Süre                : 1 Saat 27 dakika
Çıkış Tarihi     : 12 Nisan 2016 Salı, Yapım Yılı : 2016
Türü                : Komedi
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  All in Films , Cappricielli
Yönetmen       : Michelle Danner (IMDB)
Senarist          : Matt Lutz (IMDB)
Oyuncular      : Catherine Bell (IMDB)(ekşi), Judd Nelson (IMDB)(ekşi), Lou Ferrigno (IMDB)(ekşi), Joe Flanigan (IMDB)(ekşi), Paul Sorvino (IMDB)(ekşi), Christine Dunford (IMDB), Amber Lee Ettinger (IMDB), Terry Walters (IMDB), Maria Capp (IMDB), Dominic Kline (IMDB), Steven Thomas Capp (IMDB), Raffaela (IMDB), Tanna Frederick (IMDB), Anna McNiven (IMDB), Steven Houska (IMDB), Natasha Capp (IMDB), Kiersten Hall (IMDB), Hunter Phoenix (IMDB), Michelle Danner (IMDB), Jo Galloway (IMDB), Jake White (IMDB), Ashlee Keating (IMDB), Andy McDermott (IMDB), Chris Hayes (IMDB), Daniel Lee Robertson III (IMDB), Michael Zhang (IMDB), Tamara Zook (IMDB), Benjamin Chamberlain (IMDB), Megan Truong (IMDB), Belen Rosenberg (IMDB), Brian Drillinger (IMDB), Cameron Crates (IMDB), Lauren Bond (IMDB), Armaan Khera (IMDB), Josephine Hies (IMDB), Paul Buxton (IMDB), Ralph Guzzo (IMDB), Rabih Saadeh (IMDB), Shayne Anderson (IMDB), Aymara Limma (IMDB) >>devamı>>

The Bandit Hound ' Filminin Konusu :
The Bandit Hound is a movie starring Catherine Bell, Judd Nelson, and Lou Ferrigno. A lovable dog named Bandit starts stealing cash to help his adopted family, he unwittingly sets them on a collision course with his dangerous...





Facebook Yorumları
  • comment image

    red hook studios tarafından, ufak bir ekiple geliştirilen sıra tabanlı rpg ve strateji karışımı, harika çizimlere sahip oyun. açmamla 6 saat başından kalkamamam bir oldu. özellikleri kısaca sıralayacak olursam,

    -ışık ve stres faktörleri bu tarz bir oyunda ilk kez gördüğümüz özellikler olarak karşımıza çıkıyor. karakterlerin sağlığından ziyade stres seviyesine dikkat etmek zorundasınız. stres ise ışığın azalmasına, karakterlerin yara almasına ya da trait'lerine (kişilik özelliklerine) göre artıyor ya da azalıyor. oyunda savaştığınız en büyük şey stres yani.

    -oyun 2 bölüme ayrılıyor. estate ekranı: burada takımınızı düzenleme, yeni karakterler alma, binaları geliştirme, karakterlerin özelliklerini, zırh ve silahlarını geliştirme, kötü özellik veren hastalıklarını tedavi etme ve en önemlisi karakterlerin stres seviyelerini azaltma gibi kararlar alınıyor. oyunun stratejik bölümü diyebiliriz. dungeon ekranı ise seçilen 4 karakter ile bir takım oluşturup görevlere çıkıp zindanlarda savaşma ve eşya toplama bölümü.

    -estate ekranında zindanlardan topladığınız kaynaklarla binaları geliştiriyorsunuz. karakterlerin stres atacağı 2 bina var, taverna ve manastır. tavernada içki içme, kumar oynama ve seks seçenekleri varken, manastırda meditasyon, dua etme ve kefaret seçenekleri var. fakat şöyle ki karakterleriniz dinsiz ya da inançlı olabiliyor, veya bazısı "ben sadece içki içerek stres atarım" diyor, oyunun başında bunlar için tek bir slot var, birini içmeye yolladığınızda başkasını yollayamıyorsunuz. burada seçimler önemli. bina geliştirmeleri ile maksimum 3 slot açılabiliyor bu binalarda. ayrıca bu saydığım stres azaltıcı etkinlikler elbette paralı. oyun başında tanesi 1000 altın diye hatırlıyorum, bunu da bina geliştirme ile azaltıyorsunuz sonra. bununla birlikte bu stres azaltıcı etkinliklerin yan etkileri de oluyor bazen. bir görevden geldiğinizde kefaret ödemek için manastıra yolladığınız adam biraz "abartmış" olabiliyor ve bayağı bir altınınız gidebiliyor ya da içmeye yolladığınız adam ortadan kaybolabiliyor. ortadan kaybolanlar sonraki hafta dönmüş oluyor ama, o yüzden en iyi adamınızı takımda göremezseniz benim gibi panik olmayın.

    -dungeon ekranı odalar şeklinde tasarlanmış. odalar arasında koridorlarla geçiş sağlıyorsunuz. bu sırada ekranın yukarısındaki meşale göstergesinin sürekli takip edilmesi gerekiyor. ışık 70'in altına düştüğünde etraf kararmaya ve karakterler korkmaya, stres seviyeleri artmaya başlıyor. bunun için göreve çıkmadan önce satın aldığınız meşaleleri kullanmanız gerekiyor. her görev öncesi eşya satın alma ekranı geliyor. burada elzem olarak yemek ve meşale, ayrıca önünüze çıkacak engelleri hasar almadan geçmek için kürek, kanama durdurmak için bandaj vs. alabiliyorsunuz. yemek de şu şekilde işliyor: takım random zamanlarda acıkıyor ve kişi başı 1 ünite yani toplamda 4 yemek gerekiyor. yediklerinde sağlıkları artıyor ama eğer o anda yemeğiniz bitmiş olursa aç kalıyorlar ve doğal olarak stresleri artıyor. oyunun başındaki görevler genel olarak "odaların %90'ını keşfet" ya da "odalardaki bütün düşmanları yok et" şeklinde. daha sonra boss öldürme, eşya bulma gibi zorluk seviyesi yüksek görevler de açılıyor. kısa, orta ve uzun olmak üzere 3 çeşit dungeon var. buna göre görev başında alacağınız yemek ve meşale sayısına karar vermeniz gerekiyor. orta ve uzun olanlarda kamp yapma imkanınız oluyor. bu da tamamen apayrı bir özellik. sadece odalarda kamp kurabilirsiniz. kampta yemek yiyerek takımın sağlığını arttırıyor(yenecek olan yemeğin miktarını seçebiliyorsunuz, sağlık iyiyse yarım yemek yenebilir mesela) ve karakterlerin "kamp yetenekleri"ni kullanarak stresi azaltıyorsunuz. veya görev bitene kadar sürecek olan buff'lar alabiliyorsunuz. bu kamp yetenekleri için sınırlı sayıda hareket puanınız var ve her bir yetenek 2 ya da 3 puan istiyor. takımın durumuna göre doğru seçimi yapmak önemli. eğer işler çok kötü gidiyorsa (ki gidecek) görevi bırakıp geri dönme şansınız var. bunun sonucu olarak görev ödüllerini alamıyorsunuz ve karakterleriniz başarısızlık sebebiyle strese giriyor ama bu ölmelerinden daha iyi olduğu için duruma göre karlı bir seçenek olabiliyor. ayrıca geri dönene kadar topladığınız eşyalar ve altınlar da sizde kalıyor.

