richard wright’in muhtesem eseri. varolan siyah – beyaz sablonundan hafif bir sapmanin, sapilan sablonun ta kendisini yasatmasiyla okuyucuyu büyüler.

(kör) beyaz gözlerin gördügü resim, öcülestirmis ve öcülestirilmis siyah gözlerin gördügü resimle birleserek, kabusa dönüsür. hikaye boyunca sistem, sistemde süregelmis karsilikli sablonlar birbirini yakar. alevler icinde ya hac vardir ya da hac yakmayi gerektirebilecek bir bahanenin vücudu.

irk ayrimini, affalamayi, yeniden ögrenmeyi ve yeniden ögrenememeyi anlatan en etkileyici romanlardan biridir.

(opaline - 22 Nisan 2009 08:18)

bryan adams'ın olanında, kızılderililerin, daha doğrusu amerika yerlilerinin katledilmesini bir yerli, oğluna anlatmaktadır. şarkının sözleri harikadır, ve oldukça da serttir. muhteşem bir eserdir bence.
kızılderili soykırımı ile ilgili olarak: (bkz: queen)-(bkz: white man)

(kicindanatescikanejderha - 16 Mayıs 2012 01:15)

16 yaşındayken sözlerini bilmeden dinleyip hayran olduğum, 20 yaşına kadar sözlerini kabaca anlayıp karanlıkta dinlerken havada bateri çaldığım, 43 yaşında yeni aldığım pikap sayesinde çıtırtılı bir şekilde tekrar dinleyip bütün sözlerinin derinliğini geçte olsa anlayıp salyalı sümüklü ağladığım muazzam bryan adams şarkısıdır.

kendisini mainstream den uzaklaştırıp sosyal konulara verdiği yagane ve bana göre en güzel albümü into the fire ın a yüzünün son şarkısıdır.yıllar sonra bryan adams ın bir reportajında bu şarkının (vancouver daki evinnin stüdyosunda kaydettiği) albüm baskıya girdiği son günde menajerlerin itirazına rağmen albüme aldırdığını kanada ve abd de bu albümün sırf bu ağıt şarkı yüzünden reckless ve waking up the neighbours arasında kariyerinin es verdiği albüm olarak gördüğünü belirtmişti.sonradan bryan, 90 larda kolay ezberlenen mesaj kaygısı gütmeyen everything i dotarzı lay lay lom şarkılarına dönüp parayı vurdu.

o zaman kırık ingilizcem ve tiki siyasi görüşümle tam derinliğine inemediğim şarkıyı bugün tekrar keşfetmenin mutluluğunu yaşıyorum.

bu arada harbiden çok sert sözler.şu bölümü "we want forgive, we can't forget" diye yıllar önce dinlemiştim. halbuki baya baya isyan diyor aga;

"for all we had there's nothin' left
we won’t forgive - we can't forget
you know that your day will come
my native son"

türkiyede o dönemde söylesen biterdin, şimdi söylersen kahraman olursun.nasıl bir ülkeyiz amk.

(dobrovski - 2 Mart 2013 11:30)

last of the ghetto astronauts isimli matthew good band albumunun 4. parcasi.

can you spare me a quarter
though i have no one to call
i just thought it might save my ass one day
if the sky or the free world were to fall
this is the only thing that i can do
this is the only thing i know how to say
and when everything is gone
and the night it seems grows long
will you play this record anyway
there are a million ways to say it
there are a million lies to choose from
so don't look up
you might find that your head is stuck
no one's going to bail us out of this one

every time i call your name
somehow i wish it was the same
for me and you and all the things we do
not in vain

maybe i could give you a ride
though i don't really own a car
well it isn't anything so different
than living undernearth a dying star
well this is what we all get up for
when the clocks go out of time
cause nothing short of
war and death and money
will ever fucking change your mind
there are a million ways to die son
and there are a million places to choose from
so don't look up
you might find that your head is stuck
no one's going to bail us out of this one

every time i call your name
somehow i wish it was the same
for me and you and all the things we do
not in vain
and who will kill this native son
who will learn from everything that we have done
and who will we get to stand up for tomorrow?

(shab - 9 Ekim 2003 21:35)

bizzat kırklı yaşlarındaki yazar richard wright'ın, yirmi yaşındaki ana karakterini canlandırdığı 1951 yapımı eksantrik bir uyarlaması da bulunur bu romanın. wright kitabının film haklarını satmak üzere yapımcılarla görüşürken hollywood'un eserinin içine etmesini istemez (o dönem abd halkının siyahlara bakış açısı yüzünden perdeye farklı aktarılacağından endişe etmektedir aslında) ve hakları fransız yapımcı/yönetmen pierre chenal'a satar. chenal ise filmi çekmek için wright'ın başrol oynaması şartını koşar ve ortaya sinema tarihinde eşi bulunmayan bu film çıkar.

http://www.imdb.com/title/tt0042781

(raglegumm - 13 Mart 2015 00:33)

bryan adams ın gelmiş geçmiş en iyi şarkısı
ayrıca (bkz: into the fire)

(badfan - 3 Aralık 2004 01:02)

chillaxing muhabbetine çok yakışan bi gramatik parçası.

gramatik çıkışlı olduğundan fazlaca remixi mevcuttur haliyle. şuraya bıraktığım favorim de bunlardan bi tanesi.

(radioman - 14 Temmuz 2018 11:49)

amerikalı yazar richard wright'in aynı adlı romanından pulitzer ödüllü oyun yazarı suzan-lori parks tarafından uyarlaması yapılan filmdir. son yıllarda oldukça sıra dışı filmleri izleyicilere sunan a24'ün yapımcılığını üstlendiği filmi rashid johnson yönetiyor. kitaptaki bigger thomas karakterini moonlight filminden ashton sanders canlandırıyor. film ilk defa 2019 sundance film festivali’nde gösterime girdi.

(balistic - 25 Ocak 2019 19:50)

bu guzel bryan adams parcasinin sozleri:

i've seen many moons through these wrinkled eyes
the years have made me old but they've made me wise
now the white man lives where our rivers run

for now better days have passed
we walk the streets of broken glass
our people vanished as snow before the summer sun
like dogs we were driven from this place
such injustice, time will not erase
all these changes cannot be undone

when you feel the anger inside of you
hold your head high - let your aim be true
though your heart beats like a drum
my native son

once there was a time my little one
before the wagons - before the soldiers' guns
when this land was ours as far as the eagle flies

no white flag - no broken truce
with few words one can speak the truth - i don't hear it
time won't heal it now

with each new day that comes to pass
will the great spirit free us all at last?
he said we were the chosen ones

for all we had there's nothin' left
we won’t forgive - we can't forget
you know that your day will come
my native son

with each new day that comes to pass
will the great spirit free us all at last?
what has happened can never be undone

when i was young - not yet a man
the sun rose and set upon our land
we were the chosen ones
my native son

(riddevi - 31 Ocak 2006 02:01)