2006 16:49)