    -10 çeşit sınıf var. tank sınıfı diyebileceğimiz crusader, leper, hellion. healer olarak vestal ve occulist. support ve crowd control olarak ise plague doctor, highwayman, bounty hunter, grave robber ve jester. bu çeşitliliğin yanında, aynı sınıftaki iki karakter bile birbirinden farklı oluyor. bu farklılık traits yani karakter özellikleri ile oluşuyor ve karakter seçerken bakılması gereken en önemli kısım burası. her karakterin olumlu ve olumsuz özellikleri olduğu gibi kiminin olumlu özelliği daha fazlayken kiminin olumsuz özelliği daha fazla. olumlu özelliğe örnek verecek olursam 70 ve üzeri ışıkta %10 daha fazla hasar verme özelliği mesela. kötü olanlar ise genellikle zihinsel hastalıklar ve fobiler oluyor. karakter geliştikçe iyi ya da kötü özellik ediniyor. zihinsel hastalıklarını sanitarium binasında iyileştirme şansınız var ama pahalı tabii.

    evet oyunun genel özellikleri bu şekilde. fakat oyun ciddi anlamda zor, insafsız ve acımasız. karakter öldüğü zaman geri dönüşü yok. çeşitli tavsiyeler;

    -healer olmadan hiçbir göreve gitmeyin. vestal'in 2 tane heal yeteneği var, biri bütün grup için, biri tek bir target için. takımın en arkasına vestal koyup onu sadece heal için kullanın. ciddi anlamda hayat kurtarıyor. vestal yoksa occulist'in 10 puana kadar heal'leyen bir yeteneği var ama bu kanamaya da yol açabiliyor. gerçi karakterleriniz genellikle kanamaya resist atıyor o yüzden vestal yoksa mutlaka occulist bulundurun. eğer o özelliği default olarak açık gelmediyse guilds binasında parayı bastırıp özelliği açın.

    -tank olarak en önde crusader ya da leper çok iş görüyor. özellikle crusader unholy düşmanlara karşı çok etkili. 2. sırada hellion olursa barbaric yawp yeteneği ile öndeki 2 düşmanı stun ediyor ki bu da hayat kurtarıcı. plague doctor'ın da blinding gas özelliği arkadaki 2 düşmanı stun'da bırakıyor. o yüzden o da takımda bulunması elzem olan karakterlerden. highwayman birden fazla düşmana aynı anda hasar verme özellikleri açısından faydalı. jester'in de çok faydasını gördüm, özellikle solo özelliği ile 4 düşmana debuff atıyor. bounty hunter'ın çok bir şeyini göremedim, grave robber'ı da henüz deneme şansım olmadı.

    -estate ekranında ilk yapmanız gereken kesinlike stagecoach'u upgrade etmek. bütün kaynaklarınızı bunun için harcayın. böylece her görev dönüşü en az 4 yeni karakter alma şansınız olacak. adamlarınız gayet kolay ölmekle birlikte kötü trait'leri yüzünden bir çoğunu def etmeniz gerekebiliyor. karakter almanın ya da kovmanın hiçbir götürüsü yok bu arada. kötü özellikleri fazla olanları, ruh hastalarını salıverin gitsin. bu oyun çok acımasız. siz de öyle olacaksınız. zira 4 kötü trait'e sahip adam diğerlerinden daha tecrübeli olsa bile görev sırasında çabucak stres yapıp korkudan altına sıçmaya başlayabilir ve onun yüzünden tüm takım harcanabilir.

    -görevlere çıkarken yemek ve meşaleyi bol bol alın. kürek dışında diğerlerine pek gerek yok. aldığınız eşyalar bir sonraki göreve aktarılmıyor. yani kullanılmasa bile yok oluyor, bu da boşuna para kaybı demek. kısa görevler için ben her ihtimale karşı 10 yemek ve 12 meşale alıyorum. orta görevlerde 16, uzun görevlerde 24 deniyor rehberlerde. eğer grup acıktığında yemeğiniz olmazsa stresleri iyice tavan yapıyor. bu yüzden yemeğe vereceğiniz paraya acımayın. aynı şekilde ışık da 80'in altına düşer düşmez yeni meşale yakın.

    -görev bittiğinde henüz açılmamış odalar olsa bile geri dönün. 2 kere görev bittiği halde "diğer odaya da bir bakayım" dürtüsü ve açgözlülüğüm yüzünden adam kaybettim. açgözlülük kötü şey.

    -trait'leri iyi olan ve seviye atlamış adamlarınıza gözünüz gibi bakın. kötü trait edinirlerse sanitarium'a gönderin. ama henüz seviye atlamamış ve bir sürü kötü trait'i olan adam için sanitarium'da boşuna para harcamayın. dediğim gibi onları salıverin gitsin, her zaman yenileri geliyor. ayrıca futbol takımı gibi düşünün, rotasyon çok önemli. zaten fm'deki gibi her sınıfın en iyi olduğu pozisyon gösteriliyor, ona göre takım planı yapın. crusader en arkaya geçerse hiçbir işe yaramıyor mesela. sınıf özelliklerinin üstünde hangi mevkideyken kullanılabilir oldukları gözüküyor. ha evet rotasyon demiştim, en iyi adamlarınız stresten kafayı yemişken onları içmeye, kumara vs. yolladığınızda yedek olacak 2. bir takım belirleyin. sakın stresi yarıya kadar gelmiş adamı tekrar göreve almayın. daha 2. odada sapıtmaya başlayacak çünkü. eğer elinizde yedek olabilecek düzgün adamlar yoksa harcayabileceğiniz adamları alıp kolay ve kısa görevlere gidin. döndüğünüzde yeni adamlar alırsınız. ama bu da şans meselesi tabii. bazen crusader bekliyorsunuz ve stagecoach'ta haftalarca gözükmüyor. ya da hep kötü trait'li adamlar geliyor. o zaman yapacak bir şey yok, ya adamları harcayacaksınız ya da henüz 2. odada bile olsanız görevi abandon edip geri döneceksiniz.

    -trinket'lara hemen atlamayın. zira hemen hemen hepsi iyi bir artı özellik verirken mutlaka başka bir özellikten çalıyor. +10 hasar verirken -10 stress resist veriyor mesela. akıllıca kullanmak lazım.

    -parayı fazla dert etmeyin. saçma şeylere harcamadığınız müddetçe kısa zaman sonra birikmeye başlıyor.

    oynadıkça eklerim belki. şurada yeni başlayanlar için çok işe yarayan bir rehber var. bu arada oyun dün erken erişime açıldı ve fiyatı 31 lira. erken erişim olmasına rağmen gayet bütün bir oyun gibi gözüküyor. bu yılın 2. yarısında tam sürümü çıkacakmış. eklenebilecek özellikleri düşünüyorum da, bir titreme geliyor. çok güzel fikirleri bir araya getirmiş çok güzel bir yapım olmuş. şimdiden 2 ödül kapmış zaten.

    eklemeler ve çeşitli düzeltmeler:

    - yukarıda "bounty hunter'ın pek bir şeyini göremedim" yazmışım, fakat o bir hata olmuş. bounty hunter her türlü mevkiden saldırı yeteneklerini kullanabiliyor, o açıdan çok kullanışlı bir sınıf. özellikle mark target ile işaretlediğiniz yaratıklara diğer adamlarınızla daha çok hasar veriyorsunuz. ve kamp yeteneklerinden biri de büyük yaratıklara %20 daha fazla hasar verme buff'ı, boss'lar için çok kullanışlı.

    - "grave robber'ı henüz deneme şansım olmadı" demişim, oysa kendisi şu anda en sevdiğim karakterlerimden biri.

    - karakterleri level 3 yapıp hem guild'ten hem de blacksmith'ten bütün geliştirmelerini yaptığınız zaman level 3 görevleri oyunun başlarına göre çok daha kolaylaşıyor.

    - hellion tam bir savaş makinesi. en önde 2 tane hellion ile çok rahat ilerleyebilirsiniz. özellikle blood damage'e bonus veren trinket'larla birlikte boss'lara if it bleeds ile yüklenin. bu şekilde boss'lar da çok kolaylaşıyor. fakat hellion son güncelleme ile biraz nerf yedi sanırım.


    (topuklu - 4 Şubat 2015 12:42)

  • comment image

    çok doğal ve basit bir mekanik bulan, onun üzerinde çalışarak, onu öne çıkararak, sivrilterek ve mükemmelleştirerek en güçlü silahı haline getiren oyun.

    stres mekaniğinden bahsediyorum tabi ki. öyle bir mekanik yaratmışlar ki bütün oyunu taşımaya yetmiş. oyundan can mekaniği çıkartılsa ruhumuz bile duymazdı, abartmıyorum. stres mekaniği yerini doldurmaya yeterdi.

    herhangi bir savaş içerikli oyunda bizi kısıtlayan, dikkat etmemizi gerektiren faktör karakterimizin fiziksel sağlığı yani canıdır. bu oyunda can tamamen ikinci planda kalmıştır. bütün oyun, karanlık bir zindanda ilerleyen dört maceracının ruh sağlığını korumanız üzerine kurulmuştur. karakterleriniz fiziksel durumları değil, ruh sağlıkları izin verdikçe ilerleyebilirler. gerçekte de böyle olmaz mıydı zaten?

    hikayesi ve atmosferi çok güzel seçilmiştir, buna diyeceğim yok fakat bu mekaniklerle oyun uzayda da geçse oyunluğundan bir şey kaybetmezdi. ama bu halini tercih ederim sanırım çünkü lovecraft mitolojisi çok uygun olmuş, hikayeyi de mekanikten koparıp ayrı ayrı incelemek yerine bir bütün olarak bakmamız daha doğru olur.

    oyunda permadeath olması da yaşadığımız stresi katlıyor. bağlandığınız ve yatırım yaptığınız karakterleri yitirebileceğiniz hissi çok dikkatli oynamanıza sebep veriyor. bir tesadüf mü bilmiyorum fakat oyundaki düşmanlar saldırılarını özellikle en sevdiğim karakterime (grave robber) odaklıyor gibi gelmeye başladı. bu yüzden en güvendiğim karakter olmasına rağmen öne sürmeye çekiniyorum. bir oyun bunun gibi ikilemlere sürüklüyorsa gönül rahatlığıyla iyi oyun diyebilirim.

    bunun haricinde karakterlerin iyi ya da kötü karakter özellikleri edinmeleri de onları daha gerçekçi kılıyor. kartondan kesilmiş şablon karakterler gibi olmalarını engelliyor.

    oyunu deli gibi oynamak istememe rağmen ilk başladığım gibi açıp saatlerce arka arkaya zindandan zindana koşmuyorum, çünkü karakterlerimin üzerindeki stres benim üzerimde de etkili oluyor. her şeyin yolunda gitmesini sağlamak için oyunun zindan kısmında harcadığım zaman kadar öncesindeki hazırlık kısmında da zaman harcamaya çalışıyorum. ince eleyip sık dokuyorum ve tadını çıkararak oynamaya çalışıyorum.

    bitirmeden önce oyuna yeni başlayanlar veya zorlananlar için birkaç tavsiyede bulunayım:

    -savaşlarda düşmanların stres saldırısı yapan adamlarına odaklanın, daha rahat edersiniz. genellikle can geri geliyor fakat stresi azaltmak daha zor.
    -meşalenizi 75'in üzerinde tutmaya çalışın.
    -provisions, yani zindana girmeden önceki alışveriş kısmında cimrilik yapmayın. bol yemek ve meşale alın. kürek, anahtar da çok önemli. diğerleri de girdiğiniz zindana göre gerekebiliyor, bazı eşyaları alırken karşılaşılan olumsuz etkilerden veya savaşta aldığınız debufflardan kurtulmak için kullanabilirsiniz.
    -para sıkıntısı çekiyorsanız trinket satın.
    -dikkatli oynayın. tadını çıkartın.

    not: stres demiş miydim?


    (hel - 9 Şubat 2016 17:05)

  • comment image

    eğer adamlarınız çok aşırı stress damage yiyip çok az stress heal alıyorsa quirklerini kontrol edin. büyük ihtimalle, girdiğiniz zindanda aktif olan bir negatif quirki vardır, hiç kasmayın başka adam götürün. götürecek adam seçerken ilk olarak buna dikkat edin, eleman çok aşırı gelişmiş değilse hep gidilecek zindanda az stress alan, o zindanda keşif bonusu olan, o zindandaki yaratıklara iyi vuran quirklere sahip olan adamları götürün.

    adamlarınızın önemli negatif quirklerini oyun başında sanitoryumda tedavi etmek yerine itemle dengelemeyi tercih edin. çok para yiyor, mesela az canlı glass cannon dediğimiz adamlarda (higwaymen,jester,arbalest) fragile quirki (canı yüzde on azaltıyor) var ise o adama canını artıran itemlerden verin, ya da healer götürün.

    ikinci kural olarak parti kompozisyonunuz hep şu şekilde olsun:

    1. sıra

    buraya ya leper koyun ya da man at arms, çok zor durumdaysanız da crusader, burada önemli olan hem iyi dayanacak hem de koydu mu oturtacak, böyle skiller verin buradaki adama, accuracy'si itemlerle bufflanmış chop, hew, withstand ve heal skilleri verilmiş leperi koyun buraya ön sırayı en fazla üç turda sabun etsin.

    2. sıra

    buradaki adam da iyi dayanacak ama 3. sıraya düşerse de iş yapabilecek skilleri olacak, bir de stunner olacak. ideal adam crusader, büyü olarak da stun ve üçüncü sıraya düşerse holy lance almayı ihmal etmeyin. heal skillerini sallayın bu adamın da görevi damage vermek ve stunlamak çünkü. gittiğiniz yerde human ya da beast yaratık varsa buraya bleed kasılmış hellion da gelebilir.

    3. sıra

    buradaki adam glass canon olacak, görevi de düşman partinin arkasındaki stress damage veren, sağlam kritik çıkaran, heal atan tipleri hacamat etmek , en uygun adam ölümüne range accuracy ve crit kasılmış higwaymen, arkadaki elemanı hallettikten sonra duruma göre ya öndekine bleed verecek ya da grapeshot ile alan hasar verecek, düşmanların dodge oranı yüksek ise önce nişan aldırma skilini kullanın, bu adam attığını vurmak zorunda.

    ya da jester, gibi yarı buffer yarı damager birini koyabilirsiniz, çok zor durumda kalırsanız da hook ve flasbangli bounty hunter koyup arkadaki adamları stunlayarak ve öne çekerek indirebilirsiniz ama dediğim gibi en iyi highwaymen iş yapar.

    4. sıra

    buraya gelecek üç önemli adam var üçü de ayrı durumlar için ideal adam. undead mekanına gidiyorsanız heal, judgement ve stun kasmış vestal

    human mekanına gidiyorsanız, bandage, suppressing fire, ve random birine sıkıp kendine speed veren skill (adını unuttum) almış arbalest, ama bu arap bacı kendine heal atamıyor aklınızda bulunsun bir de boss fighta gidiyorsanız mark alabilirsiniz.

    beast mekanına gidiyorsanız kesinlikle houndmaster. bu amcaya da heal, stress heal ve guard dog alacaksınız. bunun köpeği beastlere ekstra damage vuruyor, arada boşta kaldığınızda da stress heal falan atın, partide biri ölecek gibiyse ona guard dog verin, bu elemanın dodge sağlam, damage yerse de kendini healleyebiliyor zaten

    bir halta yaramayan klaslar,

    grave robber: ne adam gibi damage çıkarabiliyor ne dayanıklı ne de adam gibi buffları var,
    plague doctor: blight verme ve damage boost dışında bir özelliği yok, heali zayıf, damage çok düşük
    occulist: verdiği debufflar kuvvetli değil, damage zayıf, dayanıksız, çok ama çok healer lazımsa ve başka healeriniz kalmadıysa 5-6 bandaj almak koşuluyla healer olarak götürülebilir.

    ekstra bikaç şey daha:

    -meşalenizi hep %75 in üstünde tutun, macera aramayın, karanlık seven herolar siktirsin gitsin,
    -scouting ve trap disarming önemli
    -önce demirciyi ve skill geliştiren guildi upgrade edin
    -en çok deed ve painting sıkıntısı çekeceksiniz,
    -adamlarınızın kamp skillerini optimize etmeden kamplı zindana çıkmayın
    -undertakera yüklenmeyin, korkak babanız gibi kendini öldürmektense görevinin başında kalıp kafayı sıyırmış koca yürekli bir kahya sebastiandır o...


    (geraltofrivia - 3 Mart 2016 12:14)

  • comment image

    oyunu turn-based dungeon crawler şeklinde tanımlayabiliriz sanırım. oyunu biraz övecek olursak:

    oyunun grafikleri gerçekten çok güzel. 2d bir oyun olmasına ve indie yapımcının elinden çıkmasına rağmen (yanlış bilmiyorsam darkest dungeon red hook studios'un ilk oyunu) büyük bir emek verilmiş ve sanat eseri kıvamında çizimler ortaya çıkmış.

    seslendirme: oyunda genel olarak duyacağınız ses "narrator"'a ait. seslendirmenin çok iyi olmasının yanında söylediklerine de dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyorum. örneğin:

    narrator, "remind yourself that overconfidence is a slow and insidious killer" dediği zaman şunu demek istiyor: "iki savaş kazandın diye götün kalkmasın ağlaya ağlaya çıkarsın dungeon'dan" (evet bana oldu ne yazık ki).

    elbette narrator'un söyledikleri oyun ve karşılaşacağın şey hakkında (bug vs anlamında) ipucu vermiyor. ama adamı dinleyin.

    gelelim oyun hakkında bazı görüşlere. karakterlerin artı ve eksi yönleri nelerdir? karakterleri hayatta tutmak için nasıl hareket etmeliyim? sinir hastası olmamak için ne yapmalıyım? (baştan söyleyeyim bunlar sadece oyun içi görüşlerim / önerilerim)

    oyunda oynanabilir 15 karakter var. bunlar para, ün, ya da günahlarından arınma/yaptıklarını telafi etme gibi amaçlarla size gelen adamlar ve kadınlar. karakterleri sıralayacak olursak:

    abomination: insan ve canavar formu (kurt) arasında dönüşebilen bir karakter. kendisini tank sınıfında tanımlayabiliriz.
    + başlangıçta savaş skillerinin hepsinin açık olması (skill upgrade altın istiyor)
    + savaş pozisyonu konusunda rahat (savaş pozisyonuna daha sonra değineceğiz).
    + kuvvetli self-heal ve self stress-heal skili mevcut.
    - canavar formu takıma stress hasarı veriyor, bu yüzden bazı durumlarda kullanılması riskli.
    - dini inancı olan karakterler ile aynı partiye giremiyor (vestal, crusader, leper)

    antiquarian: antikacı :) oyuna en son eklenen karakterdir kendisi. savaşçıdan ziyade utility karakteri
    + taşınabilir eşya kapasitesi artışı, altın değeri olan yeni eşya dropları
    + pozisyon bağımlılığı yok
    - hem offensive hem defensive savaş skilleri zayıf ve yaptığı işi daha iyi yapabilecek karakterler mevcut (örneğin başka heroların heal skilleri antiquarian'ın heal skill'inden daha iyi)

    arbalest: takımımızın okçusu.
    + utility skilleri. offensive bir karakter olmasının yanında diğer karakterler üzerinde kullanabildiği heal skill'ine ve "mark" ve "stun" efektlerini temizleyen bir skill'e daha sahip.
    - pozisyon bağımlılığı. karakterin (özellikle offensive anlamda) etkili olabilmesi için backline'da olması gerekmekte (özellikle rank 4).

    bounty hunter: yüksek hasar verme kapasitesine sahip bir karakter.
    + pozisyon bağımlılığı düşük.
    + çeşitli crowd control skilleri mevcut.
    - verdiği hasarın yüksek olması için belli durumların sağlanması gerekiyor (örneğin rakibin "marked" ya da "stunned" olması gerekiyor). bu da takımda bounty hunter'a bu ön koşulları sağlayacak karakter ya da karakterler olması gerekiyor (elbette bunu kendisi de sağlayabilir ancak bu zaman kaybı yaratabilir. bu benim düşüncem tabi ki)
    - kendisini genellikle frontline olarak kullanmak isteyeceksiniz ancak tanky değil (hp miktarı ortalama ve dodge değeri düşük), bu da onu frontline olurken tehlikeli bir konuma getiriyor.

    crusader: yüksek hp, yüksek damage, düşük speed, düşük dodge. yani klasik tanklardan birisi.
    +utility skilleri (zayıf da olsa diğer takım üyeleri üzerinde kullanılabilen heal ve stress-heal skilleri mevcut).
    - pozisyon bağımlısı. etkili olabilmek için frontline'da olmak zorunda.

    grave robber: rogue tipi karakterlerden birisi. speed ve dodge değerleri yüksek, hp düşük.
    + pozisyon bağımlılığı yok. offensive anlamda ister frontline ister backline olarak görev alabilir.
    + heal skill'i olmamasına rağmen kesinlikle kendine yetebilen bir karakter

    hellion: offensive frontline karakteri. hp değeri tank için normalden düşük olmasına rağmen hp - speed- dodge - damage şeklinde baktığımızda en iyi karakter olduğunu düşünüyorum. ayrıca en sevdiğim karakterdir kendisi.
    + rakibin hem frontline'ına hem backline'ına saldırabilecek skill'lere sahip. bu da kendisini diğer frontline karakterlerine göre ön plana çıkarıyor.
    + self heal/cure & accuracy & speed buff'ına sahip. yani kendisine yetebilecek bir seviyede.
    -+ büyük hasar verme ya da cc potansiyeline sahip, ancak bu skilleri kullanırsa kendisini zayıflatıyor (damage reduction ve dodge reduction gibi)
    - pozisyon bağımlılığı. bağımlılık az ama yine de mevcut

    highwayman: rogue karakterlerden birisi. dodge değeri yüksek, hp değeri iyi. damage ortalama.
    + pozisyon bağımlılığı düşük.
    - damage değerleri tatmin edici değil. kendisinin yapacağı işi daha iyi yapacak karakterler mevcut.
    (highwayman'a takım kompozisyonlarında fazla yer veremedim, bu sebeple tam potansiyelini görememiş olabilirim. yine de dediğim gibi, ona vereceğiniz görevi daha iyi yapacak ve takıma daha yararlı olacak karakterler mevcut -ki takımımda az yer alması da bu yüzden zaten-).

    hound master: rogue sınıfından bir karakter daha. utility/support skillerinden dolayı ön plana çıkıyor.
    + pozisyon bağımlılığı düşük (hatta yok diyebiliriz, kullanmak istediğiniz skillere bağlı)
    + rogue olmasına rağmen utility skilleri mevcut, bu da onu takım oyuncusu yapıyor
    -+ base damage düşük (damage boost yapılması mümkün)
    - her dungeon'da kullanılmaya uygun değil, etkili olduğu ve etkisiz olduğu yaratıklar mevcut.

    jester: support/utility karakteri diyebiliriz. hp değeri zayıf olmasına rağmen hız ve dodge değerleri yüksek. kullanışlı bir karakter. stress-heal skill'ine sahip. kesinlikle ihtiyaç duyacağınız bir özellik (ben %80-90 takımımda yer veriyorum)
    +jester takıma buff verebilir, rakip takıma debuff verebilir, ve en önemlisi stress-heal skill'i mevcut.
    - pozisyon bağımlılığı (özellikle utility skilleri için -ki jester'ı takıma dahil etme sebebiniz de sahip olduğu utility skilleri olacaktır)

    leper: tank sınıfından bir karakter.
    + hp ve damage değerleri oyundaki en iyi karakter. bu da onu çoğu durum için cazip bir frontline seçeneği haline getiriyor.
    + kendisini ayakta tutabilecek utility skillerine sahip.
    - pozisyon bağımlılığı. etkili olmak için ön safta olmak zorunda (rank 1 ve rank 2), ayrıca sadece ön safları hedef alabilir (rank 1 ve rank 2).
    - düşük accuracy değerleri (tank karakterden yüksek accuracy beklemek doğru olmaz zaten). offensive anlamda kendisine yardımcı olabilecek karaktere ihtiyaç duyuyor (jester ya da man-at-arms gibi, ya da accuracy trinketleri gerekebiliyor)

    man-at-arms: utility-tank karakteri. hp değeri iyi olmasına rağmen damage değeri düşük kalıyor. yine de utility/support skilleri ile bu açığı kapıyor.
    + pozisyon bağımlılığı düşük. saldırmak için frontline'da olması gerekiyor, ancak öncelikli işi saldırmak olmadığı için her pozisyonda etkili olabiliyor.
    + utility skilleri. defensive olarak: tank olarak işi hasar almak ama bunun yanında takımdaki diğer karakterlerin hasar almasını engelleyecek skillere sahip. offensive olarak: accuracy & dodge & speed boost ve rakibe dodge & speed debuff.

    occultist: offensive support karakteri. offensive skilleri debuff olarak karşımıza çıkıyor: dodge debuff, damage reduction, formation distruption gibi.
    + debuff skilleri çok kullanışlı. rakibin ulaşamadığınız backline karakterini bir anda öne getirebilirsiniz, ya da size çok hasar veren bir düşmanın damage output'unu düşürebilirsiniz.
    + pozisyon bağımlılığı düşük (özellikle debuff skilleri söz konusu olduğunda)
    -heal skill'i güvenilir değil. doğru trinket + crit ile ölmek üzere olan bir karakteri full hp duruma getirebilirsiniz. öte yandan şansınız yaver gitmez ve 0 heal yapabilirsiniz. (bu skill ayrıca bleed effect verebilir, düşük bir ihtimal olsa bile iyice canınız sıkılabilir)

    plague doctor: offensive support karakteri. occultist'in aksine cc ve buff konusunda ön plana çıkıyor.
    + aoe skilleri. rakibin backline'ına (rank 3 ve rank 4) double stun ya da double blight gibi kullanılabilecek skilleri mevcut
    - pozisyon bağımlılığı. etkili olabilmek için genellikle backline'da kalması gerekiyor.

    vestal: temel support karakteri. kuvvetli debuff skillerinin yanında en iyi healer diyebiliriz (ve en güveniliri)
    + heal skilleri (hem battle skilleri hem camp skilleri)
    + vestal, doğru skill ve trinket seçimleri ile, hem frontline hem backline'da oynayabilir.
    - pozisyon bağımlılığı. vestal hem önde hem arkada oynayabilir, ancak nerede oynamak üzere hazırlandıysa (skill ve trinket anlamında) o konumda kalması gerekiyor.

    camping skills

    camping medium ve long dungeon'larda karşınıza çıkan bir durum. karakterlerinize bir nefes alma, yaralarını sarma, belki de ölmeden önce ateş başında son bir gece geçirme şansı vermek için kullanılabilir. her karakterde camping skilleri bulunur, bunlardan bazıları her karakter için ortaktır, bazıları ise karaktere özeldir.

    bunlar arasında benim için en önemlisi gece baskınlarını önleyen kamp skilleridir. vestal-occultist- crusader-houndmaster'da bulunur. medium ya da long dungeon'a girerken bu karakterlerden (en az) birisini takımda bulundurun (ayrıca söz konusu skill'de açılmış olsun tabi)

    quirk ve hastalık

    quirk'ler karakterlerin sahip oldukları / quest'lere katıldıkça rastgele kazandıkları ek özelliklerdir. her karakterde en fazla 5 iyi ve 5 kötü quirk olabilir. quirkler belli karakterlerle sınırlanmaz, her karakterin bütün quirkleri elde etme şansı vardır ve bu quirkler sayesinde aynı tür karakterler birbirinden ayrılır.

    pozitif olan her quirk işe yarayacak diye bir kural yok (örneğin leper'in ranged saldırılarda hasar değerini yükselten bir quirk'e sahip olması hiç bir işe yaramaz).

    negatif quirkleri tedavi ile kaldırabilirsiniz ancak bu masraflı bir işlem (quirk kalıcı hale gelirse ve karakterin level'i yüksek ise masraf iyice artıyor). eğer negatif bir quirk'in o karaktere etkisinin önemli olmadığını düşünüyorsanız ellemeyin. pozitif quirkler ise kendiliğinden kalıcı olmuyor, yine belli bir ücret karşılığında kalıcı hale getirilebilir ( bir karakter için en fazla 3 tane)

    hastalıklar karakterleri sadece kötü etkiler, mümkünse tedavi ettirin. (hastalıklar pozitif veya negatif etkilere sahip olabilir, ve bazı hastalıklar bazı karakterde iyi durabilir, ama benim tavsiyem kurtulmanızdır)

    dungeon'a girerken seçtiğiniz karakterlerin o dungeon'a uygun quirklere sahip olup olmadığına bakın. mümkünse 1 hafta tedaviye yollayın öyle dungeon'a girin. sonra ağlamayın. (evet bu da oldu)

    takım dizilişi ya da karakter pozisyonları:

    oyunda 4 kişilik takımlar ile dungeon'lara giriyoruz. karakterlerin bu takım içinde alabileceği pozisyonlar "rank" olarak adlandırılıyor. bizim takımımız için bu diziliş şu şekilde (ekranda gördüğümüz hali ile):
    rank 4 - rank 3 - rank 2 - rank 1.
    düşmanların dizilişi ise şu şekilde (ekranda görünen haliyle):
    rank 1 - rank 2 - rank 3 - rank 4

    pozisyon ya da rank neden önemli?

    karakterlerin skilleri belli rank'lerde bulunduğunda kullanılabilir ve skiller belli rank'leri hedef alabilir. örneğin hellion "iron swan" skill'ini sadece rank 1'de dururken kullanabilir, ayrıca "iron swan" skill'i sadece rank 4'ü hedef alabilir. yani hellion'un "iron swan"'i kullanabilmesi için hem rank 1'de olması lazım, hem de rakibin rank 4'ünün dolu olması lazım. diğer karakterlerin skilleri de benzer şekilde çalışmakta.

    ayrıca bazı trinket'ler sadece belli rank'lerde aktif olan özelliklere sahip. örneğin "brawler's gloves" trinket'inin özellikleri:
    +25% dmg if in position 1
    -3% crt
    -2 spd
    yani "brawler's gloves" trinket'ini kullanan karakter rank 1'den başka bir konuma hareket ederse damage bonus'u alamayacak (crit ve speed debuff rank'e bağlı değil)

    peki niye karakterleri hareket ettireyim?

    bazı karakter skilleri o karakterin hareket etmesini gerektirebilir. örneğin: takımızın şu şekilde dizilmiş olsun:
    vestal (rank 4) - grave digger (rank 3) - leper (rank 2) - hellion (rank 1).
    grave digger'ın "lunge" skill'i iki rank öne ilerlemesini gerektiriyor. lunge skill'ini kullandınız, grave digger iki rank ileriye, yani rank 1'e yerleşti. bu hareket sonrası leper rank 3'e, hellion rank 2'ye geldi. ne oldu şimdi? leper rank 3'e, yani backline'a, kaymış oldu ve hiçbir işe yaramıyor. neyse hellion var ama o da ne! aksi gibi hellion'a az önce bahsettiğimiz "brawler's gloves" trinket'ini vermişsiniz, o da çok zayıf düştü. eski dizilimi yakalayana kadar bütün takımı kaybettiniz.

    ayrıca rakip yaratıklar da sizin karakterlerinizi hareket ettirebilir. böyle bir durumda yine istediğiniz dizilime dönmek stres yaratan bir olay olabilir.

    karakterlerin kendimce artı ya da eksi yönlerini yazarken pozisyon bağımlılığından bahsetmiştim. herhangi bir neden sonucu hareket etmek zorunda kaldığı halde işlevliğini koruyabilen, ya da belli hareketlerle tercih edilebilir pozisyonlara gelebilen karakterler pozisyon bağımlılığı düşük olan karakterlerdir. takım diziliminde bu tür karakterlere (ve skillere yer vermek isteyebilirsiniz), böylece normal konuma ulaşmaya çalışmak yerine zaman kaybetmeden savaşa devam edebilirsiniz

    trinket

    trinketler karakterlerin kullanabileceği, artı ve eksi özellikler veren eşyalardır. bazı trinket'ler belli class'lara özeldir, bazlarını ise bütün karakterler kullanabilir. trinketleri görevleri tamamlayarak alabilirsiniz. ya da şanslıysanız dungeon içinde bulabilirsiniz. ayrıca satın alma imkanınız da var ancak çok masraflı olur, bu yüzden önerebileceğim bir yol değil.

    bir karakter öldüğünde üstündeki trinketleri alabilirsiniz. bütün parti ölürse trinketleri kaybedersiniz.

    ne yaparım da ölmem?

    her şeyi doğru yapsanız karakterlerinizin görevi hayatta tamamlaması ya da tamamlayamaması şanslı (!) bir crit'e bakar.

    yine de takım komposizyonlarını dikkatli ayarlamanız hayatta kalma şansınızı ve görevi başarı ile tamamlama şansınızı artıracaktır. burada önemli temel konular:

    - görevin girileceği dungeon tipi. bazı canavarlar neutral olarak her yerde karşınıza çıkabilir. bazı canavarlar ise sadece bir bölgeye aittir ve kuvvetli ve zayıf oldukları yönler vardır. bu nedenle seçtiğiniz karakterlerin (ve skillerin) dungeon tipine uygun olması önemlidir.

    - görevin kendisi: görevi tamamlamaya uygun karakterlerin seçilmesi önemli. örneğin odaların %90'ını gezmeniz gereken bir görevde takıma sustain skilleri olan karakterler alabilirsiniz. ya da eşya toplama görevinde hızlıca hedefleri tespit edip (scouting chance) gir-çık yapabilecek bir takım kurulabilir. ya da bossfight'larda göreve uygun karakterleri belirlemek gibi.

    - takım içindeki karakterlerin uyumu: seçilen karakterlerin birbirlerine engel olmaması, birbirlerinin açıklarını kapatabilmesi (örneğin speed buff'a ihtiyaç bir karakterin yanında buff verebilecek birini seçmek, ya da self-heal skill'i olmayan bir karakter varsa takıma support almak gibi), saldırı ve savunma durumlarında birbirlerine yardım edebilecek karakterlerin seçilmesi önemli.

    - trinket seçimi: dungeon tipine, görevin amacına ve takıma alınan karakterlere ve stratejiye uygun trinketler alın. örneğin:
    warrens bölgesine girecekseniz disease resist trinketleri alın.
    görevde çok fazla savaşacağınızı düşünüyorsanız takımın takıma hp-boost & prot boost, takımın heal-support'una heal-boost trinketi alın.
    bleed saldırılarına güveniyorum diyorsanız bleed-chance boost trinketi alın

    takım kompozisyonları hakkında pek bir şey söyleyemem. bu konuda internette forumlarda vs yeterince kaynak (ya da öneri) mevcut. ama benim tavsiyem takım dizilişlerini kendiniz denemeniz. elbette başarısız görevler olacaktır, ölen karakterler olacaktır. ama her seferinde karakterler ve oyun hakkında biraz daha bilginiz olur. görevde neyin ters gittiğini, neyin zayıf ya da eksik kaldığını gördükçe kendi takım kompozisyonlarınızı ortaya çıkarabilirsiniz.

    son olarak şunu unutmayın: geri çekilmek, görevi terk etmek utanılacak şeyler değil. tamam belki utanılacak bir şeydir ama sevdiğiniz, gözünüz gibi baktığınız karakterlerin ölmesini küfürler savurarak ve ağlayarak izlemekten iyidir.


    (ehliyet isine giren kasap - 25 Temmuz 2016 23:52)

  • comment image

    harikulade bir yaratıclığın ve yeteneğin elinden çıktığı açık olan darkest dungeon kesinlikle oynadığım en iyi oyunlardan biri. neredeyse lovecraftian olarak tabir edilebelicek atmosferiyle (oyunun her yanından lovecraft etkisi fışkırıyor), şövalyelik onurunun taşıdığı görkemin veba korkusuyla sindiği orta çağ avrupası unsurlarıyla, pagan ve barbar kelimelerine savaş açmış katolik elementleriyle, gotik anlatıların geleneksel hilkat garibeleriyle, kişilik bozuklukları, anksiyete bozuklukları, kırılganlık gibi kategoriler ekseninde kurgulanmış yorucu psikolojik derinliğiyle, kendine hayran bırakan karanlık bir mizahla karikatürize edilmiş çizimleriyle muazzam ve lanetli bir deneyim. atamızdan kalan tek hayırlı sığınak, biricik hamlet'ten eldritch'lerin harman olduğu mağaralara, swine folk'un ortalıkta cirit attığı pisliğin her köşesine işlediği ağıllardan undead halkının ne bok yediği belli olmayan yıkıntılara, kana susamış botanik bahçesi misali yedi yirmi dört aktif ormanlardan "ölümün bile ölmediği" en karanlık zindana uzanan görsel ve müziksel zenginliği gerçekten etkileyici. görev aşkıyla yanıp tutuşurken "nerden geldim hamlet'e" triplerine giren takımınızı yönetmek, doğru seferlerde doğru kadroyu seçmek, onlara uygun koşiullarda işlerini sürdürme imkanı vermek adına kasabanın nimetlerinden sistematik şekilde faydalanmak ve bu tesisleri devamlı geliştirmek oyunun planlama ve karar verme becerilerine hitap eden güzellikleri. tabii bir de oyunun rasgele karşımıza çıkardığı elementler var ki oyun zaten en büyük eğlencesini bunlardan çıkarıyor. dua edip mesih bana konuştu diye ortalıktan kaybolup iki gün sonra tıpış tıpış geri dönen mi dersin, kumarda para kaybedip en yakın zamanda ödeyeceği kolpasıyla bütçeye incir ağacı salan mı dersin, umudun yittiği bir anda herkes çıldırma eşiğindeyken erdemli bir duruş takınarak takıma moral veren cengaverler mi dersin, ölümden dirilip hiçbir şey olmamış gibi "abim quest yok mu benlik" diye gezen görev adamları mı dersin saymakla bitmeyecek denli zengin tasarlanmış. darkest dungeon'a bir kere girdikten sonra ara ara bizim halüsinatif görseller görmemiz dahi düşünülmüş. edebiyat ve tarihten beslenen arketipler şeklinde düzenlenmiş class'larını sevdiğim. karanlıktan beslenen yaratıkların arazisinde yakılan kamp ateşinde yapılan motivasyon takyivesine kurban olduğum.

    en başlarda oyunun oyuncuyu çileden çıkarması, kayıp üstüne kayıp verdirmesi son derece normal. kesinlikle kolay bir oyun değil. hatta oyunu iyice çözdükten sonra dahi zaferin garantisi yok; ancak deneyim kazandıktan sonra neredeyse hiç kayıp vermeyecek kadar zararları asgari ölçüye çekmenin yollarını keşfediyorsunuz. belli tipteki bir görev için doğru class kompozisyonları, doğru artifact'ler, doğru erzaklar nelerdir netleşmeye başlıyor. dikkat edilmesi gereken şeyler netleştikten sonra oyunun sizin kaybetmeniz ihtimalini arttırmak üzere tasarlanmış usandırıcı özellikleri daha az can sıkmaya başlıyor. özellikle boss fight'larda işevsel olan belli başlı varyasyonlar var, bunları yakalamak çok önemli.

    ne demişler: "in time you will know the tragic extent of my failings."

    not: man-at-arms kadar stratejik bir rol daha yok. her kompozisyonda kendisine yer bulurum. bu adamı kulübede bekletmeyin. bir bounty hunter gibi, hellion gibi efendime söyleyeyim leper gibi şovmenlikle işi yoktur. görev adamıdır. prim kovalamaz. yeri gelir yeni yetmelere kalkan olur kontra atak patlatır, yeri gelir illallah eder vurdu muydu frontal lobu alır götürür. kafasına eser virtue dersi verir, takımı hizaya getirir.


    (marley - 1 Mayıs 2017 22:00)

  • comment image

    günümüze kadar (call of cthulhu her ne kadar nostaljik ve yeri ayrı olsa da bende, o da dahil) yapılmış en iyi lovecraftian oyunlardan biri.
    turn-based combat sevin veya sevmeyin hayatınızdan saatler, günler, aylar çalar.
    kanser eder, sağı solu belli olmaz. eşşek gibi high level karakterle zindana girersiniz yanınızdaki 1 level karaktere bişey olmaz, sevdiğiniz karakter ölür, her bilindik rpg gibi de bu olayın dönüşü yoktur, ölen karakter ölü kalır, size de mezarlıkta başında dua etmek, verdiğiniz emeğe ağlamak kalır.
    çizimleri harikadır, soundtrack'i muhteşemdir. seslendirme (o adamı bulun bana!) hakkında yorum bile yapmama gerek yok, o kadar iyi.
    crimson court dlcsi ile de işleri iyice güzelleşmiştir kendisi. (ağlatıyor, o ayrı)
    mutlu mutlu lan 1 2 saat oyniim de kafa dağıtiim dediğiniz oyundan bunalımda çıkarsınız, ama yine de bırakamazsınız.


    (piggythehippy - 28 Kasım 2017 02:54)

  • comment image

    son derece değişik kurgulanmış bir oyun. sıralı savaş sistemli rpg öğelerini barındırmasının yanında bir kahraman grubu yaratayım ve onlar ile tecrübe loot filan kasıp yardırayım gibi bir düşünceniz varsa baştan siliyorsunuz. oyunda save load olmadığı için doğru hazırlanmadığınız bir zindanda güzelim karakterleriniz gidebildiği gibi kaçsanız bile quirk denilen kötü alışkanlıklar edinip tedavi edilmezse kritik savaşlarda başınıza dert olabiliyorlar. zindanlarda silah-zırh vs toplamıyor. altın, bazen küpe heirloom denilen büst, tablo vb topluyorsunuz. bunlarla da hamlet denilen başlangıç bölgenizde taverna, akıl hastanesi, demirci gibi yapıların güçlendiriyorsunuz. oyunda stres denilen başka bir mekanik daha var. zindanlarda meşale ışığı azaldıkça artmaya başlayan bu değer savaşların gidişatına, düşman ekibinde stres saldırısı yapan elemanlara kadar değişik şekilde artıyor. artınca ne oluyor ? karakteriniz kontrolden çıkabiliyor, kendi ekibine saldırabiliyor, fobiler edilebiliyor. dolayısı ile aynı ekiple yardırma olayı stres seviyesi sebebiyle zaten mümkün olmuyor. her 1-2 görev sonrası mutlaka bu arkadaşları keyiflerine göre stres atacağı yerlere para harcamanız gerekiyor. aslında oyunu ekip kurmak değilde hamlet'i yapılandırasaya kadar sürekli yeni elemanlar ile sürekli loot avına çıkıp kalan level atlamış elemanlara yatırım yapmak olarak düşünebilirsiniz. dolayısı ile ilk etapta stagecaoch denilen ve yeni karakterler getiren özelliği açmak önemli. bir başka durumda örneğin 3. seviye olmuş bir adamı güzel farm yapayım diye 1. seviye zindana sokamıyorsunuz reddediyorlar. yani oyun illa sizi 2-3 ekip kurmaya zorluyor. zindanlarda edinilen hastalık ve fobiler karakterin seviyesine göre tuzlu ücretlere tedavi edilebiliyor. ancak dediğim gibi oyunda belli bir yapı seviyesine gelip sağlam altın yapmadıkça elemanları ölüme gönderip loot ile kaçırmak şeklinde ilerlemeli. belirteyim ki oyun dark souls, bloodborne, nioh oynamış ve sabır seviyesi yüksek kişilere hitap ediyor. rpg oynayayım zevkli olsun derseniz adresiniz pillars of eternity yada divinity olsun, bundan uzak durun. ama benim gibi souls yardıranlara bu oyun mazoşist derecesinde zevk eriyor. çok başarılı bir yapım, kesinlikle tavsiye ederim.


    (daphne aria - 25 Ocak 2018 11:32)

  • comment image

    sıra tabanlı zindan keşfetme oyunu diyebiliriz.

    zaman zaman insani kanser eden ve yok artık denebilecek işlere imza atan, vücutta oluşan kanser hücrelerini hissetmek amaclı oynadığım oyun. ama zevkli oyun ona lafım yok.

    --- spoiler ---
    son 2 fight da da sürpriz yiyorum ve leper en arkaya gidiyor ikisinde de..
    warren da dungeon'in son odası ve son fightdayim bütün partinin stres seviyesi 100-120 civarında sadece leper 160 stres.. tek turda leper hem aldığı hasar ile 20 candan 0 cana düşüyor sonrasında stres ile kalp krizi geçirip deaths door a giriş yapıyor bu arada üzerinde bleed var 1 pts 1 turn.
    neyse vestral ile heal atarız diyorum ama o da ne? tür vestrale geldiğinde pasliyor çünkü hopeless.. şanslı bir turdan sonra karşıdaki rakipleri tek tek eliyorum hala leper a vuran yok ama stres seviyesi çok yüksek ve tur leper e geliyor heal atmak istiyorum kendisine ama kabul etmiyor çünkü mazoşist.. tamam neyse önündeki highwaymen ile yer degis diyorum. highwaymen olmaz abi ben böyle iyiyim diyor..
    leper a turn passlemek zorunda kalıyoruz ve gelen stress ile kalp krizi geçirip ölüyor..

    bu anlattıklarım gayet başarılı bir dungeonın son odasında olanlar..
    ---
    spoiler ---


    (vboychaos - 2 Şubat 2018 20:15)

  • comment image

    son bir aydır düzenli olarak günde 1-2 dungeon run yaptığım oyundur. roster'ımın hepsi level 5-6 oldu ama; bütün tiplere canı gönülden bağlandım boss quest'lerine elim gitmiyor lan.
    btw, leper is shit.


    (snox - 29 Mart 2018 19:32)

  • comment image

    onu bunu bilmem ama, geçen ruins de son oda savaşı kalmış yana yakıla onu arıyorum, adamların canlar yarıda, yemek, meşale, bandaj falan hiçbişey kalmamış hepsinde stres 95 falan, yani birisi delirse otomatikmen tüm partiyi delirtecek.

    buldum abi son odayı, korktuğum gibi arkada iki tane kadehten şarap fırlatan eleman var, bunların hızı cok yüksektir tura hep ilk baslarlar ve stress damage verirler, dedim yattık geçmiş olsun.

    benim crusader a şarabı fırlattığı gibi kritik, bende küfürler falan havada uçuşuyor, dedim cortingen ?trayze.

    gordon`s resolve is bening tested

    righteous!

    sonra benim crusader karizmatik birşeyler söyleyip tüm partiye 15 stress heal atmasın mı? dümdüz geçtik üstlerinden düşmanın.

    bilenler bilir eskiden digimon vardı, en umutsuz anlarda bir tane digimon evrim gecirir herkesi kurtarırdı, biz de çocuk halimizle hoplar zıplardık. yemin ediyorum aynı duyguları yaşadım. koçum gordon ya, ben seni üç hafta art arda brothele yollamaz mıyım şimdi..


    (geraltofrivia - 20 Temmuz 2018 12:39)

Yorum Kaynak Link : darkest dungeon